Emekli Polisler, 3600'Deki Eğitim Farkını Mahkemeye Taşıdı
Emekli polisler, 3600’deki eğitim farkını mahkemeye taşıdı. Emniyet Sen Genel Başkanı Faruk Sezer, 3600 ek gösterge taslağında ilkokul, ortaokul ve lise mezunlarının yer almaması üzerine, eğitim farkı gözetilmeksizin tüm emekli polislerin ek göstergeden yararlanabilmesi istemiyle lise mezunu bir emekli polis üzerinden 24 Ocak Çarşamba günü dava açtıklarını söyledi.
Emniyet Sen Genel Başkanı Faruk Sezer, İçel’de bir toplantı düzenleyerek emekli polislerle bir araya geldi. Sezer, İçel Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen toplantıda, emekli polislerin sorunları, talepleri ve Türkiye Polis Emeklileri Sosyal Yardımlaşma Derneği’ne başkan adaylığına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Emniyet mensuplarının sorunlarının yıllar geçtikçe azalacağı yerde, büyüyerek çoğaldığını dile getiren Sezer, sorunların çözümü için 2012 yılında Emniyet Sendikası’nı (Emniyet Sen) kurduklarını anımsattı. Halen genel başkanlığını yürüttüğü Emniyet Sen’in, 2016’da Yargıtay tarafından kapatıldığını ve konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürdüklerini anlatan Sezer, bugüne kadar da Anayasa Mahkemesi’nden çıkacak cevabı beklediklerini kaydetti.
Sendikada olarak yapmak istedikleri hak arama mücadelesini dernek çatısı altında gerçekleştirmek amacıyla, 1948 yılında kurulan Türkiye Polis Emeklileri Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin genel başkanlığına aday olduğunu ifade etti.
“3600 ek göstergeyle ilgili dava açtık”
Emniyet mensuplarının çalışanıyla emeklisiyle çok büyük sorunları olduğuna işaret eden Sezer, “Taban maaşımızın düşük olduğunu, emekli olduğumuzda maaşımızın çok düştüğünü hep söyledik. Emniyet hizmetleri tazminatımızın maaşımıza eklenmesini istedik ve istemeye devam ediyoruz. Bütün emeklilerin ortak derdi olan aile ve çocuk yardımının emekli olduktan sonra kesilmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığı söyledik ve kesilmemesini istedik” dedi.
2012 yılından bu yana 3600 ek göstergenin çıkmasını istediklerini söyleyen Sezer, 2007 yılından bu yana sözler verildiğini, ancak bugüne kadar bir türlü çıkmadığını belirtti.
Sezer, “3600 ek gösterge sorunumuzun Türkiye’nin gündemine güçlü bir şekilde gelmesine vesile olan teşkilat olmamıza rağmen, Haziran seçimlerinden önce içine 4 meslek grubu daha eklendi ve çıkarılacağı sözü verildi.
Biz, 3600 ek gösterge taslağında ilkokul, ortaokul ve lise mezunlarının olmadığını gördük. Bunun hakkaniyete uygun olmadığını belirterek, lise mezunu bir emeklimiz üzerinden Çarşamba günü dava açtık. ‘Eğitim farkı gözetilmeksizin 3600 istiyoruz’ dedik” ifadelerini kullandı.
“Teşkilatımızın intihar sorunu en önemli sorun”
Emekli polislerin gerek gece güvenlik görevlisi olarak gerek inşaatlarda gerekse çalışmamaları gereken yerlerde ikinci işte çalıştıklarına da dikkat çeken Sezer, “Emeklilerimizi çalıştırmamak istiyoruz, ancak bu noktaya gelene kadar derneğimizin Ponem Güvenlik bünyesinde çalışmalarını sağlamak istiyoruz. Yine sorunlarımız içinde olan ama ne yazık ki, meslek hastalığı olarak kabul edilmeyen birçok hastalık var. Çok genç yaşta kalp krizinden ölümler arttı, siyatik bizim meslek hastalığımız. Bu hastalıkların meslek hastalığı olarak kabul edilmesini sağlamak istiyoruz. Bu kabul edilirse tazminat olarak tarafımıza dönecektir. Teşkilatımızın intihar sorunu en önemli sorun. Çalışan ya da emekli fark etmiyor, dün yine çalışan bir meslektaşımız intihar etti. Çok kolay canına kıyan bir teşkilatız. Bunun sebeplerinin sadece borç, aile problemi olmadığını, bunun bir dolum noktası, son damla olduğunu ve bununla ilgili bir meclis araştırması verilmesi gerektiğini defalarca ilettik. Bu teşkilatın 20-30 yıl çalışıp emekli olmuş emektarları da emekli olmadan önceki ruh haliyle baş başa bırakılarak kaderine terk ediliyor. Emeklilerimizin en büyük sorunu ikinci işten önce bir rehabilite merkezidir. Tüm bu sorunlarla dernek çatımız altında mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Emniyet mensuplarının sorunlarının yıllar geçtikçe azalacağı yerde, büyüyerek çoğaldığını dile getiren Sezer, sorunların çözümü için 2012 yılında Emniyet Sendikası’nı (Emniyet Sen) kurduklarını anımsattı. Halen genel başkanlığını yürüttüğü Emniyet Sen’in, 2016’da Yargıtay tarafından kapatıldığını ve konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürdüklerini anlatan Sezer, bugüne kadar da Anayasa Mahkemesi’nden çıkacak cevabı beklediklerini kaydetti.
Sendikada olarak yapmak istedikleri hak arama mücadelesini dernek çatısı altında gerçekleştirmek amacıyla, 1948 yılında kurulan Türkiye Polis Emeklileri Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin genel başkanlığına aday olduğunu ifade etti.
“3600 ek göstergeyle ilgili dava açtık”
Emniyet mensuplarının çalışanıyla emeklisiyle çok büyük sorunları olduğuna işaret eden Sezer, “Taban maaşımızın düşük olduğunu, emekli olduğumuzda maaşımızın çok düştüğünü hep söyledik. Emniyet hizmetleri tazminatımızın maaşımıza eklenmesini istedik ve istemeye devam ediyoruz. Bütün emeklilerin ortak derdi olan aile ve çocuk yardımının emekli olduktan sonra kesilmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığı söyledik ve kesilmemesini istedik” dedi.
2012 yılından bu yana 3600 ek göstergenin çıkmasını istediklerini söyleyen Sezer, 2007 yılından bu yana sözler verildiğini, ancak bugüne kadar bir türlü çıkmadığını belirtti.
Sezer, “3600 ek gösterge sorunumuzun Türkiye’nin gündemine güçlü bir şekilde gelmesine vesile olan teşkilat olmamıza rağmen, Haziran seçimlerinden önce içine 4 meslek grubu daha eklendi ve çıkarılacağı sözü verildi.
Biz, 3600 ek gösterge taslağında ilkokul, ortaokul ve lise mezunlarının olmadığını gördük. Bunun hakkaniyete uygun olmadığını belirterek, lise mezunu bir emeklimiz üzerinden Çarşamba günü dava açtık. ‘Eğitim farkı gözetilmeksizin 3600 istiyoruz’ dedik” ifadelerini kullandı.
“Teşkilatımızın intihar sorunu en önemli sorun”
Emekli polislerin gerek gece güvenlik görevlisi olarak gerek inşaatlarda gerekse çalışmamaları gereken yerlerde ikinci işte çalıştıklarına da dikkat çeken Sezer, “Emeklilerimizi çalıştırmamak istiyoruz, ancak bu noktaya gelene kadar derneğimizin Ponem Güvenlik bünyesinde çalışmalarını sağlamak istiyoruz. Yine sorunlarımız içinde olan ama ne yazık ki, meslek hastalığı olarak kabul edilmeyen birçok hastalık var. Çok genç yaşta kalp krizinden ölümler arttı, siyatik bizim meslek hastalığımız. Bu hastalıkların meslek hastalığı olarak kabul edilmesini sağlamak istiyoruz. Bu kabul edilirse tazminat olarak tarafımıza dönecektir. Teşkilatımızın intihar sorunu en önemli sorun. Çalışan ya da emekli fark etmiyor, dün yine çalışan bir meslektaşımız intihar etti. Çok kolay canına kıyan bir teşkilatız. Bunun sebeplerinin sadece borç, aile problemi olmadığını, bunun bir dolum noktası, son damla olduğunu ve bununla ilgili bir meclis araştırması verilmesi gerektiğini defalarca ilettik. Bu teşkilatın 20-30 yıl çalışıp emekli olmuş emektarları da emekli olmadan önceki ruh haliyle baş başa bırakılarak kaderine terk ediliyor. Emeklilerimizin en büyük sorunu ikinci işten önce bir rehabilite merkezidir. Tüm bu sorunlarla dernek çatımız altında mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.