Hasan Nail Canat Mezarı Başında Anıldı
Eşi Sevim Canat: 'Hasan Nail Canat ölmedi, benim kalbimde yaşıyor. Ben hala onun çalışma odasına giremiyorum. Sanki şimdi ölmüş gibi. Buraya da gelemiyorum çok üzüldüğüm için' Kızı Hale Canat Cürgül: 'Duaların da en güzeline layık olduğunu düşünüyorum. Güzel insanlar, güzel insanları andığı zaman, ölüm bile ölür' Damadı Birol Cürgül: 'Doğru, güzel ve istikamet üzere bir hayatın nasıl olması gerektiğini ancak böyle büyük şahısları takip ederek ve onların hayatlarını örnek alarak öğrenebiliriz' Sanatçı Kömür: 'Hasan abi, insan duruşu anlamında hiç rol yapmadı. İkiyüzlü değildi. İnandıklarından asla taviz vermedi'
Tiyatro sanatçısı, yazar ve şair Hasan Nail Canat, vefatının 13. yılı dolayısıyla mezarı başında anıldı.
Hasan Nail Canat'ın eşi Sevim Canat, Esenler Belediyesi Sanat Evi (ESEV) tarafından düzenlenen, "Önderlerin İzinde" etkinliği kapsamında tiyatro ve kaligrafi öğrencilerinin de katılımıyla Eyüp Mezarlığı'nda düzenlenen anma töreninde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin kaybından ötürü halen çok üzgün olduğunu söyledi.
Canat, "Hiçbir zaman incitmedi. Allah rahmet eylesin, kurban olduğum Rabbim. Türkiye'de onun gibi bir kişi daha zannederim yok. Çevreme baktığımda onun gibi bir insan görmedim. Hiç incitmedi. Bazen sitem yapınca gül verirdi." dedi.
Törene katılan öğrencilere de teşekkür eden Canat, "Hasan Nail Canat ölmedi, benim kalbimde yaşıyor. Ben hala onun çalışma odasına giremiyorum. Sanki şimdi ölmüş gibi. Buraya da gelemiyorum çok üzüldüğüm için. Nur içinde yatsın. Günahları varsa da affetsin Mevlam. Küçükleri sever, büyükleri sayardı. İncitmezdi hiç." ifadelerini kullandı.
- "İnşallah nice Hasan Nail Canatlar yetişecek bu ülkede"
Usta tiyatrocunun oyuncu, senarist ve yazar olan kızı Hale Canat Cürgül de babasının vefatının üzerinden 13 yıl geçtiğini anımsatarak, "Her daim yeni ufuklarda, yeni insanların tanıdığı bir insan. Her gün yeni bir insana ulaşıyor Hasan Nail Canat ekolü. Bu anlamda bizler de ailesi olarak gerçekten hem memnun hem de büyük bir hüzün içindeyiz. Çünkü milli, manevi değerlerine bağlı sanatçı olmak ayrı bir şey. Bu şekilde bir sanatçı kalmak, sanırım biraz daha zor bir durum. Bu anlamda onunla gurur duyuyorum. Gerçekten çizgisinden asla çıkmadan, kesinlikle çizgisini değiştirmeden, yıllarca bu topraklara hizmet etmiş bir üstat. Onu yetiştiren ülkenin evladı olmak da bize nasip oldu." değerlendirmesinde bulundu.
Hale Canat Cürgül, babasının bıraktığı değerlere sahip çıkmak gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Değerlerine sahip çıkarak ve eserlerini, yeni nesle tanıtarak ona olan borcumuzu ödeyebiliriz. Hakkında bilinen en doğru gerçekler, en doğru ve yalın haliyle, hayatta olan annem Sevim Canat, damadı ve öğrencilerinden biri olan Birol Cürgül ve Fatih Mehmet Koç'tan öğrenilebilir. Elinin değdiği ve bugün büyük mertebelere gelmiş birçok öğrencisi ve oyuncularından öğrenilebilir Hasan Nail Canat. Onu araştırmak isteyenler için de bir ufuk olur, gerçek dostlarından onu dinlemek. İnşallah nice Hasan Nail Canatlar yetişecek bu ülkede. Buna inanıyorum ve güvenim sonsuz."
Babasının her şeyin en iyisine ve güzeline layık olduğunu aktaran Cürgül, "Duaların da en güzeline layık olduğunu düşünüyorum. Güzel insanlar, güzel insanları andığı zaman, ölüm bile ölür." dedi.
Hasan Nail Canat'ın damadı ve öğrencisi Birol Cürgül de Canat'ın kendisi için abi, baba, arkadaş, dost ve tiyatro ustası olduğunu söyledi.
Canat'ın, tanıyanlar ve ondan ders almasını bilenler için bir nevi hayat ustası olduğunu da dile getiren Cürgül, şöyle devam etti:
"Doğru, güzel ve istikamet üzere bir hayatın nasıl olması gerektiğini ancak böyle büyük şahısları takip ederek ve onların hayatlarını örnek alarak öğrenebiliriz. Bu anlamda örnek bir insandı. Kişiliği, karakteri, yaşam biçimi, inancı, sanat eserleri, yazdığı romanlar, yazdığı, yönettiği ve oynadığı tiyatro oyunlarıyla, sinema ve dizilerde canlandırdığı rollerine bakılırsa, tüm bunların onun hayatının ve kişiliğinin bir devamı olduğunu görebiliriz. Sanatıyla kişiliğini ve inancını birleştirmiş, bir bütün haline getirebilmiş, o çerçevenin dışına çıkmamak için gayret göstermiş çok özel bir sanatçımızdı. Gelecek nesillere de örnek olması gereken bir sanatçımızdı."
- "Hasan abi hiç rol yapmadı"
Sanatçı Abdülbaki Kömür ise şimdiki öğrencilerin, yaşları itibarıyla ve anıları olmadığı için Canat'ı tanımadıklarına vurgu yaptı.
Hasan Nail Canat ile Marmara FM'de birlikte program yaptıklarını aktaran Kömür, "Ben yayın yönetmeniyim. Hasan abi, program yapımcısıydı. Öncü Koleji'nde de Hasan Bey bizim tiyatro öğretmenimizdi. Haftada bir gün gelir öğrencilerimizle tiyatro dersleri yapardı. Aslında onun da öncesinde, öğrencilik yıllarımızda Hasan abinin oyunlarını memlekette izleyerek tanıştık. Sahne arkalarında muhabbet ettik. Sonra da arkadaş, abi, kardeş olduk." diye konuştu.
Kömür, Canat'ın günlük yaşamda rol yapmayan bir tiyatrocu olduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi:
"Hasan abi hiç rol yapmadı. Hayatı nasılsa, sahneye çıktığında da öyle bir insandı. Tiyatrocular genellikle başka yerlerde de rol yapabilme kabiliyetine sahiptir. Hasan abi, insan duruşu anlamında hiç rol yapmadı. İkiyüzlü değildi. İnandıklarından asla taviz vermedi. Milyonlar kazanacağını bilse, eğer ilkelerine, prensiplerine ve değerlerine ters düşüyorsa o projelerde asla yer almadı. Teklifleri geri çevirdi. Uygun projelerde ise yer aldı. Böyle düzgün bir insandı. Öyle hatırlıyoruz. Zihnimizde de öyle kaldı. İyi ki de öyle olmuş."
Bazı sanatçıların değerlerinin olmadığına dikkati çeken Kömür, "Bazıları 'Alacağım paraya bakarım, ne oynadığımın önemi yok' diyor. Bu bana göre tabii çok yakışıksız bir davranış. Hasan Nail Canat asla böyle değildi." ifadelerine yer verdi.
"Sanat, gül yaprağına gülü incitmeden yazı yazmaktır." sözüyle hatırlanan usta sanatçı için yarın Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) "Hasan Nail Canat Özel Programı" düzenlenecek. Moderatörlüğünü Birol Cürgül'ün üstleneceği etkinliğe, Üstün İnanç, Mine İzgi, İsmail Yeşilbağ ve Salih Tuna konuşmacı olarak katılacak.
Geleneksel tiyatroya gönül veren ve "Sanat Hakk içindir" felsefesinden hareketle, dini, ahlaki ve sosyal eksikleri yazıp yönettiği ve oynadığı eserlere taşıyan Canat, Üsküdar'da son kez sahnelediği "Aynalar Yolumu Kesti" oyununun ardından, dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'dan plaket aldığı 21 Ekim 2004'te geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirmişti.
Kaynak: AA
Hasan Nail Canat'ın eşi Sevim Canat, Esenler Belediyesi Sanat Evi (ESEV) tarafından düzenlenen, "Önderlerin İzinde" etkinliği kapsamında tiyatro ve kaligrafi öğrencilerinin de katılımıyla Eyüp Mezarlığı'nda düzenlenen anma töreninde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin kaybından ötürü halen çok üzgün olduğunu söyledi.
Canat, "Hiçbir zaman incitmedi. Allah rahmet eylesin, kurban olduğum Rabbim. Türkiye'de onun gibi bir kişi daha zannederim yok. Çevreme baktığımda onun gibi bir insan görmedim. Hiç incitmedi. Bazen sitem yapınca gül verirdi." dedi.
Törene katılan öğrencilere de teşekkür eden Canat, "Hasan Nail Canat ölmedi, benim kalbimde yaşıyor. Ben hala onun çalışma odasına giremiyorum. Sanki şimdi ölmüş gibi. Buraya da gelemiyorum çok üzüldüğüm için. Nur içinde yatsın. Günahları varsa da affetsin Mevlam. Küçükleri sever, büyükleri sayardı. İncitmezdi hiç." ifadelerini kullandı.
- "İnşallah nice Hasan Nail Canatlar yetişecek bu ülkede"
Usta tiyatrocunun oyuncu, senarist ve yazar olan kızı Hale Canat Cürgül de babasının vefatının üzerinden 13 yıl geçtiğini anımsatarak, "Her daim yeni ufuklarda, yeni insanların tanıdığı bir insan. Her gün yeni bir insana ulaşıyor Hasan Nail Canat ekolü. Bu anlamda bizler de ailesi olarak gerçekten hem memnun hem de büyük bir hüzün içindeyiz. Çünkü milli, manevi değerlerine bağlı sanatçı olmak ayrı bir şey. Bu şekilde bir sanatçı kalmak, sanırım biraz daha zor bir durum. Bu anlamda onunla gurur duyuyorum. Gerçekten çizgisinden asla çıkmadan, kesinlikle çizgisini değiştirmeden, yıllarca bu topraklara hizmet etmiş bir üstat. Onu yetiştiren ülkenin evladı olmak da bize nasip oldu." değerlendirmesinde bulundu.
Hale Canat Cürgül, babasının bıraktığı değerlere sahip çıkmak gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Değerlerine sahip çıkarak ve eserlerini, yeni nesle tanıtarak ona olan borcumuzu ödeyebiliriz. Hakkında bilinen en doğru gerçekler, en doğru ve yalın haliyle, hayatta olan annem Sevim Canat, damadı ve öğrencilerinden biri olan Birol Cürgül ve Fatih Mehmet Koç'tan öğrenilebilir. Elinin değdiği ve bugün büyük mertebelere gelmiş birçok öğrencisi ve oyuncularından öğrenilebilir Hasan Nail Canat. Onu araştırmak isteyenler için de bir ufuk olur, gerçek dostlarından onu dinlemek. İnşallah nice Hasan Nail Canatlar yetişecek bu ülkede. Buna inanıyorum ve güvenim sonsuz."
Babasının her şeyin en iyisine ve güzeline layık olduğunu aktaran Cürgül, "Duaların da en güzeline layık olduğunu düşünüyorum. Güzel insanlar, güzel insanları andığı zaman, ölüm bile ölür." dedi.
Hasan Nail Canat'ın damadı ve öğrencisi Birol Cürgül de Canat'ın kendisi için abi, baba, arkadaş, dost ve tiyatro ustası olduğunu söyledi.
Canat'ın, tanıyanlar ve ondan ders almasını bilenler için bir nevi hayat ustası olduğunu da dile getiren Cürgül, şöyle devam etti:
"Doğru, güzel ve istikamet üzere bir hayatın nasıl olması gerektiğini ancak böyle büyük şahısları takip ederek ve onların hayatlarını örnek alarak öğrenebiliriz. Bu anlamda örnek bir insandı. Kişiliği, karakteri, yaşam biçimi, inancı, sanat eserleri, yazdığı romanlar, yazdığı, yönettiği ve oynadığı tiyatro oyunlarıyla, sinema ve dizilerde canlandırdığı rollerine bakılırsa, tüm bunların onun hayatının ve kişiliğinin bir devamı olduğunu görebiliriz. Sanatıyla kişiliğini ve inancını birleştirmiş, bir bütün haline getirebilmiş, o çerçevenin dışına çıkmamak için gayret göstermiş çok özel bir sanatçımızdı. Gelecek nesillere de örnek olması gereken bir sanatçımızdı."
- "Hasan abi hiç rol yapmadı"
Sanatçı Abdülbaki Kömür ise şimdiki öğrencilerin, yaşları itibarıyla ve anıları olmadığı için Canat'ı tanımadıklarına vurgu yaptı.
Hasan Nail Canat ile Marmara FM'de birlikte program yaptıklarını aktaran Kömür, "Ben yayın yönetmeniyim. Hasan abi, program yapımcısıydı. Öncü Koleji'nde de Hasan Bey bizim tiyatro öğretmenimizdi. Haftada bir gün gelir öğrencilerimizle tiyatro dersleri yapardı. Aslında onun da öncesinde, öğrencilik yıllarımızda Hasan abinin oyunlarını memlekette izleyerek tanıştık. Sahne arkalarında muhabbet ettik. Sonra da arkadaş, abi, kardeş olduk." diye konuştu.
Kömür, Canat'ın günlük yaşamda rol yapmayan bir tiyatrocu olduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi:
"Hasan abi hiç rol yapmadı. Hayatı nasılsa, sahneye çıktığında da öyle bir insandı. Tiyatrocular genellikle başka yerlerde de rol yapabilme kabiliyetine sahiptir. Hasan abi, insan duruşu anlamında hiç rol yapmadı. İkiyüzlü değildi. İnandıklarından asla taviz vermedi. Milyonlar kazanacağını bilse, eğer ilkelerine, prensiplerine ve değerlerine ters düşüyorsa o projelerde asla yer almadı. Teklifleri geri çevirdi. Uygun projelerde ise yer aldı. Böyle düzgün bir insandı. Öyle hatırlıyoruz. Zihnimizde de öyle kaldı. İyi ki de öyle olmuş."
Bazı sanatçıların değerlerinin olmadığına dikkati çeken Kömür, "Bazıları 'Alacağım paraya bakarım, ne oynadığımın önemi yok' diyor. Bu bana göre tabii çok yakışıksız bir davranış. Hasan Nail Canat asla böyle değildi." ifadelerine yer verdi.
"Sanat, gül yaprağına gülü incitmeden yazı yazmaktır." sözüyle hatırlanan usta sanatçı için yarın Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) "Hasan Nail Canat Özel Programı" düzenlenecek. Moderatörlüğünü Birol Cürgül'ün üstleneceği etkinliğe, Üstün İnanç, Mine İzgi, İsmail Yeşilbağ ve Salih Tuna konuşmacı olarak katılacak.
Geleneksel tiyatroya gönül veren ve "Sanat Hakk içindir" felsefesinden hareketle, dini, ahlaki ve sosyal eksikleri yazıp yönettiği ve oynadığı eserlere taşıyan Canat, Üsküdar'da son kez sahnelediği "Aynalar Yolumu Kesti" oyununun ardından, dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'dan plaket aldığı 21 Ekim 2004'te geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirmişti.