ASO'dan İşitme Engellilere Yönelik 'Bir İşaretin Yeter' Projesi
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, “Bir işaretin yeter sloganıyla gerçekleştirmeye çalıştığımız metal sektöründe çalışan ve istihdam edilecek işitme engellilere yönelik teknik işaret dilinin geliştirilmesi projesiyle de engellilerimizin niteliklerini biraz daha yükseltmiş olacağız” dedi.
Hacettepe Üniversitesi koordinatörlüğünde metal sektöründe çalışan işitme engelli çalışanlar için işaret dili ve dijital öğrenme içerikleri geliştirme projesi “Bir İşarete Yeter” projesi başlatıldı. ASO, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Pamukkale Üniversitesi, İşitme Engelliler Eğitim Faaliyetleri Derneği ve birçok şirketin ortaklığında yürütülen proje kapsamında 100 standart makine elemanı için işaret dili ile İngilizce ve Türkçe artırılmış gerçeklik destekli kitapçık, eğitim müfredatı ve kılavuz oluşturulacak. Hedef grup bu içerikleri cep telefonları ve mobil cihazlar ile kullanabilecek. Daha sonra ise bu içerikler proje ortağı ülkelerin dillerine tercüme edilecek.
Proje kapsamında ASO’da düzenlenen toplantıya ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Türk Traktör Genel Müdürü Aykut Özüner ve birçok akademisyen katıldı.
Toplantıda konuşan Özdebir, engelliliğin dünyanın bir sorunu olduğunu belirterek, “Engellilik sadece bizim gibi gelişmekte olan ülkeler değil, az gelişmiş ve gelişmiş ülkelerin de yaşadığı toplumsal bir olgudur. Günümüzde 1 milyardan fazla insanın ya da dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’inin bir tür engellilikle yaşadığı tahmin edilmektedir. Türkiye’de ise resmi olmayan rakamlara göre engellilerin sayısının 9 milyonu bulduğu tahmin edilmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) dünya genelinde çalışma çağında 386 milyon engelli olduğunu tahmin etmekte ve bazı ülkelerde de engelliler arasındaki işsizlik oranının yüzde 80 olduğunu belirtmektedir. Türkiye’de ise engellilerin işgücüne katılma oranının yüzde 22’ler, istihdam oranının ise yüzde 20’ler seviyesinde olduğu tahmin edilmektedir. Engellilerin işgücü piyasasındaki durumlarına bakıldığında hem dünya genelinde hem de Türkiye’de hem iş gücüne katılım oranları hem de istihdam oranlarının çok düşük seviyelerde olduğu görülmektedir. Dolayısıyla nüfusun önemli bir kısmını oluşturan engelli bireylerin topluma diğer vatandaşlarla eşit bir şekilde katılmalarının önünde en önemli sorunlardan bir tanesini istihdam sorunu oluşturmaktadır. Engelli bireylerin topluma yük olmadan, sosyal hayatta kendilerine insan onuruna yaraşır bir yer edinebilmeleri için çalışma hayatına katılımlarının ve istihdam olanaklarının artırılması önemli tedbirlerin başında gelmektedir. Çalışmak, insanlara sadece gelir sağlayan bir uğraş değil, aynı zamanda insanların kişiliklerinin gelişmesine yardımcı olan ve kendilerine olan güven duygusunu pekiştiren bir araçtır” dedi.
“Engellilere de sağlıklı bireylere sağlanan imkânların verilmesi halinde en az onlar kadar işlerinde başarılı olabilecekleri bilimsel olarak kanıtlanmıştır”
Engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve etkin bir şekilde katılması, insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyine kavuşabilmesinin ancak çalışma hayatı içerisinde yer almaları ile olabileceğini belirten Özdebir şöyle konuştu:
“Engellilere de sağlıklı bireylere sağlanan imkânların verilmesi halinde en az onlar kadar işlerinde başarılı olabilecekleri bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu nedenle burada devletimize önemli görevler düşmektedir. Devletimiz engelli istihdamını artırmak için öncelikle kota sistemini işletmeye çalışmaktadır. Şu anki mevzuatla devletimiz 50 çalışanı geçen işletmelerde yüzde 3 engelli istihdamını zorunlu kılmaktadır. Çalışan sayısı 50’nin altındaki işletmelerde ise sigorta işveren payını devlet üstlenerek engelli çalıştırmayı teşvik etmektedir. Tabii devletin yapması gereken başka birçok görev bulunmaktadır. Engellilerin hem sosyal yaşamda hem çalışma yaşamı içinde olabilmeleri için gerekli alt yapıdan tutun, esnek çalışma modellerinin onlara uygun dizayn edilmesine kadar birçok şeyi sıralamak mümkün. Ama bu konular yıllardır dile getirildiği için bir kez daha tekrar etmek istemiyorum. Bizim kısaca ‘Bir işaretin yeter’ sloganıyla gerçekleştirmeye çalıştığımız, metal sektöründe çalışan ve istihdam edilecek işitme engellilere yönelik teknik işaret dilinin geliştirilmesi projesiyle de engellilerimizin niteliklerini biraz daha yükseltmiş olacağız. Bu dilin geliştirilmesiyle birlikte engellilerimiz işlerinde daha başarılı ve verimli olacaklar, bu da hem işletmeye hem de kendilerine daha fazla değer katmalarına yol açacaktır.”
Daha sonra Şener Karabulut projeyi tanıttı. Bir işitme engelli vatandaş, projede emeği olan herkese teşekkür etti.
Kaynak: İHA
Proje kapsamında ASO’da düzenlenen toplantıya ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Türk Traktör Genel Müdürü Aykut Özüner ve birçok akademisyen katıldı.
Toplantıda konuşan Özdebir, engelliliğin dünyanın bir sorunu olduğunu belirterek, “Engellilik sadece bizim gibi gelişmekte olan ülkeler değil, az gelişmiş ve gelişmiş ülkelerin de yaşadığı toplumsal bir olgudur. Günümüzde 1 milyardan fazla insanın ya da dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’inin bir tür engellilikle yaşadığı tahmin edilmektedir. Türkiye’de ise resmi olmayan rakamlara göre engellilerin sayısının 9 milyonu bulduğu tahmin edilmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) dünya genelinde çalışma çağında 386 milyon engelli olduğunu tahmin etmekte ve bazı ülkelerde de engelliler arasındaki işsizlik oranının yüzde 80 olduğunu belirtmektedir. Türkiye’de ise engellilerin işgücüne katılma oranının yüzde 22’ler, istihdam oranının ise yüzde 20’ler seviyesinde olduğu tahmin edilmektedir. Engellilerin işgücü piyasasındaki durumlarına bakıldığında hem dünya genelinde hem de Türkiye’de hem iş gücüne katılım oranları hem de istihdam oranlarının çok düşük seviyelerde olduğu görülmektedir. Dolayısıyla nüfusun önemli bir kısmını oluşturan engelli bireylerin topluma diğer vatandaşlarla eşit bir şekilde katılmalarının önünde en önemli sorunlardan bir tanesini istihdam sorunu oluşturmaktadır. Engelli bireylerin topluma yük olmadan, sosyal hayatta kendilerine insan onuruna yaraşır bir yer edinebilmeleri için çalışma hayatına katılımlarının ve istihdam olanaklarının artırılması önemli tedbirlerin başında gelmektedir. Çalışmak, insanlara sadece gelir sağlayan bir uğraş değil, aynı zamanda insanların kişiliklerinin gelişmesine yardımcı olan ve kendilerine olan güven duygusunu pekiştiren bir araçtır” dedi.
“Engellilere de sağlıklı bireylere sağlanan imkânların verilmesi halinde en az onlar kadar işlerinde başarılı olabilecekleri bilimsel olarak kanıtlanmıştır”
Engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve etkin bir şekilde katılması, insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyine kavuşabilmesinin ancak çalışma hayatı içerisinde yer almaları ile olabileceğini belirten Özdebir şöyle konuştu:
“Engellilere de sağlıklı bireylere sağlanan imkânların verilmesi halinde en az onlar kadar işlerinde başarılı olabilecekleri bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu nedenle burada devletimize önemli görevler düşmektedir. Devletimiz engelli istihdamını artırmak için öncelikle kota sistemini işletmeye çalışmaktadır. Şu anki mevzuatla devletimiz 50 çalışanı geçen işletmelerde yüzde 3 engelli istihdamını zorunlu kılmaktadır. Çalışan sayısı 50’nin altındaki işletmelerde ise sigorta işveren payını devlet üstlenerek engelli çalıştırmayı teşvik etmektedir. Tabii devletin yapması gereken başka birçok görev bulunmaktadır. Engellilerin hem sosyal yaşamda hem çalışma yaşamı içinde olabilmeleri için gerekli alt yapıdan tutun, esnek çalışma modellerinin onlara uygun dizayn edilmesine kadar birçok şeyi sıralamak mümkün. Ama bu konular yıllardır dile getirildiği için bir kez daha tekrar etmek istemiyorum. Bizim kısaca ‘Bir işaretin yeter’ sloganıyla gerçekleştirmeye çalıştığımız, metal sektöründe çalışan ve istihdam edilecek işitme engellilere yönelik teknik işaret dilinin geliştirilmesi projesiyle de engellilerimizin niteliklerini biraz daha yükseltmiş olacağız. Bu dilin geliştirilmesiyle birlikte engellilerimiz işlerinde daha başarılı ve verimli olacaklar, bu da hem işletmeye hem de kendilerine daha fazla değer katmalarına yol açacaktır.”
Daha sonra Şener Karabulut projeyi tanıttı. Bir işitme engelli vatandaş, projede emeği olan herkese teşekkür etti.