AK Parti'den Hayvanlari Koruma Kanunu Teklifi

AK Parti Grup Baskanvekili Mahi Ünal, Hayvanlari Koruma Kanunu teklifine iliskin, “Hayvanlar bir mal, esya olmaktan çikarilip, bir canli statüsüne getirilmekte ve Türk Ceza Kanunu 151. maddede hayvanlarla ilgili husus mala zarar vermek noktasindan çikarilip, cana zarar verme noktasina getirilerek, suç kapsamina alinmaktadir” dedi.

AK Parti Grup Baskanvekili Ünal, Hayvanlarin Haklarinin Korunmasi ile Hayvanlara Eziyet ve Kötü Muamelelerin Önlenmesi Için Alinan Tedbirlerin Belirlenmesi Amaciyla Kurulan Arastirma Komisyonu’nun AK Partili üyeleriyle birlikte basin açiklamasi yapti. AK Parti Grubu’nda yapilan açiklamada Ünal, kanun teklifini bugün vereceklerini söyleyerek, Türkiye’de hayvanlarin yasamlarini rahat sürdürmeleri ve hayvanlara iyi muameleyi temin etmek için 24 Haziran 2004 tarihinde çikartilan Hayvanlari Koruma Kanunu’nun bu konuda yapilan ilk düzenleme oldugunu hatirlatti. Ünal, “Grubumuzca çesitli çalismalar yapilmis, sivil toplum kuruluslari, belediyeler, bakanliklarla görüsmeler gerçeklestirilmis. Hayvanlari koruma konusunda atilmasi gereken adimlarin belirlenmesi, hayvanlarin yasadiklari çok çesitli zorluklarin, problemlerin tespit edilerek çözüm önerilerinin belirlenmesi için verilen Meclis arastirma önergesi diger parti gruplarinin verdigi arastirma önergesiyle birlestirilerek 20 Subat 2019 tarihinde hayvanlarin haklarinin korunmasi ile hayvanlara eziyet ve kötü muamelenin önlenmesi için alinmasi gereken tedbirlerin belirlenmesi amaciyla Meclis Arastirma Komisyonu kurulmus, Komisyon Baskanligi’na Mustafa Yel getirilmisti. 16 Ocak 2020’de Türkiye Büyük Millet Meclisinde komisyon raporu görüsüldü” ifadelerini kullandi.

Ünal, söyle devam etti:

“Toplumsal yasam standartlarinda demografik yapidaki degismeler insanlarin veya evcil hayvanlarla olan iliskilerini, yasam alanlarini paylasma kosullarini, insanlarla hayvan dostlarimizin iliskilerini yeniden düzenleme ihtiyacini ortaya koymaktadir. Yaptigimiz bu düzenleme ruhunu, yaptigimiz düzenlemenin temel fikrini olusturan bakis açimiz sudur; hayvanlar bir mal, esya olmaktan çikarilip, bir canli statüsüne getirilmekte ve Türk Ceza Kanunu 151. maddede hayvanlarla ilgili husus mala zarar vermek noktasindan çikarilip, cana zarar verme noktasina getirilerek, suç kapsamina alinmaktadir. Teklifimizde bir taraftan hayvan sagligi refahi temin edilirken, onlarin bir mal, süs esyasi olmaktan çikarilmasi ve diger taraftan hayvanlarin insanlarla, insanlarin refah, huzur ve güvenligi tehdit olusturmadan bir ahenk içinde yasamalarini temin ve hayvanlarin refahini saglamayi temel almaktadir. Hayvanlarin mal olarak görülmekten ziyade can olarak görülmesi, bu baglamda diger taraftan icra konusu olmasi, hayvanlarin haczedilmesi de ortadan kalkiyor. Teklif ile sahipli sahipsiz hayvan ayrimini kaldiriyoruz. Ister sahipli ister sahipsiz olsun, hayvanlara karsi gerçeklestirilen nesli yok olma tehlikesi altinda olan bir hayvani öldürme, bir hayvan neslini yok etme, öldürme, iskence, zalimce muamelede bulunma, cinsel iliski, hayvan dövüstürme fiilleri suç olarak düzenlenmektedir.”

Bir sikayet olmasa da hayvana karsi islenen suçlarin Tarim ve Orman Bakanligi tarafindan takip edilecegini söyleyen Ünal, “Suç teskil eden fiillerin sahibi tarafindan hayvanina karsi islenmesi durumunda hem Tarim ve Orman Bakanligimizca hem de adli mercilerce süreç takip edilecektir. Sahipsiz hayvan sayisinin kontrolsüz artisinin önüne geçilmesi, insan refah ve huzurunun temin edilebilmesi için sahipsiz hayvanlarin tedavi, parazit mücadelesi, asilama, kisirlastirma ve dijital kimliklendirmesini ifade eden rehabilitasyon süreci etkin biçimde yürütülecektir. Bu dogrultuda büyüksehir belediyelerine, il belediyelerine, nüfusu 25 bini asan belediyelere hayvan bakim evi kurma ve bütçelerinin belli bir miktarini bu hizmetler için kullanma zorunlulugu getirilmektedir. Nüfusu 25 binin altinda olan belediyeler için bölgelerinde bulunan hayvanlari rehabilitasyon sürecine tabi tutulmalari için hayvan bakim evi bulunan en yakin hayvan bakim evine götürme, rehabilitasyon süreci tamamlandiktan sonra alindiklari ortama birakma zorunlulugu getirilmektedir” seklinde konustu.

Tehlikeli köpek türlerine iliskin olarak ise Ünal, “Bakanligin bilim kurullari ile çalismalari neticesinde belirlenecek tehlikeli türlerin bakilmasi, beslenmesi, ülkemize sokulmasi yasaklanmaktadir. Mevcutta tehlikeli türlere sahip olanlara ise hayvanlarini kisirlastirarak, kayit belgesi alarak, agizliksiz ve tasmasiz olarak dolastirmayarak, çocuk oyun alanlari ve parklari ile halkin yogun olarak bulundugu bölgelere girmeme sartlariyla hayvanlara bakabilirsin demekteyiz. Kara ve su sirkleriyle, yunus parklarinin açilmasi ve isletilmesi yasaklanmaktadir. Mevcut isletmelerdeki uhdesinde bulunan hayvanlarin dogal yasam süresine bagli olarak tasfiyesi öngörülmektedir. Hayvanlar için dogal yasam parklarinin olusturulmasi, hayvanlarin daha iyi sartlarda barindirilmasi saglanmaktadir. Kedi, köpek sahiplerine dijital kimlik zorunlulugu getirilmekte, terkleri yaptirima baglanmaktadir. Pet shoplarda kedi, köpek satisi önleniyor. Bu yerlerde üretim çiftliklerindeki hayvan satisi katalog üzerinden yapilacaktir” dedi.

Kaynak: İHA