Hiçbir Sanığa İndirim Uygulanmadı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 Ekim 2015'te 100 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırısına ilişkin 36 sanık hakkında verilen hükmün gerekçesini açıkladı Gerekçeli kararda, duruşmalardaki tutumları, örgütsel tavır sergilemeleri, yargıyı yanıltma çabaları ve gerçek anlamda pişmanlık göstermemeleri dikkate alınarak sanıkların hiçbiri hakkında takdiri indirim uygulanmadığı belirtildi
Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015'te gerçekleştirilen terör saldırısıyla ilgili 36 kişi hakkında verilen hükmün gerekçesini açıklayan mahkeme, duruşmalardaki tutumları, örgütsel tavır sergilemeleri, yargıyı yanıltma çabaları ve gerçek anlamda pişmanlık göstermemeleri nedeniyle sanıkların hiçbiri hakkında takdiri indirim uygulanmadığını bildirdi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında, sanıklardan İlhami Balı'nın terör örgütü DEAŞ'ın yöneticileri arasında yer aldığı ve "Ebubekir" kod adıyla örgütün Türkiye sorumlusu olarak faaliyet yürüttüğü kaydedildi.
Gerekçeli kararda, Balı'nın yardımcısı "Ebu Enes" kod adlı sanık Deniz Büyükçelebi, Türkiye-Suriye sınır sorumlusu olarak gösterildi.
Karara göre, sanıklardan Edremit Türe, soruşturma aşamasında ölü ele geçirilen Yunus Durmaz ile örgütün Gaziantep yapılanmasını kurdu. "Ebu Huzeyfe" veya "Huzeyfe" kod isimlerini kullanan İbrahim Halil Alçay, örgütün istihbarat işlerinde yer aldı.
Sanıklardan Resul Demir, örgütün araç alma, satma ve devir işlemlerini yürüttü. Sanık Yakub Şahin, "Kundi", "Köylü" ve "Danyal" kod isimlerini kullandı, örgüt yöneticileri ve örgüt mensupları arasındaki telefon ve mesaj irtibatını sağladı. Demir, Suriye sınırından gelecek örgüt mensuplarının takibini de yaptı.
"Davud" kod adını kullanan sanık Hakan Şahin, Gaziantep ve diğer illerde örgüt adına eylem yapılacak kişi ve kuruluşlara ilişkin istihbarat faaliyetini yürüttü.
"Ebu Meryem" ve "Ebu Bera" kod isimiyle sanık Abdulmübtalip Demir, örgütün kullanacağı depoların bulunması, eylemlerde kullanılacak malzemelerinin depolanması ve canlı bomba yeleklerinin hazırlanması işlerini gerçekleştirdi.
Sanık Hüseyin Tunç, bomba yapımında kullanılan patlayıcı madde ile diğer malzemelerin satın alınması ve taşınması işlemini yaptı. Sanık Metin Akaltın, "Ebu Eymen" ve "Kasap Bedo" kod isimlerini kullandı, örgüt yöneticisi Yunus Durmaz'ın verdiği işleri takip etti, örgüt faaliyetlerinin tertibinden sorumlu oldu.
"Muhammed Fatih" kod adını kullanan sanık Talha Güneş, örgütün eylemlerde kullandığı bombalı patlayıcı düzenekleri ve el yapımı bombaların hazırlanması işlerini yürüttü.
Yunus Durmaz'ın kardeşi olan sanık Hacı Ali Durmaz, Yunus Durmaz tarafından verilen görevleri yerine getirdi. Haci Ali Durmaz, Suriye'de askeri eğitim aldı, çatışma bölgelerinde bulundu.
- Suriye'den onay istediler
Örgütün Gaziantep sorumlusu Yunus Durmaz, Ankara Garı önündeki terör saldırısından önce, örgüt mensupları Hakan Şahin ve İbrahim Halil Alçay ile haklarında yakalama kararı çıkartılan bazı örgüt mensuplarını, DEAŞ hedefleri doğrultusunda eylem hazırlıkları yapmak üzere farklı şehirlere gönderdi.
1 Kasım 2015'teki genel seçimlerden önce sansasyonel nitelikte eylem hazırlığı yapan örgüt, Yunus Durmaz emir ve talimatları doğrultusunda patlayıcı ve silah depolamaya başladı. Patlayıcı temini ve depolanması işini Halil İbrahim Durgun, Yakup Şahin, Hüseyin Tunç, Metin Akaltın ve Abdülmutalip Demir yürüttü. Eylemlerde kullanılmak üzere sanık Resul Demir tarafından otomobiller alındı.
Yunus Durmaz, örgüt yönetimiyle yazışmalarında Ankara Sıhhiye'deki Emek, Barış Ve Demokrasi mitingine canlı bomba saldırısı yapılması konusunda bilgiler verdi, eylem için onay istedi.
Durmaz, sanık Hakan Şahin'i 7 Ekim 2015'te istihbarat çalışmaları ve canlı bombaların şehir merkezinde bırakılacağı bölgelerin tespiti için Ankara'ya gönderdi. Sanıklar Abdulmübtalip Demir ve Talha Güneş de patlayıcı düzenekleri ve bombaların hazırlanması, canlı bomba yeleklerine yerleştirilmesi işlemlerini yürüttü. Metin Akaltın da depo ve hücre evleri arasında patlayıcı yapımında kullanılacak maddelerin taşınmasını sağladı.
Canlı bombalar Yunus Emre Alagöz ile kimliği tespit edilemeyen Suriye uyruklu örgüt üyesi, sanık Deniz Büyükçelebi tarafından Suriye sınırından Türkiye'ye gönderildi. Canlı bomba olacak örgüt üyeleri, Yunus Durmaz ve Halil İbrahim Durgun tarafından karşılanarak Gaziantep Güneykent Mahallesi'ndeki hücre evine yerleştirildi.
Sanıklar Hacı Ali Durmaz,Abdulmübtalip Demir ve Metin Akaltın, eylem gününe kadar hücre evindeki canlı bombaların ihtiyaçlarını karşıladı.
Suriye'deki örgüt yönetiminden 9 Ekim 2015'te eylem için kesin onay geldi.
Canlı bomba eylemcileri Yunus Emre Alagöz ile Suriyeli örgüt üyesi, sanıklar Hacı Ali Durmaz ve Abdulmübtalip Demir tarafından evden çıkarılıp 9 Ekim 2015 günü saat 22.20'de Halil İbrahim Durgun'un kullandığı 34 DM 8574 plakalı araca bindirildi.
Sanık Yakub Şahin, 27 AVH 70 plakalı araçla öncü olarak, Halil İbrahim Durgun da 34 DM 8574 plakalı araçla Şahin'i takiben Ankara'ya geldi.
Halil İbrahim Durgun, saat 09.15 sıralarında canlı bomba eylemcilerini Konya yolunun paralelinde bulunan 1271. Sokağa bıraktı. Yunus Emre Alagöz ve kimliği tespit edilemeyen Suriyeli örgüt üyesi, 06 T 2046 plakalı ticari taksiyle TBMM önüne geçti. Saldırganlar bir süre yürüdükten sonra saat 09.30 sıralarında 06 T 7483 plakalı ticari taksiye bindi ve saat 09.57'de Kazım Karabekir Caddesi ulaştırma kavşağında araçtan indi.
Ankara Tren Garı önündeki topluluğun bulunduğu tarafa doğru yaya olarak gelen saldırganlar, üzerlerindeki bombaları, kortej hazırlığı yapan topluluk içerisinde saat 10.04'te peş peşe patlattı.
- Takdiri indirim yok
Gerekçeli kararda, sanıklar Yakub Şahin, Hakan Şahin, Hacı Ali Durmaz, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hüseyin Tunç, Talha Güneş, Abdulmübtalip Demir ve Metin Akaltın'ın DEAŞ üyesi oldukları, örgütün amaçları ile örgüt yöneticilerinin emir ve talimatları doğrultusunda eylemi planlayan Yunus Durmaz'ın emriyle, fikir ve irade birliği içerisinde hareket ederek Ankara Tren Garı önündeki terör saldırısını düzenledikleri bildirildi.
Kararda, DEAŞ üyesi olan bu sanıkların, örgüt faaliyeti kapsamında düzenledikleri canlı bomba saldırısı nedeniyle anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarını işlediklerinin sabit görüldüğü ve bunlardan ayrı ayrı cezalandırıldıkları kaydedildi.
Yakub Şahin, Hüseyin Tunç, Abdulmübtalip Demir, Metin Akaltın ve Burak Ormanoğlu'nun örgütün Gaziantep sorumlusu Yunus Durmaz'ın emir ve talimatlarıyla örgüt tarafından yasa dışı yollardan temin edilen kimyasal patlayıcılar ile bomba yapımında kullanılan malzemeleri Halil İbrahim Durgun'un sorumluluğunda bulunan örgüte ait depo ve hücre evlerine nakledip sakladıkları belirtilen kararda, sanıkların "izinsiz olarak patlayıcı maddeleri bulundurmak, nakletmek ve muhafaza etmek" suçundan alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmalarının adil ve zorunluğu görüldüğü vurgulandı.
Taşındıkları eve valizle silah getiren sanıklar Burak Ormanoğlu ve Metin Akaltın ile evlerindeki aramada silah bulunan Hakan ve Burak Şahin, ilgili kanuna muhalefet suçundan da cezalandırıldı.
Hakkında terör örgütüne üye olmak suçundan cezalandırılması için kamu davası açılan Erman Ekici'nin eylemlerinin silahlı terör örgütü yönetmek suçunu oluşturduğuna kanaat getiren mahkeme, gerekçeli kararında sanığın TCK'nin silahlı terör örgütü yönetmek suçunu düzenleyen maddesinden alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmasının adil ve zorunlu görüldüğünü bildirdi.
Sanıklar Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Mehmedin Baraç, Yakup Karaoğlu, Nihat Ürkmez, Esin Altıntuğ (Durgun), Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım ve Abdulhamit Boz, örgütün ideolojisini benimseyip bu doğrultuda faaliyet yürüttükleri sabit görüldüğünden "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırıldı.
Gerekçeli kararda, duruşmalardaki tutum ve davranışları, örgütsel tavır sergilemeleri, yargılamayı uzatma ve yanıltma çabaları, gerçek anlamda pişmanlık göstermemeleri nazara alınarak, sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanmadığı belirtildi.
- Dosyaları ayrıldı
Gerekçeli kararda, İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe, Savaş Yıldız, Hasan Hüseyin Uğur, Bayram Yıldız, Kenan Kutval, Ahmet Güneş, Cebrail Kaya, Ömer Deniz Dündar, Muhammed Zana Alkan, Walentina Slobodjanjuk, Mustafa Delibaşlar, Nusret Yılmaz, Kasım Dere ve Yakup Selağzı hakkında soruşturma aşamasında yakalama kararı ve yokluğunda tutuklama kararı çıkarıldığı ancak büyük kısmı yurt dışına kaçan bu sanıkların bugüne kadar yakalanmalarının mümkün olmadığı anlatıldı.
Söz konusu sanıklar için kırmızı bülten çıkartılarak İnterpol vasıtasıyla uluslararası düzeyde aranmaları için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı bildirilen kararda, dosyanın karar aşamasına gelmesi nedeniyle bu sanıklar hakkındaki davaların tefrikine ve yargılamanın ayrı bir esas üzerinden yürütülmesine karar verildiği kaydedildi.
Gaziantep'te güvenlik güçleriyle girdiği silahlı çatışma sırasında üzerindeki bomba tertibatını infilak ettirerek ölen sanık Mehmet Kadir Cebael hakkındaki kamu davaları ise düşürüldü.
- Mahkemenin hükmü
Mahkeme, yakalanamayan sanıklar İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe, Savaş Yıldız, Hasan Hüseyin Uğur, Bayram Yıldız, Kenan Kutval, Ahmet Güneş, Cebrail Kaya, Ömer Deniz Dündar, Muhammet Zana Alkan, Walentina Slobodjanjuk, Mustafa Delibaşlar, Nusret Yılmaz, Kasım Dere, Yakup Selağzı hakkındaki davayı ayırmış, 16 Ekim 2016'da ölen Mehmet Kadir Cebael hakkındaki davayı düşürmüştü.
Yakub Şahin, Hakan Şahin, Hacı Ali Durmaz, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hüseyin Tunç, Talha Güneş, Abdulmübtalip Demir ve Metin Akaltın'ın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan birer, "silahlı terör örgütü faaliyeti kapsamında kasten öldürmek" suçundan da maktul sayısı kadar olmak üzere toplam 100'er kez olmak üzere 101'er defa ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılırken, aynı sanıklara 391 kişiyi "öldürmeye teşebbüs" suçundan 10 bin 557'şer yıl hapis cezası verilmişti.
Sanıklar Yakub Şahin, Hüseyin Tunç, Abdulmübtalip Demir, Metin Akaltın ve Burak Ormanoğlu "patlayıcı madde bulundurmak, nakletmek ve muhafaza etmek" suçundan 10'ar yıl, Metin Akaltın ve Burak Ormanoğlu "ruhsatsız tabanca bulundurmak" suçundan 10 yıl 6'şar ay, Hakan Şahin aynı suçtan 3 yıl, Yakub Şahin ise 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Mehmedin Baraç ve Yakup Karaoğlu "silahlı terör örgütüne üye oldukları" gerekçesiyle 12'şer, Esin Altıntuğ (Durgun), Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım ve Abdulhamit Boz ise aynı gerekçeyle 7 yıl 6'şar ay, Erman Ekici ise "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 18 yıl hapse mahkum edilmişti.
Mahkeme tutuklu sanıklar Hatice Akaltın, Esin Altıntuğ, Yakup Yıldırım, Suphi Alpfidan, Abdulmübtalip Demir, Talha Güneş, Erman Ekici, Yakup Karaoğlu, Metin Akaltın, Burak Ormanoğlu, Yakub Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz, Hüseyin Tunç, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez ve Abdulhamit Boz'un mevcut durumunun devamına hükmetmişti.
Kaynak: AA
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında, sanıklardan İlhami Balı'nın terör örgütü DEAŞ'ın yöneticileri arasında yer aldığı ve "Ebubekir" kod adıyla örgütün Türkiye sorumlusu olarak faaliyet yürüttüğü kaydedildi.
Gerekçeli kararda, Balı'nın yardımcısı "Ebu Enes" kod adlı sanık Deniz Büyükçelebi, Türkiye-Suriye sınır sorumlusu olarak gösterildi.
Karara göre, sanıklardan Edremit Türe, soruşturma aşamasında ölü ele geçirilen Yunus Durmaz ile örgütün Gaziantep yapılanmasını kurdu. "Ebu Huzeyfe" veya "Huzeyfe" kod isimlerini kullanan İbrahim Halil Alçay, örgütün istihbarat işlerinde yer aldı.
Sanıklardan Resul Demir, örgütün araç alma, satma ve devir işlemlerini yürüttü. Sanık Yakub Şahin, "Kundi", "Köylü" ve "Danyal" kod isimlerini kullandı, örgüt yöneticileri ve örgüt mensupları arasındaki telefon ve mesaj irtibatını sağladı. Demir, Suriye sınırından gelecek örgüt mensuplarının takibini de yaptı.
"Davud" kod adını kullanan sanık Hakan Şahin, Gaziantep ve diğer illerde örgüt adına eylem yapılacak kişi ve kuruluşlara ilişkin istihbarat faaliyetini yürüttü.
"Ebu Meryem" ve "Ebu Bera" kod isimiyle sanık Abdulmübtalip Demir, örgütün kullanacağı depoların bulunması, eylemlerde kullanılacak malzemelerinin depolanması ve canlı bomba yeleklerinin hazırlanması işlerini gerçekleştirdi.
Sanık Hüseyin Tunç, bomba yapımında kullanılan patlayıcı madde ile diğer malzemelerin satın alınması ve taşınması işlemini yaptı. Sanık Metin Akaltın, "Ebu Eymen" ve "Kasap Bedo" kod isimlerini kullandı, örgüt yöneticisi Yunus Durmaz'ın verdiği işleri takip etti, örgüt faaliyetlerinin tertibinden sorumlu oldu.
"Muhammed Fatih" kod adını kullanan sanık Talha Güneş, örgütün eylemlerde kullandığı bombalı patlayıcı düzenekleri ve el yapımı bombaların hazırlanması işlerini yürüttü.
Yunus Durmaz'ın kardeşi olan sanık Hacı Ali Durmaz, Yunus Durmaz tarafından verilen görevleri yerine getirdi. Haci Ali Durmaz, Suriye'de askeri eğitim aldı, çatışma bölgelerinde bulundu.
- Suriye'den onay istediler
Örgütün Gaziantep sorumlusu Yunus Durmaz, Ankara Garı önündeki terör saldırısından önce, örgüt mensupları Hakan Şahin ve İbrahim Halil Alçay ile haklarında yakalama kararı çıkartılan bazı örgüt mensuplarını, DEAŞ hedefleri doğrultusunda eylem hazırlıkları yapmak üzere farklı şehirlere gönderdi.
1 Kasım 2015'teki genel seçimlerden önce sansasyonel nitelikte eylem hazırlığı yapan örgüt, Yunus Durmaz emir ve talimatları doğrultusunda patlayıcı ve silah depolamaya başladı. Patlayıcı temini ve depolanması işini Halil İbrahim Durgun, Yakup Şahin, Hüseyin Tunç, Metin Akaltın ve Abdülmutalip Demir yürüttü. Eylemlerde kullanılmak üzere sanık Resul Demir tarafından otomobiller alındı.
Yunus Durmaz, örgüt yönetimiyle yazışmalarında Ankara Sıhhiye'deki Emek, Barış Ve Demokrasi mitingine canlı bomba saldırısı yapılması konusunda bilgiler verdi, eylem için onay istedi.
Durmaz, sanık Hakan Şahin'i 7 Ekim 2015'te istihbarat çalışmaları ve canlı bombaların şehir merkezinde bırakılacağı bölgelerin tespiti için Ankara'ya gönderdi. Sanıklar Abdulmübtalip Demir ve Talha Güneş de patlayıcı düzenekleri ve bombaların hazırlanması, canlı bomba yeleklerine yerleştirilmesi işlemlerini yürüttü. Metin Akaltın da depo ve hücre evleri arasında patlayıcı yapımında kullanılacak maddelerin taşınmasını sağladı.
Canlı bombalar Yunus Emre Alagöz ile kimliği tespit edilemeyen Suriye uyruklu örgüt üyesi, sanık Deniz Büyükçelebi tarafından Suriye sınırından Türkiye'ye gönderildi. Canlı bomba olacak örgüt üyeleri, Yunus Durmaz ve Halil İbrahim Durgun tarafından karşılanarak Gaziantep Güneykent Mahallesi'ndeki hücre evine yerleştirildi.
Sanıklar Hacı Ali Durmaz,Abdulmübtalip Demir ve Metin Akaltın, eylem gününe kadar hücre evindeki canlı bombaların ihtiyaçlarını karşıladı.
Suriye'deki örgüt yönetiminden 9 Ekim 2015'te eylem için kesin onay geldi.
Canlı bomba eylemcileri Yunus Emre Alagöz ile Suriyeli örgüt üyesi, sanıklar Hacı Ali Durmaz ve Abdulmübtalip Demir tarafından evden çıkarılıp 9 Ekim 2015 günü saat 22.20'de Halil İbrahim Durgun'un kullandığı 34 DM 8574 plakalı araca bindirildi.
Sanık Yakub Şahin, 27 AVH 70 plakalı araçla öncü olarak, Halil İbrahim Durgun da 34 DM 8574 plakalı araçla Şahin'i takiben Ankara'ya geldi.
Halil İbrahim Durgun, saat 09.15 sıralarında canlı bomba eylemcilerini Konya yolunun paralelinde bulunan 1271. Sokağa bıraktı. Yunus Emre Alagöz ve kimliği tespit edilemeyen Suriyeli örgüt üyesi, 06 T 2046 plakalı ticari taksiyle TBMM önüne geçti. Saldırganlar bir süre yürüdükten sonra saat 09.30 sıralarında 06 T 7483 plakalı ticari taksiye bindi ve saat 09.57'de Kazım Karabekir Caddesi ulaştırma kavşağında araçtan indi.
Ankara Tren Garı önündeki topluluğun bulunduğu tarafa doğru yaya olarak gelen saldırganlar, üzerlerindeki bombaları, kortej hazırlığı yapan topluluk içerisinde saat 10.04'te peş peşe patlattı.
- Takdiri indirim yok
Gerekçeli kararda, sanıklar Yakub Şahin, Hakan Şahin, Hacı Ali Durmaz, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hüseyin Tunç, Talha Güneş, Abdulmübtalip Demir ve Metin Akaltın'ın DEAŞ üyesi oldukları, örgütün amaçları ile örgüt yöneticilerinin emir ve talimatları doğrultusunda eylemi planlayan Yunus Durmaz'ın emriyle, fikir ve irade birliği içerisinde hareket ederek Ankara Tren Garı önündeki terör saldırısını düzenledikleri bildirildi.
Kararda, DEAŞ üyesi olan bu sanıkların, örgüt faaliyeti kapsamında düzenledikleri canlı bomba saldırısı nedeniyle anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarını işlediklerinin sabit görüldüğü ve bunlardan ayrı ayrı cezalandırıldıkları kaydedildi.
Yakub Şahin, Hüseyin Tunç, Abdulmübtalip Demir, Metin Akaltın ve Burak Ormanoğlu'nun örgütün Gaziantep sorumlusu Yunus Durmaz'ın emir ve talimatlarıyla örgüt tarafından yasa dışı yollardan temin edilen kimyasal patlayıcılar ile bomba yapımında kullanılan malzemeleri Halil İbrahim Durgun'un sorumluluğunda bulunan örgüte ait depo ve hücre evlerine nakledip sakladıkları belirtilen kararda, sanıkların "izinsiz olarak patlayıcı maddeleri bulundurmak, nakletmek ve muhafaza etmek" suçundan alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmalarının adil ve zorunluğu görüldüğü vurgulandı.
Taşındıkları eve valizle silah getiren sanıklar Burak Ormanoğlu ve Metin Akaltın ile evlerindeki aramada silah bulunan Hakan ve Burak Şahin, ilgili kanuna muhalefet suçundan da cezalandırıldı.
Hakkında terör örgütüne üye olmak suçundan cezalandırılması için kamu davası açılan Erman Ekici'nin eylemlerinin silahlı terör örgütü yönetmek suçunu oluşturduğuna kanaat getiren mahkeme, gerekçeli kararında sanığın TCK'nin silahlı terör örgütü yönetmek suçunu düzenleyen maddesinden alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmasının adil ve zorunlu görüldüğünü bildirdi.
Sanıklar Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Mehmedin Baraç, Yakup Karaoğlu, Nihat Ürkmez, Esin Altıntuğ (Durgun), Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım ve Abdulhamit Boz, örgütün ideolojisini benimseyip bu doğrultuda faaliyet yürüttükleri sabit görüldüğünden "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırıldı.
Gerekçeli kararda, duruşmalardaki tutum ve davranışları, örgütsel tavır sergilemeleri, yargılamayı uzatma ve yanıltma çabaları, gerçek anlamda pişmanlık göstermemeleri nazara alınarak, sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanmadığı belirtildi.
- Dosyaları ayrıldı
Gerekçeli kararda, İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe, Savaş Yıldız, Hasan Hüseyin Uğur, Bayram Yıldız, Kenan Kutval, Ahmet Güneş, Cebrail Kaya, Ömer Deniz Dündar, Muhammed Zana Alkan, Walentina Slobodjanjuk, Mustafa Delibaşlar, Nusret Yılmaz, Kasım Dere ve Yakup Selağzı hakkında soruşturma aşamasında yakalama kararı ve yokluğunda tutuklama kararı çıkarıldığı ancak büyük kısmı yurt dışına kaçan bu sanıkların bugüne kadar yakalanmalarının mümkün olmadığı anlatıldı.
Söz konusu sanıklar için kırmızı bülten çıkartılarak İnterpol vasıtasıyla uluslararası düzeyde aranmaları için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı bildirilen kararda, dosyanın karar aşamasına gelmesi nedeniyle bu sanıklar hakkındaki davaların tefrikine ve yargılamanın ayrı bir esas üzerinden yürütülmesine karar verildiği kaydedildi.
Gaziantep'te güvenlik güçleriyle girdiği silahlı çatışma sırasında üzerindeki bomba tertibatını infilak ettirerek ölen sanık Mehmet Kadir Cebael hakkındaki kamu davaları ise düşürüldü.
- Mahkemenin hükmü
Mahkeme, yakalanamayan sanıklar İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe, Savaş Yıldız, Hasan Hüseyin Uğur, Bayram Yıldız, Kenan Kutval, Ahmet Güneş, Cebrail Kaya, Ömer Deniz Dündar, Muhammet Zana Alkan, Walentina Slobodjanjuk, Mustafa Delibaşlar, Nusret Yılmaz, Kasım Dere, Yakup Selağzı hakkındaki davayı ayırmış, 16 Ekim 2016'da ölen Mehmet Kadir Cebael hakkındaki davayı düşürmüştü.
Yakub Şahin, Hakan Şahin, Hacı Ali Durmaz, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hüseyin Tunç, Talha Güneş, Abdulmübtalip Demir ve Metin Akaltın'ın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan birer, "silahlı terör örgütü faaliyeti kapsamında kasten öldürmek" suçundan da maktul sayısı kadar olmak üzere toplam 100'er kez olmak üzere 101'er defa ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılırken, aynı sanıklara 391 kişiyi "öldürmeye teşebbüs" suçundan 10 bin 557'şer yıl hapis cezası verilmişti.
Sanıklar Yakub Şahin, Hüseyin Tunç, Abdulmübtalip Demir, Metin Akaltın ve Burak Ormanoğlu "patlayıcı madde bulundurmak, nakletmek ve muhafaza etmek" suçundan 10'ar yıl, Metin Akaltın ve Burak Ormanoğlu "ruhsatsız tabanca bulundurmak" suçundan 10 yıl 6'şar ay, Hakan Şahin aynı suçtan 3 yıl, Yakub Şahin ise 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Mehmedin Baraç ve Yakup Karaoğlu "silahlı terör örgütüne üye oldukları" gerekçesiyle 12'şer, Esin Altıntuğ (Durgun), Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım ve Abdulhamit Boz ise aynı gerekçeyle 7 yıl 6'şar ay, Erman Ekici ise "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 18 yıl hapse mahkum edilmişti.
Mahkeme tutuklu sanıklar Hatice Akaltın, Esin Altıntuğ, Yakup Yıldırım, Suphi Alpfidan, Abdulmübtalip Demir, Talha Güneş, Erman Ekici, Yakup Karaoğlu, Metin Akaltın, Burak Ormanoğlu, Yakub Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz, Hüseyin Tunç, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez ve Abdulhamit Boz'un mevcut durumunun devamına hükmetmişti.