Tanburi Necdet Yaşar Son Yolculuğuna Uğurlandı
Türk müzik dünyasının önemli isimlerinden usta tanbur sanatçısı Necdet Yaşar, son yolculuğuna uğurlandı.
Türk müzik dünyasının önemli isimlerinden usta tanbur sanatçısı ve eski Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu Şefi Necdet Yaşar, son yolculuğuna uğurlandı.
Zincirlikuyu Camii'nde düzenlenen cenaze töreninde, eşi Fersan Yaşar ile oğulları Ali ve Semih Yaşar ve torunu Tanem Yaşar taziyeleri kabul etti.
Sanatçının eşi Fersan Yaşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok üzgün olduğunu dile getirerek, kalbinin kan ağladığını vurguladı.
Usta sanatçının eşsiz bir insan olduğunu belirten eşi Yaşar, "O bulunmaz bir insandı. Çevresine, bize, torunlarına, sevdiklerine karşı dağ gibi yanımızda duran biriydi. En ufak bir problemimizde, sadece bize değil herkese karşı hemen yanımızda olurdu." dedi.
Son zamanlarda usta sanatçının rahatsızlığından dolayı konuşacak durumda olmadığını anlatan Yaşar, şöyle devam etti:
"Çocuklar yanına geldiği zaman o nefes gibi sesiyle onlara, 'Bir sıkıntınız var mı, bir şeye ihtiyacınız var mı?' diye kendi sıkıntılı durumlarında bile soruyordu. Etrafına çocuklar geldiği zaman iyi görünmek için üzülmesinler diye ayrıca çaba gösteriyordu. Çok farklı bir insandı. Yeri hakikaten çok boş kaldı, yüreğim çok kötü yanıyor. İnşallah, Allah onun kabrini nurlarla doldursun, mekanı cennet olsun."
Necdet Yaşar'ın çok sevilen bir insan olduğunu belirten eşi Fersan Yaşar, bütün çevresi ve sevdiklerinin derin bir üzüntü yaşadığını işaret ederek, şunları kaydetti:
"Eşimin bildiğiniz gibi rahatsızlığı vardı, bir metreden daha yakındakini sima olarak fark edemezdi ama o insanla bir saat konuşsun, anlattıkları karşısında şaşırıp kalırdınız, 'Bütün bunları nasıl hissetti' diye sorardınız. Bazen ona bu durumu sorduğum zaman, 'Ben insanlara kalp gözüyle bakıyorum' diyordu. Hakikaten insanları öyle değerlendirirdi. Bakardı ki onun dünyasına ait bir karşılık var, o insanla dostluğunu ve ahbaplığını sürdürürdü. Fakat ondan uzak olduğunu anladığı zaman da bir şekilde bir şey bahane edip mesafe koyardı. Sevdiklerini ölesiye severdi ama kendisine ters olan bir şeyi, haksızlığa uğramış birini korur ve haksızlığı yapan kişilere de son derece tavırlı duruş sergilerdi. Artık son zamanlarda böyle insanları çok az görüyoruz, inşallah Allah onun mekanını cennet edecek. Bizim de sevgisiyle, yanımızda her zaman yaşamaya devam edecek."
Usta sanatçı, ikindi namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Cenazeye, ünlü sanatçının dostları, TRT İstanbul Radyo Müdürü Kenan Bölükbaş, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Murat Salim Tokaç, Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu Sanat Yönetmeni Osman Yurdal Tokcan, Cumhurbaşkanlığı İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Genel Yönetmen Yardımcısı Mehmet Güntekin, Doç. Dr. Süleyman Erguner, ailesi, öğrencileri ve çok sayıda seveni katıldı.
- Necdet Yaşar
Necdet Yaşar, 1930'da Gaziantep'in Nizip ilçesinde dünyaya geldi.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden 1953'te mezun olan sanatçı, müziğe bağlama çalarak başladı. Yaşar, Mesud Cemil'in tanbur çalışını dinledikten sonra, 20 yaşında tanbura yöneldi.
Sanatçı, öğrencilik yıllarında tanburuyla Nevzat Atlığ yönetimindeki üniversite korosunun çalışmalarına ve konserlerine katıldı. Üniversite korosunun bir radyo konserinde yayınlanan taksimini çok beğenen Mesud Cemil'in takdiriyle İstanbul Radyosu'na giren sanatçı, 27 yıl bu kurumda görev yaptı.
Necdet Yaşar, 1958'de Münir Nurettin Selçuk yönetimindeki İstanbul Belediye Konservatuvarı İcra Heyeti'ne tanburi olarak girdi ve 1976'da İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu'na geçti.
Uzun yıllar neyzen Niyazi Sayın'la çalışan usta sanatçı, bu çalışmalarıyla geniş bir dinleyici kesimine ulaştı. Türk saz müziğinin gelişmesi yolunda büyük adımlar atan ikilinin sunduğu "Ortaklaşa Taksim" yaygınlaşarak, bir icra şekli haline geldi.
Necdet Yaşar, 1988'de sanat yönetmenliğini de üstlendiği Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu'nu kurdu. Yaklaşık 7 yıl sonra emekli olan sanatçı, hem solo hem müzik topluluklarıyla birlikte, aralarında Amerika, Kanada, İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika, Finlandiya ve Güney Kore'nin de bulunduğu birçok ülkede konser ve resitallerde sahne aldı.
Tanburi Cemil Bey ve oğlu Mesud Cemil'in bugüne kadar gelen yeni tanbur üslubunun 1950'den sonraki en güçlü temsilcilerinden sayılan Yaşar, Kanada, Güney Kore, İngiltere ve Hong Kong'da düzenlenen uluslararası müzikoloji kongrelerine tanburi olarak davet edildi.
ABD'de Washington Üniversitesi'nde tanbur dersleri veren Yaşar, burada Türk müziğinin makam, perde ve usul sistemini öğretti.
Kaynak: AA
Zincirlikuyu Camii'nde düzenlenen cenaze töreninde, eşi Fersan Yaşar ile oğulları Ali ve Semih Yaşar ve torunu Tanem Yaşar taziyeleri kabul etti.
Sanatçının eşi Fersan Yaşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok üzgün olduğunu dile getirerek, kalbinin kan ağladığını vurguladı.
Usta sanatçının eşsiz bir insan olduğunu belirten eşi Yaşar, "O bulunmaz bir insandı. Çevresine, bize, torunlarına, sevdiklerine karşı dağ gibi yanımızda duran biriydi. En ufak bir problemimizde, sadece bize değil herkese karşı hemen yanımızda olurdu." dedi.
Son zamanlarda usta sanatçının rahatsızlığından dolayı konuşacak durumda olmadığını anlatan Yaşar, şöyle devam etti:
"Çocuklar yanına geldiği zaman o nefes gibi sesiyle onlara, 'Bir sıkıntınız var mı, bir şeye ihtiyacınız var mı?' diye kendi sıkıntılı durumlarında bile soruyordu. Etrafına çocuklar geldiği zaman iyi görünmek için üzülmesinler diye ayrıca çaba gösteriyordu. Çok farklı bir insandı. Yeri hakikaten çok boş kaldı, yüreğim çok kötü yanıyor. İnşallah, Allah onun kabrini nurlarla doldursun, mekanı cennet olsun."
Necdet Yaşar'ın çok sevilen bir insan olduğunu belirten eşi Fersan Yaşar, bütün çevresi ve sevdiklerinin derin bir üzüntü yaşadığını işaret ederek, şunları kaydetti:
"Eşimin bildiğiniz gibi rahatsızlığı vardı, bir metreden daha yakındakini sima olarak fark edemezdi ama o insanla bir saat konuşsun, anlattıkları karşısında şaşırıp kalırdınız, 'Bütün bunları nasıl hissetti' diye sorardınız. Bazen ona bu durumu sorduğum zaman, 'Ben insanlara kalp gözüyle bakıyorum' diyordu. Hakikaten insanları öyle değerlendirirdi. Bakardı ki onun dünyasına ait bir karşılık var, o insanla dostluğunu ve ahbaplığını sürdürürdü. Fakat ondan uzak olduğunu anladığı zaman da bir şekilde bir şey bahane edip mesafe koyardı. Sevdiklerini ölesiye severdi ama kendisine ters olan bir şeyi, haksızlığa uğramış birini korur ve haksızlığı yapan kişilere de son derece tavırlı duruş sergilerdi. Artık son zamanlarda böyle insanları çok az görüyoruz, inşallah Allah onun mekanını cennet edecek. Bizim de sevgisiyle, yanımızda her zaman yaşamaya devam edecek."
Usta sanatçı, ikindi namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Cenazeye, ünlü sanatçının dostları, TRT İstanbul Radyo Müdürü Kenan Bölükbaş, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Murat Salim Tokaç, Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu Sanat Yönetmeni Osman Yurdal Tokcan, Cumhurbaşkanlığı İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Genel Yönetmen Yardımcısı Mehmet Güntekin, Doç. Dr. Süleyman Erguner, ailesi, öğrencileri ve çok sayıda seveni katıldı.
- Necdet Yaşar
Necdet Yaşar, 1930'da Gaziantep'in Nizip ilçesinde dünyaya geldi.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden 1953'te mezun olan sanatçı, müziğe bağlama çalarak başladı. Yaşar, Mesud Cemil'in tanbur çalışını dinledikten sonra, 20 yaşında tanbura yöneldi.
Sanatçı, öğrencilik yıllarında tanburuyla Nevzat Atlığ yönetimindeki üniversite korosunun çalışmalarına ve konserlerine katıldı. Üniversite korosunun bir radyo konserinde yayınlanan taksimini çok beğenen Mesud Cemil'in takdiriyle İstanbul Radyosu'na giren sanatçı, 27 yıl bu kurumda görev yaptı.
Necdet Yaşar, 1958'de Münir Nurettin Selçuk yönetimindeki İstanbul Belediye Konservatuvarı İcra Heyeti'ne tanburi olarak girdi ve 1976'da İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu'na geçti.
Uzun yıllar neyzen Niyazi Sayın'la çalışan usta sanatçı, bu çalışmalarıyla geniş bir dinleyici kesimine ulaştı. Türk saz müziğinin gelişmesi yolunda büyük adımlar atan ikilinin sunduğu "Ortaklaşa Taksim" yaygınlaşarak, bir icra şekli haline geldi.
Necdet Yaşar, 1988'de sanat yönetmenliğini de üstlendiği Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu'nu kurdu. Yaklaşık 7 yıl sonra emekli olan sanatçı, hem solo hem müzik topluluklarıyla birlikte, aralarında Amerika, Kanada, İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika, Finlandiya ve Güney Kore'nin de bulunduğu birçok ülkede konser ve resitallerde sahne aldı.
Tanburi Cemil Bey ve oğlu Mesud Cemil'in bugüne kadar gelen yeni tanbur üslubunun 1950'den sonraki en güçlü temsilcilerinden sayılan Yaşar, Kanada, Güney Kore, İngiltere ve Hong Kong'da düzenlenen uluslararası müzikoloji kongrelerine tanburi olarak davet edildi.
ABD'de Washington Üniversitesi'nde tanbur dersleri veren Yaşar, burada Türk müziğinin makam, perde ve usul sistemini öğretti.