MTSO Meclis Üyeleri, Özel Okullara Destek İstedi
İçel Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi üyeleri, önümüzdeki yıl yaklaşık 650 bin öğrenci fazlası olacağını, ancak devlet okullarında bunun karşılayacak sınıf olmadığını belirttiler. Bu sıkışıklığın ortadan kalkabilmesi için özel okulların öneminin daha da arttığına dikkat çeken Komite Üyeleri, özel öğretim kurumlarına daha fazla destek verilmesini istediler.
28 No’lu Komite Meclis Üyeleri sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Üzerinde en çok durulan konu ise teşvikler oldu.
Güner: “Özel okullara destek bekliyoruz”
Meclis Üyesi Tamer Güner, son dönemlerde özel okullarda artan sorunlara dikkat çekti. Özel öğretimde girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu dile getiren Güner, kitap satışlarında olduğu gibi eğitimde de KDV’nin kaldırılmasını beklediklerini söyledi.
SGK primlerinin yüksek olması nedeniyle de zorlandıklarını belirten Güner, aynı zamanda devlet okullarında olduğu gibi özel okullarda da elektrik ve su maliyetlerinin düşürülmesini beklediklerini ifade etti.
4+4+4 sisteminin başlangıç döneminde eğitime başlayanlarla 6 yaşında eğitime başlayan öğrencilerin gelecek yıl 8’inci sınıftan 9’uncu sınıfa geçişte çakışacak olmaları nedeniyle yüzde 54’lük öğrenci artışı yaşanacağını açıklayan Güner, “Yaklaşık 650 bin öğrenci fazlası olacak. Devlet okulları kütüphanelerini, laboratuvarlarını sınıfa çeviriyor. Mevcut sınıf kapasiteleri 50’ye dayandı ancak yer yok. Bu öğrencilerin yerleştirilebilmeleri için çok sayıda yeni okul inşa edilmesi gerekli. Bunun bir yıl içinde yapılabilmesi çok olası görünmüyor. Bu sıkışıklığın ortadan kalkabilmesi adına özel okulların önemi daha da artıyor. Özel okulların rahatlatılabilmesi adına destek bekliyoruz” dedi.
“Dershanecilik geri gelmeli”
Dershanecilerin özel okula dönüşme yolunda adım attığını, ancak özel okul maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle ciddi sorunlar yaşandığını ifade eden Güner, şöyle konuştu:
"Esasen dershaneciliğin yok edilmesi ve kapatılması nedeniyle dershanecilerin özel okul açmaya yönelmeleri okul sayısının artması ve ekonomik açıdan çok da güçlü olamayan okulların oluşmasına neden oldu. Bu durum eğitimi de sekteye uğratıp zarar vermeye başladı.
Bana göre dershaneler eski özelliği ve kalitesiyle tekrar faaliyete başlamalı. Türkiye’de sınav sistemi oldukça dershanecilik devam edecektir, etmelidir de. Bu sektörün hareketlenmesiyle birlikte çok ciddi istihdam artışı da yaşanacaktır" diye konuştu.
Balcı: "Meslek liselerinin memleket meselesi olduğu unutulmamalı"
Meclis Üyesi Yalçın Balcı ise özel okullar arasında son dönemlerde yaşanan sıkıntıyı eğitim kökenli kişilerin okul açması ve bu kişilerin işletmecilik tecrübesi bulunmamasına bağladı. Dolayısıyla bütçe planlama, mali disiplin gibi kavramlardan uzak işletme sahipleri oluştuğunu kaydeden Balcı, bu sorunun çözümü için İçel’de önümüzdeki süreçte işletmeci ve öğretmen eğitimlerini artırmayı planladıklarını dile getirdi. Komite olarak aynı zamanda üye ziyaretleri gerçekleştirip talepleri dinlediklerini de anlatan Balcı, üyeler arasında birlikte hareket etme kültürünü yaygınlaştırma gayretinde olduklarına değindi. Yaptıkları çalışmalardan sonuç aldıklarını ve birkaç okul sahibi eğitimcinin daha kaliteli eğitim verebilmeleri adına güç birliğine gitmelerini sağladıklarını kaydeden Balcı, "Eğitim Komitesi olarak tüm eğitim sektörünü temsil ediyoruz. Arkadaşlarımızın bize ulaşarak taleplerini iletmelerini bekliyoruz. Sorunlara hep birlikte çözüm bulabiliriz" ifadelerini kullandı.
Meslek liselerine de değinen Balcı, şunları söyledi:
"Devletin meslek liseleri konusunda verdiği teşviklerin yerini bulmadığını görüyoruz. ‘Meslek liseleri memleket meselesi’ söylemini çok yerinde buluyorum, ancak ne yazık ki açılan bölümlerin üretime yönelik, talebi karşılayacak bölümler olduğunu düşünmüyorum. Açılan özel okullar üretime yönelik hiçbir çalışma yapmıyor. 2020 yılında komite olarak meslek liseleriyle görüşüp sektör temsilcileriyle buluşturmayı hedefliyoruz."
Yabancı dil eğitimine de değinen Balcı, ikinci sınıftan itibaren devlet okullarında yabancı dil eğitimi verilmesine rağmen özellikle konuşma başta olmak üzere halen istenen başarıya ulaşılamamasının sıkıntısının yaşandığını söyledi.
Özellikle mühendislik, psikoloji, tıp gibi alanlarda öğrencilerin yabancı yayınları takip etmesinin büyük önem taşımasına rağmen bu alanda eksik kalındığını, üniversiteye gelene kadar çocukların dil eğitiminin gerektiği gibi tamamlanamadığını kaydeden Yalçın, bu konuda da çözümcül düzenlemeler beklediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Güner: “Özel okullara destek bekliyoruz”
Meclis Üyesi Tamer Güner, son dönemlerde özel okullarda artan sorunlara dikkat çekti. Özel öğretimde girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu dile getiren Güner, kitap satışlarında olduğu gibi eğitimde de KDV’nin kaldırılmasını beklediklerini söyledi.
SGK primlerinin yüksek olması nedeniyle de zorlandıklarını belirten Güner, aynı zamanda devlet okullarında olduğu gibi özel okullarda da elektrik ve su maliyetlerinin düşürülmesini beklediklerini ifade etti.
4+4+4 sisteminin başlangıç döneminde eğitime başlayanlarla 6 yaşında eğitime başlayan öğrencilerin gelecek yıl 8’inci sınıftan 9’uncu sınıfa geçişte çakışacak olmaları nedeniyle yüzde 54’lük öğrenci artışı yaşanacağını açıklayan Güner, “Yaklaşık 650 bin öğrenci fazlası olacak. Devlet okulları kütüphanelerini, laboratuvarlarını sınıfa çeviriyor. Mevcut sınıf kapasiteleri 50’ye dayandı ancak yer yok. Bu öğrencilerin yerleştirilebilmeleri için çok sayıda yeni okul inşa edilmesi gerekli. Bunun bir yıl içinde yapılabilmesi çok olası görünmüyor. Bu sıkışıklığın ortadan kalkabilmesi adına özel okulların önemi daha da artıyor. Özel okulların rahatlatılabilmesi adına destek bekliyoruz” dedi.
“Dershanecilik geri gelmeli”
Dershanecilerin özel okula dönüşme yolunda adım attığını, ancak özel okul maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle ciddi sorunlar yaşandığını ifade eden Güner, şöyle konuştu:
"Esasen dershaneciliğin yok edilmesi ve kapatılması nedeniyle dershanecilerin özel okul açmaya yönelmeleri okul sayısının artması ve ekonomik açıdan çok da güçlü olamayan okulların oluşmasına neden oldu. Bu durum eğitimi de sekteye uğratıp zarar vermeye başladı.
Bana göre dershaneler eski özelliği ve kalitesiyle tekrar faaliyete başlamalı. Türkiye’de sınav sistemi oldukça dershanecilik devam edecektir, etmelidir de. Bu sektörün hareketlenmesiyle birlikte çok ciddi istihdam artışı da yaşanacaktır" diye konuştu.
Balcı: "Meslek liselerinin memleket meselesi olduğu unutulmamalı"
Meclis Üyesi Yalçın Balcı ise özel okullar arasında son dönemlerde yaşanan sıkıntıyı eğitim kökenli kişilerin okul açması ve bu kişilerin işletmecilik tecrübesi bulunmamasına bağladı. Dolayısıyla bütçe planlama, mali disiplin gibi kavramlardan uzak işletme sahipleri oluştuğunu kaydeden Balcı, bu sorunun çözümü için İçel’de önümüzdeki süreçte işletmeci ve öğretmen eğitimlerini artırmayı planladıklarını dile getirdi. Komite olarak aynı zamanda üye ziyaretleri gerçekleştirip talepleri dinlediklerini de anlatan Balcı, üyeler arasında birlikte hareket etme kültürünü yaygınlaştırma gayretinde olduklarına değindi. Yaptıkları çalışmalardan sonuç aldıklarını ve birkaç okul sahibi eğitimcinin daha kaliteli eğitim verebilmeleri adına güç birliğine gitmelerini sağladıklarını kaydeden Balcı, "Eğitim Komitesi olarak tüm eğitim sektörünü temsil ediyoruz. Arkadaşlarımızın bize ulaşarak taleplerini iletmelerini bekliyoruz. Sorunlara hep birlikte çözüm bulabiliriz" ifadelerini kullandı.
Meslek liselerine de değinen Balcı, şunları söyledi:
"Devletin meslek liseleri konusunda verdiği teşviklerin yerini bulmadığını görüyoruz. ‘Meslek liseleri memleket meselesi’ söylemini çok yerinde buluyorum, ancak ne yazık ki açılan bölümlerin üretime yönelik, talebi karşılayacak bölümler olduğunu düşünmüyorum. Açılan özel okullar üretime yönelik hiçbir çalışma yapmıyor. 2020 yılında komite olarak meslek liseleriyle görüşüp sektör temsilcileriyle buluşturmayı hedefliyoruz."
Yabancı dil eğitimine de değinen Balcı, ikinci sınıftan itibaren devlet okullarında yabancı dil eğitimi verilmesine rağmen özellikle konuşma başta olmak üzere halen istenen başarıya ulaşılamamasının sıkıntısının yaşandığını söyledi.
Özellikle mühendislik, psikoloji, tıp gibi alanlarda öğrencilerin yabancı yayınları takip etmesinin büyük önem taşımasına rağmen bu alanda eksik kalındığını, üniversiteye gelene kadar çocukların dil eğitiminin gerektiği gibi tamamlanamadığını kaydeden Yalçın, bu konuda da çözümcül düzenlemeler beklediklerini sözlerine ekledi.