Ramazan'da fıstıklı baklava olmayacak
Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD), fıstık fiyatlarının 210 liraya ulaşmasıyla fıstıklı ürün üretmeyerek bu durumu protesto etme kararı aldıklarını duyurdu. BAKTAD Başkanı Mehmet Yıldırım, “Baklava sektörü Ramazan Ayı’nda tüketicinin faydasını düşünerek zam yapmayacak. Ancak, fıstık fiyatları kabul edilebilir bir seviyeye gelinceye kadar fıstıklı ürün yapmayı düşünmüyoruz” dedi.
Fıstık fiyatlarında yaşanan artış baklavacıları zor durumda bıraktı. Fıstığın kilosunun 210 TL'ye ulaşmasının ardından, baklava üreticileri fıstıklı ürün çıkarmama kararı aldı. Baklavacılar bu fiyat artışlarına karaborsacı ve stokçuların neden olduğunu öne sürdü. Söylenene göre sene başında üreticiden kilosu 60 TL'den toplanan fıstıklar depolanarak kısım kısım fiyat artışıyla piyasaya satılıyor.
Konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Başkanı Mehmet Yıldırım, “Baklava sektörü Ramazan Ayı'nda tüketicinin faydasını düşünerek zam yapmayacak. Ancak, fıstık fiyatları kabul edilebilir bir seviyeye gelinceye kadar fıstıklı ürün yapmayı düşünmüyoruz” dedi.
Bugün kaliteli bir fıstıklı baklavanın kilosunun 70 ile 100 TL arasında değiştiğini belirten Yıldırım, “Bu fiyat aralığının sebebini sizlere izah etmek istiyoruz. 2017 yılının başında 60 TL olan fıstık fiyatları şuan itibariyle KDV dahil 210 TL'yi bulmuştur. Normalde bu fiyatın 70-75 TL civarında olması gerekir. Bunun sebebi maalesef karaborsacı ve stokçulardır. Stokçular, 2017 yılı başında üreticiden 60 lira civarında topladığı fıstığı depolayarak piyasaya azar azar çıkardılar. Bunu kademeli bir şekilde fiyat yükselterek satmaya başladılar. Ramazan Ayı'nın yaklaşmasıyla bu fiyat 210 TL'yi buldu” diye konuştu.
“Stokçular yüzde 300'lük farkı ceplerine indirdi”
Bu fiyat artışlarındaki yüzde 300'lük bir oranı stokçuların kazandığını ileri süren Yıldırım, “Burada ne dalından toplayan üreticinin de dükkanlarında fıstık satan esnafımız kazanç sağlamadı. Aradaki yüzde 300 civarında olan farkı ceplerine indiren stokçu ve karaborsacılardır. Sektörde denetleyeci ve belirleyeci mekanizmalarının oluşmamasında dolayı bu boşluktan faydalanan karaborsacı ve stokçuların piyasada başrol oynamasına neden olmaktadır. Bu durumda en çok zarar görenler fıstık üreticileri, kuruyemişçiler, baklavacılar ve fıstık kullanan diğer sektör mensuplarıdır. Dolayısıyla tüketicilerin de bu artışın bedelini ödediği açıktır. Bu artışı, lisansı depolamanın olmaması, standart ve kurumsal piyasanın yerleşik olmadığı fıstık sektöründe piyasada koşullarıyla uyuşmayan fiyatlama politikaları tamamen kayıt dışının vermiş olduğu cesaretten kaynaklanmıştır” şeklinde konuştu.
Zam da yok, fıstık ta yok
Baklava sektörünün bu fahiş fiyat artışına rağmen bu dönemde zam yapmayı düşünmediğini aktaran Yıldırım bir de şu eklemeleri yaptı: “Baklava sektörü Ramazan Ayı'nda tüketicinin faydasını düşünerek zam yapmayacak. Ancak, fıstık fiyatları kabul edilebilir bir seviyeye gelinceye kadar fıstıklı ürün yapmayı düşünmüyoruz. Bu artışların önlenmesinde ilgili bakanlıklardan destek bekliyoruz. Çözüm olarak, sektörümüzde oluşan kontrolsüz fiyat artışlarının önüne geçilmesi için fıstık ithalatında gümrük vergilerinin düşürülüp, ithalatın önünün açılması gerekmektedir. Rasyonel fiyatlama yapılabilmesi için ilgili tüm kurumların daha fazla inisiyatif alması gerekmektedir.”
Baklavacılar fıstık ithalatında gümrük vergilerinin düşürülmesini istiyor
Fıstık fiyatlarının düşmesi için ithalatın önünün açılması talep ettiklerini söyleyen Yıldırım, “Haksız rekabet, kayıtdışı faaliyetler ve karaborsacılık yapanların tespit edilip yaptırım uygulanması ve ağır bir şekilde cezalandırılmaları gerekmektedir. Et fiyatlarında rtış oldu, canlı hayvan ithal edilip fiyatlar düşürüldü. Ceviz ve bademde gümrük vergileri düşürüldü ve ithalatında kolaylık sağlandı. BU kolaylıkların Antep fıstığı için de uygulanmasını talep ediyoruz. Eğer ithalatın önü açılırsa bizler fıstığın kilosunun 70 liraya kadar düşeceğine inanıyoruz. 2017 yılından beri, bu karaborsa ve stokçuların eline fazladan 4 milyar 250 milyon TL civarındadır. Bu para tamamen baklava sektörünün cebinden çıktığı gibi tüketicinin cebinde de çıkmıştır. Bu paranın yüzde 90'ı kayıtdışıdır. Fiyatların normale inmesi için lisanslı depoculuk ve üretime yönelik destek verilmesi gerekmektedir. Bu olayın önüne geçilmezse Milli tatlımız olan baklava üretiminde ciddi düşüşler yaşanacağı gibi istihdam olarak da kayıplar yaşayacağız” ifadelerini kullandı.
Yıldırım son olarak şu bilgileri verdi: 'Türkiye'de ortalama günde bin 100 ton günlük baklava üretimi yapılıyor. 2017 yılında 20 milyon TL'ye yakın ihracat gerçekleşti.'
Kaynak: İHA
Konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Başkanı Mehmet Yıldırım, “Baklava sektörü Ramazan Ayı'nda tüketicinin faydasını düşünerek zam yapmayacak. Ancak, fıstık fiyatları kabul edilebilir bir seviyeye gelinceye kadar fıstıklı ürün yapmayı düşünmüyoruz” dedi.
Bugün kaliteli bir fıstıklı baklavanın kilosunun 70 ile 100 TL arasında değiştiğini belirten Yıldırım, “Bu fiyat aralığının sebebini sizlere izah etmek istiyoruz. 2017 yılının başında 60 TL olan fıstık fiyatları şuan itibariyle KDV dahil 210 TL'yi bulmuştur. Normalde bu fiyatın 70-75 TL civarında olması gerekir. Bunun sebebi maalesef karaborsacı ve stokçulardır. Stokçular, 2017 yılı başında üreticiden 60 lira civarında topladığı fıstığı depolayarak piyasaya azar azar çıkardılar. Bunu kademeli bir şekilde fiyat yükselterek satmaya başladılar. Ramazan Ayı'nın yaklaşmasıyla bu fiyat 210 TL'yi buldu” diye konuştu.
“Stokçular yüzde 300'lük farkı ceplerine indirdi”
Bu fiyat artışlarındaki yüzde 300'lük bir oranı stokçuların kazandığını ileri süren Yıldırım, “Burada ne dalından toplayan üreticinin de dükkanlarında fıstık satan esnafımız kazanç sağlamadı. Aradaki yüzde 300 civarında olan farkı ceplerine indiren stokçu ve karaborsacılardır. Sektörde denetleyeci ve belirleyeci mekanizmalarının oluşmamasında dolayı bu boşluktan faydalanan karaborsacı ve stokçuların piyasada başrol oynamasına neden olmaktadır. Bu durumda en çok zarar görenler fıstık üreticileri, kuruyemişçiler, baklavacılar ve fıstık kullanan diğer sektör mensuplarıdır. Dolayısıyla tüketicilerin de bu artışın bedelini ödediği açıktır. Bu artışı, lisansı depolamanın olmaması, standart ve kurumsal piyasanın yerleşik olmadığı fıstık sektöründe piyasada koşullarıyla uyuşmayan fiyatlama politikaları tamamen kayıt dışının vermiş olduğu cesaretten kaynaklanmıştır” şeklinde konuştu.
Zam da yok, fıstık ta yok
Baklava sektörünün bu fahiş fiyat artışına rağmen bu dönemde zam yapmayı düşünmediğini aktaran Yıldırım bir de şu eklemeleri yaptı: “Baklava sektörü Ramazan Ayı'nda tüketicinin faydasını düşünerek zam yapmayacak. Ancak, fıstık fiyatları kabul edilebilir bir seviyeye gelinceye kadar fıstıklı ürün yapmayı düşünmüyoruz. Bu artışların önlenmesinde ilgili bakanlıklardan destek bekliyoruz. Çözüm olarak, sektörümüzde oluşan kontrolsüz fiyat artışlarının önüne geçilmesi için fıstık ithalatında gümrük vergilerinin düşürülüp, ithalatın önünün açılması gerekmektedir. Rasyonel fiyatlama yapılabilmesi için ilgili tüm kurumların daha fazla inisiyatif alması gerekmektedir.”
Baklavacılar fıstık ithalatında gümrük vergilerinin düşürülmesini istiyor
Fıstık fiyatlarının düşmesi için ithalatın önünün açılması talep ettiklerini söyleyen Yıldırım, “Haksız rekabet, kayıtdışı faaliyetler ve karaborsacılık yapanların tespit edilip yaptırım uygulanması ve ağır bir şekilde cezalandırılmaları gerekmektedir. Et fiyatlarında rtış oldu, canlı hayvan ithal edilip fiyatlar düşürüldü. Ceviz ve bademde gümrük vergileri düşürüldü ve ithalatında kolaylık sağlandı. BU kolaylıkların Antep fıstığı için de uygulanmasını talep ediyoruz. Eğer ithalatın önü açılırsa bizler fıstığın kilosunun 70 liraya kadar düşeceğine inanıyoruz. 2017 yılından beri, bu karaborsa ve stokçuların eline fazladan 4 milyar 250 milyon TL civarındadır. Bu para tamamen baklava sektörünün cebinden çıktığı gibi tüketicinin cebinde de çıkmıştır. Bu paranın yüzde 90'ı kayıtdışıdır. Fiyatların normale inmesi için lisanslı depoculuk ve üretime yönelik destek verilmesi gerekmektedir. Bu olayın önüne geçilmezse Milli tatlımız olan baklava üretiminde ciddi düşüşler yaşanacağı gibi istihdam olarak da kayıplar yaşayacağız” ifadelerini kullandı.
Yıldırım son olarak şu bilgileri verdi: 'Türkiye'de ortalama günde bin 100 ton günlük baklava üretimi yapılıyor. 2017 yılında 20 milyon TL'ye yakın ihracat gerçekleşti.'