Türkiye Bilişim Zirvesi 2017 Ankara'da Gerçekleştirildi
Türkiye Bilişim Zirvesi kapsamında 11. Uluslararası Elektronik ve Haberleşme Düzenleyiciler Konferansı "5G ve Ötesi", Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) gerçekleştirildi. BTK Başkanı Ömer Faruk Sayan, "Cumhurbaşkanımızın çizdiği vizyon doğrultusunda yerli ve milli hizmetlerin hem sektöre arzını sağlayacağız hem de hep birlikte bu yerlilik seferberliğini arttırmış olacağız" dedi.
Türkiye Bilişim Zirvesi kapsamında 11. Uluslararası Elektronik ve Haberleşme Düzenleyiciler Konferansı "5G ve Ötesi", Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) gerçekleştirildi.
İki gün süren zirvede çeşitli oturumlar yapıldı. Program BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan ve Huawei Orta Asya ve Kafkaslar Bölgesi Başkan James Chen’in açılış konuşmalarıyla başladı.
Başkan Sayan konuşmasının başında 5G’nin hem iletişim hem de diğer sektörlerin paradigmalarını değiştirmeye aday özelliklere sahip olduğunu, artık sadece insanların değil, en büyüğünden en küçüğüne tüm nesnelerin birbirine bağlandığı yeni bir çağa girdiğimizi ifade etti.
Sayan, 2025 yılı itibarıyla dünyada 100 milyar farklı bağlantının olacağı ve bu bağlantıların sadece yüzde 10’unun insanlar arasında olacağının öngörüldüğünü, bu bakımdan bu çağa her anlamda hazır olmak için kamuya, özel sektöre ve sivil topluma da ayrı ayrı önemli rollerin düştüğünü söyledi.
Sayan aynı zamanda 5G’nin yüksek veri hızı, düşük gecikme süreleri, daha fazla veri kapasitesi, enerji ve maliyet verimliliğinin, dikey sektörler olarak adlandırılan; enerji, otomotiv, kentleşme, tarım ve eğlence gibi alanlarda ciddi değişimlerin yaşanmasına neden olacağını da belirtti.
Bu konuyu insan beynindeki sinir sistemine benzeterek örnekleme yapan Sayan konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Ağacın kök alması önemlidir. Bu kökler ne kadar yaygın, ne kadar kılcal özelliklere sahipse gövdeye o kadar su ve mineral taşır. İnsan vücudu da öyledir. Kılcal damarların çokluğu önemli bir sağlık argümanıdır. Beynin nöronları arasındaki bağlar ne kadar çoğalırsa, o kadar fazla bilgi akışı, bir o kadar muhakeme ve düşünce gücü kazanır. Bütün sektörlere ve bütün sektörlerden yayılacak veri akışı ortaya devasa bir organizasyonu çıkaracaktır. 2025 yılına kadar toplam dijital dönüşüm pazarının 15 trilyon ABD Doları büyüklüğüne ulaşması öngörülüyor. Dikey sektörlerin desteklenmesi, gelişimi ve dijital devrimin sürekliliği için geleneksel endüstrilerin de dijitalleştirilmesi büyük önem taşıyor. Elektronik haberleşme teknolojileri bugün, dikey sektörler açısından rekabeti artıracak pek çok farklı unsuru da beraberinde getiriyor. Elektronik haberleşme sektörü bu fırsatları çok iyi analiz ederek, dikey sektörlerin dijitalleşmesi yönünde daha fazla çaba sarf etmektedir. Bağlanabilirliği artırmak ve dikey sektörlerin gelişimi, şebeke sistemlerinin geleceğinde önemli bir yer tutmaktadır."
"5G ile şehir algısı değişecek"
Enerji sektörünün 5G teknolojisinin imkanlarını kullanacak sektörlerin başında geldiğinin altını çizen Sayan, enerji santrallerinin 5G imkanları ile donatıldığında daha verimli çalışacağını, akıllı şebekelerin enerjiyi daha ekonomik ve etkin bir biçimde dağıtacağını belirterek, "Akıllı sayaçlar sayesinde evlerimizde, fabrikalarda, üretim yerlerinde kullandığımız enerji kaynaklarını ve kullanım alışkanlıklarını uzaktan yöneterek ciddi miktarlarda tasarruf etme fırsatı bulacağız. 5G imkanlarıyla donatılmış otomobillerin yollara çıkması ile birlikte sürüş deneyimi yeni baştan tanımlanacak. 5G sistemleri ve birbirleriyle iletişim halindeki otonom araçlar, şerit değiştirme uyarı sistemi, yaya algılama sistemi, hız uyarlama, acil çağrı ve konum bazlı hizmetler gibi özelliklerle hem trafiğin akışını hızlandıracak hem de kazaları en aza indirecek. Dahası, şehirdeki trafik ışıkları ve uyarı levhaları ile iletişim içinde olan araçlar varacağımız yere ulaşmak için en kısa rotayı bulmamızı sağlarken, hem zamandan hem de yakıttan tasarruf etmemizi sağlayacak. Böylece 5G ile şehir algımız da değişecek. Ancak değişecek tek şey şehir algımız değil elbet. 5G teknolojileri zaman ve mekan algımızı değiştirmeye de aday. Eğlence sektörü 5G teknolojisi ile mümkün olacak yenilikleri heyecanla bekliyor. 5G ile kablolarla kısıtlanmaktan kurtulacak sanal gerçeklik cihazları oyun ve yayın endüstrilerine önemli değişiklikler getirecek. Ancak bu teknoloji elbette ki sadece eğlence amaçlı kullanılmayacak. Sanal gerçeklik aynı zamanda, bir başkası için uzaktan ameliyat yoluyla hassas bir tıbbi müdahaleyi gerçekleştirerek yaşam kurtarmak anlamına gelecek. İktisatın en önemli meselesi, hep söylenir, ’kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız’ olduğudur. Önümüzde uzanan ve yetişmemiz gereken 5G çağının getireceği paradigmanın belirgin özelliği, kaynaklarda çarpan etkisi oluşturacağı, ihtiyaç kategorisine de derinlik kazandıracağıdır" şeklinde konuştu.
Siber güvenlik alanındaki çalışmalar
Ülkemizin “Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nin” (USOM) BTK bünyesinde bulunduğunu dile getiren Sayan USOM’un ülke genelinde siber tehditlere karşı alarm, uyarı ve duyuru faaliyetleri yürütmekte ve siber olaylara müdahalede ulusal koordinasyonu sağladığı bilgisini vererek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bugün itibariyle USOM, kamu ve kritik altyapı sektörlerinde faaliyete geçmiş olan toplam 633 kurumdaki Siber Olaylara Müdahale Ekipleri ile birlikte koordinasyon görevini yerine getirmektedir. Dijital ekonominin faydalarına ulaşmak için internete ve bilgi teknolojilerine yönelik olarak güvenli ve güvenilir bir ortam oluşturmak durumundayız. Bu alanda güven tesis etmenin yolunun en önemli bileşenlerinden birisi de sanal ortamda siber güvenliğin artırılmasından geçiyor. Siber ortamdaki zararlı faaliyetlerin artık fiziksel dünyada da ciddi ölçüde etkileri olması, güvenlik kavramını sadece gerçek dünyada değil sanal ortamda da giderek önemli hale getiriyor. BTK olarak, Siber güvenlikte bütün paydaşlarımızı bir araya getirmek, en etkin organizasyon düzenini kurgulamak, her anlamda elimizi taşın altına koymak ve bu alandaki her faaliyete destek olma noktasında net bir kararlılığımız var. Milletimiz adına ve milletimizden aldığımız güç ile BTK, bu işin hem sahibi hem organizatörü hem de destekçisidir."
"Ülkemiz için yerli hizmetler gerekli"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine yerlilik ve milliliğin insan kaynağında, teknoloji, yazılım ve şebeke gibi her manada arttırılması yönünde vizyonu çizdiğini ifade eden Sayan, "Bakın daha dün hiçbir şekilde hizmet kalitesini sorgulayamadığımız bir iletişim platformu çöktü. Bir kaç saat kimse ne olduğunu bile anlamadı, herkes şebekemizde bir arıza mı var diye düşündü. Bizim yerli hizmetlerimiz var, bir saatlik bir kesinti olsa biz onlara hesabını soruyoruz, bununla ilgili kıstaslar koyuyoruz. Ama hiçbir kıstası olmayan, denetime tabi olmayan bazı uygulamaları ben dahil hepimiz kullanıyoruz. Bunların yerli ve milli olanlarını desteklememiz ve daha ön plana çıkarmamız ülkemiz için gerekli. Bundan sonra hem bunların sektöre arzını sağlayacağız hem de hep birlikte bu yerlilik seferberliğini arttırmış olacağız" diye konuştu.
Zirve; Vodafone Genel Müdürü Colman Deegan, Türk Telekom Genel Müdürü Paul Doany, Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Baş Ekonomisti Dr. Ali Hakan Kara da yer aldığı farklı başlıklı oturumlar ile devam etti.
Kaynak: İHA
İki gün süren zirvede çeşitli oturumlar yapıldı. Program BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan ve Huawei Orta Asya ve Kafkaslar Bölgesi Başkan James Chen’in açılış konuşmalarıyla başladı.
Başkan Sayan konuşmasının başında 5G’nin hem iletişim hem de diğer sektörlerin paradigmalarını değiştirmeye aday özelliklere sahip olduğunu, artık sadece insanların değil, en büyüğünden en küçüğüne tüm nesnelerin birbirine bağlandığı yeni bir çağa girdiğimizi ifade etti.
Sayan, 2025 yılı itibarıyla dünyada 100 milyar farklı bağlantının olacağı ve bu bağlantıların sadece yüzde 10’unun insanlar arasında olacağının öngörüldüğünü, bu bakımdan bu çağa her anlamda hazır olmak için kamuya, özel sektöre ve sivil topluma da ayrı ayrı önemli rollerin düştüğünü söyledi.
Sayan aynı zamanda 5G’nin yüksek veri hızı, düşük gecikme süreleri, daha fazla veri kapasitesi, enerji ve maliyet verimliliğinin, dikey sektörler olarak adlandırılan; enerji, otomotiv, kentleşme, tarım ve eğlence gibi alanlarda ciddi değişimlerin yaşanmasına neden olacağını da belirtti.
Bu konuyu insan beynindeki sinir sistemine benzeterek örnekleme yapan Sayan konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Ağacın kök alması önemlidir. Bu kökler ne kadar yaygın, ne kadar kılcal özelliklere sahipse gövdeye o kadar su ve mineral taşır. İnsan vücudu da öyledir. Kılcal damarların çokluğu önemli bir sağlık argümanıdır. Beynin nöronları arasındaki bağlar ne kadar çoğalırsa, o kadar fazla bilgi akışı, bir o kadar muhakeme ve düşünce gücü kazanır. Bütün sektörlere ve bütün sektörlerden yayılacak veri akışı ortaya devasa bir organizasyonu çıkaracaktır. 2025 yılına kadar toplam dijital dönüşüm pazarının 15 trilyon ABD Doları büyüklüğüne ulaşması öngörülüyor. Dikey sektörlerin desteklenmesi, gelişimi ve dijital devrimin sürekliliği için geleneksel endüstrilerin de dijitalleştirilmesi büyük önem taşıyor. Elektronik haberleşme teknolojileri bugün, dikey sektörler açısından rekabeti artıracak pek çok farklı unsuru da beraberinde getiriyor. Elektronik haberleşme sektörü bu fırsatları çok iyi analiz ederek, dikey sektörlerin dijitalleşmesi yönünde daha fazla çaba sarf etmektedir. Bağlanabilirliği artırmak ve dikey sektörlerin gelişimi, şebeke sistemlerinin geleceğinde önemli bir yer tutmaktadır."
"5G ile şehir algısı değişecek"
Enerji sektörünün 5G teknolojisinin imkanlarını kullanacak sektörlerin başında geldiğinin altını çizen Sayan, enerji santrallerinin 5G imkanları ile donatıldığında daha verimli çalışacağını, akıllı şebekelerin enerjiyi daha ekonomik ve etkin bir biçimde dağıtacağını belirterek, "Akıllı sayaçlar sayesinde evlerimizde, fabrikalarda, üretim yerlerinde kullandığımız enerji kaynaklarını ve kullanım alışkanlıklarını uzaktan yöneterek ciddi miktarlarda tasarruf etme fırsatı bulacağız. 5G imkanlarıyla donatılmış otomobillerin yollara çıkması ile birlikte sürüş deneyimi yeni baştan tanımlanacak. 5G sistemleri ve birbirleriyle iletişim halindeki otonom araçlar, şerit değiştirme uyarı sistemi, yaya algılama sistemi, hız uyarlama, acil çağrı ve konum bazlı hizmetler gibi özelliklerle hem trafiğin akışını hızlandıracak hem de kazaları en aza indirecek. Dahası, şehirdeki trafik ışıkları ve uyarı levhaları ile iletişim içinde olan araçlar varacağımız yere ulaşmak için en kısa rotayı bulmamızı sağlarken, hem zamandan hem de yakıttan tasarruf etmemizi sağlayacak. Böylece 5G ile şehir algımız da değişecek. Ancak değişecek tek şey şehir algımız değil elbet. 5G teknolojileri zaman ve mekan algımızı değiştirmeye de aday. Eğlence sektörü 5G teknolojisi ile mümkün olacak yenilikleri heyecanla bekliyor. 5G ile kablolarla kısıtlanmaktan kurtulacak sanal gerçeklik cihazları oyun ve yayın endüstrilerine önemli değişiklikler getirecek. Ancak bu teknoloji elbette ki sadece eğlence amaçlı kullanılmayacak. Sanal gerçeklik aynı zamanda, bir başkası için uzaktan ameliyat yoluyla hassas bir tıbbi müdahaleyi gerçekleştirerek yaşam kurtarmak anlamına gelecek. İktisatın en önemli meselesi, hep söylenir, ’kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız’ olduğudur. Önümüzde uzanan ve yetişmemiz gereken 5G çağının getireceği paradigmanın belirgin özelliği, kaynaklarda çarpan etkisi oluşturacağı, ihtiyaç kategorisine de derinlik kazandıracağıdır" şeklinde konuştu.
Siber güvenlik alanındaki çalışmalar
Ülkemizin “Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nin” (USOM) BTK bünyesinde bulunduğunu dile getiren Sayan USOM’un ülke genelinde siber tehditlere karşı alarm, uyarı ve duyuru faaliyetleri yürütmekte ve siber olaylara müdahalede ulusal koordinasyonu sağladığı bilgisini vererek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bugün itibariyle USOM, kamu ve kritik altyapı sektörlerinde faaliyete geçmiş olan toplam 633 kurumdaki Siber Olaylara Müdahale Ekipleri ile birlikte koordinasyon görevini yerine getirmektedir. Dijital ekonominin faydalarına ulaşmak için internete ve bilgi teknolojilerine yönelik olarak güvenli ve güvenilir bir ortam oluşturmak durumundayız. Bu alanda güven tesis etmenin yolunun en önemli bileşenlerinden birisi de sanal ortamda siber güvenliğin artırılmasından geçiyor. Siber ortamdaki zararlı faaliyetlerin artık fiziksel dünyada da ciddi ölçüde etkileri olması, güvenlik kavramını sadece gerçek dünyada değil sanal ortamda da giderek önemli hale getiriyor. BTK olarak, Siber güvenlikte bütün paydaşlarımızı bir araya getirmek, en etkin organizasyon düzenini kurgulamak, her anlamda elimizi taşın altına koymak ve bu alandaki her faaliyete destek olma noktasında net bir kararlılığımız var. Milletimiz adına ve milletimizden aldığımız güç ile BTK, bu işin hem sahibi hem organizatörü hem de destekçisidir."
"Ülkemiz için yerli hizmetler gerekli"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine yerlilik ve milliliğin insan kaynağında, teknoloji, yazılım ve şebeke gibi her manada arttırılması yönünde vizyonu çizdiğini ifade eden Sayan, "Bakın daha dün hiçbir şekilde hizmet kalitesini sorgulayamadığımız bir iletişim platformu çöktü. Bir kaç saat kimse ne olduğunu bile anlamadı, herkes şebekemizde bir arıza mı var diye düşündü. Bizim yerli hizmetlerimiz var, bir saatlik bir kesinti olsa biz onlara hesabını soruyoruz, bununla ilgili kıstaslar koyuyoruz. Ama hiçbir kıstası olmayan, denetime tabi olmayan bazı uygulamaları ben dahil hepimiz kullanıyoruz. Bunların yerli ve milli olanlarını desteklememiz ve daha ön plana çıkarmamız ülkemiz için gerekli. Bundan sonra hem bunların sektöre arzını sağlayacağız hem de hep birlikte bu yerlilik seferberliğini arttırmış olacağız" diye konuştu.
Zirve; Vodafone Genel Müdürü Colman Deegan, Türk Telekom Genel Müdürü Paul Doany, Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Baş Ekonomisti Dr. Ali Hakan Kara da yer aldığı farklı başlıklı oturumlar ile devam etti.