Dr. Mesut Arslan, “Son yıllarda özellikle üremeye yardımcı tekniklerin kullanımıyla beraber artan çoğul gebelik sayısı ile orantılı olarak, preterm doğum sıklığında belirgin artış ortaya çıkmıştır. Tüm dünyada
prematüre doğum oranlarının yaklaşık %11’lerde olduğu tahmin edilmektedir. Bu prematüre doğumların yüzde 84’ü 32-36. haftalar arasında, yüzde 10’u 28-32. haftalar arasında ve yüzde 5’i 28.haftadan önce görülmektedir. Premature doğum beş yaş altı çocuk ölüm nedenleri arasında zatürreeden sonra ikini sırada yer almaktadır. Premature doğan bebekler ne kadar prematüre doğduklarına göre farklılıklar gösterirler. Bazıları sadece sınırda prematüredir ve kısa bir süre hastanede kaldıktan sonra taburcu edilip sağlam bir
yenidoğan bebek gibi izlenebilirler. Bazıları ileri derecede prematüredirler ve hastanede çok uzun süre kalmak zorunda kalırlar. Gebelik haftası azaldıkça komplikasyon gelişme riski daha da artmaktadır. Bu nedenle en yüksek ölüm ve sakatlık oranları 25.hafta ve öncesinde doğan aşırı prematürelerde görülmektedir. Premature doğumun birçok sebebi vardır. Ana rahmindeki
bebek, rahim ve plasentayı ilgilendiren durumlar
prematüre doğum sebebi olabilir. Annenin gebelik sırasında alkol,
sigara,
uyuşturucu kullanımı. Beslenme bozukluklarına bağlı kilo alınamaması, bakımsızlık ve aşırı yorgunluk ile aşırı stres de Prematüriteye sebep olabilir. 18 yaş öncesi ile 35 yaş üstü gebelikler
prematüre doğum için riskli sınırlardır. Sık doğum yapmak,
hipertansiyon, şeker hatalığı, kansızlık, pıhtılaşma bozuklukları , enfeksiyonlar gibi hastalıklarının olması, rahmin küçük olması, rahim tümörü gibi rahme ait bozukluklar, servikal yetersizlik olması prematüre doğumlara yol açabilir” diye bilgi verdi.
