İzmir Milli Kütüphane'nin Raflarında Yer Kalmadı
Yazılı ve basılı eserlerin toplandığı İzmir Milli Kütüphane'deki kitap sayısı 1 milyon 100 bine ulaştı İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Puğ: 'Tarihi binamızdaki okuma salonumuz 50 kişilik. Kentteki herkes bir gün yararlanmak istese 220 yılda ancak sıra gelir' 'Türkiye'nin geleceği eline silah alan değil, kitap alan gençlerde olacaktır. Bu nedenle kitap okumak için platformlar oluşturmamız lazım'
EFSUN YILMAZ - Yazılı ve basılı eserlerin toplandığı Türkiye'deki 6 kütüphaneden biri olan İzmir Milli Kütüphane'deki kitap sayısı 1 milyon 100 bine ulaşınca raflarda yer kalmadı.
İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 103 yıldır ücretsiz kütüphanecilik yapan ve 'milli' unvanı taşıyan özel bir kuruluş olduklarını, hazine değerindeki nadide eserlerin bekçiliğini yaptıklarını kaydetti.
Kütüphanenin kuruluşunun 1912 yılına dayandığını belirten Puğ, Türkiye'de Derleme Kanunu'ndan yararlanan 6 kütüphaneden biri oldukları için her yıl 50-60 bin civarında yeni eseri, kitap hazinesine kattıklarını ifade etti.
Çığ gibi büyüyen bir kitap koleksiyonuna ev sahipliği yaptıklarını anlatan Puğ, 'Şu anda kitap sayımız 1 milyon 100 bine dayanmış durumda. Her sene yeni 50-60 bin kitap daha geldiğini hesaplarsak, 10 yıl sonra ulaşabileceğimiz kitap sayısını da düşünebilirsiniz. Şu anda 1 kitap daha koyacak yerimiz kalmadı.' dedi.
Yeni kitapların muhafazasını kiralık ofisler yoluyla sağlamaya yöneldiklerini dile getiren Puğ, İzmir Milli Kütüphane tarafından kullanılan binanın tarihi özelliklerinin bulunduğunu, bu denli değerli bir binanın daha fazla yük de kaldıramayacağını söyledi.
- 'Herkes yararlanmak istese sıra 220 yılda gelir'
Kütüphanedeki raflar gibi okuma salonunun da yetersiz olduğunu vurgulayan Ulvi Puğ, 'Tarihi binamızdaki okuma salonumuz 50 kişilik. Kentteki herkes bir gün yararlanmak istese 220 yılda sıra gelir.' dedi.
Binanın bir bölümünün İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü tarafından kullanıldığını, kira dışında bir gelirlerinin olmadığını dile getiren Ulvi Puğ, kitap hazinesi ile tarihi binayı korumak ve daha çok araştırmacıya hizmet vermek için yeni bir binaya ihtiyaç duyduklarını ifade etti.
Yeni bir kütüphane binası için yetkililerle iletişim kurduklarını dile getiren Puğ, şöyle konuştu:
'İzmir'deki 9 üniversitenin rektörü ile görüştük. Bütün üniversiteler senato toplantılarını burada toplayacak ve böylece sıkıntımızı görmüş olacaklar. Üniversiteler bu işe el atarsa Sayın Valimiz ve Belediye Başkanımız da enerjilerini birleştirirse kente gurur duyacakları bir kütüphane binası kazandırmış oluruz. Böylece görevimizi yapmış olmanın huzuru yaşarız. Türkiye'nin geleceği eline silah alan değil, kitap alan gençlerde olacaktır. Bu nedenle kitap okumak için platformlar oluşturmamız lazım.'
Kitaplar için yeni bir binanın İzmir Milli Kütüphane'ye tahsisi durumunda dahi sorunun çözülemeyeceğini söyleyen Puğ, 'Bize sıfırdan bina verseler biz onun elektrik, su giderlerini bile karşılayamayız. Bina bize destek sağlayan kurumun olsun, kitap mülkiyeti bizde kalsın ve arşivimizi oraya taşıyalım.' dedi.
İzmir Milli Kütüphanesi'nin hazinesinde bir bina değerinde kitapların yer aldığına dikkati çeken Ulvi Puğ, asıl önemli olan konunun bina yapmak değil, nadide eserleri koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak olduğunu da sözlerine ekledi.
- Paha biçilemeyen eserler var
Her metrekaresi raflarla doldurulan İzmir Milli Kütüphane, ısı ve nem kontrollü özel bölümlerinde binlerce el yazması ve taş baskı paha biçilemeyen kitaba ev sahipliği yapıyor.
Bu eserler arasında Osmanlı öncesi Türk tarihini anlatan 'Düsturname-i Enveri', 1252 yılından kalma Kur'an-ı Kerim, yağmalanan Girit Kütüphanesi'nden kaçırılan Kur'an-ı Kerim de yer alıyor.
Ayrıca, özel arşivde ilk matbaa olan Gutenberg matbaası ile İbrahim Müteferrika matbaasında basılan onlarca taş baskı, Victor Hugo ve Lamartine gibi yazarların eserlerinin ilk baskıları da saklanıyor.
Kaynak: AA
İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 103 yıldır ücretsiz kütüphanecilik yapan ve 'milli' unvanı taşıyan özel bir kuruluş olduklarını, hazine değerindeki nadide eserlerin bekçiliğini yaptıklarını kaydetti.
Kütüphanenin kuruluşunun 1912 yılına dayandığını belirten Puğ, Türkiye'de Derleme Kanunu'ndan yararlanan 6 kütüphaneden biri oldukları için her yıl 50-60 bin civarında yeni eseri, kitap hazinesine kattıklarını ifade etti.
Çığ gibi büyüyen bir kitap koleksiyonuna ev sahipliği yaptıklarını anlatan Puğ, 'Şu anda kitap sayımız 1 milyon 100 bine dayanmış durumda. Her sene yeni 50-60 bin kitap daha geldiğini hesaplarsak, 10 yıl sonra ulaşabileceğimiz kitap sayısını da düşünebilirsiniz. Şu anda 1 kitap daha koyacak yerimiz kalmadı.' dedi.
Yeni kitapların muhafazasını kiralık ofisler yoluyla sağlamaya yöneldiklerini dile getiren Puğ, İzmir Milli Kütüphane tarafından kullanılan binanın tarihi özelliklerinin bulunduğunu, bu denli değerli bir binanın daha fazla yük de kaldıramayacağını söyledi.
- 'Herkes yararlanmak istese sıra 220 yılda gelir'
Kütüphanedeki raflar gibi okuma salonunun da yetersiz olduğunu vurgulayan Ulvi Puğ, 'Tarihi binamızdaki okuma salonumuz 50 kişilik. Kentteki herkes bir gün yararlanmak istese 220 yılda sıra gelir.' dedi.
Binanın bir bölümünün İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü tarafından kullanıldığını, kira dışında bir gelirlerinin olmadığını dile getiren Ulvi Puğ, kitap hazinesi ile tarihi binayı korumak ve daha çok araştırmacıya hizmet vermek için yeni bir binaya ihtiyaç duyduklarını ifade etti.
Yeni bir kütüphane binası için yetkililerle iletişim kurduklarını dile getiren Puğ, şöyle konuştu:
'İzmir'deki 9 üniversitenin rektörü ile görüştük. Bütün üniversiteler senato toplantılarını burada toplayacak ve böylece sıkıntımızı görmüş olacaklar. Üniversiteler bu işe el atarsa Sayın Valimiz ve Belediye Başkanımız da enerjilerini birleştirirse kente gurur duyacakları bir kütüphane binası kazandırmış oluruz. Böylece görevimizi yapmış olmanın huzuru yaşarız. Türkiye'nin geleceği eline silah alan değil, kitap alan gençlerde olacaktır. Bu nedenle kitap okumak için platformlar oluşturmamız lazım.'
Kitaplar için yeni bir binanın İzmir Milli Kütüphane'ye tahsisi durumunda dahi sorunun çözülemeyeceğini söyleyen Puğ, 'Bize sıfırdan bina verseler biz onun elektrik, su giderlerini bile karşılayamayız. Bina bize destek sağlayan kurumun olsun, kitap mülkiyeti bizde kalsın ve arşivimizi oraya taşıyalım.' dedi.
İzmir Milli Kütüphanesi'nin hazinesinde bir bina değerinde kitapların yer aldığına dikkati çeken Ulvi Puğ, asıl önemli olan konunun bina yapmak değil, nadide eserleri koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak olduğunu da sözlerine ekledi.
- Paha biçilemeyen eserler var
Her metrekaresi raflarla doldurulan İzmir Milli Kütüphane, ısı ve nem kontrollü özel bölümlerinde binlerce el yazması ve taş baskı paha biçilemeyen kitaba ev sahipliği yapıyor.
Bu eserler arasında Osmanlı öncesi Türk tarihini anlatan 'Düsturname-i Enveri', 1252 yılından kalma Kur'an-ı Kerim, yağmalanan Girit Kütüphanesi'nden kaçırılan Kur'an-ı Kerim de yer alıyor.
Ayrıca, özel arşivde ilk matbaa olan Gutenberg matbaası ile İbrahim Müteferrika matbaasında basılan onlarca taş baskı, Victor Hugo ve Lamartine gibi yazarların eserlerinin ilk baskıları da saklanıyor.