ODATV’de ayrılık depremi! Ağır sözlerle eleştirip yazılarına son verdiler

ODATV'nin iki yazarı, yayın politikasında değişikliğe gidildiğini belirtip yazılarına son verdi.

ODATV’de ayrılık depremi! Ağır sözlerle eleştirip yazılarına son verdiler
ODATV’de ayrılık depremi! Ağır sözlerle eleştirip yazılarına son verdiler
M. Ayhan Kara ve Nurzen Amuran, ODATV'den ayrıldıklarını açıkladı. Yayın politikasının değiştiğini ve yazılarının sansüre uğradığını belirten iki yazar ayrılık nedenini ise hazırladıkları metinle duyurdu ve ODATV İmtiyaz Sahibi Soner Yalçın'ı işaret etti.

M. Ayhan Kara’nın veda yazısı şöyle:

Değerli dostlarım;

Yaklaşık 9 yıldır, 2012'den bu yana Odatv'de yazıyorum. Karşılıksız olarak basın özgürlüğü ve genç gazetecilere destek olmak için, birikimimi toplumla paylaşmak için giriştiğim bu maceraya bugün itibarıyla son veriyorum. Bu kararı almamda rol oynayan başlıca etkenler; 1) imtiyaz sahibinin bu karşılıksız desteği hak etmeyecek kişilik yapısı ve duruşu, 2) Odatv içeriğinin oldukça sulanması, magazinleşmesi ve dolayımlı da olsa 'eğilme' iklimine girme belirtileri göstermesi, 3) Köşe yazarlarına, röportajcılara dolaylı olarak sansür yapılması...

Odatv'de 8 yıl boyunca Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan döneminde özgürce, virgülüme karışılmadan yazdım, ürettim. Zor günlerinde Odatv'nin yanında oldum. En sık yazanlardan biri, belki de en sık yazan yazarıydım. Barış'lardan önce bir veda yazısıyla ayrılıp 4-5 ay sonra döndüm ama imtiyaz sahibi gördüm ki yeni bir Odatv konsepti kurmak istiyor. Bu defa kesin olarak ayrılmış bulunuyorum Odatv'den.

Yazılarıma ilgi gösteren dostlarıma, arkadaşlarıma, okurlarıma bu çerçevede bilgi verme gereği hissettim.

Bu vesileyle sağlık ve esenlikler diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Nurzen Amuran’ın veda yazısı ise şöyle…

Değerli okurlar,

Son 7 yıl boyunca her hafta ODATV de, toplumda bilgi ve birikimleriyle tanınmış konuklarla, sizleri buluşturdum. Onların düşüncelerinden yorumlarından ben de aydınlandım, sizleri de aydınlatmaya çalıştım. Atatürk devrimlerini, Cumhuriyetin değerlerini, demokrasinin erdemini, devlete hizmet etmeyi ilke edinen bilim insanları, siyasiler, sivil toplum örgütleri temsilcileri, kendi alanlarinda uzman olanlar, edebiyatçılar konuğum oldu.

Son zamanlarda ODATV'nin imtiyaz sahibiyle,

"Konuk seçiminde" aramızda görüş ayrılığı oldu ve ODATV'yi BIRAKTIM.

7 yıl boyunca bu haber sitesinde çalışan emekçilerden saygı gördüm, onların sevgisini hep yüreğimde taşıyacağım.

Değerli okurlarım,

Atatürk' ün hayatta olduğu yıllarda, Hükümet, bazı başarılı bürokratlara yargı mensuplarına, altın uçlu birer dolmakalem armağan etmiş. Babam, kendisine armağan edilen bu kalemle yazdığı mahkeme kararlarında,

sadece ve sadece yasalardan emir almış, vicdanıyla yasalar arasında denge kurmuş, adaleti hukuku korumuş. Bize kalan tek miras, üzerinde "Türkiye Cumhuriyeti' yazan bu dolmakalemidir. Bu bir simgedir.Bu vasiyetin başka bir anlamı vardır:

Ben de 50 yıla yaklaşan meslek hayatımda sadece adaleti hukuku korudum. Kalemimi ülkemin bütünlüğü, cumhuriyetin temel değerleri, demokrasinin gelişmesi için toplum adına kullandım. Hukukta mükemmelliğe, ekonomi de kalkınmaya, eğitimde bilime, siyasette barış için yol gösterdim. Kalemimi ne kiraya verdim, ne de başkalarının hizmetine teslim ettim. Böylece babamın vasiyetini yerine getirdim. Ömrümün kalan yıllarında bu yolda yazmaya devam edeceğim. Sizleri terk etmeyeceğim.