Pilot Üniversiteden Biobenzin Üretimine Destek
'Tarım ve Havza Bazlı Kalkınma' alanında pilot üniversite seçilen Bingöl Üniversitesince biobenzinin ham maddesi etanol üretiminde kullanılan bitkilerin ekimine başlandı Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak: 'KOSGEB ile ortak proje neticesinde yeni bir ürün elde etme çabamız var' Proje sorumlusu Halit Tutar: 'Ülkemizin biyoetanol açığının kapatılmasına katkı sağlamak amacıyla bu projeyi geliştirdik'
ABDULLAH ÇELİK - Yükseköğretim Kurulu koordinasyonunda sürdürülen Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi kapsamında "Tarım ve Havza Bazlı Kalkınma" alanında pilot üniversite seçilen Bingöl Üniversitesi (BÜ), biobenzin üretimine katkı sunmak için bitki yetiştirecek.
BÜ'nün, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) desteğiyle yürüttüğü, "Bingöl Ekolojik Koşullarında Bazı Sorgum Sudan Otu Melezi ve Dallı Darı Çeşitlerinin Biyoetanol Üretim Kapasitelerinin Araştırılması Projesi" kapsamında merkeze bağlı Ardıçtepe köyünde deneme amaçlı üretilen bitkilerde hasat yapıldı.
Sorgum ve sudan otundan dekara 2 ton şıra ve 200 litre etanol, dallı darı bitkisinden de 400 litre etanol verimi alındı.
Yöreye iyi uyum sağladığı, veriminin yüksek olduğu ve ileride Türkiye'nin biyoyakıt ihtiyacının karşılanmasında ham madde olarak kullanılabileceği belirlenen bitkilerin makineden geçirilerek sularının alınması, kalan posasının da yem olarak kullanılması hedefleniyor.
- "Yeni bir ürün elde etme çabamız var"
Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından finanse edilen Yükseköğretim Kurulu koordinasyonunda sürdürülen Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi kapsamında "Tarım ve Havza Bazlı Kalkınma" alanında pilot üniversite seçildiklerini anımsattı.
Farklı alanlarda çalışmaları olduğu gibi ziraat alanında da yaptıkları araştırmalarla bölgesel kalkınmaya katkı sunmaya gayret ettiklerini ifade eden Çapak, "Üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde bazı kurumlarla ortak çalışmalarımız var. KOSGEB ile yapılan ortak bir proje neticesinde yeni bir ürün elde etme çabamız var. Proje ile biobenzinin ham maddesi etanol üretim oranının yüksek olduğu bitkileri yetiştireceğiz." dedi.
- Üreticiler teşvik edilecek
Prof. Dr. Çapak, Avrupa Birliği kriterlerine göre gelecek yıllarda üretilecek benzinin içerisinde en az yüzde 6 bitkisel yakıt olması gerektiğini dile getirerek, bu doğrultuda bu bitkinin üretiminin yaygınlaşması için çiftçileri teşvik edeceklerini aktardı.
"Bu bitkiden sadece biobenzin üretilmeyecek, bitkinin geri kalan kısımlarından da silajlık ürün elde edilecek." diyen Çapak, şunları kaydetti:
"İlimize SÜTAŞ fabrika kurdu. Dolayısıyla ciddi bir yem ihtiyacı olan silajlık ürün de elde ettiğimizde onun bir yan ürününü de elde etmiş olacağız. Üniversitemizin bilim insanlarınca yapılan araştırma ve deneyler sonucu yeni ürünler elde ederek, bölgeye katkı sağlamaya çalışıyoruz."
- 120 günde hasat ediliyor
BÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde araştırma görevlisi ve proje sorumlusu Halit Tutar da sorgum, sudan otu ve dallı darı bitkilerinden biyoetanol üretilmesi için başarılı bir çalışma yürüttüklerini söyledi.
Artan dünya nüfusunun bilim insanlarını alternatif enerji kaynakları arayışına sevk ettiğini dile getiren Tutar, "Mayıs ayında ekimini yaptığımız bitkiler 120 günde hasat olgunluğuna geldi. Çiftçilerimizi teşvik edeceğiz." diye konuştu.
- "Biyoetanol açığının kapatılmasına katkı amacıyla geliştirdik"
Yapılan çalışma ile Bingöl'ün ekolojik koşullarında en verimli çeşitlerin belirlenip, üretim çalışmalarına başlanacağını ifade eden Tutar, "Petrol ürünlerinde yüzde 2 oranında bitkisel katkılardan biyoetanol kullanılıyor. Bunun 2023 yılına kadar yüzde 6 oranına çıkarılması için Türkiye'nin de taahhüdü var. Ülkemizin biyoetanol açığının kapatılmasına katkı sağlamak amacıyla bu projeyi geliştirdik." şeklinde konuştu.
Tutar, 2 yıl sürecek çalışma ile Bingöl ve bölge için verimi en yüksek, adaptasyonu en iyi olan çeşitleri elde ederek, ülkeye katkı sağlamak istediklerini dile getirdi.
Makine ile bitkinin öz suyunu çıkararak, biyoetanol elde ettiklerine değinen Tutar, "Ülkemizin enerji ihtiyacının çoğu ithalat yoluyla karşılanmakta. Enerji bitkileriyle yerli tarım üzerinden elde edilecek biyoyakıtlarla ülkemizin enerjide dışa bağımlılığı azalacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
BÜ'nün, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) desteğiyle yürüttüğü, "Bingöl Ekolojik Koşullarında Bazı Sorgum Sudan Otu Melezi ve Dallı Darı Çeşitlerinin Biyoetanol Üretim Kapasitelerinin Araştırılması Projesi" kapsamında merkeze bağlı Ardıçtepe köyünde deneme amaçlı üretilen bitkilerde hasat yapıldı.
Sorgum ve sudan otundan dekara 2 ton şıra ve 200 litre etanol, dallı darı bitkisinden de 400 litre etanol verimi alındı.
Yöreye iyi uyum sağladığı, veriminin yüksek olduğu ve ileride Türkiye'nin biyoyakıt ihtiyacının karşılanmasında ham madde olarak kullanılabileceği belirlenen bitkilerin makineden geçirilerek sularının alınması, kalan posasının da yem olarak kullanılması hedefleniyor.
- "Yeni bir ürün elde etme çabamız var"
Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından finanse edilen Yükseköğretim Kurulu koordinasyonunda sürdürülen Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi kapsamında "Tarım ve Havza Bazlı Kalkınma" alanında pilot üniversite seçildiklerini anımsattı.
Farklı alanlarda çalışmaları olduğu gibi ziraat alanında da yaptıkları araştırmalarla bölgesel kalkınmaya katkı sunmaya gayret ettiklerini ifade eden Çapak, "Üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde bazı kurumlarla ortak çalışmalarımız var. KOSGEB ile yapılan ortak bir proje neticesinde yeni bir ürün elde etme çabamız var. Proje ile biobenzinin ham maddesi etanol üretim oranının yüksek olduğu bitkileri yetiştireceğiz." dedi.
- Üreticiler teşvik edilecek
Prof. Dr. Çapak, Avrupa Birliği kriterlerine göre gelecek yıllarda üretilecek benzinin içerisinde en az yüzde 6 bitkisel yakıt olması gerektiğini dile getirerek, bu doğrultuda bu bitkinin üretiminin yaygınlaşması için çiftçileri teşvik edeceklerini aktardı.
"Bu bitkiden sadece biobenzin üretilmeyecek, bitkinin geri kalan kısımlarından da silajlık ürün elde edilecek." diyen Çapak, şunları kaydetti:
"İlimize SÜTAŞ fabrika kurdu. Dolayısıyla ciddi bir yem ihtiyacı olan silajlık ürün de elde ettiğimizde onun bir yan ürününü de elde etmiş olacağız. Üniversitemizin bilim insanlarınca yapılan araştırma ve deneyler sonucu yeni ürünler elde ederek, bölgeye katkı sağlamaya çalışıyoruz."
- 120 günde hasat ediliyor
BÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde araştırma görevlisi ve proje sorumlusu Halit Tutar da sorgum, sudan otu ve dallı darı bitkilerinden biyoetanol üretilmesi için başarılı bir çalışma yürüttüklerini söyledi.
Artan dünya nüfusunun bilim insanlarını alternatif enerji kaynakları arayışına sevk ettiğini dile getiren Tutar, "Mayıs ayında ekimini yaptığımız bitkiler 120 günde hasat olgunluğuna geldi. Çiftçilerimizi teşvik edeceğiz." diye konuştu.
- "Biyoetanol açığının kapatılmasına katkı amacıyla geliştirdik"
Yapılan çalışma ile Bingöl'ün ekolojik koşullarında en verimli çeşitlerin belirlenip, üretim çalışmalarına başlanacağını ifade eden Tutar, "Petrol ürünlerinde yüzde 2 oranında bitkisel katkılardan biyoetanol kullanılıyor. Bunun 2023 yılına kadar yüzde 6 oranına çıkarılması için Türkiye'nin de taahhüdü var. Ülkemizin biyoetanol açığının kapatılmasına katkı sağlamak amacıyla bu projeyi geliştirdik." şeklinde konuştu.
Tutar, 2 yıl sürecek çalışma ile Bingöl ve bölge için verimi en yüksek, adaptasyonu en iyi olan çeşitleri elde ederek, ülkeye katkı sağlamak istediklerini dile getirdi.
Makine ile bitkinin öz suyunu çıkararak, biyoetanol elde ettiklerine değinen Tutar, "Ülkemizin enerji ihtiyacının çoğu ithalat yoluyla karşılanmakta. Enerji bitkileriyle yerli tarım üzerinden elde edilecek biyoyakıtlarla ülkemizin enerjide dışa bağımlılığı azalacaktır." değerlendirmesinde bulundu.