Akademisyenler 15 Temmuz Darbe Girişimini Değerlendirdi
Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Müdürü Dr. Bedrettin Kolaç, 15 Temmuz FETÖ/PDY kalkışmasının bir askeri darbeden çok uluslararası bir işgal projesi olduğunu belirterek, “15 Temmuz Türk halkının bu komploya karşı gösterdiği direniş, dirilişi ve onur günüdür” dedi.
15 Temmuz FETÖ/PDY kalkışmasına ilişkin İhlas Haber Ajansına konuşan DÜ Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Müdürü Dr. Bedrettin Kolaç, 15 Temmuz FETÖ/PDY kalkışmasının uluslararası emperyalist güçlerin Türkiyeyi işgal projesi olduğunu söyledi.
Türkiye’deki darbeleri de değerlendiren Kolaç, 1960 darbesinde halkın tanklara çıkarak darbeyi desteklediğini, 15 Temmuz darbe girişiminde ise bunun tam tersi olarak halkın tanklara çıkarak darbeyi engellediğini kaydetti.
“15 Temmuz Türkiye’nin işgal edilmesine yönelik bir darbeydi”
Önceki darbelerin bir anlamda iktidarın değişmesine yönelik olduğunu ifade eden Dr. Kolaç, “15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye’nin işgal edilmesine yönelik bir darbeydi. Zaten halkımızın bu kadar tepki göstermesi ve sokaklara inmesinin nedeni de budur. Yani halkımız şunu gördü ki, bu bir yönetim değiştiren askeri darbeden öte Türkiye’nin işgal edildiği bir darbedir. Bunun için böyle bir harekette bulundular ve zaten diğer darbelerde darbe süreci bakımından 27 Mayıs 1960’da darbesinde 3 kişi vefat etmişti. Ama 15 Temmuz darbe girişiminde bu ülke ve bu toplum 251 şehit vermiştir. Halkın sokağa çıkması bunun göstergesidir. Yani 15 Temmuz darbesi Türkiye’nin işgal edilme darbesi olduğu için halkımız sağduyusuyla bunu anlamış sokağa inmiştir. Türk milleti sağduyusunu, kahramanlığını ve vatan sevgisini tüm dünyaya göstermiştir” dedi.
“15 Temmuz Türkiye’nin yeniden kurulduğu ve yeniden dirildiği gündür”
FETÖ terör örgütünün gizli olarak devlet kurumlarında büyük bir perdeleme yaptığını belirten Dr. Kolaç, “Biz akademisyenler olarak bu gerçeğin ebetteki farkındaydık. Büyük bir perdeleme yaptı. Okullar açması, yurt dışında okulların kurulması, işte bir takım milliyetçi ve dini söylemlerin yani halkların duygularını okşayan her türlü söylemde bulunması. Tabi 30-40 yıl içerisinde yargıda, poliste ve askeriyede gizli bir örgütlenme yaptı. Zaten FETÖ terör örgütünün en büyük özelliği gizli olması açık olmamasıydı ve bunun neticesinde de yine ABD’nin ve Avrupa’nın onayı ile 15 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulundu. Bunun böyle olduğunu nereden anlıyoruz? Çünkü, 15 Temmuz 2016’da dünya ve Avrupa’daki yankısına bakınca herkes Türkiye’deki FETÖ darbesini başarıyla sonuçlanmasını bekledi. Hatta ilk bir ve iki ay ne Avrupa basını, ne devlet mekanizmaları nede ABD bu darbe girişimini açık ve net kınamadı, günümüzde de bu tutum ve davranışları devam ediyor. Bilindiği gibi FETÖ terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen Amerika’da, Türkiye’de darbe girişiminde bulunanlar ise Avrupa’nın değişik ülkelerine kaçıyorlar ve orada rahatlıkla barınabiliyorlar. Buda şunu gösteriyor ki, 15 Temmuz’da yapılan bir hareket Türkiyeyi işgal programıdır ve işgale katılanlar şuanda ABD ve Avrupa tarafından açık ve net olarak destek görmektedirler. Bu hareketin arkasında dış güçler olduğunu görmekteyiz. Zaten, hiçbir darbe 27 Mayıs’tan 12 Mart’a bütün darbeler özellikle ABD’nin desteği olmadan yapılması düşünülemez. Onun için 15 Temmuz Türkiye’nin yeniden kurulduğu ve yeniden dirildiği gündür. Hatta hem halk olarak, hem toplum olarak hem de devlet olarak” diye konuştu.
“15 Temmuz günün önemine ve bilincine varmalıyız”
Başkanlık sistemini de destekleyen Dr. Kolaç, “Başkanlık sisteminin 15 Temmuz’dan sonra gelmesi diğer siyasi partilerinde desteklemesinin nedeni bu 14 Mayıs 1950 oy olarak demokrasinin girilmesi artık demokrasinin hem oy ile birlikte hem de canı pahasına devletin varlığının ve birliğinin demokrasinin devamı anlamını taşıyor. 15 Temmuz günün önemine ve bilincine varmalıyız. Bu konuda gençlerimizi objektif bilimsel olarak yetiştirmek durumundayız. Çünkü bugünü anlamak ve değerlendirmek için geçmişi bilmemiz lazım. Geçmişi bilmeden bugünü anlamak ve değerlendirmemiz mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Türkiye’deki darbeleri de değerlendiren Kolaç, 1960 darbesinde halkın tanklara çıkarak darbeyi desteklediğini, 15 Temmuz darbe girişiminde ise bunun tam tersi olarak halkın tanklara çıkarak darbeyi engellediğini kaydetti.
“15 Temmuz Türkiye’nin işgal edilmesine yönelik bir darbeydi”
Önceki darbelerin bir anlamda iktidarın değişmesine yönelik olduğunu ifade eden Dr. Kolaç, “15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye’nin işgal edilmesine yönelik bir darbeydi. Zaten halkımızın bu kadar tepki göstermesi ve sokaklara inmesinin nedeni de budur. Yani halkımız şunu gördü ki, bu bir yönetim değiştiren askeri darbeden öte Türkiye’nin işgal edildiği bir darbedir. Bunun için böyle bir harekette bulundular ve zaten diğer darbelerde darbe süreci bakımından 27 Mayıs 1960’da darbesinde 3 kişi vefat etmişti. Ama 15 Temmuz darbe girişiminde bu ülke ve bu toplum 251 şehit vermiştir. Halkın sokağa çıkması bunun göstergesidir. Yani 15 Temmuz darbesi Türkiye’nin işgal edilme darbesi olduğu için halkımız sağduyusuyla bunu anlamış sokağa inmiştir. Türk milleti sağduyusunu, kahramanlığını ve vatan sevgisini tüm dünyaya göstermiştir” dedi.
“15 Temmuz Türkiye’nin yeniden kurulduğu ve yeniden dirildiği gündür”
FETÖ terör örgütünün gizli olarak devlet kurumlarında büyük bir perdeleme yaptığını belirten Dr. Kolaç, “Biz akademisyenler olarak bu gerçeğin ebetteki farkındaydık. Büyük bir perdeleme yaptı. Okullar açması, yurt dışında okulların kurulması, işte bir takım milliyetçi ve dini söylemlerin yani halkların duygularını okşayan her türlü söylemde bulunması. Tabi 30-40 yıl içerisinde yargıda, poliste ve askeriyede gizli bir örgütlenme yaptı. Zaten FETÖ terör örgütünün en büyük özelliği gizli olması açık olmamasıydı ve bunun neticesinde de yine ABD’nin ve Avrupa’nın onayı ile 15 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulundu. Bunun böyle olduğunu nereden anlıyoruz? Çünkü, 15 Temmuz 2016’da dünya ve Avrupa’daki yankısına bakınca herkes Türkiye’deki FETÖ darbesini başarıyla sonuçlanmasını bekledi. Hatta ilk bir ve iki ay ne Avrupa basını, ne devlet mekanizmaları nede ABD bu darbe girişimini açık ve net kınamadı, günümüzde de bu tutum ve davranışları devam ediyor. Bilindiği gibi FETÖ terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen Amerika’da, Türkiye’de darbe girişiminde bulunanlar ise Avrupa’nın değişik ülkelerine kaçıyorlar ve orada rahatlıkla barınabiliyorlar. Buda şunu gösteriyor ki, 15 Temmuz’da yapılan bir hareket Türkiyeyi işgal programıdır ve işgale katılanlar şuanda ABD ve Avrupa tarafından açık ve net olarak destek görmektedirler. Bu hareketin arkasında dış güçler olduğunu görmekteyiz. Zaten, hiçbir darbe 27 Mayıs’tan 12 Mart’a bütün darbeler özellikle ABD’nin desteği olmadan yapılması düşünülemez. Onun için 15 Temmuz Türkiye’nin yeniden kurulduğu ve yeniden dirildiği gündür. Hatta hem halk olarak, hem toplum olarak hem de devlet olarak” diye konuştu.
“15 Temmuz günün önemine ve bilincine varmalıyız”
Başkanlık sistemini de destekleyen Dr. Kolaç, “Başkanlık sisteminin 15 Temmuz’dan sonra gelmesi diğer siyasi partilerinde desteklemesinin nedeni bu 14 Mayıs 1950 oy olarak demokrasinin girilmesi artık demokrasinin hem oy ile birlikte hem de canı pahasına devletin varlığının ve birliğinin demokrasinin devamı anlamını taşıyor. 15 Temmuz günün önemine ve bilincine varmalıyız. Bu konuda gençlerimizi objektif bilimsel olarak yetiştirmek durumundayız. Çünkü bugünü anlamak ve değerlendirmek için geçmişi bilmemiz lazım. Geçmişi bilmeden bugünü anlamak ve değerlendirmemiz mümkün değildir” ifadelerini kullandı.