Erzurum'da Kaybolan Baca Ve Dam Üstü Kültürü
Atatürk Üniversitesi ’den Bünyamin Dönmez tarafindan “Baca Kelimesi ve Erzurum’da Baca/Dam Üstü Kültürü Üzerine” yapilan arastirmada ilginç tespitler ve sonuçlar ortaya konuldu.
Kültür Arastirma Dergisi’nde yayinlanan arastirmada tarihin her döneminde, konut mimarisi ile bireylerin yasama biçimleri ve kültür düzeyleri arasinda siki bir iliski oldugu ifade edilerek, “Yerlesim alanlari ve konutlarin sosyal, kültürel, ekonomik özelliklerinin; çevre, iklim veya fiziksel faktörlerden oldukça etkilendigi gözlenmistir. Bu çalismanin amaci, baca kelimesinin anlamlarini ayrintili bir sekilde izah etmek ve günümüzde niteligini kaybetmis fakat belli bir dönem için Erzurum’un yasam kültürüne renk katan baca (dam üstü) adini verdigimiz mekânlarin karakterini ve kültüre olan yansimalarini degerlendirmektir.” denildi.
“Kapsamli bir arastirma yok”
Erzurum’un, cografyasi, tarihi ve kültürel zenginligi ile kendisinden hep bahsettiren önemli bir sehir oldugu vurgulanan arastirmada, su ifadelere yer verildi, “Erzurum bacalari üzerine kapsamli bir çalismaya rastlanmamistir. Bu arastirmada, eski Erzurum evlerinin kisa bir tanitimi yapilmis, baca kelimesinin anlamlari üzerinde durulmus ve bir dönem Erzurum’un sosyal ve kültürel yasamina katkida bulunmus ve zaman zaman türkülere de konu olmus olan bacalarin islevleri anlatilmistir. Kültürel birikimlerle biçimlenmis ve o günün kosullarina göre yasanmis bu tür kültürel faaliyetlerin gelecek nesillere aktarilmasi büyük önem arz etmektedir. Ayrica, böyle bir çalismanin, Anadolu’nun farkli bölgelerinde de kismen görülen dam üstü kültürüne ait arastirmalarin yapilmasina katkida bulunacagi düsünülmektedir.”
“Erzurum mimari açidan nadide bir sehir”
Yerlesim alanlari ve konutlarin yapisinin, sosyal ve kültürel özelliklerinin; bir bölgenin çevre, iklim ve ekonomi gibi birtakim faktörlerden etkilenen ve yasam tarzi üzerinde oldukça belirleyici olan etkenler oldugu vurgulanan arastirmada, “Erzurum cografyasi, konut mimarisi, tarih ve kültür özelligi ile kabul görmüs nadide bir sehirdir. Eskiden Erzurum evleri genellikle tek katli-bahçeli evlerden meydana gelmekte olup çati veya çati misali bir yapilasma yok denecek kadar az idi. Özellikle kirsal konutlarin sekillenmesi, aile yapisi ve toplumun ihtiyaçlarina göre de insa edilmektedir. Hayat standardi, ekonomik ve teknolojik faktörler açisindan eski Erzurum yasantisi günümüzle kiyaslandigi zaman, oldukça farklilik göze çarpmaktadir. Örnegin, su an konutlarimizdaki balkon, teras gibi kisimlarin islevlerini o dönemdeki bacalar üstlenmis gibi. Evlerin bitisik nizamda olmasi, mahallelerde veya yakin yerlerde düzenli piknik alanlarinin olmamasi, damlarin düz ve çimenli olmasi, bacaya çikis ve inislerin pratik olmasi, komsuluklarin daha samimi olmasi gibi nedenler, bacalari cazip kilan unsurlar olarak görülebilir.” denildi.
“Baca kelimesinin farkli anlamlari üzerinde duruldu”
Geçmisle gelecek arasinda bir köprü vazifesi gören yapilarin içinde bulundugu zamanin yasam kosullarina ayak uydurmasi her geçen gün zorlastigi, teknolojik gelismelerin artmasiyla insanlarin talepleri daha modern ve pratik bir hayata dogru kaydigina deginilen makalede, “Bu arastirmada, baca kelimesinin farkli anlamlari üzerinde durulmus, o dönem insanlarinin bir arada yasadigi mahalle ortaminda kültürel yansimalara vesile olan bacalar tanitilmis, bacalarda geçen zaman ve sosyal faaliyetler ele alinmis olup bu kültürün artisi ve eksisi ile degerlendirilmesi yapilmistir. Erzurum kültüründe bacalarin bir çesit toplanma, dertlesme, sosyallesme ve paylasma mekâni olarak büyük bir öneme sahip oldugu söylenebilir. Ayrica, bu çalismada, o döneme ait çocuklar ve gençlerin oynadigi birtakim oyunlardan, günümüzde yapilmayan bazi toplumsal faaliyetlerden de bahsedilmis ve resimlerle örneklendirilmistir. Yine bu çalisma sununda, baca kültürünün yansimalari ile ortaya çikan, Erzurum ve Anadolu’da baca/dam konusunda söylenegelmis bazi türkü örneklerine de yer verilmistir. Günümüzde baca yasamina yönelik izler olmasa da bu kültürün birtakim yansimalari bu türküler sayesinde hatiralarda iz birakabilir. Bir toplumun yasantisina yön veren izlerini takip etmek ve yeni çikarimlar üretmek, hayata farkli bir anlam kazandirmak demektir.” denildi.
“Yöre halkinin tarihî kimliginin ortaya konmasinda önemli”
Arastirmanin Erzurum’un daha iyi tanitilmasina yönelik yürütülmekte olan birtakim projelere isik tutabilecegi ve baca kültürünü yansitacak bazi önemli görselliklerin sergilenmesini saglayabilecegi belirtilerek, söyle devam edildi, “Su an niteligini kaybetmis olan bu kültürün tanitilmasi ile yöre halkinin tarihî kimliginin ortaya konmasi ve gelecek kusaklara aktarilmasi adina önemli katkilar saglanacagi kanaatindeyim. Yine, bu tür çalismalar, baca kültürü konusunda Anadolu’nun farkli bölgelerine ait arastirmalara da isik tutabilir. Ayrica, baca temali türkülerin analiz edilmesi ve bu türküler üzerine farkli arastirmalar yapilmasinin Anadolu ve özellikle Erzurum baca kültürünün taninmasina ilave bir fayda saglayacagi da düsünülmektedir.”
Kaynak: İHA
“Kapsamli bir arastirma yok”
Erzurum’un, cografyasi, tarihi ve kültürel zenginligi ile kendisinden hep bahsettiren önemli bir sehir oldugu vurgulanan arastirmada, su ifadelere yer verildi, “Erzurum bacalari üzerine kapsamli bir çalismaya rastlanmamistir. Bu arastirmada, eski Erzurum evlerinin kisa bir tanitimi yapilmis, baca kelimesinin anlamlari üzerinde durulmus ve bir dönem Erzurum’un sosyal ve kültürel yasamina katkida bulunmus ve zaman zaman türkülere de konu olmus olan bacalarin islevleri anlatilmistir. Kültürel birikimlerle biçimlenmis ve o günün kosullarina göre yasanmis bu tür kültürel faaliyetlerin gelecek nesillere aktarilmasi büyük önem arz etmektedir. Ayrica, böyle bir çalismanin, Anadolu’nun farkli bölgelerinde de kismen görülen dam üstü kültürüne ait arastirmalarin yapilmasina katkida bulunacagi düsünülmektedir.”
“Erzurum mimari açidan nadide bir sehir”
Yerlesim alanlari ve konutlarin yapisinin, sosyal ve kültürel özelliklerinin; bir bölgenin çevre, iklim ve ekonomi gibi birtakim faktörlerden etkilenen ve yasam tarzi üzerinde oldukça belirleyici olan etkenler oldugu vurgulanan arastirmada, “Erzurum cografyasi, konut mimarisi, tarih ve kültür özelligi ile kabul görmüs nadide bir sehirdir. Eskiden Erzurum evleri genellikle tek katli-bahçeli evlerden meydana gelmekte olup çati veya çati misali bir yapilasma yok denecek kadar az idi. Özellikle kirsal konutlarin sekillenmesi, aile yapisi ve toplumun ihtiyaçlarina göre de insa edilmektedir. Hayat standardi, ekonomik ve teknolojik faktörler açisindan eski Erzurum yasantisi günümüzle kiyaslandigi zaman, oldukça farklilik göze çarpmaktadir. Örnegin, su an konutlarimizdaki balkon, teras gibi kisimlarin islevlerini o dönemdeki bacalar üstlenmis gibi. Evlerin bitisik nizamda olmasi, mahallelerde veya yakin yerlerde düzenli piknik alanlarinin olmamasi, damlarin düz ve çimenli olmasi, bacaya çikis ve inislerin pratik olmasi, komsuluklarin daha samimi olmasi gibi nedenler, bacalari cazip kilan unsurlar olarak görülebilir.” denildi.
“Baca kelimesinin farkli anlamlari üzerinde duruldu”
Geçmisle gelecek arasinda bir köprü vazifesi gören yapilarin içinde bulundugu zamanin yasam kosullarina ayak uydurmasi her geçen gün zorlastigi, teknolojik gelismelerin artmasiyla insanlarin talepleri daha modern ve pratik bir hayata dogru kaydigina deginilen makalede, “Bu arastirmada, baca kelimesinin farkli anlamlari üzerinde durulmus, o dönem insanlarinin bir arada yasadigi mahalle ortaminda kültürel yansimalara vesile olan bacalar tanitilmis, bacalarda geçen zaman ve sosyal faaliyetler ele alinmis olup bu kültürün artisi ve eksisi ile degerlendirilmesi yapilmistir. Erzurum kültüründe bacalarin bir çesit toplanma, dertlesme, sosyallesme ve paylasma mekâni olarak büyük bir öneme sahip oldugu söylenebilir. Ayrica, bu çalismada, o döneme ait çocuklar ve gençlerin oynadigi birtakim oyunlardan, günümüzde yapilmayan bazi toplumsal faaliyetlerden de bahsedilmis ve resimlerle örneklendirilmistir. Yine bu çalisma sununda, baca kültürünün yansimalari ile ortaya çikan, Erzurum ve Anadolu’da baca/dam konusunda söylenegelmis bazi türkü örneklerine de yer verilmistir. Günümüzde baca yasamina yönelik izler olmasa da bu kültürün birtakim yansimalari bu türküler sayesinde hatiralarda iz birakabilir. Bir toplumun yasantisina yön veren izlerini takip etmek ve yeni çikarimlar üretmek, hayata farkli bir anlam kazandirmak demektir.” denildi.
“Yöre halkinin tarihî kimliginin ortaya konmasinda önemli”
Arastirmanin Erzurum’un daha iyi tanitilmasina yönelik yürütülmekte olan birtakim projelere isik tutabilecegi ve baca kültürünü yansitacak bazi önemli görselliklerin sergilenmesini saglayabilecegi belirtilerek, söyle devam edildi, “Su an niteligini kaybetmis olan bu kültürün tanitilmasi ile yöre halkinin tarihî kimliginin ortaya konmasi ve gelecek kusaklara aktarilmasi adina önemli katkilar saglanacagi kanaatindeyim. Yine, bu tür çalismalar, baca kültürü konusunda Anadolu’nun farkli bölgelerine ait arastirmalara da isik tutabilir. Ayrica, baca temali türkülerin analiz edilmesi ve bu türküler üzerine farkli arastirmalar yapilmasinin Anadolu ve özellikle Erzurum baca kültürünün taninmasina ilave bir fayda saglayacagi da düsünülmektedir.”