Akdamar İhtişamıyla UNESCO Daimi Listesi Yolunda
UNESCO'nun Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Van'ın en önemli tarihi ve turistik değerlerinden Akdamar Anıt Müzesi (Kilisesi), 7 ayda 83 bin yerli ve yabancı turisti ağırladı Türkiye ve dünyanın birçok yerinden gelen ziyaretçilerine büyüklüğüyle denizi aratmayan Van Gölü'ndeki Akdamar Anıt Müzesi, ihtişamı, süslemeleriyle UNESCO'nun Dünya Mirası Kalıcı Listesi'ne girmek için gün sayıyor Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer Aktuğ: 'Akdamar kalıcı listeye girmeyi hak eden tarihi bir miras. Van dışından gelen herkes mutlaka Akdamar Adası'nı ziyaret ediyor'
CEMAL AŞAN - UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne 3 yıl önce dahil edilen tarihi Akdamar Anıt Müzesi, bir hoşgörü nişanesi olarak her yıl yerli ve yabancı binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor.
Kudüs'ten İran'a kaçırıldıktan sonra 7. yüzyılda Van'a getirildiği rivayet edilen "Hakiki Haç"ın bir parçasını barındırmak maksadıyla, Kral I. Gagik'in emriyle milattan sonra 915-921 yıllarında Gevaş ilçesindeki adaya inşa edilen kilise, 2005'te Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaklaşık 4 milyon lira harcanarak restore edildi.
Kilisenin aslına uygun olarak inşa edilmesini sağlamak amacıyla, alanında uzman sanat tarihçi, arkeolog ve inşaat mühendislerinin yanı sıra Ermeni asıllı bir mimarın da görev aldığı restorasyon, 2 yıl sürdü.
Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un yanı sıra Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan, Ermenistan Kültür Bakanı Yardımcısı Gagik Gürciyan ile 30 ülkenin büyükelçisi ve Ermeni cemaati temsilcilerinin katılımıyla açılışı yapılan Akdamar Anıt Müzesi'nin (Kilisesi) kazılar sırasında ortaya çıkarılan bazı yapıları ile manastır ve şapel bölümlerinde de ikinci restorasyon çalışması başlatıldı.
Ermeni vatandaşlarının yılda bir kez ayin yapmasına izin verilen Akdamar Anıt Müzesi, hoşgörü ve samimiyetin sembolü olarak UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesine girmeyi bekliyor.
- Tekneyle mavi yolculuk imkanı
Van'a 55 kilometre uzaklıktaki Akdamar Anıt Müzesi'ne, Van-Tatvan karayolundaki iskeleden kalkan tekneler ve marinadaki deniz otobüsleriyle gidiliyor.
Türkiye ve dünyanın birçok yerinden gelerek anıt müzenin bulunduğu adaya geçen ziyaretçiler, büyüklüğüyle denizi aratmayan Van Gölü'nde mavi yoluculuk yapma imkanı buluyor.
Yeşil ile mavinin buluştuğu gölün eşsiz koyları arasında yaklaşık yarım saatlik yolculukla adaya ulaşabilen ziyaretçiler, badem ağaçları arasındaki yürüyüş yollarını takip ederek ihtişamı, süslemeleriyle büyüleyen anıt müzeyi ziyaret ediyor.
Adanın Ege ve Akdeniz'i aratmayan sahillerinde yüzme imkanı bulan turistler, gün batımındaki eşsiz manzaraya tanıklık ediyor.
- Efsanesiyle duygulandırıyor
Akdamar Anıt Müzesi'nin adının nereden geldiği konusunda birçok rivayet bulunsa da günümüze ulaşan efsane, halk arasında kabul görüyor.
Efsaneye göre, zamanında adada yaşayan Ermeni başkeşişin güzelliği ile dikkat çeken "Tamara" adlı kızına adanın çevresindeki köylerden birinde çobanlık yapan genç aşık olur.
Genç, kızla buluşmak için her gece adaya yüzer, Tamara da yönünü bulması için fenerle yardım eder.
Bu durumu fark eden kızın babası, fırtınalı bir gecede elinde fenerle adanın kıyısına iner.
Sürekli yer değiştirerek çobanın adaya gelmesini engeller. Yüzmekten yorulan genç, "Ah Tamara" diyerek gölün suları arasında kaybolur. O günden sonra ada, "Ah Tamara" ismiyle anılır.
- "Kalıcı listeye girmeyi hak eden tarihi bir miras"
Van Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer Aktuğ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akdamar Anıt Müzesi'nin kentin turizmi bakımından en önemli tarihsel değerlerinden biri olduğunu söyledi.
Anıt müzeyle ilgili UNESCO sürecini 2015'te başlattıklarını anımsatan Aktuğ, şöyle konuştu:
"Gerekli şartları taşıyan adamız, 2015'te geçici miras listesine alındı. Müzeler Genel Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmeler sonucunda anıt müzenin asil listeye alınmasıyla ilgili zaman sıkıntısının kalmadığı bize iletildi. Akdamar, kalıcı listeye girmeyi hak eden tarihi bir miras."
- 7 ayda 83 bin kişi ziyaret etti
Adanın güzellikleriyle turistleri cezbettiğini belirten Aktuğ, "Bu yıl 7 aylık sürede adayı ziyaret eden turistlerin sayısı 83 bin civarında. Van dışından gelen herkes mutlaka Akdamar Adası'nı ziyaret ediyor. Geçtiğimiz yıla oranla rakamların arttığını biliyoruz." dedi.
Adada yapılan yürüyüş yolları, çevre düzenlemeleri, seyir alanları ve ışıklandırmaların adaya önemli değer kazandırdığını vurgulayan Aktuğ, "Her yıl bir eserin UNESCO'ya müracaatı yapılıyor. Müzeler Genel Müdürlüğümüzle yaptığımız görüşmede, bu yıl Akdamar Anıt Müzesi'nin kalıcı listeye alınması için çalışma başlatıldığı haberini aldık." diye konuştu.
Kaynak: AA
Kudüs'ten İran'a kaçırıldıktan sonra 7. yüzyılda Van'a getirildiği rivayet edilen "Hakiki Haç"ın bir parçasını barındırmak maksadıyla, Kral I. Gagik'in emriyle milattan sonra 915-921 yıllarında Gevaş ilçesindeki adaya inşa edilen kilise, 2005'te Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaklaşık 4 milyon lira harcanarak restore edildi.
Kilisenin aslına uygun olarak inşa edilmesini sağlamak amacıyla, alanında uzman sanat tarihçi, arkeolog ve inşaat mühendislerinin yanı sıra Ermeni asıllı bir mimarın da görev aldığı restorasyon, 2 yıl sürdü.
Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un yanı sıra Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan, Ermenistan Kültür Bakanı Yardımcısı Gagik Gürciyan ile 30 ülkenin büyükelçisi ve Ermeni cemaati temsilcilerinin katılımıyla açılışı yapılan Akdamar Anıt Müzesi'nin (Kilisesi) kazılar sırasında ortaya çıkarılan bazı yapıları ile manastır ve şapel bölümlerinde de ikinci restorasyon çalışması başlatıldı.
Ermeni vatandaşlarının yılda bir kez ayin yapmasına izin verilen Akdamar Anıt Müzesi, hoşgörü ve samimiyetin sembolü olarak UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesine girmeyi bekliyor.
- Tekneyle mavi yolculuk imkanı
Van'a 55 kilometre uzaklıktaki Akdamar Anıt Müzesi'ne, Van-Tatvan karayolundaki iskeleden kalkan tekneler ve marinadaki deniz otobüsleriyle gidiliyor.
Türkiye ve dünyanın birçok yerinden gelerek anıt müzenin bulunduğu adaya geçen ziyaretçiler, büyüklüğüyle denizi aratmayan Van Gölü'nde mavi yoluculuk yapma imkanı buluyor.
Yeşil ile mavinin buluştuğu gölün eşsiz koyları arasında yaklaşık yarım saatlik yolculukla adaya ulaşabilen ziyaretçiler, badem ağaçları arasındaki yürüyüş yollarını takip ederek ihtişamı, süslemeleriyle büyüleyen anıt müzeyi ziyaret ediyor.
Adanın Ege ve Akdeniz'i aratmayan sahillerinde yüzme imkanı bulan turistler, gün batımındaki eşsiz manzaraya tanıklık ediyor.
- Efsanesiyle duygulandırıyor
Akdamar Anıt Müzesi'nin adının nereden geldiği konusunda birçok rivayet bulunsa da günümüze ulaşan efsane, halk arasında kabul görüyor.
Efsaneye göre, zamanında adada yaşayan Ermeni başkeşişin güzelliği ile dikkat çeken "Tamara" adlı kızına adanın çevresindeki köylerden birinde çobanlık yapan genç aşık olur.
Genç, kızla buluşmak için her gece adaya yüzer, Tamara da yönünü bulması için fenerle yardım eder.
Bu durumu fark eden kızın babası, fırtınalı bir gecede elinde fenerle adanın kıyısına iner.
Sürekli yer değiştirerek çobanın adaya gelmesini engeller. Yüzmekten yorulan genç, "Ah Tamara" diyerek gölün suları arasında kaybolur. O günden sonra ada, "Ah Tamara" ismiyle anılır.
- "Kalıcı listeye girmeyi hak eden tarihi bir miras"
Van Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer Aktuğ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akdamar Anıt Müzesi'nin kentin turizmi bakımından en önemli tarihsel değerlerinden biri olduğunu söyledi.
Anıt müzeyle ilgili UNESCO sürecini 2015'te başlattıklarını anımsatan Aktuğ, şöyle konuştu:
"Gerekli şartları taşıyan adamız, 2015'te geçici miras listesine alındı. Müzeler Genel Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmeler sonucunda anıt müzenin asil listeye alınmasıyla ilgili zaman sıkıntısının kalmadığı bize iletildi. Akdamar, kalıcı listeye girmeyi hak eden tarihi bir miras."
- 7 ayda 83 bin kişi ziyaret etti
Adanın güzellikleriyle turistleri cezbettiğini belirten Aktuğ, "Bu yıl 7 aylık sürede adayı ziyaret eden turistlerin sayısı 83 bin civarında. Van dışından gelen herkes mutlaka Akdamar Adası'nı ziyaret ediyor. Geçtiğimiz yıla oranla rakamların arttığını biliyoruz." dedi.
Adada yapılan yürüyüş yolları, çevre düzenlemeleri, seyir alanları ve ışıklandırmaların adaya önemli değer kazandırdığını vurgulayan Aktuğ, "Her yıl bir eserin UNESCO'ya müracaatı yapılıyor. Müzeler Genel Müdürlüğümüzle yaptığımız görüşmede, bu yıl Akdamar Anıt Müzesi'nin kalıcı listeye alınması için çalışma başlatıldığı haberini aldık." diye konuştu.