Bakan Eroğlu Basın Mensuplarını Ziyaret Etti

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, beraberindeki partililerle birlikte 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle basın mensuplarını ziyaret etti.

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Selçuk Özdağ ve Çiğdem Karaaslan, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ve AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven ile birlikte AK Parti 24. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın devam ettiği Afyonkarahisar’da 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler günü nedeniyle toplantıyı takip eden basın mensuplarını ziyaret etti. Ziyarette heyet üyeleri basın mensuplarına gül dağıtarak, lokum ikramında bulundular.

Ziyarette konuşan Bakan Eroğlu, Afyonkarahisarlı gazetecileri çok sevdiklerini ve onlara her türlü imkanı sağladıklarını ifade etti.

Genelde kendileri ile aynı ailenin fertleri gibi olduklarını aktaran Bakan Eroğlu, “Dolaysıyla onların ayağına bir diken battığı zaman bizde hissediyoruz. Kardeşlik havası Afyonakarahisar’da var” dedi.

İstişare toplantısına da değinen Bakan Eroğlu, “Kamp çok güzel kamp, aile havasında geçiyor. Biz bir aileyiz. Millete hizmet için varız. Bizim hedefimiz millete hizmet. Dolayısıyla dikkat ederseniz burada hep aziz milletimize ne yapabiliriz, ülkeyi daha çok nasıl kalkındırabiliriz hep bu projeler ortaya konuldu. Bunun dışında hiçbir başka etkinlik yapılmadı, onu da belirtmek isterim. Aslında biz kaplıca girmelerini istedik ama maalesef fırsat olmadı. Sabahın köründen geç saatlere kadar faaliyetler oldu. Bugün de Sayın Başbakanımız bir değerlendirme toplantısı yapacak. İnşallah notlar alındı, toplantılar yapıldı, her konuda ve bütün vekillerimiz görüşlerini belirtti.

Sabahta bizler bakanlar olarak oturduk bütün vekillerimize hesap verdik. Onların tenkit tavsiyelerini aldık. İnşallah daha güzel hizmet etmek için gayret edeceğiz” diye konuştu.

“DEĞERLENDİRME VE İSTİŞARELER TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN YAPILDI”

Ziyarette konuşan Özdağ ise, AK Parti hükümetlerinin basına sağladığı desteklerden bahsederek, Türkiye’de basının özgür olduğunu kaydetti.

Özdağ, “24. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nı yaptık. Sayın bakanıma, milletvekilime ve il başkanımıza teşekkürlerimizi sunuyorum. Bugün sizin bayramınız, gününüz, Çalışan Gazeteciler Günü. Yıllardır bugünü kutluyorsunuz. Daha önce yıpranma paylarınız alınmıştı, ama daha sonra bizim iktidarımız sizlerin yıpranma paylarını tekrar iade etti. Bu çok önemli bir kazanımdı. Türkiye’de bin 200’e yakın gazete, radyo ve televizyon yayın yapıyor. Her fikir Türkiye’de tercüme ediliyor. Türkiye özgür bir ülke, hukuk devleti ve demokrasiyi her geçen gün içselleştiriyor. He fikrin Türkiye’de neşru nema bulmasını ve neşet edilmesini istiyoruz. Bununla ilgili de radyolar ve televizyonlar kuruluyor, yayınlar yapıyorlar. Ama bunları yaparken de kesinlikle hakaret olmasın istiyoruz, iftira olmasın istiyoruz. Her fikirde, her düşüncede bu meydanlarda, Türkiye’nin her satırında seslendirilsin istiyoruz. İnşallah basın daha özgür olacak. Çünkü basın kamu ile kamuoyunu bir araya getiren, birleştiren bir köprü vazifesi yapıyor. Bugünkü değerlendirme ve istişareler Türkiye’nin geleceği için yapıldı. Türkiye’yi büyük ölçekli devlet yapmak için buradaki toplantılarımız bize bir noktada hız verecek, şevk verecek, enerji verecek ve tekrar yeniden bakanlarımız ile genel merkezimizde, Başbakanımız ile birlikte Türkiye’yi sosyal alanda, ekonomik alanda, kültürel alanda ve her alanda zengin yapmak, özgür yapmak vazifemiz. Beraberce birlikte yapacağız, bayramınız kutlu olsun” diye konuştu.

“KOLEKTİF ÖZGÜRLÜĞE HAYIR DİYORUZ, EGEMENLİĞİMİZİ KİMSE İLE PAYLAŞMAYACAĞIZ”

Özdağ, bir gazetecinin “Efendim şüphesiz toplantılarda en fazla üzerinde durulan konu terör meselesi oldu. Bu konu içeride nasıl değerlendirildi, konu ile ilgili neler konuşuldu?” sorusu üzerine şunları söyledi:

“Biz bireysel özgürlüklerden yanayız. Kişi hak ve özgürlüklerinin alanını genişletmek bizim partimizin ve hükümetimizin en büyük şiarı, en büyük düsturu. Ama ülkemiz ile egemenliğimizi kimse ile paylaşmayız. O nedenle biz istiyoruz ki herkes silahları bıraksın. Zaten bütün siyasal teorilerde ve demokrasilerde zor kullanma yetkisi devlete aittir. Hiç kimse eline silah alamaz, devlette o silahları hukuk çerçevesinde toplar ve gücünü gösterir. O nedenle biz diyoruz ki geçmişte birileri Güneydoğu ve Doğu Anadolu istismar edildi, kalkınmalar yapılmadı, kalkınma hamleleri işte bakanımız burada. Hükümetimiz 14 yıldır faaliyette bulunuyor. Yollar yapıyoruz, barajlar yapıyoruz, organize sanayi bölgeleri ihtisas ediyoruz. Üniversiteler, hastaneler ve okullar yapıyoruz. Sular götürüyoruz, barajlar, göletler yapıyoruz, ama bunlar Deriner Barajı yapıldı, Yurusfeli Barajı yapıldı, Yeküpeli Gelin Barajı bitiriliyor ama yakılıyor. Orada işçiler kaçırılıyor. Ama bu kalkınma hamleleri yapılmıyor olsaydı bu nedenler terör varsa, bugün kalkınma hamleleri yapılıyor neden terör var? İkincisi bireysel hak ve özgürlükler alanında da herkes ana dilini konuşsun, okullar açsın, buyurun okullarınızı açın. Asimilasyon yok, inkar politikaları yok. Propagandanızı her dilde yapabilirsiniz, Arapça, İngilizce, Kurmençe, Zazaca olarak bireysel hak ve özgürlüklerde eksiklikler varsa bunu parlamentoda konuşalım. Ama silahlarla, çukurlarla orada insanların hayatını tehlikeye atarak polisimizi, askerimizi, doktorumuzu, öğretmenimizi, imamızı öldürerek bu şekilde hak aranmaz. Hak parlamentoda aranız, sivil toplum kuruluşlarında aranır, hak basın yolu ile aranır kamuoyuna yaptıklarınızı ve yapacaklarınızı söylersiniz, ama yıllardır Türkiye’ye kan kaybettiriyorlar. Büyümemizi istemiyorlar kesinlikle hedeflerine ulaşamazlar. Çünkü Türkiye artık büyük bir devlet ve her türlü teknolojiye sahip. O nedenle insanların ölmesini istemiyoruz. Dağa çıkanların inmesini ve bir an önce HDP’nin özellikle Güneydoğu Anadolu’da onlara destek verenlerin seslerini yükseltmelerini istiyoruz. O bölgede yaşayan Arapların, Türkmenlerin, Kürtlerin de Hrıstiyanların ve Müslümanların seslerini yükseltmelerini istiyoruz. İspanya’da terörü devletin gücü değil, milletin sesi önlemişti. Bugün hem devletin gücü hem de milletin sesi olsun istiyoruz. Terör bitsin, Türkiye büyüsün. Türk dünyasının, Arapların ve Kürtlerin ümidi olsun, birlikte ortak yaşama iradesini sergileyelim. Bunları konuştuk. Aynı şekilde bireysel hak ve özgürlüklerin alanını genişleteceğiz hükümetimiz ve partimiz olarak ama kolektif özgürlüğe hayır diyoruz. Egemenliğimizi kimse ile paylaşmayacağız.”
Kaynak: İHA