Dünya Pazarinda Türk Kuruyemisi Ve Kuru Meyve Tercihi Yükseliyor
3 kitada yer alan 30 farkli ülkeye Türkiye’den kuruyemis ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde, tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayisi olurken, kuruyemiste ise Antep fistigi öne çikiyor.
Açilis konusmasini Hazine ve Maliye Bakani Mehmet Simsek’in yaptigi Uludag Ekonomi Zirvesi Sapanca’da devam ediyor. Bu yil 13’üncü kez düzenlenen zirve, Türkiye ve dünya genelinden birçok is dünyasi lideri ve akademisyeni agirliyor. Dün açilis konusmalari ve ilk gün oturumlarinin oldugu zirve, bugün ise çesitli paneller ile devam ediyor.
Is insanlari sektörleri ile alakali konulari zirvede degerlendirirken, kuru yemis ve kuru meyve ihracatindaki artis dikkat çekti. 3 kitada yer alan 30 farkli ülkeye Türkiye’den kuruyemis ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayisi, kuruyemiste ise Antep fistigi oldugu ifade edildi. Türk ürünlerini digerlerinden ayrilan en büyük özelligi ise organik tarim yöntemlerine dayali olarak üretilmeleri oluyor. Organik tarim yöntemlerine dayali olarak yetistirilen Türk organik kuru meyve ve kuruyemisi global pazarda daha fazla tercih edilmeye baslandi. 3 kitada yer alan 30 farkli ülkeye Türkiye’den kuruyemis, kuru meyve ve bakliyat ihraç ettiklerini belirten Orgibite CFO’su Gökçen Seker, Türkiye’den ihraç ettikleri ürünlerin genel profili hakkinda bilgi vererek, tüketicilerin kuru meyve kategorisinde kayisi ve kuruyemiste Antep fistigini tercih ettigini dile getirdi. Ayrica, Türk ürünlerinin digerlerinden ayiran en önemli özelligin organik tarim yöntemlerine dayali olarak üretildiginin altini çizdi.
“En büyük fark organik tarim yöntemlerine dayali olarak yetistirilmeleri”
Panel sonrasi açiklamalarda bulunan Gökçen Seker, Türkiye’den ihraç edilen kuru meyve ve kuruyemislere en yogun talebin Amerika Birlesik Devletleri’nden geldigini belirtirken, Avrupa Birligi ülkeleri, Orta Dogu ve Asya pazarlarindaki ülkelerin de Türk ürünlerine ilgi gösterdigini vurguladi. Türkiye’nin tarimsal potansiyeli ve ürün kalitesinin global pazarda rekabet avantaji sagladigini ifade eden Seker, Türkiye’den 30 farkli ülkeye kuru meyve, kuruyemis ve bakliyat gönderdiklerinin altini çizdi. Seker, ayrica ürün portföyleri içinde en çok tercih edilenin kuru meyve kategorisinde kayisi, kuruyemis kategorisinde ise Antep fistigi oldugunu belirtti.
Türk organik ürünlerinin digerlerinden farkinin, organik tarim yöntemlerine dayali olarak yetistirilmesi oldugunun önemini anlatan Seker, "Saglik bilincine sahip tüketicilerin tercih sebebi haline geldi. 2023 yilinda hem organik hem de konvansiyonel ürün ihracatinda önemli bir artis yasandi. Bu artisin devam edecegine inaniyoruz. 2024’ün ikinci yarisi ve 2025 yillarinda organik kuru meyve, kuruyemis ve bakliyat ihracatini artirarak global pazardaki varligimizi güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi.
“Dijital dönüsüm ile dünyada rekabet gücümüzü artirdik”
Dijital dönüsümün, hem iç pazarda hem de dis pazarda rekabet gücünü artirdigini vurgulayan Seker, "Dijital platformlara yapilan yatirimlarimizla, online satis kanallari ve dijital pazarlama stratejileri sayesinde organik ürünlerimizin genis kitlelere ulasmasini sagladik. Bu durum, hem müsteri memnuniyetini hem de operasyonel verimliligi artirmamiza imkan tanidi. Dijitallesme, tüketicilere daha hizli ve etkili bir sekilde ulasmamizi ve onlarin ihtiyaçlarini daha iyi anlamamizi sagliyor. Ayrica, Türk kuru meyve, kuruyemis ve bakliyatlarinin dünya genelinde taninirligini ve talebini artirmaya yönelik pazarlama stratejilerimizde de dijitallesme önemli bir rol oynamaktadir" diye konustu.
“Organik ürünlerin sertifikalandirilmasi”
Gökçen Seker, pazarlama ve markalasmanin önemine vurgu yaparak, "Türk organik ürünlerinin taninirligini artirdik. Ihracat rakamlarini artirmak için, kalite standartlarinin yükseltilmesi ve pazar çesitliliginin önemli oldugunu biliyoruz. Markalasma çalismalarini önemseyerek lojistik süreçlerde de verimliligi arttirdik. Ar-Ge yatirimlari ve yeni pazarlara açilim da ihracati artirmak için etkili stratejilerdir. Bununla birlikte, organik ürün ihracatini artirmak için, sektör olarak organik tarimin tesvik edilmesi ve organik ürünlerin sertifikalandirilmasi önemli. Pazarlama ve markalasma çalismalariyla organik ürünlerin bilinirliginin artirilmasi ve yeni pazarlara açilim saglanmasi gerekmektedir" seklinde konustu.
Kaynak: İHA
Is insanlari sektörleri ile alakali konulari zirvede degerlendirirken, kuru yemis ve kuru meyve ihracatindaki artis dikkat çekti. 3 kitada yer alan 30 farkli ülkeye Türkiye’den kuruyemis ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayisi, kuruyemiste ise Antep fistigi oldugu ifade edildi. Türk ürünlerini digerlerinden ayrilan en büyük özelligi ise organik tarim yöntemlerine dayali olarak üretilmeleri oluyor. Organik tarim yöntemlerine dayali olarak yetistirilen Türk organik kuru meyve ve kuruyemisi global pazarda daha fazla tercih edilmeye baslandi. 3 kitada yer alan 30 farkli ülkeye Türkiye’den kuruyemis, kuru meyve ve bakliyat ihraç ettiklerini belirten Orgibite CFO’su Gökçen Seker, Türkiye’den ihraç ettikleri ürünlerin genel profili hakkinda bilgi vererek, tüketicilerin kuru meyve kategorisinde kayisi ve kuruyemiste Antep fistigini tercih ettigini dile getirdi. Ayrica, Türk ürünlerinin digerlerinden ayiran en önemli özelligin organik tarim yöntemlerine dayali olarak üretildiginin altini çizdi.
“En büyük fark organik tarim yöntemlerine dayali olarak yetistirilmeleri”
Panel sonrasi açiklamalarda bulunan Gökçen Seker, Türkiye’den ihraç edilen kuru meyve ve kuruyemislere en yogun talebin Amerika Birlesik Devletleri’nden geldigini belirtirken, Avrupa Birligi ülkeleri, Orta Dogu ve Asya pazarlarindaki ülkelerin de Türk ürünlerine ilgi gösterdigini vurguladi. Türkiye’nin tarimsal potansiyeli ve ürün kalitesinin global pazarda rekabet avantaji sagladigini ifade eden Seker, Türkiye’den 30 farkli ülkeye kuru meyve, kuruyemis ve bakliyat gönderdiklerinin altini çizdi. Seker, ayrica ürün portföyleri içinde en çok tercih edilenin kuru meyve kategorisinde kayisi, kuruyemis kategorisinde ise Antep fistigi oldugunu belirtti.
Türk organik ürünlerinin digerlerinden farkinin, organik tarim yöntemlerine dayali olarak yetistirilmesi oldugunun önemini anlatan Seker, "Saglik bilincine sahip tüketicilerin tercih sebebi haline geldi. 2023 yilinda hem organik hem de konvansiyonel ürün ihracatinda önemli bir artis yasandi. Bu artisin devam edecegine inaniyoruz. 2024’ün ikinci yarisi ve 2025 yillarinda organik kuru meyve, kuruyemis ve bakliyat ihracatini artirarak global pazardaki varligimizi güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi.
“Dijital dönüsüm ile dünyada rekabet gücümüzü artirdik”
Dijital dönüsümün, hem iç pazarda hem de dis pazarda rekabet gücünü artirdigini vurgulayan Seker, "Dijital platformlara yapilan yatirimlarimizla, online satis kanallari ve dijital pazarlama stratejileri sayesinde organik ürünlerimizin genis kitlelere ulasmasini sagladik. Bu durum, hem müsteri memnuniyetini hem de operasyonel verimliligi artirmamiza imkan tanidi. Dijitallesme, tüketicilere daha hizli ve etkili bir sekilde ulasmamizi ve onlarin ihtiyaçlarini daha iyi anlamamizi sagliyor. Ayrica, Türk kuru meyve, kuruyemis ve bakliyatlarinin dünya genelinde taninirligini ve talebini artirmaya yönelik pazarlama stratejilerimizde de dijitallesme önemli bir rol oynamaktadir" diye konustu.
“Organik ürünlerin sertifikalandirilmasi”
Gökçen Seker, pazarlama ve markalasmanin önemine vurgu yaparak, "Türk organik ürünlerinin taninirligini artirdik. Ihracat rakamlarini artirmak için, kalite standartlarinin yükseltilmesi ve pazar çesitliliginin önemli oldugunu biliyoruz. Markalasma çalismalarini önemseyerek lojistik süreçlerde de verimliligi arttirdik. Ar-Ge yatirimlari ve yeni pazarlara açilim da ihracati artirmak için etkili stratejilerdir. Bununla birlikte, organik ürün ihracatini artirmak için, sektör olarak organik tarimin tesvik edilmesi ve organik ürünlerin sertifikalandirilmasi önemli. Pazarlama ve markalasma çalismalariyla organik ürünlerin bilinirliginin artirilmasi ve yeni pazarlara açilim saglanmasi gerekmektedir" seklinde konustu.