'Atlara Fısıldayan Adam'ın Ödülü Sevgi
Ankara'da kurduğu çiftlikte 100'den fazla evcil ve yabani hayvanın bakımını yapan ve 'atlara fısıldayan adam' olarak bilinen Özgür Peştanlı, eski savaş sanatlarını canlandırmaya çalışıyor Kurduğu 'Tarihi Savaş Sanatları ve Atlı Akrobasi' ekibi ile gösteriler sunan Peştanlı, 'en yakın arkadaşım' dediği atlara verdiği komutlarla istediği hareketleri yaptırıyor Peştanlı: 'Bir şeyi çok güzel yaptığında onun ödülü mama ya da sevgi. At hangisini daha çok seviyorsa onu vereceksin. Atlarla diyaloğumuz çok iyi olduğu için ödülümüz sevgi'
FAHRETTİN GÖK - Ankara'da kurduğu çiftlikte 100'den fazla evcil ve yabani hayvanın bakımını yapan Özgür Peştanlı, "en yakın arkadaşım" dediği atlar ile sunduğu mızrak, şahlanma ve akrobasi gösterileri ile büyük beğeni topluyor.
Başkent'in Çubuk ilçesi Gümüşyayla köyünde 2004 yılında soyadını taşıyan bir çiftlik kuran Özgür Peştanlı, önce köpek eğitmenliği yaptı. Zamanla insana yakın bir hayvan olarak gördüğü atların eğitimine başlayan Peştanlı'nın, bu canlılara sevgisi de arttı.
Hayvan sevgisi öğrencilik yıllarında "karne hediyesi" muhabbet kuşuyla başlayan Peştanlı, atları "en yakın arkadaşı" olarak görmeye başladı. Çevresindekilerin "Atlara fısıldayan adam" dediği Peştanlı, eğittiği atları da kullandığı 12 kişiden oluşan "Tarihi Savaş Sanatları ve Atlı Akrobasi" ekibiyle gösteriler sunuyor.
Ekibiyle bazı televizyon dizilerinde de oynayan Peştanlı, kurduğu çiftlikte aslan, kaplan, yılan, iguana, deve, tavuskuşu ve lama başta olmak üzere 100'den fazla evcil ve yabani hayvanın bakımını da yapıyor.
Erzurum'da ekibi ile gösteri sunan Özgür Peştanlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her bir atın 4 ay süren eğitim ile bu duruma geldiğini söyledi.
- "Atım yerdeyken bir anda kalkıp benimle yürüyebiliyor"
Gösterilerde farklı görevi olan atları mızrak, şahlanma ve akrobasi gösterilerinde kullanıldıklarını belirten Peştanlı, şöyle devam etti:
"At demeyelim, hepsi bir aktör ve oyuncu. Atlar önce kalabalığa alışıyor, sevgiyi görüyor. Sonra da 'biz seninle bunu yapacağız' diye gösteriyoruz. Atları her gün bir veya iki saatlik çalışmayla gösteri yapacak duruma getiriyoruz. 4 aylık bir eğitimde bütün işlerimiz bitmiş oluyor. Atım yerdeyken bir anda kalkıp benimle yürüyebiliyor, tekrar yere uzanıp yatabiliyor."
Peştanlı, at binmenin yapılabilecek en güzel spor olduğunu dile getirerek, bu hayvanları eğitmenin en temel unsurunun da güven olduğuna işaret etti.
Herkesin ata binebileceğini ancak iyi binici olmak için güven vermenin önemli olduğunu vurgulayan Peştanlı, şu ifadeleri kullandı:
"Bir şeyi çok güzel yaptığında onun ödülü mama ya da sevgi. At hangisini daha çok seviyorsa onu vereceksin. Atlarla diyaloğumuz çok iyi olduğu için ödülümüz sevgi ama çok iyi olmayanlar elma ve havuç ile onu kandırabilir. Atlar çok zekidir ve insana en yakın dosttur. 12 yıldır atlarla uğraşıyorum bundan sonra da atların olmadığı bir hayat düşünemiyorum."
Peştanlı, Anadolu'da atcılığın önemli bir yeri olduğunu, kendisinin de at sevgisinin yaygınlaşmasını istediğini ifade ederek, bu sevgiyi yaygınlaştırmak için ekip üyelerinin sayısını 20'ye çıkararak gösterileri sürdürmeyi amaçladığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Başkent'in Çubuk ilçesi Gümüşyayla köyünde 2004 yılında soyadını taşıyan bir çiftlik kuran Özgür Peştanlı, önce köpek eğitmenliği yaptı. Zamanla insana yakın bir hayvan olarak gördüğü atların eğitimine başlayan Peştanlı'nın, bu canlılara sevgisi de arttı.
Hayvan sevgisi öğrencilik yıllarında "karne hediyesi" muhabbet kuşuyla başlayan Peştanlı, atları "en yakın arkadaşı" olarak görmeye başladı. Çevresindekilerin "Atlara fısıldayan adam" dediği Peştanlı, eğittiği atları da kullandığı 12 kişiden oluşan "Tarihi Savaş Sanatları ve Atlı Akrobasi" ekibiyle gösteriler sunuyor.
Ekibiyle bazı televizyon dizilerinde de oynayan Peştanlı, kurduğu çiftlikte aslan, kaplan, yılan, iguana, deve, tavuskuşu ve lama başta olmak üzere 100'den fazla evcil ve yabani hayvanın bakımını da yapıyor.
Erzurum'da ekibi ile gösteri sunan Özgür Peştanlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her bir atın 4 ay süren eğitim ile bu duruma geldiğini söyledi.
- "Atım yerdeyken bir anda kalkıp benimle yürüyebiliyor"
Gösterilerde farklı görevi olan atları mızrak, şahlanma ve akrobasi gösterilerinde kullanıldıklarını belirten Peştanlı, şöyle devam etti:
"At demeyelim, hepsi bir aktör ve oyuncu. Atlar önce kalabalığa alışıyor, sevgiyi görüyor. Sonra da 'biz seninle bunu yapacağız' diye gösteriyoruz. Atları her gün bir veya iki saatlik çalışmayla gösteri yapacak duruma getiriyoruz. 4 aylık bir eğitimde bütün işlerimiz bitmiş oluyor. Atım yerdeyken bir anda kalkıp benimle yürüyebiliyor, tekrar yere uzanıp yatabiliyor."
Peştanlı, at binmenin yapılabilecek en güzel spor olduğunu dile getirerek, bu hayvanları eğitmenin en temel unsurunun da güven olduğuna işaret etti.
Herkesin ata binebileceğini ancak iyi binici olmak için güven vermenin önemli olduğunu vurgulayan Peştanlı, şu ifadeleri kullandı:
"Bir şeyi çok güzel yaptığında onun ödülü mama ya da sevgi. At hangisini daha çok seviyorsa onu vereceksin. Atlarla diyaloğumuz çok iyi olduğu için ödülümüz sevgi ama çok iyi olmayanlar elma ve havuç ile onu kandırabilir. Atlar çok zekidir ve insana en yakın dosttur. 12 yıldır atlarla uğraşıyorum bundan sonra da atların olmadığı bir hayat düşünemiyorum."
Peştanlı, Anadolu'da atcılığın önemli bir yeri olduğunu, kendisinin de at sevgisinin yaygınlaşmasını istediğini ifade ederek, bu sevgiyi yaygınlaştırmak için ekip üyelerinin sayısını 20'ye çıkararak gösterileri sürdürmeyi amaçladığını sözlerine ekledi.