Başkan Seçer, Meclis Üyeleriyle Bir Araya Geldi
İçel Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri ile akşam yemeğinde bir araya geldi.
Yemeğe, Başkan Seçer’in yanı sıra Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Muhammet Gültak, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşin Yılmaz, Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, Anamur Belediye Başkanı Hidayet Kılınç, Çamlıyayla Belediye Başkanı İsmail Tepebağlı, Bozyazı Belediye Başkanı Mustafa Çetinkaya, Mut Belediye Başkanı Volkan Şeker, Silifke Belediye Başkanı Mücahit Aktan, Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, CHP İçel İl Başkanı Adil Aktay ve Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri katıldı.
Yemek öncesinde meclis üyeleri ile tek tek selamlaşan ve sohbet eden Seçer, "Uzun ve yorucu bir süreçten sonra 13 ilçemizde yeni başkanlarımız, ilçe ve Büyükşehir Meclis üyelerimiz görevlerine seçildi. Artık hep beraber o yoğun ve yorucuyu tempoyu İçel’e hizmetlerle devam ettireceğiz. İlk Büyükşehir Meclis toplantımızın öncesinde bir araya gelmenin, arkadaşlarımızın birbirini tanımasının, birbiriyle sohbet etmesinin, hemhal etmesinin uygun olacağını düşündük. Çünkü uzun çalışma günleri bizleri bekliyor” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra parti kimliğini bir kenara bırakıp, halkın emrine amade olduklarının vurgusunu yapan Seçer, “31 Mart akşamı sandıklar kapandı, seçim sonuçları açıklandı, adayların hukuki haklarından doğan itiraz süreçleri tamamlandı. Mazbatalarımızı aldıktan sonra artık parti kimliğimizi bir kenara bırakarak, 13 ilçe belediye başkanımız ve ben büyükşehir belediye başkanınız olarak bu memlekete hizmete, bu halkın emrine amadeyiz. İlk başta, ilk buluşmamızda, ilk görüşmemizde ve tanışmamızda 13 ilçede benim mensubu olduğum siyasi partiden belediye başkanı olmuştur ya da olmamıştır, bir diğer siyasi partiden olmuştur, benim çalışma arkadaşımdır, benim mesai arkadaşımdır. Onun mutluluğu benim mutluluğum, onun üzüntüsü, zorluğu, imkansızlıkları benim imkansızlığımdır. Her zaman el ele, kol kola yürümeye hazırım" diye konuştu.
31 Mart yerel seçimlerini zor bir siyasi iklimde gerçekleştirdiklerini dile getiren Seçer, “Anayasa gereği İçel ve diğer 80 vilayette, yani tüm Türkiye sathında yerel seçimler 5 yılda bir yapılıyor. Belki Türkiye’nin yaşadığı konjonktürel siyasi gelişmeler, bu seçimleri mecrasından dışarıya doğru çıkmaya zorladı. Bizim asıl derdimiz ve amacımız, gelecek 5 yılda yerelde yönetici olacak, meclis üyesi olacak siyasi figürleri seçmek, onların ortaya koyacağı hizmetler, siyasi projelerin ya da yerele yönelik bir takım projelerin takipçisi olmaktı. Ama bu seçimde farklı şeyler konuşuldu. Zaman zaman İçel’e az yansısa da, Türkiye genelinde gerginliklere neden olan bazı polemikler oldu. Ben mutluyum, İçel’de münferit ufak tefek hadiselerin dışında, birbirimizi zedeleyecek, birbirimizi incitecek, birbirimizin onurunu, izzeti nefsini sıkıntıya sokacak, rencide edecek herhangi bir olay yaşanmadı. Gayet demokratik bir olgunlukta bir mücadele oldu ve çok şükür ki kimsenin tırnağına taş değmeden de bu süreci atlattık" şeklinde konuştu.
“Bundan sonraki süreçte daha kapsayıcı bir dil kullanmak zorundayım”
Yeni siyasi süreçte seçmenlerin siyasi ve ideolojik sahiplerle sandığa gidip, oy kullanmalarının yanı sıra, farklı siyasi görüşteki kişilerin, diğer farklı partilerin adaylarına da oy verebildiklerini belirten Seçer, “Yeni konseptte böyle. Ben bundan sonraki süreçte kendi partililerim alınmasın ama çok daha kapsayıcı bir dil kullanmak zorundayım. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden sonra, Türkiye’nin siyasi yapısı ve yönü farklı bir yola doğru evriliyor. Deneyimli siyasetçiler bunu takip ediyor. Çıta yüksek. Cumhurbaşkanlığı’nda yüzde 50+1 oy alan Cumhurbaşkanı oluyor ve bakın ilk yerel seçimlerde yani Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonraki ilk yerel seçimlerde, 31 Mart seçimlerinde birçok ilde adaylar yüzde 50+1 oy almak zorunda oldular. İstanbul’da, Ankara’da, Adana’da, Antalya’da. Bu zorunluluk ittifakları getirdi. Bir tarafta Cumhur İttifakı, diğer tarafta Millet İttifakı. İçel gibi örnekler Türkiye’de çok az. Burada Cumhur İttifakı adayı vardı, diğer tarafta Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı ve Demokrat Parti’nin adayı vardı. Bu da bizi artık ideolojik kamplaşmayı, keskin çizgileri bir tarafa bırakmaya, daha kapsayıcı, daha kucaklayıcı olmaya zorladı. Çünkü geniş halk kitlelerinin desteğine ihtiyaç var. Bu açıkçası benim bundan sonra takip edeceğim siyasi güzergahımın en temel ilkesi olacak. Ben diğer arkadaşlarıma da bunu tavsiye ediyorum" dedi.
Ne tek başına bir ilçe belediyesinin, ne de büyükşehir belediyesinin vatandaşların memnuniyetlerini yükseltmek adına tek başlarına yeterli olmayacağını ifade eden Seçer, “Biz mümkünse eşgüdüm içinde, koordineli, konuşarak, oturarak, birbirimizi dinleyerek ve birbirimize yardımcı olma anlayışı içerisinde bu süreci götürmemizin hem ilçe belediyelerimize hem de büyükşehir belediyemize önemli rahatlık sağlayacağını düşünüyorum. Bu bir diğer avantajı da beraberinde getirecek. Bizim her kuruşu çok dikkatli harcamaya ihtiyacımız var. Belediyelerin durumu ortada. Hiçbir belediye rahat değil. Bilançolar öyle lüks bilançolar değil. Ya borç alacağı ya da gelir gideri dengeliyor. Ucu ucuna ay sonunu getiriyor ya da sürekli açık devrederek gidiyor. Bütün belediyeler borçlu, gelirleri sınırlı. Türkiye’de genel bir ekonomik sorun yaşanıyor. Bu durum insanların gelirini düşürüyor. Gelir düşmesi devletin vergi gelirlerini düşürüyor ve bu da bizim belediyelere merkezi bütçeden gelen payları düşürüyor. Bunlar birbirine zincirleme. Paranın olmadığı yerde verdiğimiz sözleri yerine getirmemiz mümkün değil. Bu sebeple çok idareli, planlı ve sistemli gitmemiz lazım. Ama İçel gibi önemli bir kentte biz bu görevi yapacağız. Önemli potansiyellerimiz var. Gerçekten birikimli, liyakat sahibi, ne yaptığını bilen yöneticilerle biz bu süreci götürürsek ve bu gemiyi yüzdürürsek inanın bize havada, karada, denizde ölüm yok. Çok rahat bir şekilde bu işleri hep beraber yapabiliriz diye düşünüyorum. Bu da beni umutlandırıyor. İçelimiz ve Türkiyemiz için güzel şeyler yapacağız. Ben buna canı gönülden inanıyorum. Bu dönem güzel ve farklı şeyler olacak" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Yemek öncesinde meclis üyeleri ile tek tek selamlaşan ve sohbet eden Seçer, "Uzun ve yorucu bir süreçten sonra 13 ilçemizde yeni başkanlarımız, ilçe ve Büyükşehir Meclis üyelerimiz görevlerine seçildi. Artık hep beraber o yoğun ve yorucuyu tempoyu İçel’e hizmetlerle devam ettireceğiz. İlk Büyükşehir Meclis toplantımızın öncesinde bir araya gelmenin, arkadaşlarımızın birbirini tanımasının, birbiriyle sohbet etmesinin, hemhal etmesinin uygun olacağını düşündük. Çünkü uzun çalışma günleri bizleri bekliyor” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra parti kimliğini bir kenara bırakıp, halkın emrine amade olduklarının vurgusunu yapan Seçer, “31 Mart akşamı sandıklar kapandı, seçim sonuçları açıklandı, adayların hukuki haklarından doğan itiraz süreçleri tamamlandı. Mazbatalarımızı aldıktan sonra artık parti kimliğimizi bir kenara bırakarak, 13 ilçe belediye başkanımız ve ben büyükşehir belediye başkanınız olarak bu memlekete hizmete, bu halkın emrine amadeyiz. İlk başta, ilk buluşmamızda, ilk görüşmemizde ve tanışmamızda 13 ilçede benim mensubu olduğum siyasi partiden belediye başkanı olmuştur ya da olmamıştır, bir diğer siyasi partiden olmuştur, benim çalışma arkadaşımdır, benim mesai arkadaşımdır. Onun mutluluğu benim mutluluğum, onun üzüntüsü, zorluğu, imkansızlıkları benim imkansızlığımdır. Her zaman el ele, kol kola yürümeye hazırım" diye konuştu.
31 Mart yerel seçimlerini zor bir siyasi iklimde gerçekleştirdiklerini dile getiren Seçer, “Anayasa gereği İçel ve diğer 80 vilayette, yani tüm Türkiye sathında yerel seçimler 5 yılda bir yapılıyor. Belki Türkiye’nin yaşadığı konjonktürel siyasi gelişmeler, bu seçimleri mecrasından dışarıya doğru çıkmaya zorladı. Bizim asıl derdimiz ve amacımız, gelecek 5 yılda yerelde yönetici olacak, meclis üyesi olacak siyasi figürleri seçmek, onların ortaya koyacağı hizmetler, siyasi projelerin ya da yerele yönelik bir takım projelerin takipçisi olmaktı. Ama bu seçimde farklı şeyler konuşuldu. Zaman zaman İçel’e az yansısa da, Türkiye genelinde gerginliklere neden olan bazı polemikler oldu. Ben mutluyum, İçel’de münferit ufak tefek hadiselerin dışında, birbirimizi zedeleyecek, birbirimizi incitecek, birbirimizin onurunu, izzeti nefsini sıkıntıya sokacak, rencide edecek herhangi bir olay yaşanmadı. Gayet demokratik bir olgunlukta bir mücadele oldu ve çok şükür ki kimsenin tırnağına taş değmeden de bu süreci atlattık" şeklinde konuştu.
“Bundan sonraki süreçte daha kapsayıcı bir dil kullanmak zorundayım”
Yeni siyasi süreçte seçmenlerin siyasi ve ideolojik sahiplerle sandığa gidip, oy kullanmalarının yanı sıra, farklı siyasi görüşteki kişilerin, diğer farklı partilerin adaylarına da oy verebildiklerini belirten Seçer, “Yeni konseptte böyle. Ben bundan sonraki süreçte kendi partililerim alınmasın ama çok daha kapsayıcı bir dil kullanmak zorundayım. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden sonra, Türkiye’nin siyasi yapısı ve yönü farklı bir yola doğru evriliyor. Deneyimli siyasetçiler bunu takip ediyor. Çıta yüksek. Cumhurbaşkanlığı’nda yüzde 50+1 oy alan Cumhurbaşkanı oluyor ve bakın ilk yerel seçimlerde yani Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonraki ilk yerel seçimlerde, 31 Mart seçimlerinde birçok ilde adaylar yüzde 50+1 oy almak zorunda oldular. İstanbul’da, Ankara’da, Adana’da, Antalya’da. Bu zorunluluk ittifakları getirdi. Bir tarafta Cumhur İttifakı, diğer tarafta Millet İttifakı. İçel gibi örnekler Türkiye’de çok az. Burada Cumhur İttifakı adayı vardı, diğer tarafta Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı ve Demokrat Parti’nin adayı vardı. Bu da bizi artık ideolojik kamplaşmayı, keskin çizgileri bir tarafa bırakmaya, daha kapsayıcı, daha kucaklayıcı olmaya zorladı. Çünkü geniş halk kitlelerinin desteğine ihtiyaç var. Bu açıkçası benim bundan sonra takip edeceğim siyasi güzergahımın en temel ilkesi olacak. Ben diğer arkadaşlarıma da bunu tavsiye ediyorum" dedi.
Ne tek başına bir ilçe belediyesinin, ne de büyükşehir belediyesinin vatandaşların memnuniyetlerini yükseltmek adına tek başlarına yeterli olmayacağını ifade eden Seçer, “Biz mümkünse eşgüdüm içinde, koordineli, konuşarak, oturarak, birbirimizi dinleyerek ve birbirimize yardımcı olma anlayışı içerisinde bu süreci götürmemizin hem ilçe belediyelerimize hem de büyükşehir belediyemize önemli rahatlık sağlayacağını düşünüyorum. Bu bir diğer avantajı da beraberinde getirecek. Bizim her kuruşu çok dikkatli harcamaya ihtiyacımız var. Belediyelerin durumu ortada. Hiçbir belediye rahat değil. Bilançolar öyle lüks bilançolar değil. Ya borç alacağı ya da gelir gideri dengeliyor. Ucu ucuna ay sonunu getiriyor ya da sürekli açık devrederek gidiyor. Bütün belediyeler borçlu, gelirleri sınırlı. Türkiye’de genel bir ekonomik sorun yaşanıyor. Bu durum insanların gelirini düşürüyor. Gelir düşmesi devletin vergi gelirlerini düşürüyor ve bu da bizim belediyelere merkezi bütçeden gelen payları düşürüyor. Bunlar birbirine zincirleme. Paranın olmadığı yerde verdiğimiz sözleri yerine getirmemiz mümkün değil. Bu sebeple çok idareli, planlı ve sistemli gitmemiz lazım. Ama İçel gibi önemli bir kentte biz bu görevi yapacağız. Önemli potansiyellerimiz var. Gerçekten birikimli, liyakat sahibi, ne yaptığını bilen yöneticilerle biz bu süreci götürürsek ve bu gemiyi yüzdürürsek inanın bize havada, karada, denizde ölüm yok. Çok rahat bir şekilde bu işleri hep beraber yapabiliriz diye düşünüyorum. Bu da beni umutlandırıyor. İçelimiz ve Türkiyemiz için güzel şeyler yapacağız. Ben buna canı gönülden inanıyorum. Bu dönem güzel ve farklı şeyler olacak" şeklinde konuştu.