Soyman'ın gelini evini terk etti
3 Ekim'de Ankara Gölbaşı Mogan Gölü kenarındaki restoranda yapılan düğünle evlenen çiftin mutluluğu, gaze...
3 Ekim'de Ankara Gölbaşı Mogan Gölü kenarındaki restoranda yapılan düğünle evlenen çiftin mutluluğu, gazete ve televizyonlarda geniş olarak yer aldı. Ancak Gönül Akaröz, Çankaya'da eşiyle birlikte oturduğu evden iki gün önce ayrıldı. Geceyi bir otelde geçirdiğini belirten Gönül Akaröz, önceki akşam kendisini almaya gelen babasıyla birlikte Zonguldak'ın Ereğli ilçesindeki babaevine döndü.
Görücü usulü
Dört yıl önce bir evlilik yaşayan ve 2 yıl önce boşandığı eşinden 2.5 yaşında bir kızı bulunan Gönül Akaröz, Harun Akaröz ile basına yansıdığı gibi Ereğli'de bir yemekte tanışmadıklarını, yengesinin aracılığıyla tanıştıklarını öne sürdü. Ankara'da oturan yengesi ile Soyman'ın ablasının komşu olduklarını belirten Akaröz, "11 Eylül'de yengem beni aradı ve Safiye Soyman'ın oğluyla evlenmek isteyip istemediğimi sordu. Ben önce düşünmediğimi söyledim. Sonra annemlerle konuştum ve kabul ettim. Beni Ankara'ya çağırdılar. 14 Eylül'de otobüse bindim ve gittim. İki akşam orada kaldım. 25 Eylül'de de Safiye abla ve Faik ağabey beni istemeye geldi. 1 Ekim'de nikâh, 3 Ekim'de de düğün yaptık" diye konuştu.
'Takıları aldılar'
Düğünde takılan takıların, aynı akşam kendisinden alındığını ileri süren Gönül Akaröz, "Safiye abla, düğün biter bitmez, daha ailemi yolcu etmeden bileziklerime varıncaya kadar hepsini aldı. Bir televizyon kanalında evlilik sözleşmesi olayını duydum. Nikah için kuföre gittiğimizde yanıma gelen şoför işlemler için bazı evraklar imzalattı. O sırada evlilik sözleşmesine de imza atmış olabilirim. Ancak bundan haberim yoktu. Boşanma davası açacağım. Hayatımı mahvettiler. Oyuna geldim" dedi.
'Kimseyi kandırmadık'
Düğünde 'Bana anne diyen bir gelinim var' diyerek mutluluk gözyaşları döken Safiye Soyman, gelininin evlilik sözleşmesini bilerek imzaladığını savundu. Kimseyi kandırmadıklarını belirten Faik Öztürk de, "Evlilik sözleşmesini daha sonra değil, nikah sırasında yaptık. Kendi rızasıyla anlaşmayı imzaladı. Kendisine 'Evde kasa yok. Takıları banka kasasında saklayalım' dedik. Israrla takıları istedi. Avukata talimat verdik. Düğünde takılan ne varsa, kameralar önünde kendisine teslim edeceğiz. Bu arada Harun'un tedavisi de gayet iyi gidiyordu. Ama yaşanan bu olayın ardından her şey sıfırlandı, başa dönüldü. Şimdi çok daha ağır bir tedavi görmesi gerekiyor" diye konuştu.