Mevsimlik Tarım İşçileri Bayramı Tarlada Geçiriyor
Ankara'nın Çubuk ilçesinde turşuluk sebze üretiminin yapıldığı tarlalarda çalışan mevsimlik tarım işçileri, Kurban Bayramı'nı memleketlerinden kilometrelerce uzakta gurbette karşılıyor Tarım işçilerinden Habibe Karteş: 'Hem Ramazan Bayramı'nda hem de Kurban Bayramı'nda buradayız. Bayramda da çalışıyoruz, burada kutluyoruz' İşçilerden Bilgehan Demir: 'Burada kazandığımız parayla okul masraflarımızı çıkarıyoruz ve ailelerimize de maddi anlamda destek olmaya çalışıyoruz. Hayatımızın büyük bir kısmı tarlada çalışarak geçiyor'
HÜSEYİN YİĞİNER - Ankara'nın Çubuk ilçesinde turşuluk sebze üretiminin yapıldığı tarlalarda çalışan mevsimlik tarım işçileri, Kurban Bayramı'nı memleketlerinden kilometrelerce uzakta gurbette çalışarak geçiriyor.
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinden gelen işçiler, geçimlerini sağlamak için yüksek hava sıcaklıkları ve zor yaşam koşullarına rağmen yılın 6 ayında sebze tarlalarında ter döküyor.
Mevsimlik işçilerden üniversite mezunu Maruf Karteş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğundan itibaren hiçbir bayramı memleketinde geçirmediğini söyledi.
Karteş, bayramı ne kadar buruk geçirseler de çalışacak bir işleri olduğu için mutlu hissettiklerini dile getirerek, "İklimlendirme, soğutma ve doğalgaz teknolojisi mezunuyum. Mesleğim ile ilgili iş bulamadığım için ailem ile burada çalışıyorum. Biz de bayrammış, değilmiş fark etmiyor. Her gün çalışıyoruz. Biz de isterdik bayram kutlamayı ama çalışmamız gerekiyor." diye konuştu.
Çalışarak kendi emeğiyle okuduğunu vurgulayan Karteş, hem kendisinin hem de ailesinin bayramları yaşayabilmesi için mesleğiyle ilgili bir alanda çalışmayı veya işletme kurmayı hedeflediğini belirtti.
- "Bayramda da çalışıyoruz, burada kutluyoruz"
Hayalinin öğretmenlik olduğunu ancak bir türlü gerçekleştiremediğini dile getiren Habibe Karteş de kardeşinin hayalinin gerçekleştirmesine çok sevindiğini ve bu konuda ona destek olduğunu aktardı.
Kardeşinin kendi mesleğiyle ilgili bir işe girmesi temennisinde bulunan Karteş, şöyle konuştu:
"Maddi durumumuz iyi olmadığı için buralara gelip çalışıyoruz. Hem Ramazan Bayramı'nda hem de Kurban Bayramı'nda buradayız. Bayramda da çalışıyoruz, burada kutluyoruz. Zor bir duygu. Şimdi kendi memleketinde olsan, bayramını sevdiklerinle beraber geçirirsin. Olmadı işte, ekmek parası için buralara geliyoruz. Evimizden, yurdumuzdan uzakta buruk bir bayram geçiriyoruz ama çok şükür ekmeğimizi kazanıyoruz, bu yüzden mutluyuz."
- "Hep çalışarak zamanımızı geçiriyoruz"
İşçilerden Ferhat Gündoğmuş da "Biz bayram tatil demeden hep çalışarak zamanımızı geçiriyoruz. Burada kazandıklarımızı da eğitimlerimiz için harcıyoruz. Bizim hayatımız böyle geçiyor. Yaşıtlarımız gibi bir bayram geçirmek isterdik ama biz daha öyle bir bayram hiç görmedik ama yine de sağlık olsun." ifadelerini kullandı.
İşlerinin çok zor olduğunu, evlerinden uzakta zor koşullarında yaşadıklarını anlatan Bilgehan Demir de yaşadıkları zorluklarının kendilerini okumak için kamçıladığını ifade etti.
Demir, kazandığı her kuruşu eğitimi için harcadığını, yaşadıklarını aktarabilmek için gazeteci olmayı hedeflediğini belirterek, şunları söyledi:
"Biz de isterdik bayramda memleketimizde olmayı, akrabaları ziyaret etmeyi ancak burada çalışarak geçiriyoruz. Burada kazandığımız parayla okul masraflarımızı çıkarıyoruz ve ailelerimize de maddi anlamda destek olmaya çalışıyoruz. Hayatımızın büyük bir kısmı tarlada çalışarak geçiyor. Zorlukla geçiyor ama bunlardan da bir ders çıkartıyoruz. Bunları biz yaşadığımız için ileride çocuklarımıza yaşatmak istemiyoruz."
Kaynak: AA
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinden gelen işçiler, geçimlerini sağlamak için yüksek hava sıcaklıkları ve zor yaşam koşullarına rağmen yılın 6 ayında sebze tarlalarında ter döküyor.
Mevsimlik işçilerden üniversite mezunu Maruf Karteş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğundan itibaren hiçbir bayramı memleketinde geçirmediğini söyledi.
Karteş, bayramı ne kadar buruk geçirseler de çalışacak bir işleri olduğu için mutlu hissettiklerini dile getirerek, "İklimlendirme, soğutma ve doğalgaz teknolojisi mezunuyum. Mesleğim ile ilgili iş bulamadığım için ailem ile burada çalışıyorum. Biz de bayrammış, değilmiş fark etmiyor. Her gün çalışıyoruz. Biz de isterdik bayram kutlamayı ama çalışmamız gerekiyor." diye konuştu.
Çalışarak kendi emeğiyle okuduğunu vurgulayan Karteş, hem kendisinin hem de ailesinin bayramları yaşayabilmesi için mesleğiyle ilgili bir alanda çalışmayı veya işletme kurmayı hedeflediğini belirtti.
- "Bayramda da çalışıyoruz, burada kutluyoruz"
Hayalinin öğretmenlik olduğunu ancak bir türlü gerçekleştiremediğini dile getiren Habibe Karteş de kardeşinin hayalinin gerçekleştirmesine çok sevindiğini ve bu konuda ona destek olduğunu aktardı.
Kardeşinin kendi mesleğiyle ilgili bir işe girmesi temennisinde bulunan Karteş, şöyle konuştu:
"Maddi durumumuz iyi olmadığı için buralara gelip çalışıyoruz. Hem Ramazan Bayramı'nda hem de Kurban Bayramı'nda buradayız. Bayramda da çalışıyoruz, burada kutluyoruz. Zor bir duygu. Şimdi kendi memleketinde olsan, bayramını sevdiklerinle beraber geçirirsin. Olmadı işte, ekmek parası için buralara geliyoruz. Evimizden, yurdumuzdan uzakta buruk bir bayram geçiriyoruz ama çok şükür ekmeğimizi kazanıyoruz, bu yüzden mutluyuz."
- "Hep çalışarak zamanımızı geçiriyoruz"
İşçilerden Ferhat Gündoğmuş da "Biz bayram tatil demeden hep çalışarak zamanımızı geçiriyoruz. Burada kazandıklarımızı da eğitimlerimiz için harcıyoruz. Bizim hayatımız böyle geçiyor. Yaşıtlarımız gibi bir bayram geçirmek isterdik ama biz daha öyle bir bayram hiç görmedik ama yine de sağlık olsun." ifadelerini kullandı.
İşlerinin çok zor olduğunu, evlerinden uzakta zor koşullarında yaşadıklarını anlatan Bilgehan Demir de yaşadıkları zorluklarının kendilerini okumak için kamçıladığını ifade etti.
Demir, kazandığı her kuruşu eğitimi için harcadığını, yaşadıklarını aktarabilmek için gazeteci olmayı hedeflediğini belirterek, şunları söyledi:
"Biz de isterdik bayramda memleketimizde olmayı, akrabaları ziyaret etmeyi ancak burada çalışarak geçiriyoruz. Burada kazandığımız parayla okul masraflarımızı çıkarıyoruz ve ailelerimize de maddi anlamda destek olmaya çalışıyoruz. Hayatımızın büyük bir kısmı tarlada çalışarak geçiyor. Zorlukla geçiyor ama bunlardan da bir ders çıkartıyoruz. Bunları biz yaşadığımız için ileride çocuklarımıza yaşatmak istemiyoruz."