Fransız Milletvekillerinden Uygur Türkleri Nedeniyle Disney'in 'Mulan' Filmine Boykot Çağrısı
Bazı milletvekilleri ve aktivistler, 1 milyon Uygur Türkü'nün zorla kamplarda tutulduğu Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çekilen filmin Fransa'da gösterime sokulmaması çağrısında bulundu.
Fransa'da muhalefetteki bazı milletvekilleri ve aktivistler, 1 milyon Uygur Türkü'nün zorla kamplarda tutulduğu Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çekilen filmin boykot edilerek Fransa'da gösterime sokulmaması çağrısı yaptı.
Ekoloji, Demokrasi ve Dayanışma Partisi (EDS) milletvekillerinden Aurelien Tache'nin girişimiyle uluslararası kampanya sitesi "change.org"da yer alan dilekçede, Disney'in Mulan filminin yasaklanması talep edildi.
Disney'in, filmin sonunda Turpan Kamu Güvenliği Ofisi ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) Sincan Uygur Özerk Bölgesi Tanıtım Departmanına teşekkür ettiği hatırlatılan dilekçede, "Bununla birlikte ÇKP ve Sincan'daki yerel yöneticilerin, Çin'in kuzeybatısındaki bu özerk bölgede Uygur nüfusuna yönelik soykırımdan suçlu olduğu açıktır." ifadesine yer verildi.
En az 12 milyon Uygur Türkü'nün sadece etnik köken, dil ve dinlerinden dolayı toplama kamplarına alınma, zorla kısırlaştırılma, sürgün edilme gibi uygulamalara maruz bırakıldığı belirtilen dilekçede, Pekin yönetiminin bu kampları "mesleki eğitim kampı" olarak nitelemesi de reddedilerek, "Bunlar yeniden düzenleme, yeniden eğitim ve cebri çalıştırma kamplarıdır." değerlendirmesi yapıldı.
- "Çin'de olanlardan artık yüz çevrilmemeli"
Dilekçede, filmin bazı sahnelerinin, Şanşan bölgesindeki kamptan birkaç kilometre uzaklıktaki Kumtag Çölü'nde çekildiği anımsatılarak, "Turpan Kamu Güvenli Ofisinin, sürgün edilen binlerce Uygur'un tutulduğu baskı kurumlarının büyük bir kısmı olan bu kampların yaklaşık 15'ini yönetse de Disney onlara teşekkür ederken hiç duraksamadı." denildi.
Amerikan dev film şirketi Disney'i, Pekin tarafından Uygur Türkü nüfusuna yöneltilen etnik ve kültürel imha operasyonuna suç ortaklığıyla itham eden milletvekilleri ve aktivistler, "Çin'de olanlara artık yüz çevrilmemesi" çağrısında bulundu.
Aktivistler ve milletvekilleri, "boycottMulan" etiketiyle başlatılan harekete destek verdiklerini vurgulayarak, Mulan filminin Disney'in online yayın platformlarından kaldırılması, reklamlarının her türlü yayın ortamından çekilmesi ve Fransa'da gösterime sokulmamasını istedi.
Val-d'Oise milletvekili Tache, iktidardaki Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi (LREM) Partisinden 2020'nin ilk aylarında ayrılan 17 milletvekili arasında yer alıyor.
Öte yandan, filmin başrolündeki Çinli oyuncu Yifei Liu'nun, Hong Kong'da demokrasi yanlısı protestoculara karşı şiddet uygulamakla suçlanan polisleri desteklemesi sebebiyle de Mulan isimli film bazı Asya ülkelerinde de boykot ediliyor.
- Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı kamplar
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin yönetiminin "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı, ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü'nün kendi rızası dışında tutulduğu tahmin ediliyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, bu kamplarda kaç kişinin olduğuna ve bu kamplardaki kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin ise bilgi vermiyor.
Kaynak: AA
Ekoloji, Demokrasi ve Dayanışma Partisi (EDS) milletvekillerinden Aurelien Tache'nin girişimiyle uluslararası kampanya sitesi "change.org"da yer alan dilekçede, Disney'in Mulan filminin yasaklanması talep edildi.
Disney'in, filmin sonunda Turpan Kamu Güvenliği Ofisi ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) Sincan Uygur Özerk Bölgesi Tanıtım Departmanına teşekkür ettiği hatırlatılan dilekçede, "Bununla birlikte ÇKP ve Sincan'daki yerel yöneticilerin, Çin'in kuzeybatısındaki bu özerk bölgede Uygur nüfusuna yönelik soykırımdan suçlu olduğu açıktır." ifadesine yer verildi.
En az 12 milyon Uygur Türkü'nün sadece etnik köken, dil ve dinlerinden dolayı toplama kamplarına alınma, zorla kısırlaştırılma, sürgün edilme gibi uygulamalara maruz bırakıldığı belirtilen dilekçede, Pekin yönetiminin bu kampları "mesleki eğitim kampı" olarak nitelemesi de reddedilerek, "Bunlar yeniden düzenleme, yeniden eğitim ve cebri çalıştırma kamplarıdır." değerlendirmesi yapıldı.
- "Çin'de olanlardan artık yüz çevrilmemeli"
Dilekçede, filmin bazı sahnelerinin, Şanşan bölgesindeki kamptan birkaç kilometre uzaklıktaki Kumtag Çölü'nde çekildiği anımsatılarak, "Turpan Kamu Güvenli Ofisinin, sürgün edilen binlerce Uygur'un tutulduğu baskı kurumlarının büyük bir kısmı olan bu kampların yaklaşık 15'ini yönetse de Disney onlara teşekkür ederken hiç duraksamadı." denildi.
Amerikan dev film şirketi Disney'i, Pekin tarafından Uygur Türkü nüfusuna yöneltilen etnik ve kültürel imha operasyonuna suç ortaklığıyla itham eden milletvekilleri ve aktivistler, "Çin'de olanlara artık yüz çevrilmemesi" çağrısında bulundu.
Aktivistler ve milletvekilleri, "boycottMulan" etiketiyle başlatılan harekete destek verdiklerini vurgulayarak, Mulan filminin Disney'in online yayın platformlarından kaldırılması, reklamlarının her türlü yayın ortamından çekilmesi ve Fransa'da gösterime sokulmamasını istedi.
Val-d'Oise milletvekili Tache, iktidardaki Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi (LREM) Partisinden 2020'nin ilk aylarında ayrılan 17 milletvekili arasında yer alıyor.
Öte yandan, filmin başrolündeki Çinli oyuncu Yifei Liu'nun, Hong Kong'da demokrasi yanlısı protestoculara karşı şiddet uygulamakla suçlanan polisleri desteklemesi sebebiyle de Mulan isimli film bazı Asya ülkelerinde de boykot ediliyor.
- Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı kamplar
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin yönetiminin "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı, ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü'nün kendi rızası dışında tutulduğu tahmin ediliyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, bu kamplarda kaç kişinin olduğuna ve bu kamplardaki kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin ise bilgi vermiyor.