Trakya'da Kurakliga Dayanikli Ayçiçegi Türleri Gelistirme Çalismasi Yürütülüyor

Trakya Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Baskani Prof. Dr. Yalçin Kaya: 'Biz Amerika çöllerinde yetisen ayçiçeklerini melezleyerek, Trakya ve Türkiye kosullarinda tarimi yapilan ayçiçeklerine aktararak, siddetli kurakliga dayanikli hale gelecek sekilde ayçiçekleri islah etmeye çalisiyoruz'

GÖKHAN ZOBAR - Trakya Üniversitesi (TÜ) Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Baskani ve Bitki Islahi Uygulama ve Arastirma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçin Kaya, ayçiçeginin ana vatani ABD çöllerindeki türlerden elde ettikleri genlerle, kurakliga dayanikli türler gelistirme çalismasi yaptiklarini söyledi.

Prof. Dr. Kaya, AA muhabirine, TÜ Bilimsel Arastirma Projesi ve TÜBITAK is birliginde kurulan Dünya Ayçiçegi Koleksiyonu Bahçesi'nde ayçiçegi arastirmalari gerçeklestirdiklerini belirtti.

Küresel iklim degisikligine bagli kurakligin arttigina dikkati çeken Kaya, su kitliginin tarimsal üretime olumsuz etkilerinin büyük oldugunu dile getirdi.

Kaya, dünyanin pek çok noktasinda binlerce yildir kuraklik basta olmak üzere olumsuz hava kosullarinda varligini sürdüren ayçiçegi türlerini incelediklerini anlatti.

Geçen yil kurduklari Dünya Ayçiçegi Koleksiyonu Bahçesi'nde olumsuz iklim sartlarina dayanikli ayçiçegi türleri gelistirmeyi hedeflediklerini aktaran Kaya, "Burada birçok gen kaynagimiz var. Biz Amerika çöllerinde yetisen ayçiçeklerini melezleyerek, Trakya ve Türkiye kosullarinda tarimi yapilan ayçiçeklerine aktararak, siddetli kurakliga dayanikli hale gelecek sekilde ayçiçekleri islah etmeye çalisiyoruz." dedi.

- "Bitki islahi programinda normal bir çesit en az 10 yilda yetisiyor"

Kaya, kurakligin ayçiçegi basta olmak üzere diger bitkisel ürünlerin gelisimini engelledigini, etkilerinin her geçen yil daha çok hissedildigini vurguladi.

Kurakligin etkilerinin bilimsel olarak 2 yolla en aza indirilebilecegini anlatan Kaya, "Ilki düzensiz yagislari biriktirme yoluyla yüzey akislarini baraj ve göllerde toplayabiliriz. Bir diger yöntem ise ektigimiz ürünleri kurakliga dayanikli hale getirmek. Günümüzdeki mevcut kurakligi göz önüne alarak çalismamiz lazim. Bitki islahi programinda normal bir çesit en az 10 yilda yetisiyor. Bundan dolayi 10 yil sonrasini görerek programlarimizi yapip çalismamiz lazim." diye konustu.

- "Bitkilerimiz hem verimli hem de kurakliga dayanikli hale geliyor"

Prof. Dr. Kaya, ayçiçegi bahçesinde yaptiklari çalismalarla kurakliga dayanikli genleri belirleyip melezleme yöntemiyle bölgede ekimi yapilan türlere aktarip islah çalismasi yaptiklarini söyledi.

Kurakliktan en az etkilenecek türler gelistirmeye çalistiklarini aktaran Kaya, sunlari kaydetti:

"Ayçiçegin ana vatani Amerika. Bu bahçemizde Amerika'nin Nevada çöllerinde yetisen ayçiçegi de var, Rocky Daglari'nin tepesinde yetisen ayçiçegi de var. Bunlar bizim için son derece degerli. Bu genleri biz alip melezleyerek bölgemizde halihazirda yetistirdigimiz bitkilere transfer ediyoruz. Bu sekilde bitkilerimiz hem verimli hem de kurakliga dayanikli hale geliyor.

Dünya geneline en çok yazlik ürünlerde kurakligin etkisi görülüyor. Bunun için çok daha az su kullanimiyla istedigimiz yüksek verimleri elde etmek esas hedefimiz. Bitiklerimiz çok az suyla verimlerini artirmali. Örnegin bulasik ve çamasir makineleri çok az suyla kiri temizliyor. Biz de ayni yöntemle çok az suyla fotosentezini, gelismesini, büyümesini gerçeklestirerek kurakliga daha dayanikli hale getiriyoruz."
Kaynak: AA