Bir Ömre Bedel Sanat Açıklaması 'Tombak'
ESKİŞEHİR – Zahmetli ve riskli bir sanat dalı olarak bilinen tombak sanatının son temsilcilerinden Şanlıurfalı 19 yaşındaki Hakan Uğur, yaptığı Osmanlı döneminde ait eşyaların minyatürlerini Eskişehir’de sergiledi.
Hobi ve geçim kaynağı olarak yapılan çoğu sanat dalına göre tombak, zahmetli ve riskli bir sanat dalı olarak biliniyor. Sanatkârın tombak sanatını hakkını vererek yapabilmesi için de sabır içerisinde ömrünü işine adaması gerekiyor. Tombak sanatında kullanılan cıva, zift gibi kimyasallar ise sanatın güzelliğinin yanı sıra oldukça tehlikeli olduğunu da gözler önüne seriyor. Kullanılan malzemelerin kanserojen maddeler arasında yer alması sebebiyle birçok sanatkâr ömrünün baharında hayatını kaybediyor. Tombak sanatının son temsilcilerinden Şanlıurfalı genç usta Hakan Uğur da bu tehlikeli ve bir o kadar köklü olan tombak sanatını icra ediyor. Çocuk yaşlarda kendisini sektörün içerisinde bulan genç usta Uğur, Şanlıurfa’da yaptığı Osmanlı döneminde kullanılan eşyaların minyatürlerini Eskişehir’e sergilemek için getirdiğini söyledi.
Uğur, "10 yaşından beri bu işi yapıyorum. Yaptığım iş tombak, sedefkârlık ve gümüş katma işlemi olarak geçiyor. Birçok dalı var. İşleme, desen çizme, altın kaplama 24 ayar şeklinde. Bakır üzerine birçok şekilde dalı var. Şu an Osmanlı döneminde padişahlar seferden döndükten sonra seferi kazandıkları zaman şehre giriş yapmak için desenli, işlemeli kalkanlarla, miğferlerle şehre giriş yapıyorlar. Onun minyatürlerini çalışıp buraya getirdik, sergiliyoruz" dedi.
"Çok az kişinin yapmasının nedeni tehlikeli olması"
Tehlikeli bir sanat olduğu için kimsenin yapmak istemediğini ve yaptığı sanatın aslında bir medeniyetin temsilcisi olduğunu vurgulayan genç tombak ustası Uğur, "Kendi yaptığım çalışmada burada. 6 aydır üzerinde çalışıyorum. İnşallah kısmet olursa bitecek. İnsanlar her zaman okumak zorunda değil. Sanat dalı her zaman önemlidir. Çünkü insan yokken de sanat var edilmiştir. Öyle ki en büyük sanat eseri insandır. Önem verilmesi gerekiyor sanata. Çok az kişinin yapmasının nedeni tehlikeli olması. Biraz zararlı kimyasallar kullanıyoruz. Cıva gibi zift gibi. Ayrıca kimse böyle bir işte çalışmak istemiyor. İnsanlar farklı görüyor. Hamallık gibi görüyorlar. Aslında burada medeniyet var. Burada kapaklı sağan var, padişahın şehre girmiş olduğu süslü kalkan, miğferler var, kubur var. Padişaha ferman götürürken veya padişah birine ferman gönderdiği zaman onların kuburu var. İçerisine mektup koyup gönderiyorlarmış. En düşük çalıştığımız bir işe ortalama 1 hafta süre veriyoruz. En düşük 1 haftada bitiyor" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Uğur, "10 yaşından beri bu işi yapıyorum. Yaptığım iş tombak, sedefkârlık ve gümüş katma işlemi olarak geçiyor. Birçok dalı var. İşleme, desen çizme, altın kaplama 24 ayar şeklinde. Bakır üzerine birçok şekilde dalı var. Şu an Osmanlı döneminde padişahlar seferden döndükten sonra seferi kazandıkları zaman şehre giriş yapmak için desenli, işlemeli kalkanlarla, miğferlerle şehre giriş yapıyorlar. Onun minyatürlerini çalışıp buraya getirdik, sergiliyoruz" dedi.
"Çok az kişinin yapmasının nedeni tehlikeli olması"
Tehlikeli bir sanat olduğu için kimsenin yapmak istemediğini ve yaptığı sanatın aslında bir medeniyetin temsilcisi olduğunu vurgulayan genç tombak ustası Uğur, "Kendi yaptığım çalışmada burada. 6 aydır üzerinde çalışıyorum. İnşallah kısmet olursa bitecek. İnsanlar her zaman okumak zorunda değil. Sanat dalı her zaman önemlidir. Çünkü insan yokken de sanat var edilmiştir. Öyle ki en büyük sanat eseri insandır. Önem verilmesi gerekiyor sanata. Çok az kişinin yapmasının nedeni tehlikeli olması. Biraz zararlı kimyasallar kullanıyoruz. Cıva gibi zift gibi. Ayrıca kimse böyle bir işte çalışmak istemiyor. İnsanlar farklı görüyor. Hamallık gibi görüyorlar. Aslında burada medeniyet var. Burada kapaklı sağan var, padişahın şehre girmiş olduğu süslü kalkan, miğferler var, kubur var. Padişaha ferman götürürken veya padişah birine ferman gönderdiği zaman onların kuburu var. İçerisine mektup koyup gönderiyorlarmış. En düşük çalıştığımız bir işe ortalama 1 hafta süre veriyoruz. En düşük 1 haftada bitiyor" diye konuştu.