'Macaristan'ın AB dönem başkanlığı Türkiye için bir fırsat'

Türk-Macar İşadamları Derneği Başkanı Osman Şahbaz, Macaristan'ın, Polonya ile birlikte önümüzdeki 6 aylık dönemlerle AB dönem başkanlığını yürüteceği

Türk-Macar İşadamları Derneği Başkanı Osman Şahbaz, Macaristan'ın, Polonya ile birlikte önümüzdeki 6 aylık dönemlerle AB dönem başkanlığını yürüteceğini, Türkiye'nin bu dönemde AB'ye üye olması için Macaristan'ın da destek vereceğini, bunun Türkiye için bir fırsat olduğunu söyledi.

Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG), Topkapı Eresin Otel'de Macaristan Ekonomisi ve Yatırım İmkanları konulu bir toplantı düzenledi. Toplantıya; MMG Genel Başkanı Avni Çebi, grubun Dış İlişkilerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk-Macar İşadamları Derneği Başkanı Osman Şahbaz, Macaristan'ın İstanbul Başkonsolosu Dr. Andras Gyenge ve Başkonsolosluk Ticaret Ataşesi Josef Kovacs ile çok sayıda mimar, mühendis ve işadamı katıldı.

Türk-Macar İşadamları Derneği Başkanı Osman Şahbaz, konuşmasında Macaristan ekonomisi ve yatırım imkanlarına vurgu yaptı. Şahbaz, ülkenin 1994'te AB üyeliğine başvurduğunu, ancak 10 yıl sonra 2004'te üyeliğe alındığını hatırlattı. Macaristan'ın, Polonya ile birlikte önümüzdeki 6 aylık dönemlerle AB dönem başkanlığını yürüteceğini belirten Şahbaz, Türkiye'nin bu dönemde AB'ye üye olması için Macaristan'ın da destek vereceğini, bunun Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin Macaristan ile 1997'de Serbest Dış Ticaret Anlaşması'nı imzaladığına da değinen Osman Şahbaz, ülkenin Viktor Orban'ın başbakanlığında ve yüzde 55 oy alan tek parti iktidarıyla yönetildiğini de sözlerine ekledi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Avni Çebi ise MMG ile birlikte 2010 Mayıs sonunda Macaristan'a düzenledikleri kültür gezisiyle ilgili olarak bilgiler verdi ve izlenimlerini anlattı. Halen Macaristan'da bine yakın Türk yaşadığını söyleyen Çebi, Osmanlı'nın Macar topraklarında 160 yıl kaldığını, buna karşılık ülkenin her köşesinde bıraktıkları izlerin halen silinmediğini anlattı. Birinci Dünya Savaşı'nda yine Macaristan toprakları içindeki Galiçya'da 16 bin şehit verdiğimizi de hatırlatan Avni Çebi, Macaristan'ın da tıpkı Türkiye gibi unutturulmaya çalışılan geçmişini yeni yeni kucaklayan bir ülke olduğuna dikkat çekti. İki ülke arasındaki ilişkilerin tarihte de günümüzde de saygı ve sevgi çerçevesinde geliştiğini anlatan Çebi Estergon, Zigetvar, Peç, Mohaç gibi kentlerdeki Türk izlerinden de söz etti. Çebi, 93 bin kilometrekarelik alana sahip, milli geliri kişi başına 18,500 dolar olan ve Euro bölgesinde yer almayan Macaristan'ın Türkiye'nin de desteğiyle NATO'ya üye olduğunu ve iyi yatırım imkanları vaadettiğini hatırlattı.

BAŞKONSOLOSU GYENGE: YOKSULLUK VE İŞSİZLİK ORANI DÜŞÜK

Macaristan'ın İstanbul Başkonsolosu Dr. Andras Gyenge ise konuşmasında genel olarak Macaristan'ın Türk yatırımcılar için nasıl bir cazibe merkezi olduğunu anlattı. İktidardaki Fidesz Partisi'nin göreve geldiği Nisan 2010'dan itibaren ülkesinin istikrarlı bir büyüme sürecine girdiğini dile getiren Gyenge, Macaristan'ı önemli siyasi değişikliklerin eşiğinde ve ekonomide istikrar hedefli bir ülke olarak tanımladı.

Türk-Macar dostluğuna tarihten verdiği örneklerle değinen Gyenge, Macaristan'ın Avrupa'nın ortasında yer alan ve gelişmiş ekonomiye sahip bir ülke olduğunu dile getirdi. Macaristan'da yoksulluk oranının yüzde 8.6, işsizlik oranının ise yüzde 11 civarında olduğunu belirten Gyenge, GINI endeksine göre en yoksul-en zengin oranının Macaristan'da 28 olduğunu, bu oranın ABD gibi bir ülkede bile 47 olduğuna dikkat çekti. Ülkeye sadece 2009'da 235,5 milyon dolarlık yabancı yatırımcı girdiğini söyleyen Gyenge, ülkenin borçlarına da değindi ve bunların özel söktüre ail borçlar olduğunu, kamunun ise iyi bir işveren yönetimine sahip olduğunu vurguladı.

Macaristan İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Ataşesi Josef Kovacs ise demir perdenin yıkılmasıyla birlikte Türkiye-Macaristan arasında başlayan ticarete değinerek, ülkenin genel ekonomik profilini çıkardı ve yabancı yatırımcılar için vaadettiklerini sıraladı. Macaristan'ın yatırım avantajlarıyla dünyada 41. ülke olduğunu söyleyen Kovacs, bunda mevcut hükümetin büyük katkısı olduğunu dile getirdi. Fidesz iktidarının 386 sandalyeli Macaristan Parlamentosu'nda 264 sandalyeye sahip olduğunu belirten Kovacs, anayasa değişiklikleri için de hazırlıklara başladığını dile getirdi.

Macaristan'ın 2011 yılına büyüme hedefiyle gireceğini belirten Kovacs, 2020 hedefinin ise bir milyon yeni iş sahası olduğunu açıkladı. Türkiye ile Macaristan arasında, 1989'dan başlayarak 2005 yılına kadar toplam 6 ticari, ekonomik ve kültürel anlaşma imzalandığını da belirten Kovacs, zaman içinde ticaret hacminin Macaristan lehine değiştiğini, şu an iki ülke arasında karşılıklı 2.3 milyar dolarlık ticaret hacmi olduğunu söyledi.

Macaristan'ın sanayi ürünleri ağırlıklı ihracatına karşılık en az tarım ürünü sattığını söyleyen Kovacs, buna karşılık Haziran 2010'dan bu yana Türkiye'ye 10 milyon dolarlık canlı hayvan ihraç edildiğini açıkladı. Macaristan'ın Türkiye'ye çevre koruma, su yönetimi, yenilenebilir enerji, biyoteknoloji, IT endüstrisi ve teknoloji transferi alanlarında ürün ve hizmet satabileceğini söyleyen Josef Kovacs, buna karşılık Türkiye'den tekstil, inşaat malzemesi, meyve ve özel tarım ürünleri ithal edebileceklerini belirtti. Kovacs, ayrıca Macaristan'da 300'ü aşkın Türk firmanın faaliyette olduğunu, yeni alanlara yatırım yapmak isteyenlerin de Hungexpo ve Construmo gibi fuarlardan yararlanabileceğini belirtti.

MACARİSTAN NEDEN İYİ BİR YATIRIM ALANI?

Macaristan, Avrupa'nın ortasında ancak doğu tarafında yer alan bir ülke. Avrupa'nın transit yolları üzerinde bir merkez ve lojistik açısından son derece şanslı bir konumda. Taşımacılığın yüzde 25'i ise 800 km'yi aşan demiryolu ile yapılıyor. Ülke, lojistikte AB üçüncüsü ve ayrıca uzun otobanlarıyla da gözde bir ülke. Bunun yanı sıra Tuna Nehri gibi bir su yolu da nakliye açısından imkan vaadediyor. Macaristan'da vergiler düşük ve daha da düşecek, hatta bazı küçük vergi kalemleri tamamen kaldırılacak. Türkler dahil ülkenin yatırımcılara önerdiği üç alan var: Çevre, yenilenebilir enerji ve inşaat. Macaristan ile ticaret yapabilmek için ülkede bir büronuzun olması gerekiyor. Bu amaçla Budapeşte'de son 10 yılda 2,5 milyon m2 büro yapıldı ve bunlar da metrekaresi 12-14 Euro'dan kiralanıyor. Emlak fiyatları ise düşme eğiliminde. Yatırımlar için teşviklerin bulunduğu ülkede, çevre ile ilgili yatırımlar için AB'den 24 milyar Euro'luk destek de alıyor. AB ise Macaristan'a çevre ile ilgili yatırım yapacak firmalar için 540 milyarlık bir destek bütçesi açıkladı.

EBK, PAHALI ET ALDI

Mimar ve Mühendisler Grubu'nun toplantısında, Haziran 2010'da gerçekleşen canlı hayvanla ithalatıyla ilgili konu da gündeme geldi. Macaristan'ın önemli bir büyükbaş hayvan üreticisi ve ihracatçısı olduğunu söyleyen Başkonsolus Gyenge ve Ticari Ateşe Kovacs, daha önce de İtalya ve Almanya'ya hayvan ihraç ettiklerini, Türkiye'ye de 1990'ların sonuna kadar 45-50 milyon dolarlık damızlık hayvan ihraç ettiklerini dile getirdi. 2010 Nisan'ına kadar Türkiye'de kanunların canlı hayvan alımına izin vermediğini belirten Kovacs, Et ve Balık Kurumu'nun yasa değişikliğiyle birlikte Macaristan'dan 70-75 bin büyükbaş hayvanı aynı anda almak istediğini, bunun da Macaristan'daki canlı hayvan fiyatlarını yükselttiğini dile getirdi. Canlı hayvan fiyatının kilosunun 1,4 Euro olduğu sıralarda, EBK'nın 2,1 Euro'ya ithalat gerçekleştirdiğini öne süren Kovacs, bir soru üzerine Macaristan'da etin kilosunun 5 Euro (10 TL) olduğuna da dikkat çekti. Helal et ile alakalı olarak Macaristan'daki mezbahaların fiziki koşullarına yönelik bir soruya da cevap veren Kovacs, "Müslüman ülkelerin duyarlılığına önem vererek kesimi gerçekleştiriyoruz. İhraç edilen ürünlerin denetimini ise Tarım Bakanlığımıza bağlı yetkililer yapıyor" şeklinde cevap verdi.

1000 ÖĞRENCİ ÜNİVERSİTEYİ MACARİSTAN'DA OKUYACAK

Türkiye ile Macaristan arasındaki öğrenci değişimi programlarına da değinilen toplantıda, İstanbul Üniversitesi gibi birkaç üniversitenin Macaristan'daki okullarla anlaşmaları bulunduğu, Türk gençlerin yüksek öğrenim için Macaristan'ı tercih ettiği, sadece 2010'da ise 1000'i aşkın Türk öğrencinin eğitim görmek üzere Macaristan'a gittiği dile getirildi. Türk öğrencilerin tıp, veterinerlik ve eczacılık alanlarında öğrenim gördüğü de belirtildi.