Dink Ailesinden AYM'ye 'Etkili Soruşturma' Başvurusu
Şişli'de uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink ailesinin avukatları, 24 şüpheliyle ilgili takipsizlik kararı veren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından etkili soruşturma yapılması ve bu kişiler hakkında da iddianame düzenlenmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu Avukat Bakırcıoğlu: 'Anayasa Mahkemesi'ne yaptığımız başvuruda, adil yargılanma hakkı, etkin başvuru hakkı ile bağlantılı olarak tarafsız, aleni yargılama, silahların eşitliği, çelişmeli yargı, gerekçeli karar hakkı, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yargılanma ve duruşmada hazır bulunma haklarının ihlal edildiğini belirttik.'
Şişli'de uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink ailesinin avukatları, 24 şüpheliyle ilgili takipsizlik kararı veren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından etkili soruşturma yapılması ve bu kişiler hakkında da iddianame düzenlenmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu tarafından yapılan yazılı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından Hrant Dink cinayetine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 4 Aralık 2015 tarihinde, İstanbul ve Trabzon Emniyet Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı görevlileri ile İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişlerinin de aralarında olduğu 26 şüpheli hakkında çeşitli suçlamalarla iddianame düzenlendiği belirtilerek, iddianamenin İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiği hatırlatıldı.
Başsavcılık tarafından 25 Nisan 2016 tarihinde, dönemin mülkiye müfettişi olan Ordu Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özkılınç hakkında da ek iddianame düzenlendiği ve bunun da aynı mahkeme tarafından kabul edildiği aktarılan açıklamada, davada yargılanan kamu görevlisi sanık sayısının 27'ye çıktığı ifade edildi.
Açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 19 Ekim 2015 tarihinde, Ergenekon davası sanıkları Veli Küçük, Mehmet Fikri Karadağ ve Kemal Kerinçsiz'in de arasında bulunduğu 43 kişi hakkında takipsizlik kararı da verdiği kaydedilerek, başsavcılığın Hrant Dink cinayetini organize ve icra eden örgütü soruşturmak amacıyla bir soruşturma dosyasını ise açık tuttuğu hatırlatıldı.
- Takipsizlik kararına itiraza ret
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın takipsizlik kararına müşteki taraf olarak, dönemin MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz ve İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör ile Ergenekon davası sanıkları Veli Küçük, Mehmet Fikri Karadağ ve Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu 24 kişi yönünden, delillerin bulunması, etkin soruşturma yürütülmemesi, cinayet için uygun zemin yaratılması, cinayetle doğrudan bağ bulunması, Dink'in hedef kişi haline getirilmesi, Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz ve Oktay Yıldırım'ın Dink cinayetini işleyen örgüt ile bağlarının açığa çıkma olasılığının bulunması, delil toplanmaması, açığa çıkan bilgiler ile beyanlar arasındaki çelişkili durumların soruşturulmaması gerekçeleriyle İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne itiraz edildiği belirtilen açıklamada, bu itirazın İstanbul 10.Sulh Ceza Hakimliği tarafından 12 Nisan 2016'da reddedildiği kaydedildi.
Açıklamada, 'İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin bu karara yönelik yaptığımız itirazın reddi kararına yönelik müşteki vekilleri olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Anayasa Mahkemesi'ne yaptığımız başvuruda, adil yargılanma hakkı, etkin başvuru hakkı ile bağlantılı olarak tarafsız, aleni yargılama, silahların eşitliği, çelişmeli yargı, gerekçeli karar hakkı, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yargılanma ve duruşmada hazır bulunma haklarının ihlal edildiğini belirtik.' denildi.
- 'Etkili soruşturma yapılsın'
Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuru dilekçesinin, 'sonuç' kısmında, şu ifadelerin yer aldığı da açıklandı:
'Hrant Dink cinayeti ile ilgili başta kamu görevlileri olmak üzere tüm sorumluların tespiti konusunda etkin ve adil bir soruşturma yürütülmediği, devletin tüm kurum ve kuruluşları ile cinayetin çözümü için göstermeleri gereken çabayı göstermedikleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 19 Ekim 2015 tarihli kararı ile haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında ismi zikredilen 24 şüpheli hakkında etkin soruşturma yapılmadığı, haklarında iddianame düzenlenmesini gerektiren deliller bulunmasına rağmen İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi, Başbakanlık Teftiş Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu raporlarına, soruşturma ve dava dosyasında bulunan delil ve olgulara aykırı olarak iddianame düzenlenmediği ve bu karara yönelik yaptığımız itirazın hukuka aykırı olarak reddedilmesi nedenleri ve yukarıda anlattığımız neden ve gerekçelerle ihlal kararı oluşturulması ve bahse konu şüphelilerin bir kısmı hakkında iddianame düzenlemesi ve bir kısmı hakkında ise etkili soruşturma yapılması yönünde karar oluşturulmasını talep etmekteyiz.'
Kaynak: AA
Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu tarafından yapılan yazılı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından Hrant Dink cinayetine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 4 Aralık 2015 tarihinde, İstanbul ve Trabzon Emniyet Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı görevlileri ile İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişlerinin de aralarında olduğu 26 şüpheli hakkında çeşitli suçlamalarla iddianame düzenlendiği belirtilerek, iddianamenin İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiği hatırlatıldı.
Başsavcılık tarafından 25 Nisan 2016 tarihinde, dönemin mülkiye müfettişi olan Ordu Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özkılınç hakkında da ek iddianame düzenlendiği ve bunun da aynı mahkeme tarafından kabul edildiği aktarılan açıklamada, davada yargılanan kamu görevlisi sanık sayısının 27'ye çıktığı ifade edildi.
Açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 19 Ekim 2015 tarihinde, Ergenekon davası sanıkları Veli Küçük, Mehmet Fikri Karadağ ve Kemal Kerinçsiz'in de arasında bulunduğu 43 kişi hakkında takipsizlik kararı da verdiği kaydedilerek, başsavcılığın Hrant Dink cinayetini organize ve icra eden örgütü soruşturmak amacıyla bir soruşturma dosyasını ise açık tuttuğu hatırlatıldı.
- Takipsizlik kararına itiraza ret
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın takipsizlik kararına müşteki taraf olarak, dönemin MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz ve İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör ile Ergenekon davası sanıkları Veli Küçük, Mehmet Fikri Karadağ ve Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu 24 kişi yönünden, delillerin bulunması, etkin soruşturma yürütülmemesi, cinayet için uygun zemin yaratılması, cinayetle doğrudan bağ bulunması, Dink'in hedef kişi haline getirilmesi, Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz ve Oktay Yıldırım'ın Dink cinayetini işleyen örgüt ile bağlarının açığa çıkma olasılığının bulunması, delil toplanmaması, açığa çıkan bilgiler ile beyanlar arasındaki çelişkili durumların soruşturulmaması gerekçeleriyle İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne itiraz edildiği belirtilen açıklamada, bu itirazın İstanbul 10.Sulh Ceza Hakimliği tarafından 12 Nisan 2016'da reddedildiği kaydedildi.
Açıklamada, 'İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin bu karara yönelik yaptığımız itirazın reddi kararına yönelik müşteki vekilleri olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Anayasa Mahkemesi'ne yaptığımız başvuruda, adil yargılanma hakkı, etkin başvuru hakkı ile bağlantılı olarak tarafsız, aleni yargılama, silahların eşitliği, çelişmeli yargı, gerekçeli karar hakkı, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yargılanma ve duruşmada hazır bulunma haklarının ihlal edildiğini belirtik.' denildi.
- 'Etkili soruşturma yapılsın'
Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuru dilekçesinin, 'sonuç' kısmında, şu ifadelerin yer aldığı da açıklandı:
'Hrant Dink cinayeti ile ilgili başta kamu görevlileri olmak üzere tüm sorumluların tespiti konusunda etkin ve adil bir soruşturma yürütülmediği, devletin tüm kurum ve kuruluşları ile cinayetin çözümü için göstermeleri gereken çabayı göstermedikleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 19 Ekim 2015 tarihli kararı ile haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında ismi zikredilen 24 şüpheli hakkında etkin soruşturma yapılmadığı, haklarında iddianame düzenlenmesini gerektiren deliller bulunmasına rağmen İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi, Başbakanlık Teftiş Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu raporlarına, soruşturma ve dava dosyasında bulunan delil ve olgulara aykırı olarak iddianame düzenlenmediği ve bu karara yönelik yaptığımız itirazın hukuka aykırı olarak reddedilmesi nedenleri ve yukarıda anlattığımız neden ve gerekçelerle ihlal kararı oluşturulması ve bahse konu şüphelilerin bir kısmı hakkında iddianame düzenlemesi ve bir kısmı hakkında ise etkili soruşturma yapılması yönünde karar oluşturulmasını talep etmekteyiz.'