'İstanbul'un 100 Hanım Çeşmesi' Yayımlandı
Kitapta, sarnıçlar, kuyular, çeşmeler, sebiller, bentler, kemerler, hamamlar, şadırvanlar, havuzlar ve su terazileriyle bir su medeniyeti olan İstanbul'da, Osmanlı hanımlarına ait 100 çeşme ele alındı.
Esma Sultan'dan Bezmialem Valide Sultan'a, Mihrişah Sultan'dan Mahpeyker Kösem Valide Sultan'a, Safiye Sultan'dan Nurbanu Sultan'a hayırda yarışan Osmanlı hanımlarına ait 100 çeşme, 'İstanbul'un 100 Hanım Çeşmesi' kitabında toplandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından İstanbul'un 100'leri serisi kapsamında hayata geçirilen kitapta, sarnıçlar, kuyular, çeşmeler, sebiller, bentler, kemerler, hamamlar, şadırvanlar, havuzlar ve su terazileriyle bir su medeniyeti olan İstanbul'da, hanım eli değmiş 100 çeşme ele alındı.
İstanbul'a eserler kazandıran Osmanlı hanımlarının daha iyi tanınmasını da amaçlayan kitap aynı zamanda mimarlık ve tarih meraklılarına kaynak olma özelliği taşıyor.
Kitapta ele alınan 100 çeşme, Suriçi başta olmak üzere İstanbul'un iki yakasının ara sokaklarında yüzyıllardır varlığını sürdüren çeşmeler arasından seçildi. Çeşmelerin seçiminde, inşa edildiği dönemin mimari özelliklerini güçlü bir şekilde yansıtabilmesi, günümüzdeki durumu ve bir kitabeyi barındırması temel alındı.
Nilay Köse ve Mesut Meyveci tarafından kaleme alınan kitabın giriş bölümünde, hazne, ayna taşı, lüle, kitabe, kurna, kemer, saçak, testi seti ve tas yuvası olmak üzere çeşmelerin bölümleri de detaylı olarak anlatıldı.
Kitapta aktarılan bilgilere göre, Osmanlı gittiği yerlere çeşmeler inşa ettirirken, Fatih Sultan Mehmet de fetihten önce İstanbul çevresine çeşmeler yaptırdı. Öyle ki Rumeli Hisarı çevresinde konumlanan çeşmelerin tarihi 1452 olarak belirtiliyor.
Kaynak: AA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından İstanbul'un 100'leri serisi kapsamında hayata geçirilen kitapta, sarnıçlar, kuyular, çeşmeler, sebiller, bentler, kemerler, hamamlar, şadırvanlar, havuzlar ve su terazileriyle bir su medeniyeti olan İstanbul'da, hanım eli değmiş 100 çeşme ele alındı.
İstanbul'a eserler kazandıran Osmanlı hanımlarının daha iyi tanınmasını da amaçlayan kitap aynı zamanda mimarlık ve tarih meraklılarına kaynak olma özelliği taşıyor.
Kitapta ele alınan 100 çeşme, Suriçi başta olmak üzere İstanbul'un iki yakasının ara sokaklarında yüzyıllardır varlığını sürdüren çeşmeler arasından seçildi. Çeşmelerin seçiminde, inşa edildiği dönemin mimari özelliklerini güçlü bir şekilde yansıtabilmesi, günümüzdeki durumu ve bir kitabeyi barındırması temel alındı.
Nilay Köse ve Mesut Meyveci tarafından kaleme alınan kitabın giriş bölümünde, hazne, ayna taşı, lüle, kitabe, kurna, kemer, saçak, testi seti ve tas yuvası olmak üzere çeşmelerin bölümleri de detaylı olarak anlatıldı.
Kitapta aktarılan bilgilere göre, Osmanlı gittiği yerlere çeşmeler inşa ettirirken, Fatih Sultan Mehmet de fetihten önce İstanbul çevresine çeşmeler yaptırdı. Öyle ki Rumeli Hisarı çevresinde konumlanan çeşmelerin tarihi 1452 olarak belirtiliyor.