Geleneksel Öğrenme Dijital Evrim Sürecinde
Yeni tip korona virüs nedeniyle devlet okulları uzaktan eğime geçerken, özel okullar da kendi senkron eğitimlerini devreye soktu. İçinde bulunduğumuz süreçte eğitimin hızla dijital bir dönüşüme girdiğini ifade eden İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, geleneksel öğrenmenin dijital evrim sürecinde olduğunu kaydetti.
Korona virüs (Covid-19) nedeniyle Türkiye’de 30 Nisan’a kadar örgün eğitime ara verildi.
Devlet okulları Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı program kapsamında uzaktan eğitime geçerken, özel okullar da kendi sistemleriyle uzaktan ve senkron eğitimlerini sürdürüyor. Pandemiyle birlikte her alanda olduğu gibi eğitim alanında da dijital dönüşümün yadsınamaz olduğunun bir kez daha anlaşıldığını belirten İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, bu süreçte eğitimde dijital dönüşümün hız kazandığını ve buna da en çok Z kuşağının hazır olduğunu ifade etti.
Pandemi ile birlikte ortaya atılan "Yeni Dünya Düzeni"nin eğitimi ne şekilde etkileyeceğine değinen Biriz Kutoğlu, "İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte alışkanlıklarımız da büyük oranda değişti. Artık insanlar iletişimlerini ve işlerinin büyük bir çoğunluğunu internet üzerinden yürütüyor. Bugün dünya çapında 3 milyar, ülkemizde ise 45 milyon kişiye ulaşan internet teknolojisi var. Bu teknoloji kültür ve coğrafyalar arasındaki farklılıkları kaldırıp, evrensellik oluşturdu. Bu değişimin en çok da iletişim ve hayatı algılamamızda oldu. Yani dijital hayat sadece eğitim alanında değil, iş hayatındaki okuryazarlık kavramını da yeniden değerlendirmemize sebep oldu. Geleneksel anlamdaki okuryazarlık yerini bilgisayar okuryazarlığına, bu da yerini internet ve dijital okuryazarlığa bıraktı. 2000 sonrası doğan Z kuşağının bilgi işlem teknolojisine yatkınlığı avantaj. Ancak bu kuşağa eğitim veren kurumların ve ileride iş hayatına atıldıklarında yöneticisi olacak kişilerinin de bu konuda geliştirilmeleri gerekiyor. Biz de bu anlamda kurum olarak bu süreçleri değerlendirip, okullarımızda son 3 yıldır ’Gelecek Kültürü’ dersini öğrencilerimize okutuyoruz. Eğitim 4.0 uygulamalarını da yürütüyoruz" diye konuştu.
"Dönüşüme hazır olanlar bir adım önde"
Öncelikli olarak eğitimde dijital dönüşümü ele alan Kutoğlu, "Covid-19 ile dijital dönüşüm, uzaktan eğitim ve eğitim sistemindeki değişim ihtiyacı tartışmaları hızlanmış oldu. Kurumların operasyonları ise artık dijital olarak takip ediliyor ve bu şekilde yönetiliyor. Bu dönüşüme tüm paydaşların ayak uydurması ve bilişim donanımlarını daha verimli kullanmaları gerekiyor. Bu kapsamda dijital okuryazarlık konusu daha önemli bir hal almaya başladı.
Kendi ihtiyaçlarını en iyi şekilde belirleyip, personellerini doğru bir şekilde bilgilendirebilen ve bu dönüşüme hazırlıklı olan kurumlar bu süreçte bir adım önde olacaklardır" dedi.
"Yeni eğitim sistemine en çok Z kuşağı hazır"
Eğitimde yaşanan bu dönüşüme özellikle Z kuşağının oldukça hazır olduğunu ifade eden Kutoğlu, "Dijital çağda uzaktan eğitim ve video temelli uygulamalarla öğrenme ve kendini geliştirme hepimiz için yeni bir deneyim. Bu noktada önce herkesin kendi dijital evriminin peşine düşmesi gerektiğine inanıyorum. Z kuşağı buna oldukça hazır. Bu nedenle ebeveynlerin de teknolojiyi anlamaları ve işin içine dahil edilmeleri gerekiyor. Araştırmalara göre her 10 veliden 9’u akıllı tahta ve yapay zeka terimlerini duymuş. Kodlama konusunda ise yüzde 65 oranında bir farkındalık var. Öğrenme yöntemlerinde ise dijital ve geleneksel öğrenmenin tercih edilme oranları aşağı yukarı aynı seviyede. Yaşadığımız koşullarda birlikte öğrenme dijital bir evrim sürecinde. Biz de kurum olarak velilerimizi Kültür Sanal Ofisimiz ile bu sürece dahil ediyoruz. Bu ofisimiz pandemi döneminde öğrencilerimizin ve velilerimizin ihtiyaç duyacağı rehberlik hizmeti, kütüphane, uzaktan eğitim merkezi ve öğrenci işlerine kadar pek çok alanda hizmet vermek için bu hafta açılacak" şeklinde konuştu.
"Üst seviyede güvenli bir ortamda eğitimimizi sürdürüyoruz"
Aynı zamanda son zamanlarda uzaktan eğitim için kullanılan programlarda tartışmalara konu olan sorunların yaşanmamasına adına uzaktan eğitimde öğretmen ve öğrencinin kişisel veri güvenliği konusuna oldukça hassas davrandıklarını kaydeden Kutoğlu, "Uzaktan eğitimde öğrenci ve öğretmenlerimizin kişisel verilerine saygı duyuyoruz ve herhangi bir sıkıntı oluşmaması için önlemlerimizi alıyoruz. Öğrencilerimiz kendilerine verilen kullanıcı adı ve şifreleriyle derslere katılıyor. Derslerde tıpkı örgün eğitimde olduğu gibi yoklama alınıyor. Derse katılım sağlamayan öğrencilerin velilerine devamsızlık bilgilerini iletiyoruz. Dolayısıyla online derslere dışarıdan girmek mümkün değil ve takibi sürekli yapılıyor. Öğrencinin ses, görüntü paylaşımı öğretmenlerimizin kontrolündedir. Sistemimizin sorunsuz işleyebilmesi için tüm teknik donanımımızı öğretmenlerimize sağladık. Nitekim sınıf içerisinde düzeni sağlamak bu süreçte en önemli noktalardan biri. Bunun için öğrenci gruplarını oluşturmak, derslerle ilgili linklerin sadece o öğrenciler için paylaşılması, derslerin başında yoklamaların alınması gibi konularda kontrol tamamen öğretmenlerimizin elinde. Öğretmen ve öğrenciyi korumak için en üst seviyede güvenli bir ortamda eğitimlerimizi devam ettiriyoruz" diyerek sözlerini sonlandırdı.
"Dersler sanal sınıf sistemiyle işleniyor"
Son olarak kendi okullarında da uzaktan eğitimi problemsiz bir şekilde yürüttüklerini belirten Kutoğlu, "Okullarda bilgisayar destekli eğitimin sağlanması için kurumumuzda gerekli altyapı oluşturulmuştur. Ülkemizde bu altyapıyı oluşturan öncü okullardan biriyiz. Altyapımız uzaktan eğitim sürecinde bizlere büyük bir kolaylık sağladı. Yüz yüze derslere destek olması amacıyla çalışmalarına 2011 yılında başladığımız CATS programımız ile öğrencilerimizin eğitimlerini etkin bir şekilde devam ettiriyoruz. Uluslararası üniversiteler tarafından geliştirilen bu sistem, kolejimiz ve üniversitemiz için uyarlanmıştır. Eş zamanlı derslerimizi ise Adobe Connect sanal sınıf sistemi üzerinden gerçekleştiriliyor. Bu sistemde öğretmen ve öğrenciler fiziksel ortamdaki gibi sesli ve görüntülü olarak derslerini işleyebiliyor" dedi.
Kaynak: İHA
Devlet okulları Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı program kapsamında uzaktan eğitime geçerken, özel okullar da kendi sistemleriyle uzaktan ve senkron eğitimlerini sürdürüyor. Pandemiyle birlikte her alanda olduğu gibi eğitim alanında da dijital dönüşümün yadsınamaz olduğunun bir kez daha anlaşıldığını belirten İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, bu süreçte eğitimde dijital dönüşümün hız kazandığını ve buna da en çok Z kuşağının hazır olduğunu ifade etti.
Pandemi ile birlikte ortaya atılan "Yeni Dünya Düzeni"nin eğitimi ne şekilde etkileyeceğine değinen Biriz Kutoğlu, "İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte alışkanlıklarımız da büyük oranda değişti. Artık insanlar iletişimlerini ve işlerinin büyük bir çoğunluğunu internet üzerinden yürütüyor. Bugün dünya çapında 3 milyar, ülkemizde ise 45 milyon kişiye ulaşan internet teknolojisi var. Bu teknoloji kültür ve coğrafyalar arasındaki farklılıkları kaldırıp, evrensellik oluşturdu. Bu değişimin en çok da iletişim ve hayatı algılamamızda oldu. Yani dijital hayat sadece eğitim alanında değil, iş hayatındaki okuryazarlık kavramını da yeniden değerlendirmemize sebep oldu. Geleneksel anlamdaki okuryazarlık yerini bilgisayar okuryazarlığına, bu da yerini internet ve dijital okuryazarlığa bıraktı. 2000 sonrası doğan Z kuşağının bilgi işlem teknolojisine yatkınlığı avantaj. Ancak bu kuşağa eğitim veren kurumların ve ileride iş hayatına atıldıklarında yöneticisi olacak kişilerinin de bu konuda geliştirilmeleri gerekiyor. Biz de bu anlamda kurum olarak bu süreçleri değerlendirip, okullarımızda son 3 yıldır ’Gelecek Kültürü’ dersini öğrencilerimize okutuyoruz. Eğitim 4.0 uygulamalarını da yürütüyoruz" diye konuştu.
"Dönüşüme hazır olanlar bir adım önde"
Öncelikli olarak eğitimde dijital dönüşümü ele alan Kutoğlu, "Covid-19 ile dijital dönüşüm, uzaktan eğitim ve eğitim sistemindeki değişim ihtiyacı tartışmaları hızlanmış oldu. Kurumların operasyonları ise artık dijital olarak takip ediliyor ve bu şekilde yönetiliyor. Bu dönüşüme tüm paydaşların ayak uydurması ve bilişim donanımlarını daha verimli kullanmaları gerekiyor. Bu kapsamda dijital okuryazarlık konusu daha önemli bir hal almaya başladı.
Kendi ihtiyaçlarını en iyi şekilde belirleyip, personellerini doğru bir şekilde bilgilendirebilen ve bu dönüşüme hazırlıklı olan kurumlar bu süreçte bir adım önde olacaklardır" dedi.
"Yeni eğitim sistemine en çok Z kuşağı hazır"
Eğitimde yaşanan bu dönüşüme özellikle Z kuşağının oldukça hazır olduğunu ifade eden Kutoğlu, "Dijital çağda uzaktan eğitim ve video temelli uygulamalarla öğrenme ve kendini geliştirme hepimiz için yeni bir deneyim. Bu noktada önce herkesin kendi dijital evriminin peşine düşmesi gerektiğine inanıyorum. Z kuşağı buna oldukça hazır. Bu nedenle ebeveynlerin de teknolojiyi anlamaları ve işin içine dahil edilmeleri gerekiyor. Araştırmalara göre her 10 veliden 9’u akıllı tahta ve yapay zeka terimlerini duymuş. Kodlama konusunda ise yüzde 65 oranında bir farkındalık var. Öğrenme yöntemlerinde ise dijital ve geleneksel öğrenmenin tercih edilme oranları aşağı yukarı aynı seviyede. Yaşadığımız koşullarda birlikte öğrenme dijital bir evrim sürecinde. Biz de kurum olarak velilerimizi Kültür Sanal Ofisimiz ile bu sürece dahil ediyoruz. Bu ofisimiz pandemi döneminde öğrencilerimizin ve velilerimizin ihtiyaç duyacağı rehberlik hizmeti, kütüphane, uzaktan eğitim merkezi ve öğrenci işlerine kadar pek çok alanda hizmet vermek için bu hafta açılacak" şeklinde konuştu.
"Üst seviyede güvenli bir ortamda eğitimimizi sürdürüyoruz"
Aynı zamanda son zamanlarda uzaktan eğitim için kullanılan programlarda tartışmalara konu olan sorunların yaşanmamasına adına uzaktan eğitimde öğretmen ve öğrencinin kişisel veri güvenliği konusuna oldukça hassas davrandıklarını kaydeden Kutoğlu, "Uzaktan eğitimde öğrenci ve öğretmenlerimizin kişisel verilerine saygı duyuyoruz ve herhangi bir sıkıntı oluşmaması için önlemlerimizi alıyoruz. Öğrencilerimiz kendilerine verilen kullanıcı adı ve şifreleriyle derslere katılıyor. Derslerde tıpkı örgün eğitimde olduğu gibi yoklama alınıyor. Derse katılım sağlamayan öğrencilerin velilerine devamsızlık bilgilerini iletiyoruz. Dolayısıyla online derslere dışarıdan girmek mümkün değil ve takibi sürekli yapılıyor. Öğrencinin ses, görüntü paylaşımı öğretmenlerimizin kontrolündedir. Sistemimizin sorunsuz işleyebilmesi için tüm teknik donanımımızı öğretmenlerimize sağladık. Nitekim sınıf içerisinde düzeni sağlamak bu süreçte en önemli noktalardan biri. Bunun için öğrenci gruplarını oluşturmak, derslerle ilgili linklerin sadece o öğrenciler için paylaşılması, derslerin başında yoklamaların alınması gibi konularda kontrol tamamen öğretmenlerimizin elinde. Öğretmen ve öğrenciyi korumak için en üst seviyede güvenli bir ortamda eğitimlerimizi devam ettiriyoruz" diyerek sözlerini sonlandırdı.
"Dersler sanal sınıf sistemiyle işleniyor"
Son olarak kendi okullarında da uzaktan eğitimi problemsiz bir şekilde yürüttüklerini belirten Kutoğlu, "Okullarda bilgisayar destekli eğitimin sağlanması için kurumumuzda gerekli altyapı oluşturulmuştur. Ülkemizde bu altyapıyı oluşturan öncü okullardan biriyiz. Altyapımız uzaktan eğitim sürecinde bizlere büyük bir kolaylık sağladı. Yüz yüze derslere destek olması amacıyla çalışmalarına 2011 yılında başladığımız CATS programımız ile öğrencilerimizin eğitimlerini etkin bir şekilde devam ettiriyoruz. Uluslararası üniversiteler tarafından geliştirilen bu sistem, kolejimiz ve üniversitemiz için uyarlanmıştır. Eş zamanlı derslerimizi ise Adobe Connect sanal sınıf sistemi üzerinden gerçekleştiriliyor. Bu sistemde öğretmen ve öğrenciler fiziksel ortamdaki gibi sesli ve görüntülü olarak derslerini işleyebiliyor" dedi.