TBMM Çevre Komisyonu, Marmara Denizi'ndeki Müsilaji Görüstü

Komisyon Baskani Muhammet Balta: 'Bu müsilaj sorununu çözüp havasi, suyu, topragi daha temiz bir Türkiye hayalimizi hep beraber gerçeklestirecegimize hiç kimsenin süphesi olmasin' Çevre ve Sehircilik Bakan Yardimcisi Mehmet Emin Birpinar: 'Bunu nasil çözecegiz? Hep beraber çözecegiz. Beraberce toplantilar yapacagiz. Bilim adamlarimizi içimize alacagiz. Ben Istanbul'daydim. Üç gündür günde üç saat uyumuyorum. Herkesle konusuyoruz, herkesi dinliyoruz. Bu problemi çözmemiz lazim. Çünkü görüntü hakikaten kötü'

TBMM Çevre Komisyonu Baskani Muhammet Balta, "Bu müsilaj sorununu çözüp havasi, suyu, topragi daha temiz bir Türkiye hayalimizi hep beraber gerçeklestirecegimize hiç kimsenin süphesi olmasin." dedi.

TBMM Çevre Komisyonu, AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta baskanliginda toplandi.

Marmara Denizi'ndeki müsilajla ilgili olayin ilk gününden itibaren çalismalarin baslatildigini vurgulayan Balta, Marmara Denizi Eylem Plani'na iliskin yasanan süreci anlatti.

Marmara Denizi Eylem Plani'nin kamuoyuna açiklandigini animsatan Balta, "Eylem plani açiklandiktan sonra dün herkese sorumluluklar verildi, her il kendi adina valilikler kanaliyla eylem planlarini ve ayni zamanda da en alt seviyede ilçeler de eylem planlarini hazirlayarak müsilajla alakali topyekun bir mücadelenin içerisinde olmamiz gerektigi eylem planinda söylendi. Bu müsilaj sorununu çözüp havasi, suyu, topragi daha temiz bir Türkiye hayalimizi hep beraber gerçeklestirecegimize hiç kimsenin süphesi olmasin." diye konustu.

CHP Izmir Milletvekili Murat Bakan, komisyonun kanun teklifi gündemi olmadan da toplanmasi gerektigini belirterek "Marmara'nin can çekismesi, müsilaj sorunu, aslinda doganin bize haykirisidir. Biz bunu eger bu komisyonda konusmayacaksak nerede konusacagiz? Dolayisiyla bu toplanti geç kalmis bir toplantidir." dedi.

Müsilaj meselesinin ortak sorun oldugunu ve çözümü noktasinda da ortak tavir almaya hazir olduklarini dile getiren Bakan, "Bu müsilaj meselesinin müsebbibi sizsiniz. 1999 yilinda Istanbul'da, Türkiye'nin en büyük kentinde, sanayinin merkezinde iktidara geldiniz. Istanbul, Kocaeli... Bu müsilaj sorunu çok net bir sekilde organik madde kökenli. Denize birakilan organik maddelerden dolayi oluyor. Marmara Denizi ölüyor. Bunun sorumlulugunu önce alacaksiniz. Elbette çözümü beraber yapalim. Biz zaten çözüm için mücadele ediyoruz. Haykirisimizin sebebi de bu." ifadelerini kullandi.

Komisyon Baskani Muhammet Balta ise "Sorumlu sizsiniz." sözünü kabul etmedigini belirterek "Yerel yönetimlerin 1994'te Istanbul'u nasil aldigini hep beraber biliyoruz. Ben o tartismalarin içerisine girmek istemiyorum. 1994 öncesiyle 1994 sonrasinda Istanbul'un durumu belli." karsiligini verdi.

- "Hep beraber bu hale getirdik, hep beraber çözmek istiyoruz"

Konusmalarin ardindan konuya iliskin komisyon üyelerine bilgi veren Çevre ve Sehircilik Bakan Yardimcisi Mehmet Emin Birpinar, "Hiç kimse birbirini suçlayarak vicdanlarini rahatlatmasin. Bu isi hep beraber biz bu hale getirdik yillardir Türkiye'de. Hep beraber de bunu çözmek istiyoruz. Burada bence söylenmesi gereken bu." dedi.

Fitoplanktonlarin denizdeki en ufak canlilar oldugunu belirten Birpinar, "Fitoplanktonlar günes isigiyla aslinda mikro organizma olarak büyüyor. Bunu zooplankton dedigimiz hayvansal olan mikro organizmalar yiyor. Onu da küçük baliklar yiyor. Onu daha büyük baliklar yiyor. Onu da köpek baligi yiyor. Böyle bir denge, zincir var. Eger bu zincirlerden bir tanesi koptuysa ne olur? Onu yiyen tür kaybolunca öbürü çok fazlalasmaya baslar ve her tarafi sarar. Bu karada da denizde de öyle. Insallah öyle degildir." diye konustu.

Marmara Denizi'nin dünyanin en küçük denizlerinden biri olduguna dikkati çeken Birpinar, bu denizin dünyadaki diger denizlerden çok farkli oldugunu söyledi. Marmara Denizi'nde su sicakliginin diger denizlere göre de farkli oldugunu anlatan Birpinar, tam tersi bir eko sisteminin bulundugunu ve bunun sebebinin ise akintilar oldugunu söyledi.

Marmara Denizi'ndeki akintilara iliskin bilgi veren Birpinar, "Iklim degisikliginden dolayi nehirler kurumaya basladi, daha az su gelince dolayisiyla Marmara Denizi bir göl gibi davranmaya basladi. Göl gibi davraniyor yani durgunluk olusuyor. Vortexler hem dikeyde hem yatayda azalinca, dalgalanma olmayinca... Marmara'da sicaklik son 10 senede 2,5 derece artmis durumda. Bir de kirlilik eklenince belki de türlerin biri yok oldu. Dolayisiyla mikro organizmalarin, demin söyledigimiz fitoplankton dedigimiz seylerin çogalmasiyla ortaya çikti." degerlendirmesini yapti.

Akdeniz'in de "inanilmaz isindigini" belirten Birpinar, "Arti 0,5 derecelik bir limiti kaldi Akdeniz'in. Yani eger arti 0,5 derece daha Akdeniz suyu isinirsa buna benzer sorunlar burada daha da büyüyerek olabilir. Firtinalar, siklonlar olabilir. Büyük hortumlar meydana gelebilir." ifadelerini kullandi.

Marmara'nin etrafinda 25 milyon insanin yasadigina, 7 ilin ve Türkiye sanayisinin yüzde 60'inin burada bulunduguna isaret eden Binpinar, "Durgunluk, sicakligin artmasi, hem kirliligin gelmesi belki de o zincirin bir tane türünün kaybolmasi, bunun sebeplerinden bir tanesi olabilir." dedi.

Adriyatik Denizi'nde de ayni seyin oldugunu ve oradaki ülkelerin bir araya gelerek bu isi çözdüklerini anlatan Binpinar, "Bunu nasil çözecegiz? Hep beraber çözecegiz. Beraberce toplantilar yapacagiz. Bilim adamlarimizi içimize alacagiz. Ben Istanbul'daydim. Üç gündür günde üç saat uyumuyorum. Herkesle konusuyoruz, herkesi dinliyoruz. Bu problemi çözmemiz lazim. Çünkü görüntü hakikaten kötü." degerlendirmesinde bulundu.

Müsilajin yüzde 99'unun su oldugunu ancak suyu birakmadigini belirten Binpinar, müsilajin laboratuvardaki görüntülerini komisyon üyelerine izletti.

Binpinar, "Sizlerin de destegini bekliyoruz. Bize güvenin. Insallah bu sorunu Marmara için hep beraber hiçbir parti, belediye ayrimi yapmadan çözmemiz lazim. Çünkü bu, ülkemizin dünyada turizmini, her seyini etkileyecek bir konu." diye konustu.

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Baris Salihoglu ise müsilajin olusma nedenlerini anlatarak "Olasi sonuçlari; her seyden önce oksijen azalmasi. Oksijen azaldigi zaman diger canlilari da etkiler ve kitlesel canli ölümlerine bu yol açabilir. Biyoçesitlilik kaybi, balikçiligin tamamen çökmesi, turizm ve sosyoekonomik zararlar veriyor." dedi.

Salihoglu, Marmara Denizi'nden bilim gemisiyle elde edilen müsilajla ilgili son durumu komisyon üyelerine gösterdi.

Kaynak: AA