'Yetkide İstikrar Yozgat Buluşması' Toplantısı
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ:'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, esasında milletimizin ve devletimizin bekasını bir de milletin iradesini sigorta ettirmenin adıdır'.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, esasında milletimizin ve devletimizin bekasını bir de milletin iradesini sigorta ettirmenin adıdır." dedi.
Bozdağ, Yozgat'ta bir otelde Memur-Sen tarafından düzenlenen "Yetkide İstikrar Yozgat Buluşması" toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında bilgi vererek, Türkiye'de bundan sonraki süreçte siyaset yapmak, iktidar olmak, milletin yönetimine tabi olmak isteyenlerin, milletin kültürüyle, inancıyla, rengiyle, yaşam tarzıyla, farklılıklarıyla, kavga ederek iktidar imkanını ve yetkisini milletten alamayacaklarını söyledi.
Türkiye'nin 1923'ten beri geçen yaklaşık yüz yıl içerisinde ayrı bir hükümet sistemi ile yönetildiğini ifade eden Bozdağ, "Bu dönemde ülkemiz bu hükümet sisteminden istifade etti. Krizlerini, kaoslarını, sıkıntılarını beraber yaşadık. Gelinen noktada gördük ki Türkiye'nin bu sistemle daha fazla yoluna devam etmesi mümkün değil. O nedenle yeni bir sisteme geçtik. Tam da 15 Temmuz'un arkasından yeni sistemin gündeme gelmesi, gündeme getirilmesi esasında yaşadığımız ve yaşamamız muhtemel olan bütün sıkıntılara çözüm olması maksadıyladır." diye konuştu.
Bozdağ, Türkiye'nin, herkesin gözü ve hesabı olan coğrafyada bulunduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin üzerinde hesabı olanlar, pek çok oyunu, senaryoyu devreye koyarken içimizden de milletine ve devletine ihanet edecek hainleri bulmakta maalesef zorlanmıyorlar. İçeriden ve dışarıdan Türkiye üzerinde oynanan oyunları bizim sadece devletimizin gücü, kudreti ile bozmamız yetmez. Bunun yanında devletin ve milletin bekasını, bölünmez bütünlüğünü, istiklalimizi ve istikbalimizi milletimizin iradesini de sigorta ettirmemiz lazım. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, esasında milletimizin ve devletimizin bekasını bir de milletin iradesini sigorta ettirmenin adıdır."
Bozdağ, Türkiye'de bundan sonraki süreçte siyaset yapmak, iktidar olmak, milletin yönetimine tabi olmak isteyenlerin, milletin kültürü, inancıyla, rengiyle, yaşam tarzıyla, farklılıklarıyla kavga ederek, milletten iktidar imkanını ve yetkisini alamayacaklarına dikkati çekti.
Böyle birine bu milletin iktidar yetkisi vermesinin mümkün olamayacağının altını çizen Bozdağ, "Memleketi bölmek isteyenler, milleti birbirinin karşısına dikmek isteyenler, ayrımcılık yapanlar, düşmanlığı, kini ve nefreti pompalayanlar bu memlekette bundan sonra iktidar yüzü de göremeyecekler iktidar rüyası da göremeyecekler." dedi.
Bozdağ, Türkiye'de iktidar olmanın yolunun seçmenlerin geçerli oylarının yüzde 50 artı 1'inin oyuna bağlı olduğunu belirterek, söyle devam etti:
"Bu düzende bu ülkeyi bölmek isteyenler aziz milletten iktidar vizesi alabilirler mi? Alamazlar. Aşırı uçlarda seyredenler, merkezi oluşturan yüzde 95'i dışlayanlar bu ülkede iktidara gelebilirler mi? Gelemezler. Ayrımcılık yapanlar gelebilirler mi? Gelemezler. Kör bir ideolojinin kavgasını verip, o ideolojiye tabi olmayan herkesi dışlayan veya düşmanlaştıranlar bu ülkede iktidar yetkisi alabilirler mi? Alamazlar. Terör örgütlerine üstü açık, üstü kapalı destek verenler, terör seviciliği yapanlar bu milletten iktidar yetkisi alabilirler mi? Alamazlar. Bu ne demektir? Bu sistem milletin değerleriyle, kültürüyle, inancıyla, yaşam tarzıyla, farklılıklarıyla kavgası olanlara değil, bunlarla barışık olanlara ve bunların büyük bir servet olduğunu, zenginlik olduğunu kabul edenlere sadece iktidar yolu açıyor. O nedenle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, milletimizin ve devletimizin bekasını, milletin iradesini sigorta ettiren bir sistemdir."
"Cumhuriyet Halk Partisinin adayı Sayın İnce, cami cami geziyor. Türbelere gidiyor, geçmişte başörtülülere, başı açıklara söylediği lafları şimdi başka türlü eviriyor çeviriyor." ifadesini kullanan Bekir Bozdağ, "Her şeyi yapıyor. Niye yapıyor biliyor musunuz? Eğer yüzde 50 artı 1'in oyuna ihtiyacı olmasaydı, emin olun bunların hiçbirini yapmazlardı. İktidar olmanın yegane yolu, seçmenlerin geçerli oylarının asgari yüzde 50 artı 1'ini almaktır." diye konuştu.
İftara, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Latif Selvi ve Memur-Sen üyeleri katıldı.
Kaynak: AA
Bozdağ, Yozgat'ta bir otelde Memur-Sen tarafından düzenlenen "Yetkide İstikrar Yozgat Buluşması" toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında bilgi vererek, Türkiye'de bundan sonraki süreçte siyaset yapmak, iktidar olmak, milletin yönetimine tabi olmak isteyenlerin, milletin kültürüyle, inancıyla, rengiyle, yaşam tarzıyla, farklılıklarıyla, kavga ederek iktidar imkanını ve yetkisini milletten alamayacaklarını söyledi.
Türkiye'nin 1923'ten beri geçen yaklaşık yüz yıl içerisinde ayrı bir hükümet sistemi ile yönetildiğini ifade eden Bozdağ, "Bu dönemde ülkemiz bu hükümet sisteminden istifade etti. Krizlerini, kaoslarını, sıkıntılarını beraber yaşadık. Gelinen noktada gördük ki Türkiye'nin bu sistemle daha fazla yoluna devam etmesi mümkün değil. O nedenle yeni bir sisteme geçtik. Tam da 15 Temmuz'un arkasından yeni sistemin gündeme gelmesi, gündeme getirilmesi esasında yaşadığımız ve yaşamamız muhtemel olan bütün sıkıntılara çözüm olması maksadıyladır." diye konuştu.
Bozdağ, Türkiye'nin, herkesin gözü ve hesabı olan coğrafyada bulunduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin üzerinde hesabı olanlar, pek çok oyunu, senaryoyu devreye koyarken içimizden de milletine ve devletine ihanet edecek hainleri bulmakta maalesef zorlanmıyorlar. İçeriden ve dışarıdan Türkiye üzerinde oynanan oyunları bizim sadece devletimizin gücü, kudreti ile bozmamız yetmez. Bunun yanında devletin ve milletin bekasını, bölünmez bütünlüğünü, istiklalimizi ve istikbalimizi milletimizin iradesini de sigorta ettirmemiz lazım. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, esasında milletimizin ve devletimizin bekasını bir de milletin iradesini sigorta ettirmenin adıdır."
Bozdağ, Türkiye'de bundan sonraki süreçte siyaset yapmak, iktidar olmak, milletin yönetimine tabi olmak isteyenlerin, milletin kültürü, inancıyla, rengiyle, yaşam tarzıyla, farklılıklarıyla kavga ederek, milletten iktidar imkanını ve yetkisini alamayacaklarına dikkati çekti.
Böyle birine bu milletin iktidar yetkisi vermesinin mümkün olamayacağının altını çizen Bozdağ, "Memleketi bölmek isteyenler, milleti birbirinin karşısına dikmek isteyenler, ayrımcılık yapanlar, düşmanlığı, kini ve nefreti pompalayanlar bu memlekette bundan sonra iktidar yüzü de göremeyecekler iktidar rüyası da göremeyecekler." dedi.
Bozdağ, Türkiye'de iktidar olmanın yolunun seçmenlerin geçerli oylarının yüzde 50 artı 1'inin oyuna bağlı olduğunu belirterek, söyle devam etti:
"Bu düzende bu ülkeyi bölmek isteyenler aziz milletten iktidar vizesi alabilirler mi? Alamazlar. Aşırı uçlarda seyredenler, merkezi oluşturan yüzde 95'i dışlayanlar bu ülkede iktidara gelebilirler mi? Gelemezler. Ayrımcılık yapanlar gelebilirler mi? Gelemezler. Kör bir ideolojinin kavgasını verip, o ideolojiye tabi olmayan herkesi dışlayan veya düşmanlaştıranlar bu ülkede iktidar yetkisi alabilirler mi? Alamazlar. Terör örgütlerine üstü açık, üstü kapalı destek verenler, terör seviciliği yapanlar bu milletten iktidar yetkisi alabilirler mi? Alamazlar. Bu ne demektir? Bu sistem milletin değerleriyle, kültürüyle, inancıyla, yaşam tarzıyla, farklılıklarıyla kavgası olanlara değil, bunlarla barışık olanlara ve bunların büyük bir servet olduğunu, zenginlik olduğunu kabul edenlere sadece iktidar yolu açıyor. O nedenle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, milletimizin ve devletimizin bekasını, milletin iradesini sigorta ettiren bir sistemdir."
"Cumhuriyet Halk Partisinin adayı Sayın İnce, cami cami geziyor. Türbelere gidiyor, geçmişte başörtülülere, başı açıklara söylediği lafları şimdi başka türlü eviriyor çeviriyor." ifadesini kullanan Bekir Bozdağ, "Her şeyi yapıyor. Niye yapıyor biliyor musunuz? Eğer yüzde 50 artı 1'in oyuna ihtiyacı olmasaydı, emin olun bunların hiçbirini yapmazlardı. İktidar olmanın yegane yolu, seçmenlerin geçerli oylarının asgari yüzde 50 artı 1'ini almaktır." diye konuştu.
İftara, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Latif Selvi ve Memur-Sen üyeleri katıldı.