Diyanet İşleri Başkanı Görmez Gaziantep'te
Görmez: '(İsrail Parlamentosunun ezanla ilgili kararı) Kudüs gibi Mekke ve Medine'den sonra Müslümanların en büyük merkezi, mabedi ve kutsal mekanda ezanın yasaklanması, tarih boyunca İslam'ın ve Müslümanların o topraklardaki bütün varlığını yasaklamak manasındadır. Bu kabul edilemez' 'Maalesef Kudüs'te ezanı yasakladılar. Halbuki ezanı yasaklamak, İslam'ın ve Müslümanların o topraklardaki tüm varlığını inkar etmek ve yok saymaktır'
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İsrail parlamentosu Knesset'te, ezanın belli saatlerde hoparlörle okunmasını yasaklayan tasarının ilk oylamada kabul edilmesine ilişkin, 'Maalesef Kudüs'te ezanı yasakladılar. Halbuki ezanı yasaklamak, İslam'ın ve Müslümanların o topraklardaki tüm varlığını inkar etmek ve yok saymaktır.' dedi.
Görmez, Gaziantep'in Şahinbey ilçesindeki Şeyh Şamil Camisi'nin açılışında yaptığı konuşmada, camilerin medeniyetin kalbi olduğunu dile getirdi.
Camiler olmadan şehirlerin taş ve beton yığını haline geleceğini anlatan Görmez, Müslümanların aslında temiz olan her yerde namazlarını kılabileceklerine işaret etti.
Camilerin sadece namaz kılmak için yapılmadığını, ibadet, bilgi, sevgi ve birlik merkezleri olduğunu vurgulayan Görmez, 'Namaz kılarken hoca arkasını dönerek 'saflarınızı sıkı tutun' der. Zannetmeyin ki o çağrı sadece namazla ilgilidir. O çağrı aynı zamanda namazdan sonraki halimizle de ilgilidir. Safları sık tutmayı orada öğreniriz, sokağa çıktığımızda da birbirimize sahip çıkmayı, birbirimize yurt olmayı öğreniriz, birbirimizin derdiyle dertlenmeyi öğreniriz.' diye konuştu.
Görmez, camilerin aynı zamanda birlik ve dirlik merkezi olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Bizim en büyük eksiklerimizden bir tanesi, bedenlerimizi buluşturuyoruz ama ruhlarımızı az buluşturuyoruz. İnşallah ruhlarımızı da buluşturacağız, kalplerimizi de birleştireceğiz. Camiler bizim aynı zamanda vahdet ve tevhid mekanımız. Sizin evlerinizde kıldığınız namazlar farzı yerine getirir. Allah'ın emrini yerine getirmiş olursunuz ama eksik kalır. Tam olabilmesi için birlik içerisinde aynı rahmana secdede buluşmalısınız. Namaz ne muhteşem bir ibadet. Günde 5 kez Allah ile buluşuyorsunuz ama aynı zamanda birbirinizle buluşuyorsunuz.'
- Selam vermenin önemi
Namaz sırasında müminlerin meleklerle beraber namazdaki kardeşlerine de selam verdiğini ifade eden Görmez, İslam'ın barış anlamına geldiğini, o yüzden her fırsatta tanınan ve tanınmayan herkese selam verilmesi gerektiğini kaydetti.
Camilerin bağımsızlığın sembolü olduğunu dile getiren Görmez, İsrail parlamentosu Knesset'te, ezanın belli saatlerde hoparlörle okunmasını yasaklayan tasarının ilk oylamada kabul edilmesine ilişkin görüşlerini şu sözlerle dile getirdi:
'Maalesef Kudüs'te ezanı yasakladılar. Halbuki ezanı yasaklamak, İslam'ın ve Müslümanların o topraklardaki tüm varlığını inkar etmek ve yok saymaktır. Kudüs gibi Mekke ve Medine'den sonra Müslümanların en büyük merkezi, mabedi ve kutsal mekanda ezanın yasaklanması, tarih boyunca İslam'ın ve Müslümanların o topraklardaki bütün varlığını yasaklamak manasındadır. Bu kabul edilemez. Böyle yasaklarla bu büyük simgeler, şiarlar ortadan kalkmaz. Siz bir yerde müezzinlere ezan okutmayı yasaklarsanız, o şehrin ve ülkenin tüm halkı müezzin olur, ezanı birlikte okurlar, böylece o yasağı tanımadıklarını ifade ederler. Yüreklere pranga vurulmaz, kalplere yasak getirilemez. Varoluşumuzun şiarı olan simgeler, inanç özgürlükleri ortadan kaldırılamaz.'
- 'Hanım kardeşlerimiz de sabah namazında camiye gelsin'
Görmez, cemaatten camileri yalnız bırakmamalarını isteyerek, 'Sadece cuma namazlarında değil, sabah namazlarında da bu mabetlerimizi dolduralım. Hanım kardeşlerimiz de sabahları camilere gelsin. Sabah namazı dahil buraları hep birlikte dolduralım. Evde namaz kılmak yok. Kalpleri birleştirmek için rahmanın huzurunda birlikte secde etmenin keyfine varmak için hep birlikte bu camileri dolduralım.' şeklinde konuştu.
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya da avluda toplanan cemaatten camiyi yalnız bırakmamasını istedi.
Kaynak: AA
Görmez, Gaziantep'in Şahinbey ilçesindeki Şeyh Şamil Camisi'nin açılışında yaptığı konuşmada, camilerin medeniyetin kalbi olduğunu dile getirdi.
Camiler olmadan şehirlerin taş ve beton yığını haline geleceğini anlatan Görmez, Müslümanların aslında temiz olan her yerde namazlarını kılabileceklerine işaret etti.
Camilerin sadece namaz kılmak için yapılmadığını, ibadet, bilgi, sevgi ve birlik merkezleri olduğunu vurgulayan Görmez, 'Namaz kılarken hoca arkasını dönerek 'saflarınızı sıkı tutun' der. Zannetmeyin ki o çağrı sadece namazla ilgilidir. O çağrı aynı zamanda namazdan sonraki halimizle de ilgilidir. Safları sık tutmayı orada öğreniriz, sokağa çıktığımızda da birbirimize sahip çıkmayı, birbirimize yurt olmayı öğreniriz, birbirimizin derdiyle dertlenmeyi öğreniriz.' diye konuştu.
Görmez, camilerin aynı zamanda birlik ve dirlik merkezi olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Bizim en büyük eksiklerimizden bir tanesi, bedenlerimizi buluşturuyoruz ama ruhlarımızı az buluşturuyoruz. İnşallah ruhlarımızı da buluşturacağız, kalplerimizi de birleştireceğiz. Camiler bizim aynı zamanda vahdet ve tevhid mekanımız. Sizin evlerinizde kıldığınız namazlar farzı yerine getirir. Allah'ın emrini yerine getirmiş olursunuz ama eksik kalır. Tam olabilmesi için birlik içerisinde aynı rahmana secdede buluşmalısınız. Namaz ne muhteşem bir ibadet. Günde 5 kez Allah ile buluşuyorsunuz ama aynı zamanda birbirinizle buluşuyorsunuz.'
- Selam vermenin önemi
Namaz sırasında müminlerin meleklerle beraber namazdaki kardeşlerine de selam verdiğini ifade eden Görmez, İslam'ın barış anlamına geldiğini, o yüzden her fırsatta tanınan ve tanınmayan herkese selam verilmesi gerektiğini kaydetti.
Camilerin bağımsızlığın sembolü olduğunu dile getiren Görmez, İsrail parlamentosu Knesset'te, ezanın belli saatlerde hoparlörle okunmasını yasaklayan tasarının ilk oylamada kabul edilmesine ilişkin görüşlerini şu sözlerle dile getirdi:
'Maalesef Kudüs'te ezanı yasakladılar. Halbuki ezanı yasaklamak, İslam'ın ve Müslümanların o topraklardaki tüm varlığını inkar etmek ve yok saymaktır. Kudüs gibi Mekke ve Medine'den sonra Müslümanların en büyük merkezi, mabedi ve kutsal mekanda ezanın yasaklanması, tarih boyunca İslam'ın ve Müslümanların o topraklardaki bütün varlığını yasaklamak manasındadır. Bu kabul edilemez. Böyle yasaklarla bu büyük simgeler, şiarlar ortadan kalkmaz. Siz bir yerde müezzinlere ezan okutmayı yasaklarsanız, o şehrin ve ülkenin tüm halkı müezzin olur, ezanı birlikte okurlar, böylece o yasağı tanımadıklarını ifade ederler. Yüreklere pranga vurulmaz, kalplere yasak getirilemez. Varoluşumuzun şiarı olan simgeler, inanç özgürlükleri ortadan kaldırılamaz.'
- 'Hanım kardeşlerimiz de sabah namazında camiye gelsin'
Görmez, cemaatten camileri yalnız bırakmamalarını isteyerek, 'Sadece cuma namazlarında değil, sabah namazlarında da bu mabetlerimizi dolduralım. Hanım kardeşlerimiz de sabahları camilere gelsin. Sabah namazı dahil buraları hep birlikte dolduralım. Evde namaz kılmak yok. Kalpleri birleştirmek için rahmanın huzurunda birlikte secde etmenin keyfine varmak için hep birlikte bu camileri dolduralım.' şeklinde konuştu.
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya da avluda toplanan cemaatten camiyi yalnız bırakmamasını istedi.