'Çocuk Gözüyle Peygamber' Gecesi
Antalya’da ’ Çocuk Gözüyle Peygamber" konulu gece Erdem Beyazıt Kültür Merkezi’nde yapıldı. Gecede sema gösterisi için sahneye çıkan 2 yaşındaki Minik Semazen Berat, boyundan büyük mikrofona uzanıp ilahi söylemek için uzun süre uğraştı. Berat’ın mikrofon sınavı protokolün sevgi dolu kucağında son buldu.
Aile ve Sosyal Politikalar Antalya Çocuk Evleri Sitesi tarafından Kutlu Doğum etkinlikleri kapsamında Erdem Bayazıt Kültür Merkezi’nde “Çocukların gözünden peygamberimiz” isimli etkinlik düzenledi.
Çok sayıda davetlinin katıldığı programda sahnenin söz sahibi sadece çocuklar ve gençlerdi. Gecenin sonunda ise Yazar ve tv yapımcısı Dr.Senai Demirci tarafından "Çocuk Gözüyle Peygamber " konulu söyleşi gerçemleştirildi.
MİNİK SEMAZEN BERAT KENDİNE HAYRAN BIRAKTI
Gecede yaşları 4 ile 6 arasında değişen Minikler İlahi Korosu sahneye çıktı. Rehberleri eşliğinde hep birlikte ilahi okuyan minikler izleyiciler tarafından ilgiyle takip edildi. İlahi okuyanlar çocuklar arasında 2 yaşındaki Berat ise mikrofona yetişmeyen boyu nedeniyle uzun süre uğraş verdi. Beratın mikrofonla sınavı bazı izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. İlahinin ardından aynı grup bir de sema gösterisi sundu. Semazen kıyafeti ile sahnede yerini alan minikler arasında ilgi yine 2 yaşındaki Berat’ın üzerindeydi. Farklı renkteki sarığı ve kısacık boyuna rağmen kendinden yaşça büyük çocuklara ayak uydurma çabasındaki Berat, sema gösterisini başarıyla tamamlayabildi. Berat’ın başarısı protokol tarafından da çok beğenildi. Berat sona eren gösterisinin ardından soluğu protokolün kucağında aldı ve Döşemealtı Kaymakamı Mehmet Baygül, Minik Berat’ı uzun süre öperek sevdi.
DR.SENAİ DEMİRCİ SÖYLEŞİSİ
Sema gösterisinin ardından yazar ve TV yapımcısı Dr. Senai Demirci " Çocuk gözüyle Peygamber" konusunda bir söyleşi gerçekleştirdi. Hz. Peygamber’in çocuklara büyük önem verdiğini söyleyen Demirci, Hz.Muhammed Mustafa’nın (S.A.V.) elini tutan çocukların bırakıncaya kadar ellerini bırakmadığını belirterek " Çocuk gözlü Peygamber demek aslında daha doğru. Çünkü çocuklar hiçbir şeye sıradan gözüyle bakmazlar, her baharı ayrı bir sevinçle karşılarlar, bir kelebek gördüklerinde ben bunu daha önce de gördüm deyip peşinden koşmamazlık etmezler. Peygamber efendimiz de hiçbir şeyi sıradan olarak kabul etmez, tekrarlayan her olayın hikmetinin bilincinde olur ve heyecanını ilk defaki gibi yaşardı." dedi.
İnsanların yaşları büyüdükçe bazı çocukluk özelliklerini unuttuklarını ve bütün problemlerin bundan kaynaklandığını söyleyen Senai Demirci " Çocuklar anneden korkar aka bir şeyden korktuğu zaman yine anneye koşar, yeni korktuğunda bile korktuğuna sığınır. Allah korkusu da böyledir, Allah’ü teala bizi cehennemle korkutup kendine sığınmamızı ister, Cennetin yolunu gösterir. Yine çocuklar küslük bilmez, kavga eder ama kin gütmezler, rızık dertleri olmaz, yemek verilirse yerler verilmezse beklerler" dedi.
Hz. Peygamberin 63 yıllık hayatının yazıldığı eserlerin çoğunda hayatının savaşlar içinde geçtiği hissinin verildiğini ama aslında sadece 52 gün savaştığını söyleyen Demirci " Hz. Peygamber bir kuşun nasıl güzel uçtuğunu insanlara öğretmiştir. Mescidde sahabe kendisini imamlık için beklerken yolda elini tutan bir kız çocuğunun elini, o kız çocuğu bırakana kadar bırakmamıştır, 10 bin kişilik İslam ordusunun yolunu, önlerine çıkan bir köpek ve yavrularını rahatsız etmemek için değiştirmiştir. Hz. Peygamberin hayatı, kılıç, zırh, kalkanlar arasında geçmemiştir" dedi.
İslam ülkelerinin bugün içinde bulunduğu durumu değerlendiren ve Daeş terör örgütünün islam adını kullanarak yaptığı katliamlardan da bahseden Senai Demirci, Türkiye dışında dünya ülkelerinin teröre karşı duruşunu eleştirdi.
Eşek’ten örnek veren Senai Demirci " Dünyada sesi en kötü ses eşek sesidir, ama çok gürdür. Cenab-ı Allah yarattıysa bir hikmeti vardır demiş Hz.Mevlana ve konuya açıklık getirmiş. Eşek sadece iki sebepten anırırmış. Biri acıkınca, diğeri çiftleşmek istediğinde. Yani ikisi de kendi çıkarı için.O yüzden sesi kötüymüş. Bugün de böyledir, bazı ülkeler bağırıp duruyor, bize petrol lazım , enerji lazım diyor, sesleri de çok gür çıkıyor ama bunun eşek anırmasından farkı yoktur. Çünkü sadece kendi çıkarlarınadır bu bağırışlar. Türkiye ise kendi çıkarı için değil bütün Müslümanlar için sesini yükseltmektedir ama duyulmamaktadır. Eşek seslerinin arasında sesi kaybedilmeye çalışılmaktadır.Eşek eşekliğini yapacaktır, çünkü kumaşı eşektir. Önemli olan bu adam kumaşı içindeki eşeklerin çıkardığı seslerdir. Eşek ahırını, üzerindeki ise ahirini(sonunu) düşünür. Biz eşeğin üzerinde ahirini düşünen olalım" diye konuştu.
Gecenin sonunda Antalya Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Vekili Abdullah Çalışkan, konuşmasından dolayı Dr. Senai Demirci’ye teşekkür edip gecenin anısına çiçek verdi.
Kaynak: İHA
Çok sayıda davetlinin katıldığı programda sahnenin söz sahibi sadece çocuklar ve gençlerdi. Gecenin sonunda ise Yazar ve tv yapımcısı Dr.Senai Demirci tarafından "Çocuk Gözüyle Peygamber " konulu söyleşi gerçemleştirildi.
MİNİK SEMAZEN BERAT KENDİNE HAYRAN BIRAKTI
Gecede yaşları 4 ile 6 arasında değişen Minikler İlahi Korosu sahneye çıktı. Rehberleri eşliğinde hep birlikte ilahi okuyan minikler izleyiciler tarafından ilgiyle takip edildi. İlahi okuyanlar çocuklar arasında 2 yaşındaki Berat ise mikrofona yetişmeyen boyu nedeniyle uzun süre uğraş verdi. Beratın mikrofonla sınavı bazı izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. İlahinin ardından aynı grup bir de sema gösterisi sundu. Semazen kıyafeti ile sahnede yerini alan minikler arasında ilgi yine 2 yaşındaki Berat’ın üzerindeydi. Farklı renkteki sarığı ve kısacık boyuna rağmen kendinden yaşça büyük çocuklara ayak uydurma çabasındaki Berat, sema gösterisini başarıyla tamamlayabildi. Berat’ın başarısı protokol tarafından da çok beğenildi. Berat sona eren gösterisinin ardından soluğu protokolün kucağında aldı ve Döşemealtı Kaymakamı Mehmet Baygül, Minik Berat’ı uzun süre öperek sevdi.
DR.SENAİ DEMİRCİ SÖYLEŞİSİ
Sema gösterisinin ardından yazar ve TV yapımcısı Dr. Senai Demirci " Çocuk gözüyle Peygamber" konusunda bir söyleşi gerçekleştirdi. Hz. Peygamber’in çocuklara büyük önem verdiğini söyleyen Demirci, Hz.Muhammed Mustafa’nın (S.A.V.) elini tutan çocukların bırakıncaya kadar ellerini bırakmadığını belirterek " Çocuk gözlü Peygamber demek aslında daha doğru. Çünkü çocuklar hiçbir şeye sıradan gözüyle bakmazlar, her baharı ayrı bir sevinçle karşılarlar, bir kelebek gördüklerinde ben bunu daha önce de gördüm deyip peşinden koşmamazlık etmezler. Peygamber efendimiz de hiçbir şeyi sıradan olarak kabul etmez, tekrarlayan her olayın hikmetinin bilincinde olur ve heyecanını ilk defaki gibi yaşardı." dedi.
İnsanların yaşları büyüdükçe bazı çocukluk özelliklerini unuttuklarını ve bütün problemlerin bundan kaynaklandığını söyleyen Senai Demirci " Çocuklar anneden korkar aka bir şeyden korktuğu zaman yine anneye koşar, yeni korktuğunda bile korktuğuna sığınır. Allah korkusu da böyledir, Allah’ü teala bizi cehennemle korkutup kendine sığınmamızı ister, Cennetin yolunu gösterir. Yine çocuklar küslük bilmez, kavga eder ama kin gütmezler, rızık dertleri olmaz, yemek verilirse yerler verilmezse beklerler" dedi.
Hz. Peygamberin 63 yıllık hayatının yazıldığı eserlerin çoğunda hayatının savaşlar içinde geçtiği hissinin verildiğini ama aslında sadece 52 gün savaştığını söyleyen Demirci " Hz. Peygamber bir kuşun nasıl güzel uçtuğunu insanlara öğretmiştir. Mescidde sahabe kendisini imamlık için beklerken yolda elini tutan bir kız çocuğunun elini, o kız çocuğu bırakana kadar bırakmamıştır, 10 bin kişilik İslam ordusunun yolunu, önlerine çıkan bir köpek ve yavrularını rahatsız etmemek için değiştirmiştir. Hz. Peygamberin hayatı, kılıç, zırh, kalkanlar arasında geçmemiştir" dedi.
İslam ülkelerinin bugün içinde bulunduğu durumu değerlendiren ve Daeş terör örgütünün islam adını kullanarak yaptığı katliamlardan da bahseden Senai Demirci, Türkiye dışında dünya ülkelerinin teröre karşı duruşunu eleştirdi.
Eşek’ten örnek veren Senai Demirci " Dünyada sesi en kötü ses eşek sesidir, ama çok gürdür. Cenab-ı Allah yarattıysa bir hikmeti vardır demiş Hz.Mevlana ve konuya açıklık getirmiş. Eşek sadece iki sebepten anırırmış. Biri acıkınca, diğeri çiftleşmek istediğinde. Yani ikisi de kendi çıkarı için.O yüzden sesi kötüymüş. Bugün de böyledir, bazı ülkeler bağırıp duruyor, bize petrol lazım , enerji lazım diyor, sesleri de çok gür çıkıyor ama bunun eşek anırmasından farkı yoktur. Çünkü sadece kendi çıkarlarınadır bu bağırışlar. Türkiye ise kendi çıkarı için değil bütün Müslümanlar için sesini yükseltmektedir ama duyulmamaktadır. Eşek seslerinin arasında sesi kaybedilmeye çalışılmaktadır.Eşek eşekliğini yapacaktır, çünkü kumaşı eşektir. Önemli olan bu adam kumaşı içindeki eşeklerin çıkardığı seslerdir. Eşek ahırını, üzerindeki ise ahirini(sonunu) düşünür. Biz eşeğin üzerinde ahirini düşünen olalım" diye konuştu.
Gecenin sonunda Antalya Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Vekili Abdullah Çalışkan, konuşmasından dolayı Dr. Senai Demirci’ye teşekkür edip gecenin anısına çiçek verdi.