Bahar Yorgunluğunun İlacı Doğru Beslenme
Avrupa Hospital Adana Diyetisyeni Çiğdem Koçak, halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, sindirim sistemi sorunları, motive olamama ve iş veriminde azalma problemlerine yol açan bahar yorgunluğunu atlatmanın ipuçlarını verdi.
Diyetisyen Çiğdem Koçak, soğuk kış günlerini geride bırakıp, bahar ayına girdiğimiz şu günlerde, kış aylarında yavaşlayan metabolizmanın mevsim değişikliğine adapte olmasının beslenme ile yakın ilişkili olduğunu bildirdi.
Koçak, kış mevsiminden bahara geçerken yaşanan hava değişimi ile kendini gösteren bahar yorgunluğunun bir hastalık olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, “Bu hastalığın en doğal ve en etkili ilacı doğru beslenme ve hareket etmek” dedi.
Öncelikle öğün atlanmaması tavsiyesinde bulunan Koçak, “Ancak, kahvaltıdan en çabuk vazgeçenler çalışanlar oluyor. Bunun için de bahane çok. İşe geç kalma, erken kalkamama gibi nedenler kahvaltının ihmal edilmesine yol açıyor. Oysa, bu kişinin kendisine yapabileceği en büyük kötülüktür. Kahvaltı içerik olarak peynir ve yumurta tüketebildiğimiz tek öğündür. Bu nedenle protein A vitamini, demir gibi besin öğeleri ihtiyacının karşılanabilmesi kahvaltı yapmayla doru orantılı olacaktır" dedi.
"Açlık hissetmeyin"
Kişinin kendisini aç hissetmemesinin psikolojik açıdan önemli olduğunu vurgulayan Diyetisyen Çiğdem Koçak, şöyle devam etti:
"Önemli olan da öğün sayısı değil, kişinin kendinizi aç hissetmemenizdir. Ancak, özellikle akşam ve gece yağlı besinlerden uzak durun.Tek yönlü beslenmeyin, ‘ben bugün hiç meyve yemedim’ demeyin. Bir gün içinde süt grubunda süt ve ayrana yer verin. Yumurta yiyemiyorsanız mutlaka kuru baklagil yiyin. Protein, B grubu vitamin ve posa içeren ekmek ve tahıl grubundan vazgeçmeyin. Çünkü, posalı gıdalar hava değişimi ile sık görülen kabızlık sorununu çözer, metabolizmanın hızlı çalışmasını sağlar. Hastalıklara yakalanma riskinin yüksek olduğu bahar döneminde meyve ve sebzeyi olabildiğince fazla tüketin."
Koçak, tuz ve kafein içeren besinlerden de uzak durulmasını isteyerek, “Bol bol su için. Günde en az 10 bardak suyu ihmal etmeyin. Suyu artırın ama tuz ve kafeini azaltın. Tuzu azaltmak vücutta ödem oluşmasını önler. Çünkü tuz vücutta ödeme sebep olur ve bu da ciddi bir yorgunluk sebebidir" dedi.
Hareket ve kahve tüketimi
Bu dönemde bol aktiviteyi de öneren Çiğdem Koçak, “Günde iki fincan Türk kahvesi için. Özellikle spor öncesi kahve içmek yağ yakımını hızlandırır. Spor sırasında suyu da ihmal etmeyin. Çünkü, su da en iyi yağ yakıcıdır” diye konuştu.
Baharda bitki çaylarının da önemine dikkati çeken Diyetisyen Çiğdem Koçak, şöyle devam etti:
“Bitki çayları, güzel bir seçenek olur. Ada çayı, rezene, melisa çayı, papatya çayı gibi bitki çayları bahar yorgunluğunun doğal ilaçlarındandır. Mide ve bağırsak problemlerine iyi gelmesinin yanı sıra bahar yorgunluğunun verdiği stresi de azaltır. Bu arada kuşburnu çayını da ihmal etmeyin. C vitaminin yanı sıra potasyum değeri yüksek olan kuşburnu çayının 100 gramında bir kasa portakaldaki C vitamini var. Ayırca çok iyi bir bağırsak düzenleyicidir.”
Koçak, iyi bir uykunun da önemine dikkati çekerek, “Yatak rahat mı? Yatış pozisyonu uygun mu? Yeterli süre uyunuyor mu? Bütün bunlar uyku kalitesini ve dolasıyla bahar yorgunluğundan kurtulma çabalarınızı destekler.”
Kaynak: İHA
Koçak, kış mevsiminden bahara geçerken yaşanan hava değişimi ile kendini gösteren bahar yorgunluğunun bir hastalık olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, “Bu hastalığın en doğal ve en etkili ilacı doğru beslenme ve hareket etmek” dedi.
Öncelikle öğün atlanmaması tavsiyesinde bulunan Koçak, “Ancak, kahvaltıdan en çabuk vazgeçenler çalışanlar oluyor. Bunun için de bahane çok. İşe geç kalma, erken kalkamama gibi nedenler kahvaltının ihmal edilmesine yol açıyor. Oysa, bu kişinin kendisine yapabileceği en büyük kötülüktür. Kahvaltı içerik olarak peynir ve yumurta tüketebildiğimiz tek öğündür. Bu nedenle protein A vitamini, demir gibi besin öğeleri ihtiyacının karşılanabilmesi kahvaltı yapmayla doru orantılı olacaktır" dedi.
"Açlık hissetmeyin"
Kişinin kendisini aç hissetmemesinin psikolojik açıdan önemli olduğunu vurgulayan Diyetisyen Çiğdem Koçak, şöyle devam etti:
"Önemli olan da öğün sayısı değil, kişinin kendinizi aç hissetmemenizdir. Ancak, özellikle akşam ve gece yağlı besinlerden uzak durun.Tek yönlü beslenmeyin, ‘ben bugün hiç meyve yemedim’ demeyin. Bir gün içinde süt grubunda süt ve ayrana yer verin. Yumurta yiyemiyorsanız mutlaka kuru baklagil yiyin. Protein, B grubu vitamin ve posa içeren ekmek ve tahıl grubundan vazgeçmeyin. Çünkü, posalı gıdalar hava değişimi ile sık görülen kabızlık sorununu çözer, metabolizmanın hızlı çalışmasını sağlar. Hastalıklara yakalanma riskinin yüksek olduğu bahar döneminde meyve ve sebzeyi olabildiğince fazla tüketin."
Koçak, tuz ve kafein içeren besinlerden de uzak durulmasını isteyerek, “Bol bol su için. Günde en az 10 bardak suyu ihmal etmeyin. Suyu artırın ama tuz ve kafeini azaltın. Tuzu azaltmak vücutta ödem oluşmasını önler. Çünkü tuz vücutta ödeme sebep olur ve bu da ciddi bir yorgunluk sebebidir" dedi.
Hareket ve kahve tüketimi
Bu dönemde bol aktiviteyi de öneren Çiğdem Koçak, “Günde iki fincan Türk kahvesi için. Özellikle spor öncesi kahve içmek yağ yakımını hızlandırır. Spor sırasında suyu da ihmal etmeyin. Çünkü, su da en iyi yağ yakıcıdır” diye konuştu.
Baharda bitki çaylarının da önemine dikkati çeken Diyetisyen Çiğdem Koçak, şöyle devam etti:
“Bitki çayları, güzel bir seçenek olur. Ada çayı, rezene, melisa çayı, papatya çayı gibi bitki çayları bahar yorgunluğunun doğal ilaçlarındandır. Mide ve bağırsak problemlerine iyi gelmesinin yanı sıra bahar yorgunluğunun verdiği stresi de azaltır. Bu arada kuşburnu çayını da ihmal etmeyin. C vitaminin yanı sıra potasyum değeri yüksek olan kuşburnu çayının 100 gramında bir kasa portakaldaki C vitamini var. Ayırca çok iyi bir bağırsak düzenleyicidir.”
Koçak, iyi bir uykunun da önemine dikkati çekerek, “Yatak rahat mı? Yatış pozisyonu uygun mu? Yeterli süre uyunuyor mu? Bütün bunlar uyku kalitesini ve dolasıyla bahar yorgunluğundan kurtulma çabalarınızı destekler.”