AB Bakanı Çelik'ten Avrupa'ya Aşırı Sağ Çağrısı

AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik: '(Almanya'daki seçimler) Ortaya çıkan tablo alarm veriyor. Demokratik siyasete inanan herkes dayanışma içinde olmalıdır. Irkçı kesimlere karşı mücadele etmek için Avrupa'da demokratik değerleri savunanlarla ortak çalışmaya hazırız' 'Irkçı, göçmen düşmanı ve İslam düşmanı dalga tüm Avrupa'nın geleceğini tehdit ediyor. Tehdit her seçimde yükseliyor' 'Alman medyası ve siyaseti, aşırı sağın yükselmesinden yakınmaya başladı. Buna hakları yok. Kendi elleri ile inşa ettiler bu tabloyu. İslam, göçmen ve Türkiye düşmanlığı yaparak aşırı sağı kendi elleriyle beslediler'

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Almanya'daki seçimlere ilişkin, 'Ortaya çıkan tablo alarm veriyor. Demokratik siyasete inanan herkes dayanışma içinde olmalıdır. Irkçı kesimlere karşı mücadele etmek için Avrupa'da demokratik değerleri savunanlarla ortak çalışmaya hazırız.' ifadelerini kullandı.

Bakan Çelik, Twitter hesabından Almanya'daki genel seçime ilişkin değerlendirmede bulundu.

Almanya'daki seçimlerin her bakımdan Alman siyasetinde yeni fay kırıklarının ortaya çıktığını gösterdiğini belirten Çelik, iktidar ortağı merkez sağ (Angela Merkel) ve solun (Martin Schulz) 2. Dünya Savaşı sonrası en büyük güç kaybını yaşayarak yaklaşık yüzde 15 oy kaybettiğine dikkati çekti.

Avrupa'da yükselişe geçen aşırı sağ ve ırkçı akımlara ilişkin Çelik, şu uyarılarda bulundu:

'Merkez sağ ve sol çökmese de merkez dışı partiler, özellikle ırkçı parti tayin edici noktaya erişti. Avrupa genelinde olduğu gibi Almanya'da da merkez siyaset aşırı sağa doğru kaymış oldu. Fransız ırkçı (Marine) Le Pen ve Hollandalı ırkçı ve islam düşmanı (Geert) Wilders da Alman ırkçı parti AfD'yi (Almanya için Alternatif) meclise girmesinden dolayı tebrik etti. Irkçı, göçmen düşmanı ve İslam düşmanı dalga tüm Avrupa'nın geleceğini tehdit ediyor. Tehdit her seçimde yükseliyor.

Irkçı AfD ilk kez üçüncü parti olarak Meclis'e girdi. Üstelik, AfD sadece tepki oylarını temsil etmiyor. Seçmen profili, kaygıyı artırıyor. AfD sadece tepki oylarını temsil etmiyor, oy verenlerin önemli bir çoğunluğu, üst ve orta gelir grubuna ait seçmenlerden oluşuyor. Bu profil kaygıyı daha da artırıyor. Çünkü ırkçılığın tepkisellik sonucu değil sahiplenme sonucu büyüdüğünü gösteriyor.'

Ana akım Alman siyasetinin, Türkiye'ye teşekkür borçlu olduğunu belirten Çelik, uygulanan mülteci anlaşması ile Almanya'nın düzensiz göçten daha az etkilendiğini kaydetti.

Eğer bu olmasaydı AfD'nin belki de yüzde 20 oy oranını yakalayacağını, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in birinci gelemeyeceğini ve merkez sağ ile solun tamamen çökeceğini belirten Çelik, 'Alman medyası ve siyaseti, aşırı sağın yükselmesinden yakınmaya başladı. Buna hakları yok. Kendi elleri ile inşa ettiler bu tabloyu. İslam, göçmen ve Türkiye düşmanlığı yaparak aşırı sağı kendi elleriyle beslediler. Aşırı sağ gücünü, merkez siyaset ve medya dilinden aldı.' ifadesini kullandı.

Türkiye'nin, Türkiye düşmanlığının merkez partilere oy kaybettirdiği konusunda muhataplarını defalarca uyardığını hatırlatan Çelik, 'Türkiye düşmanlığı yapanın oy kaybedeceği bir kez daha tescillendi.' değerlendirmesinde bulundu.

Merkel'in 'AfD'ye giden seçmeni geri kazanmalıyız.' şeklindeki açıklamasına atıfta bulunan Çelik, bunun kritik bir cümle olduğunu ve bunun için seçilecek yolun geleceği tayin edeceğine işaret etti.

Başka Avrupa ülkelerinin hatasına düşüp, aşırı sağdan oy kapmak için aşırı siyasete yaklaşırlarsa daha çok oy kaybedeceklerini ve değerlerin de çökeceğini dile getiren Çelik, şunları kaydetti:

'Ortaya çıkan tablo alarm veriyor. Demokratik siyasete inanan herkes dayanışma içinde olmalıdır. Irkçı kesimlere karşı mücadele etmek için Avrupa'da demokratik değerleri savunanlarla ortak çalışmaya hazırız. Bir kere daha görüldü ki Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olmak Avrupa'da sadece ırkçıların beslenmesine yarıyor. Türkiye'nin AB üyeliğine karşı söz söyleyenler bu yaptıklarıyla aşırı sağa destek verdiklerini unutmasınlar.'
Kaynak: AA