Ramazan Ayında Böbrek Sağlığına Dikkat
Özel Hayat Hastanesi Op. Dr. Yasin Kapucu, ramazan ayında böbrekleri korumak için iftar ve sahur arasında bol sıvı tüketilmesine, yeterli beslenmeye, ilaçların ihmal edilmemesine ve düzenli uykunun önemine dikkat çekti.
Ramazan ayının yaz mevsimine denk gelmesi ve sahur ile iftar vakitleri arasındaki sürenin 17 saati bulması özellikle böbrek hastaları için risk oluşturduğunu belirten Özel Hayat Hastanesi Op. Dr. Yasin Kapucu, böbrek hastalarının ve böbrek hastalığı olmayanların ramazan ayı boyunca nelere dikkat etmesi gerektiği hakkında bilgi verdi. Diyaliz hastaları ve böbrek fonksiyon bozukluğu fazla olan hastalara sağlıkları tehlikeye gireceğinden oruç tutmamalarını öneren Dr. Yasin Kapucu, “Böbreklerinde basit kist, küçük kum ve hafif idrar yolu enfeksiyonu olan hastalar oruç tutabilirler. Biz bu hastalara iftar ve sahur arasında bol sıvı tüketmelerini, yeterli beslenmelerini, hayati ilaçlarını mutlaka kullanmalarını ve yeterli uyku ile dinlenmelerini tavsiye ediyoruz” dedi.
Böbrek yetmezliği ile ilgili sebeplere bakıldığında en büyük iki hastalığın diyabet ve hipertansiyon olduğuna dikkat çeken Dr. Kapucu, şöyle devam etti:
“Şeker ve tansiyon ne kadar iyi kontrol edilirse böbrekler o kadar az etkilenir. Sağlıklı insanlar da bu amaçla özellikle tuzdan ve şekerden uzak durması gerekmektedir. Ailesinde yüksek tansiyon ve şeker olan kişilerin aralıklı tetkik yaptırması, diyete dikkat etmesi ve her iki hastalığı ortaya çıkaran obeziteden kaçınması gerekir”.
Dr. Kapucu, böbrek hastalıkları ile ilgili olarak ise "Tansiyon ve şeker hastaları, polikistik böbrek hastalığı, tek böbrekli olanlar, iki taraflı böbrek taşları olanlar, çocukken ciddi böbrek hastalığı geçirenler, idrarın mesaneden yukarı kaçtığı reflü hastalığı, böbreklerden aşırı protein kaçağına neden olan hastalıklar ile bazı romatizmal hastalıkları yaşayanların risk altındadır. Yeterli su içmek zorundayız. Çünkü yeterli su tüketilmediğinde, vücutta toksin ve diğer atık maddeler birikir. Bu toksinleri atmak için de böbrekler ekstra çalışmak zorunda kalır. Günlük 1,5-2 litre su tüketimi kronik böbrek hastalığı gelişimi riskini azaltır. Bunun yanında tuz ve şeker tüketimini de azaltmalıyız. Fazla tuz tüketmek, tansiyonu yükselterek böbreklere binen yükü arttırır. İdeal günlük tuz tüketimini 5 gram (bir çay kaşığı) kadardır. Fazla şeker tüketen kişilerin idrarında protein atılımı artar. İdrarda protein tespit edilmesi ise böbreklerin yeterince iyi çalışmadığının gösterir. Tuz kısıtlaması, fazla kilolardan kurtulma, egzersiz ve uygun ilaç tedavisi ile kan basıncı normal sınırlara gelen hastalarda hem böbrek hasarı gelişimi önlenebilir hem de varsa böbrek hastalığının ilerlemesi yavaşlatılabilir" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Böbrek yetmezliği ile ilgili sebeplere bakıldığında en büyük iki hastalığın diyabet ve hipertansiyon olduğuna dikkat çeken Dr. Kapucu, şöyle devam etti:
“Şeker ve tansiyon ne kadar iyi kontrol edilirse böbrekler o kadar az etkilenir. Sağlıklı insanlar da bu amaçla özellikle tuzdan ve şekerden uzak durması gerekmektedir. Ailesinde yüksek tansiyon ve şeker olan kişilerin aralıklı tetkik yaptırması, diyete dikkat etmesi ve her iki hastalığı ortaya çıkaran obeziteden kaçınması gerekir”.
Dr. Kapucu, böbrek hastalıkları ile ilgili olarak ise "Tansiyon ve şeker hastaları, polikistik böbrek hastalığı, tek böbrekli olanlar, iki taraflı böbrek taşları olanlar, çocukken ciddi böbrek hastalığı geçirenler, idrarın mesaneden yukarı kaçtığı reflü hastalığı, böbreklerden aşırı protein kaçağına neden olan hastalıklar ile bazı romatizmal hastalıkları yaşayanların risk altındadır. Yeterli su içmek zorundayız. Çünkü yeterli su tüketilmediğinde, vücutta toksin ve diğer atık maddeler birikir. Bu toksinleri atmak için de böbrekler ekstra çalışmak zorunda kalır. Günlük 1,5-2 litre su tüketimi kronik böbrek hastalığı gelişimi riskini azaltır. Bunun yanında tuz ve şeker tüketimini de azaltmalıyız. Fazla tuz tüketmek, tansiyonu yükselterek böbreklere binen yükü arttırır. İdeal günlük tuz tüketimini 5 gram (bir çay kaşığı) kadardır. Fazla şeker tüketen kişilerin idrarında protein atılımı artar. İdrarda protein tespit edilmesi ise böbreklerin yeterince iyi çalışmadığının gösterir. Tuz kısıtlaması, fazla kilolardan kurtulma, egzersiz ve uygun ilaç tedavisi ile kan basıncı normal sınırlara gelen hastalarda hem böbrek hasarı gelişimi önlenebilir hem de varsa böbrek hastalığının ilerlemesi yavaşlatılabilir" diye konuştu.