Türkiye-AB İlişkilerinde 'Pozitif' Gündem
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz: 'AB ile ilişkilerimizin daha pozitif bir gündemle ilerlemesi bakımından hem konuların hem de kanalların artması gerekiyor. Bütün bunlarla birlikte iki tarafın da lehine olacak şekilde bir ilerleme sağlayabileceğimizi düşünüyorum' 'AB'nin Türkiye bütçesine değil Suriyeli mültecilere daha fazla destek vermesi gerektiğini vurguladık' '(Gümrük Birliği'nin güncellenmesi) Herkesin faydasına olacak bu süreci birilerinin engellememesi gerektiğini özellikle vurguladık'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerimizin daha pozitif bir gündemle ilerlemesi bakımından hem konuların hem de kanalların artması gerekiyor. Bütün bunlarla birlikte iki tarafın da lehine olacak şekilde bir ilerleme sağlayabileceğimizi düşünüyorum." dedi.
Yılmaz, iki gün süren Brüksel temaslarının ardından Avrupa Parlamentosunda (AP) AA muhabirine açıklama yaptı.
Brüksel'de çok yoğun bir temas trafiğinde bulunduğunu belirten Yılmaz, özellikle Avrupa Parlamentosunda farklı ülkelerden 22 parlamenterle görüştüğünü vurguladı.
Yılmaz, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde mutlaka pozitif gündeme ihtiyaç olduğuna dikkati çekerek Avrupa ile Türkiye ilişkilerinin iki tarafın da çıkarına olduğunu, daha güvenli, müreffeh ve demokratik bir Avrupa'nın Türkiye'ye fayda sağladığını, daha ilerleyen, büyüyen ve güçlenen bir Türkiye'nin Avrupa için faydalı olduğunu anlattı.
- Suriyeli mültecilere daha fazla destek çağrısı
Mülteci meseleleri konusunun her görüşmelerinde gündeme geldiğine işaret eden Yılmaz, "Suriye'de, İdlib'de Sayın Cumhurbaşkanımızın aldığı inisiyatifi paylaşma imkanımız oldu. Bunu herkes gerçekten takdir ediyor. Türkiye çok büyük bir yük taşıdı aslında, insani bir görev yaptı. Biz de burada uluslararası camianın daha fazla destek vermesi gerektiğini, özellikle Avrupa Birliği'nin Türkiye bütçesine değil, Suriyeli mültecilere daha fazla destek vermesi gerektiğini vurguladık." ifadelerini kullandı.
AB'nin Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için taahhüt ettiği 3 artı 3 milyar avroyu daha hızlı sağlaması gerektiğini anlatan Yılmaz, "Birinci 3 milyar avro dahi henüz harcanmış değil. Bunları muhataplarımıza hatırlattık. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesine değil ama mültecilere doğrudan daha fazla Avrupa'nın ve dünyanın destek vermesi gerektiğini söyledik." diye konuştu.
Yılmaz, Türkiye'nin ekonomi politikaları konusuna da değindiklerini belirterek "Burada da yine Türkiye'nin giderek bu kurda daha istikrara doğru gittiğini ve belirli bir dengelenme sürecinden sonra sürdürülebilir bir büyüme patikasına devam edeceğini vurguladık. Genç ve dinamik nüfusuyla Türkiye'nin büyük potansiyellere sahip olduğunu, bunun Türkiye-AB ilişkileri açısından da önemli olduğunu yine ortaya koyma imkanımız oldu." değerlendirmesinde bulundu.
- Gümrük Birliği'nin güncellenmesi
Özellikle Gümrük Birliği'nin ekonomi anlamında iki tarafın da lehine olduğunu söyleyen Yılmaz, "Burada özel sektörleri de daha fazla işin içine dahil ederek Gümrük Birliği'ni nasıl daha modernize ederiz, nasıl geliştiririz, nasıl daha kapsamlı hale getiririz bu konudaki müzakerelerin bir an önce başlaması gerektiğinin altını çizdik. Herkesin faydasına olacak bu süreci birilerinin engellememesi gerektiğini özellikle vurguladık." dedi.
Yılmaz, vize kolaylığı konusunu da gündeme getirdiklerine işaret ederek Türkiye'nin uzun yıllardır Avrupa'yla ilişkisi olan bir ülke konumunda bulunduğunu ve Türk vatandaşlarının rahat bir şekilde Avrupa'da seyahat edebilmesi gerektiğini ifade etti.
- Katılım öncesi fonlar
AB'nin katılım öncesi fonlardan bazı kesintiler yaptığını anımsatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bunun ne kadar yanlış olduğunu vurguladık. Katılım süreciyle mülteci meselelerinin karıştırılmaması gerektiğini, ikisinin kendi mecraları içinde yürümesi gerektiğini vurguladık. Katılım öncesi fonlarımızın mutlaka Türkiye'yi üyeliğe hazırlayan, reformlarını kolaylaştıran fonlar olarak kullanılması gerektiğinin altını çizdik."
Yılmaz, Türkiye'nin şu anda güvenlik noktasında geçmişe göre çok daha ilerlemiş bir ülke olduğuna dikkati çekerek "Bu güvenlik endişelerinin azaldığı bir ortamda Türkiye-AB ilişkilerinin de çok daha hızlı bir şekilde ilerleyebileceğinin altını çizdik." dedi.
AB ve Türkiye arasında daha fazla diyalog gerçekleştirilmesi ve daha fazla görüşmeler yapılması gerektiğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
"Sadece hükümetler arasında değil parlamenterler arasında da daha çok parlamenter diplomasi olmalı. İş adamlarımız daha çok konuşmalı, sivil toplum daha fazla bir araya gelmeli. AB ile ilişkilerimizin daha pozitif bir gündemle ilerlemesi bakımından hem konuların hem de kanalların artması gerekiyor. Bütün bunlarla birlikte iki tarafın da lehine olacak şekilde bir ilerleme sağlayabileceğimizi düşünüyorum.
Karşımızda gelecekte daha pozitif bir gündem görünüyor, daha olumlu bir hava görünüyor. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya’ya yaptığı devlet ziyareti, Hollanda ile ilişkilerimizdeki ilerlemeler, başka bazı ikili görüşmelerimiz, bunlar da üye devletlerle yapılan görüşmeler, bunlar da süreci destekleyici mahiyette. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde daha pozitif bir gündem olasılığını hep birlikte görüyoruz."
- "Bu görüşmelerin yeni bir başlangıç olmasını diliyorum"
AK Parti Brüksel Temsilcisi Ruhi Açıkgöz de "Son iki gündür Avrupa Parlamentosunda çok sayıda olağanüstü görüşmeler gerçekleştirdik. Uzun aradan sonra bu görüşmelerin yeni bir başlangıç olmasını diliyorum." dedi.
Açıkgöz, Türkiye'nin özellikle Brüksel'deki her kurumda pozitif görünülürlüğünü artırmak istediklerini, Türkiye-AB ilişkilerinde olumlu gelişmeler beklediğini ifade etti.
Kaynak: AA
Yılmaz, iki gün süren Brüksel temaslarının ardından Avrupa Parlamentosunda (AP) AA muhabirine açıklama yaptı.
Brüksel'de çok yoğun bir temas trafiğinde bulunduğunu belirten Yılmaz, özellikle Avrupa Parlamentosunda farklı ülkelerden 22 parlamenterle görüştüğünü vurguladı.
Yılmaz, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde mutlaka pozitif gündeme ihtiyaç olduğuna dikkati çekerek Avrupa ile Türkiye ilişkilerinin iki tarafın da çıkarına olduğunu, daha güvenli, müreffeh ve demokratik bir Avrupa'nın Türkiye'ye fayda sağladığını, daha ilerleyen, büyüyen ve güçlenen bir Türkiye'nin Avrupa için faydalı olduğunu anlattı.
- Suriyeli mültecilere daha fazla destek çağrısı
Mülteci meseleleri konusunun her görüşmelerinde gündeme geldiğine işaret eden Yılmaz, "Suriye'de, İdlib'de Sayın Cumhurbaşkanımızın aldığı inisiyatifi paylaşma imkanımız oldu. Bunu herkes gerçekten takdir ediyor. Türkiye çok büyük bir yük taşıdı aslında, insani bir görev yaptı. Biz de burada uluslararası camianın daha fazla destek vermesi gerektiğini, özellikle Avrupa Birliği'nin Türkiye bütçesine değil, Suriyeli mültecilere daha fazla destek vermesi gerektiğini vurguladık." ifadelerini kullandı.
AB'nin Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için taahhüt ettiği 3 artı 3 milyar avroyu daha hızlı sağlaması gerektiğini anlatan Yılmaz, "Birinci 3 milyar avro dahi henüz harcanmış değil. Bunları muhataplarımıza hatırlattık. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesine değil ama mültecilere doğrudan daha fazla Avrupa'nın ve dünyanın destek vermesi gerektiğini söyledik." diye konuştu.
Yılmaz, Türkiye'nin ekonomi politikaları konusuna da değindiklerini belirterek "Burada da yine Türkiye'nin giderek bu kurda daha istikrara doğru gittiğini ve belirli bir dengelenme sürecinden sonra sürdürülebilir bir büyüme patikasına devam edeceğini vurguladık. Genç ve dinamik nüfusuyla Türkiye'nin büyük potansiyellere sahip olduğunu, bunun Türkiye-AB ilişkileri açısından da önemli olduğunu yine ortaya koyma imkanımız oldu." değerlendirmesinde bulundu.
- Gümrük Birliği'nin güncellenmesi
Özellikle Gümrük Birliği'nin ekonomi anlamında iki tarafın da lehine olduğunu söyleyen Yılmaz, "Burada özel sektörleri de daha fazla işin içine dahil ederek Gümrük Birliği'ni nasıl daha modernize ederiz, nasıl geliştiririz, nasıl daha kapsamlı hale getiririz bu konudaki müzakerelerin bir an önce başlaması gerektiğinin altını çizdik. Herkesin faydasına olacak bu süreci birilerinin engellememesi gerektiğini özellikle vurguladık." dedi.
Yılmaz, vize kolaylığı konusunu da gündeme getirdiklerine işaret ederek Türkiye'nin uzun yıllardır Avrupa'yla ilişkisi olan bir ülke konumunda bulunduğunu ve Türk vatandaşlarının rahat bir şekilde Avrupa'da seyahat edebilmesi gerektiğini ifade etti.
- Katılım öncesi fonlar
AB'nin katılım öncesi fonlardan bazı kesintiler yaptığını anımsatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bunun ne kadar yanlış olduğunu vurguladık. Katılım süreciyle mülteci meselelerinin karıştırılmaması gerektiğini, ikisinin kendi mecraları içinde yürümesi gerektiğini vurguladık. Katılım öncesi fonlarımızın mutlaka Türkiye'yi üyeliğe hazırlayan, reformlarını kolaylaştıran fonlar olarak kullanılması gerektiğinin altını çizdik."
Yılmaz, Türkiye'nin şu anda güvenlik noktasında geçmişe göre çok daha ilerlemiş bir ülke olduğuna dikkati çekerek "Bu güvenlik endişelerinin azaldığı bir ortamda Türkiye-AB ilişkilerinin de çok daha hızlı bir şekilde ilerleyebileceğinin altını çizdik." dedi.
AB ve Türkiye arasında daha fazla diyalog gerçekleştirilmesi ve daha fazla görüşmeler yapılması gerektiğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
"Sadece hükümetler arasında değil parlamenterler arasında da daha çok parlamenter diplomasi olmalı. İş adamlarımız daha çok konuşmalı, sivil toplum daha fazla bir araya gelmeli. AB ile ilişkilerimizin daha pozitif bir gündemle ilerlemesi bakımından hem konuların hem de kanalların artması gerekiyor. Bütün bunlarla birlikte iki tarafın da lehine olacak şekilde bir ilerleme sağlayabileceğimizi düşünüyorum.
Karşımızda gelecekte daha pozitif bir gündem görünüyor, daha olumlu bir hava görünüyor. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya’ya yaptığı devlet ziyareti, Hollanda ile ilişkilerimizdeki ilerlemeler, başka bazı ikili görüşmelerimiz, bunlar da üye devletlerle yapılan görüşmeler, bunlar da süreci destekleyici mahiyette. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde daha pozitif bir gündem olasılığını hep birlikte görüyoruz."
- "Bu görüşmelerin yeni bir başlangıç olmasını diliyorum"
AK Parti Brüksel Temsilcisi Ruhi Açıkgöz de "Son iki gündür Avrupa Parlamentosunda çok sayıda olağanüstü görüşmeler gerçekleştirdik. Uzun aradan sonra bu görüşmelerin yeni bir başlangıç olmasını diliyorum." dedi.
Açıkgöz, Türkiye'nin özellikle Brüksel'deki her kurumda pozitif görünülürlüğünü artırmak istediklerini, Türkiye-AB ilişkilerinde olumlu gelişmeler beklediğini ifade etti.