'Yatırımcılar Türkiye'yi Bir Kalemde Silmez'
Kale Grubu Başkanı ve CEO'su Okyay: 'Aslında iyi öngörüsü olan yabancı firma ve yatırımcılar Türkiye'nin potansiyelini biliyor. Türkiye'yi bir kalemde tamamen sildim diyen olacağını zannetmiyorum' 'Kale Grubu olarak 2016 yılının ortasından 2017 yılının sonuna kadar toplam 255 milyon lira yatırım yapmış olacağız' 'F35'te parça sayımız 400'ü geçti. Koca uçak motoru yapmak seviye olarak zor ama yapılmayacak iş değil' 'Mevcut fabrikalarda sınıra dayandık. Bundan sonra bir şey yapmak istesek büyüyecek yerimiz yok. Bize bir büyüme alanı lazım'
Kale Grubu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Zeynep Bodur Okyay, öngörüsü iyi olan yabancı firma ve yatırımcıların Türkiye'nin potansiyelini bildiğini belirterek, 'Türkiye'yi bir kalemde tamamen sildim diyen olacağını zannetmiyorum.' dedi.
Okyay, Kale Grubu'nun 60'ıncı kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Çan'da düzenlenen törende basın mensuplarıyla bir araya gelerek, ülke ekonomisi ve Kale Grubu'nun faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sanayicinin derdini birkaç muhataba anlatmak zorunda kalmasının hem zaman kaybı hem de verimsizlik getirdiğini belirten Okyay, bu nedenle yeni değişen kabinede ekonomi yönetiminin nasıl bir yapıda koordine edileceğinin önemli olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 2019'a kadar bir geçiş dönemi yaşayacağını aktaran Okyay, 'Türkiye'nin belli noktalarda güçlü tarafları bulunuyor. Avrupa Birliği'nin (AB) bu kadar laf söyleyememesinin nedeni aslında biraz mali disiplin falan... Bunlar önemli. Oralarda ofsayta düşmemek lazım.' diye konuştu.
Olağanüstü Hal'e (OHAL) yabancı ortaklarının bakışına ilişkin görüşleri sorulan Okyay, aslında iyi öngörüsü olan firma ve yatırımcıların Türkiye'nin potansiyelini bildiğini vurguladı.
Okyay, burada kalıcı olmuş, faaliyet göstermiş firmaların Türkiye'nin orta ve uzun vadede iyi bir partner olduğunu düşündüğünü aktararak 'Çünkü Türkiye'de gerçekten belli yetkinlikler var. Bardağın dolu tarafını görenler de var ama frene basanlar, biraz rolantiye alanlar, bekleyelim görelim diyenler de var. Ama tamamen Türkiye'yi bir kalemde sildim diyen olacağını zannetmiyorum. Dolayısıyla Türkiye de doğru işler yaparsa bu işler toparlanır diye düşünüyorum.' yorumunu yaptı.
Türkiye'deki en büyük sıkıntının likidite problemi olduğunu savunan Okyay, 'Ticaret zorlanıyor şu anda. Krediler pahalı, vadeler çok uzadı. Mesela bence inşaat sektöründeki en büyük problem, işin barter'a (takas) doğru gidiyor olması. Böyle olmaz ki... Parasız iş döner mi? Bence orada bir darboğaz, bir sıkıntı var. Bunu çözmek lazım.' ifadelerini kullandı.
- 'Doğudaki toparlanma batıdakinden hızlı oldu'
Kale Grubu'nun geçen yıldan bugüne yaptıklarını anlatan Okyay, granit fabrikası, ikinci Sinterfleks fabrikası ve yeni duvar karosu masse hazırlık tesisleri dahil olmak üzere toplam 145 milyon liralık yatırım yaptıklarını bildirdi.
Ayrıca Balıkesir'de 30 milyon liralık Kalekim yatırımı için imza attıklarını hatırlatan Okyay, 'Boeing ile kanat parçası üretimi için anlaşma imzaladık. Dünyanın en önemli savunma ve havacılık projesi olan F-35 projesine 400 kritik parçayla katkı sağladık. Rolls Royce ile Türkiye'nin ilk milli uçak motoru üretimi için ortak olduk.' diye konuştu.
Zeynep Bodur Okyay, yapı ürünleri grubu için geçen yılın zor geçtiğini belirterek, Antalya başta olmak üzere turizm bölgelerindeki durgunluk sebebiyle otellerin yenileme yapamamasının ve 15 Temmuz darbe girişiminin işlerini etkilediğini ifade etti.
Geçen yıla kötü başlayan doğu ve güneydoğu illerindeki satışlarının hızlı bir iyileşme gösterdiğini kaydeden Okyay, 'Batı illeri daha yavaş rehabilite oluyor. Doğu ve güneydoğudaki toparlanma batıdakinden daha hızlı oldu. Biz orayı yüzde 50 düşük bütçeledik ama şu anda bütçenin çok üzerindeyiz.' dedi.
Okyay, Katar krizinin işlerine direkt bir yansıması olmadığını söyledi.
- '2017'de 255 milyon lira yatırıma ulaşacağız'
Zeynep Bodur Okyay, 2016 yılının ortasından 2017 yılının sonuna kadar yapı grubunda 160 milyon lira, teknik grupta 95 milyon lira olmak üzere toplam 255 milyon lira yatırım yapmış olacaklarını ifade etti.
Kale Grubu olarak 2017 sonunda 2 milyar liralık ciro hedefini tutturabileceklerini belirten Okyay, geçen yıl bu rakamın 1,7 milyar lira civarında olduğunu kaydetti.
Toplam çalışan sayılarının 5 binin üzerinde olduğunu bildiren Okyay, 15 Temmuz 2016'dan bugüne grup genelinde istihdamın yaklaşık 300 kişi arttığını söyledi.
Özellikle havacılık ve savunma alanında eleman alımını sürdüreceklerini dile getiren Okyay, Rolls-Royce ile ortaklık yaptıkları Türkiye'de uçak motoru üretme projesi için her yıl 70 kişilik istihdam oluşturacaklarını aktardı.
Turbojet motoru testlerinde hedefledikleri noktaya geldiklerini belirten Okyay, bu yılın sonunda teslimat yapacaklarını bildirdi.
Piyade tüfeği alanında da iyi bir noktaya geldiklerini anlatan Okyay, 'Kendimizi çok geliştirdik. Sadece piyade tüfeğiyle kalmadık, yanında başka tüfekleri de geliştirdik. Yeni tasarımlar da yaptık. Tabiri caizse seriyi tamamlıyoruz Yavaş yavaş teslimatlar da başlıyor. Yeni siparişler de var. Derdimiz bundan sonra biraz daha yurt dışına açılmak.' diye konuştu.
- 'İhracat pazarlarımızda yerleşik yapıya geçeceğiz'
İhracat pazarlarında yerleşik bir yapıya geçmeyi planladıklarını belirten Okyay, 'Türkiye'den ihracat yapma dönemi bitti. Müşteri ihtiyaçlarını da anlamak lazım. İçinde yaşayamadığınız bir pazarı anlayamıyorsunuz. Kanallara kendiniz entegre olup da Türkiye'deki gibi bir dağıtım ağı kurmak isterseniz o ülkede olmak zorundasınız. ABD, Afrika, Orta Doğu, Uzak Doğu ve Asya için böyle bir gayretimiz var. Avrupa’yı zaten İtalya'dan yönetiyoruz.' ifadelerini kullandı.
Okyay, İran'da Kalekim'le ilgili adım attıklarına değinerek, 'Orada üretime başlamak için karar aldık. Tahran yakınında bir yer aldık. Bir ortakla anlaşma ve iş planı yaptık. Fizibilite çalışmaları devam ediyor.' dedi.
Daha çok gelişen pazarlara baktıklarını aktaran Okyay, Cezayir'de de Kalekim için bir ortakla mutabakat zaptı imzaladıklarını, ayrıca oraya seramik de götüreceklerini söyledi.
- 'Uçak motoru, yapılmayacak iş değil'
Savunma ve havacılıkta büyüdüklerini ve üzerlerinde çok proje olduğunu aktaran Okyay, bunları hakkıyla yapıp teslim etmek istediklerini dile getirdi.
Yapı tarafında inovatif ve verimlilik odaklı yatırımlara odaklandıklarını kaydeden Okyay, 'Orada yeni pazarlarla ilgili açılımlar yapmamız lazım. Bununla ilgili düşüncelerimiz var. Türkiye'de kapasite üzerine bir planımız yok. Zaten yeterince doygun ve fazla kapasite olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla teknolojiyi dönüştürüyoruz, daha verimli olmaya çalışıyoruz. Maliyetleri yönetmek ve dijital dönüşümle ilgili çalışmalarımızı başlattık, yol haritalarımızı çıkardık. Şimdi onunla ilgili yatırımlarımız başlayacak. Ayrıca müşteriye dokunduğumuz noktalarda iletişimi bu yüzyılın ihtiyaçlarına göre dizayn etmekle ilgili çalışmalarımız var.' görüşlerini aktardı.
Zeynep Bodur Okyay, şöyle devam etti:
'Ar-Ge şirketinde tamamladığımız projeler var. F-35'te parça sayımız 400'ü geçti. Orada da parça üretiminden tasarım ve dizayn kabiliyeti kazanıp daha farklı alanlara yönelmek istiyoruz. Biz uçak motoru parçası da üretiyoruz. Burada da belli bir üretim kabiliyetimiz oldu artık. Koca uçak motoru yapmak seviye olarak zor ama yapılmayacak iş değil. Yavaş yavaş yetkinlik kazanarak, öğrenerek, görerek bunlar yapılabilir. O yüzden orada hala yatırım yapmaya devam ediyoruz. Kale Havacılık da büyüyor. Buraya da yatırım yapmayı sürdürüyoruz.'
Okyay, Kaleseramik fabrikasının baca gazının Çan'da 100 dönüm arazide sosyal girişim projesi olarak tasarlanan serada kullanılacağını belirterek, 'Topraksız tarımla salkım domates üretip ihraç edeceğiz. Hem parasal hem çevresel etki anlamında daha verimli bir iş yapacağız. Yatırım bedeli 4 milyon dolar.' diye konuştu.
- 'Bize büyüme alanı lazım'
Rolls-Roys ile ortaklık gerçekleştirdikleri uçak motoru üretiminin Bandırma'da yapılıp yapılmayacağının net olmadığını bildiren Okyay, 'Bandırma'daki yatırımı şunun için yaptık; mevcut fabrikalarda sınıra dayandık. Bundan sonra bir şey yapmak istesek büyüyecek yerimiz yok. Bize bir büyüme alanı lazım. İstanbul'a da yakın bir yer olmalı ki yetkin insan çekebilesiniz.' dedi.
Zeynep Bodur Okyay, tartışması yapılan Bandırma'daki söz konusu arazide hiçbir zeytinliğin bulunmadığını ifade etti.
Burayı kendileri için bir büyüme alanı olarak gördüklerini belirten Okyay, 'Bu işlerde eğer Ar-Ge projeleri bir neticeye ulaşır ve bununla ilgili safhalara geçersek bize bir üretim üssü lazım. Bandırma, onun için düşündüğümüz bir yer. Çünkü İstanbul'da yer kalmadı. Buralar da bizim kendi hinterlandımız sayılır. Bandırma da Çan gibi bizim ikinci bir büyüme alanımız olabilir. Bir de Yozgat var. Yani aslında bizim 3 tane büyüyebileceğimiz yer var.' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Okyay, Kale Grubu'nun 60'ıncı kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Çan'da düzenlenen törende basın mensuplarıyla bir araya gelerek, ülke ekonomisi ve Kale Grubu'nun faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sanayicinin derdini birkaç muhataba anlatmak zorunda kalmasının hem zaman kaybı hem de verimsizlik getirdiğini belirten Okyay, bu nedenle yeni değişen kabinede ekonomi yönetiminin nasıl bir yapıda koordine edileceğinin önemli olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 2019'a kadar bir geçiş dönemi yaşayacağını aktaran Okyay, 'Türkiye'nin belli noktalarda güçlü tarafları bulunuyor. Avrupa Birliği'nin (AB) bu kadar laf söyleyememesinin nedeni aslında biraz mali disiplin falan... Bunlar önemli. Oralarda ofsayta düşmemek lazım.' diye konuştu.
Olağanüstü Hal'e (OHAL) yabancı ortaklarının bakışına ilişkin görüşleri sorulan Okyay, aslında iyi öngörüsü olan firma ve yatırımcıların Türkiye'nin potansiyelini bildiğini vurguladı.
Okyay, burada kalıcı olmuş, faaliyet göstermiş firmaların Türkiye'nin orta ve uzun vadede iyi bir partner olduğunu düşündüğünü aktararak 'Çünkü Türkiye'de gerçekten belli yetkinlikler var. Bardağın dolu tarafını görenler de var ama frene basanlar, biraz rolantiye alanlar, bekleyelim görelim diyenler de var. Ama tamamen Türkiye'yi bir kalemde sildim diyen olacağını zannetmiyorum. Dolayısıyla Türkiye de doğru işler yaparsa bu işler toparlanır diye düşünüyorum.' yorumunu yaptı.
Türkiye'deki en büyük sıkıntının likidite problemi olduğunu savunan Okyay, 'Ticaret zorlanıyor şu anda. Krediler pahalı, vadeler çok uzadı. Mesela bence inşaat sektöründeki en büyük problem, işin barter'a (takas) doğru gidiyor olması. Böyle olmaz ki... Parasız iş döner mi? Bence orada bir darboğaz, bir sıkıntı var. Bunu çözmek lazım.' ifadelerini kullandı.
- 'Doğudaki toparlanma batıdakinden hızlı oldu'
Kale Grubu'nun geçen yıldan bugüne yaptıklarını anlatan Okyay, granit fabrikası, ikinci Sinterfleks fabrikası ve yeni duvar karosu masse hazırlık tesisleri dahil olmak üzere toplam 145 milyon liralık yatırım yaptıklarını bildirdi.
Ayrıca Balıkesir'de 30 milyon liralık Kalekim yatırımı için imza attıklarını hatırlatan Okyay, 'Boeing ile kanat parçası üretimi için anlaşma imzaladık. Dünyanın en önemli savunma ve havacılık projesi olan F-35 projesine 400 kritik parçayla katkı sağladık. Rolls Royce ile Türkiye'nin ilk milli uçak motoru üretimi için ortak olduk.' diye konuştu.
Zeynep Bodur Okyay, yapı ürünleri grubu için geçen yılın zor geçtiğini belirterek, Antalya başta olmak üzere turizm bölgelerindeki durgunluk sebebiyle otellerin yenileme yapamamasının ve 15 Temmuz darbe girişiminin işlerini etkilediğini ifade etti.
Geçen yıla kötü başlayan doğu ve güneydoğu illerindeki satışlarının hızlı bir iyileşme gösterdiğini kaydeden Okyay, 'Batı illeri daha yavaş rehabilite oluyor. Doğu ve güneydoğudaki toparlanma batıdakinden daha hızlı oldu. Biz orayı yüzde 50 düşük bütçeledik ama şu anda bütçenin çok üzerindeyiz.' dedi.
Okyay, Katar krizinin işlerine direkt bir yansıması olmadığını söyledi.
- '2017'de 255 milyon lira yatırıma ulaşacağız'
Zeynep Bodur Okyay, 2016 yılının ortasından 2017 yılının sonuna kadar yapı grubunda 160 milyon lira, teknik grupta 95 milyon lira olmak üzere toplam 255 milyon lira yatırım yapmış olacaklarını ifade etti.
Kale Grubu olarak 2017 sonunda 2 milyar liralık ciro hedefini tutturabileceklerini belirten Okyay, geçen yıl bu rakamın 1,7 milyar lira civarında olduğunu kaydetti.
Toplam çalışan sayılarının 5 binin üzerinde olduğunu bildiren Okyay, 15 Temmuz 2016'dan bugüne grup genelinde istihdamın yaklaşık 300 kişi arttığını söyledi.
Özellikle havacılık ve savunma alanında eleman alımını sürdüreceklerini dile getiren Okyay, Rolls-Royce ile ortaklık yaptıkları Türkiye'de uçak motoru üretme projesi için her yıl 70 kişilik istihdam oluşturacaklarını aktardı.
Turbojet motoru testlerinde hedefledikleri noktaya geldiklerini belirten Okyay, bu yılın sonunda teslimat yapacaklarını bildirdi.
Piyade tüfeği alanında da iyi bir noktaya geldiklerini anlatan Okyay, 'Kendimizi çok geliştirdik. Sadece piyade tüfeğiyle kalmadık, yanında başka tüfekleri de geliştirdik. Yeni tasarımlar da yaptık. Tabiri caizse seriyi tamamlıyoruz Yavaş yavaş teslimatlar da başlıyor. Yeni siparişler de var. Derdimiz bundan sonra biraz daha yurt dışına açılmak.' diye konuştu.
- 'İhracat pazarlarımızda yerleşik yapıya geçeceğiz'
İhracat pazarlarında yerleşik bir yapıya geçmeyi planladıklarını belirten Okyay, 'Türkiye'den ihracat yapma dönemi bitti. Müşteri ihtiyaçlarını da anlamak lazım. İçinde yaşayamadığınız bir pazarı anlayamıyorsunuz. Kanallara kendiniz entegre olup da Türkiye'deki gibi bir dağıtım ağı kurmak isterseniz o ülkede olmak zorundasınız. ABD, Afrika, Orta Doğu, Uzak Doğu ve Asya için böyle bir gayretimiz var. Avrupa’yı zaten İtalya'dan yönetiyoruz.' ifadelerini kullandı.
Okyay, İran'da Kalekim'le ilgili adım attıklarına değinerek, 'Orada üretime başlamak için karar aldık. Tahran yakınında bir yer aldık. Bir ortakla anlaşma ve iş planı yaptık. Fizibilite çalışmaları devam ediyor.' dedi.
Daha çok gelişen pazarlara baktıklarını aktaran Okyay, Cezayir'de de Kalekim için bir ortakla mutabakat zaptı imzaladıklarını, ayrıca oraya seramik de götüreceklerini söyledi.
- 'Uçak motoru, yapılmayacak iş değil'
Savunma ve havacılıkta büyüdüklerini ve üzerlerinde çok proje olduğunu aktaran Okyay, bunları hakkıyla yapıp teslim etmek istediklerini dile getirdi.
Yapı tarafında inovatif ve verimlilik odaklı yatırımlara odaklandıklarını kaydeden Okyay, 'Orada yeni pazarlarla ilgili açılımlar yapmamız lazım. Bununla ilgili düşüncelerimiz var. Türkiye'de kapasite üzerine bir planımız yok. Zaten yeterince doygun ve fazla kapasite olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla teknolojiyi dönüştürüyoruz, daha verimli olmaya çalışıyoruz. Maliyetleri yönetmek ve dijital dönüşümle ilgili çalışmalarımızı başlattık, yol haritalarımızı çıkardık. Şimdi onunla ilgili yatırımlarımız başlayacak. Ayrıca müşteriye dokunduğumuz noktalarda iletişimi bu yüzyılın ihtiyaçlarına göre dizayn etmekle ilgili çalışmalarımız var.' görüşlerini aktardı.
Zeynep Bodur Okyay, şöyle devam etti:
'Ar-Ge şirketinde tamamladığımız projeler var. F-35'te parça sayımız 400'ü geçti. Orada da parça üretiminden tasarım ve dizayn kabiliyeti kazanıp daha farklı alanlara yönelmek istiyoruz. Biz uçak motoru parçası da üretiyoruz. Burada da belli bir üretim kabiliyetimiz oldu artık. Koca uçak motoru yapmak seviye olarak zor ama yapılmayacak iş değil. Yavaş yavaş yetkinlik kazanarak, öğrenerek, görerek bunlar yapılabilir. O yüzden orada hala yatırım yapmaya devam ediyoruz. Kale Havacılık da büyüyor. Buraya da yatırım yapmayı sürdürüyoruz.'
Okyay, Kaleseramik fabrikasının baca gazının Çan'da 100 dönüm arazide sosyal girişim projesi olarak tasarlanan serada kullanılacağını belirterek, 'Topraksız tarımla salkım domates üretip ihraç edeceğiz. Hem parasal hem çevresel etki anlamında daha verimli bir iş yapacağız. Yatırım bedeli 4 milyon dolar.' diye konuştu.
- 'Bize büyüme alanı lazım'
Rolls-Roys ile ortaklık gerçekleştirdikleri uçak motoru üretiminin Bandırma'da yapılıp yapılmayacağının net olmadığını bildiren Okyay, 'Bandırma'daki yatırımı şunun için yaptık; mevcut fabrikalarda sınıra dayandık. Bundan sonra bir şey yapmak istesek büyüyecek yerimiz yok. Bize bir büyüme alanı lazım. İstanbul'a da yakın bir yer olmalı ki yetkin insan çekebilesiniz.' dedi.
Zeynep Bodur Okyay, tartışması yapılan Bandırma'daki söz konusu arazide hiçbir zeytinliğin bulunmadığını ifade etti.
Burayı kendileri için bir büyüme alanı olarak gördüklerini belirten Okyay, 'Bu işlerde eğer Ar-Ge projeleri bir neticeye ulaşır ve bununla ilgili safhalara geçersek bize bir üretim üssü lazım. Bandırma, onun için düşündüğümüz bir yer. Çünkü İstanbul'da yer kalmadı. Buralar da bizim kendi hinterlandımız sayılır. Bandırma da Çan gibi bizim ikinci bir büyüme alanımız olabilir. Bir de Yozgat var. Yani aslında bizim 3 tane büyüyebileceğimiz yer var.' değerlendirmesinde bulundu.