Osmanlı'nın Tedavi Yöntemleri Darüşşifada Anlatılıyor
Sultan 2. Bayezid Edirne Darüşşifası'nda (Sağlık Müzesi) 15. ve 18. yüzyıllar arasında uygulanan tedavi yöntemleri, görsel öğeler ve metinlerle ziyaretçilere anlatılıyor.
Dişten, estetiğe, kulak, burun boğaz hastalıklarından göz hastalıklarına pek çok hastalığın tedavi yöntemlerinin anlatıldığı müzede, diş tedavisinde kullanılan metotlar ilgi çekiyor.
Müzede, o dönemdeki diş tedavisiyle ilgili yansıtılan bilgilerde, tabiplerin diş otu suyunun kaynatılmasıyla elde edilen ilacı diş ağrısı çekenlere gargara yapması için verdiği, ağrının dinmemesi üzerine dağlama yönteminin denendiği ifade ediliyor.
Müzedeki panolarda Osmanlı tıp kitaplarından derlenen notların da yer aldığı bilgilerde, dağlama yöntemi şöyle anlatılıyor:
"Diş ağrısını tedavi edesin, fayda hasıl olmazsa dağlayasın. Dağlama iki türlü olur, birisi yağ iledir, diğeri ateş iledir. Yağ ile dağlamada sığır tereyağını demir çömçede kaynatasın. Milin ucuna pamuk dolayasın, yağa batırıp ağrıyan dişin üzerine koyasın. Her yaptığında pamuk soğuyana kadar dişin üzerinde dura. Ateşle yaptığın dağlamada kalın bakırdan veya demirden borucuk alasın, dişin üzerine koyup dağlama aletini kızdırıp o borunun içine sokasın. Birkaç kez öyle yaptıktan sonra hasta ağzını saf yağ ile doldurup. Bir saat tuta. Diş ağrısı o gün olmazsa ertesi gün geçer."
Osmanlı'nın diş temizliğine verdiği önemin de vurgulandığı bilgiler arasında, diş kirinin temizlenip beyazlatıcı ilaçlar kullanılması, cerrahların diş etinde oluşan fazla eti makasla kesmesi ve damakta kalan kök dişlerin çekilmesi dikkati çekiyor.
Kaynak: AA
Müzede, o dönemdeki diş tedavisiyle ilgili yansıtılan bilgilerde, tabiplerin diş otu suyunun kaynatılmasıyla elde edilen ilacı diş ağrısı çekenlere gargara yapması için verdiği, ağrının dinmemesi üzerine dağlama yönteminin denendiği ifade ediliyor.
Müzedeki panolarda Osmanlı tıp kitaplarından derlenen notların da yer aldığı bilgilerde, dağlama yöntemi şöyle anlatılıyor:
"Diş ağrısını tedavi edesin, fayda hasıl olmazsa dağlayasın. Dağlama iki türlü olur, birisi yağ iledir, diğeri ateş iledir. Yağ ile dağlamada sığır tereyağını demir çömçede kaynatasın. Milin ucuna pamuk dolayasın, yağa batırıp ağrıyan dişin üzerine koyasın. Her yaptığında pamuk soğuyana kadar dişin üzerinde dura. Ateşle yaptığın dağlamada kalın bakırdan veya demirden borucuk alasın, dişin üzerine koyup dağlama aletini kızdırıp o borunun içine sokasın. Birkaç kez öyle yaptıktan sonra hasta ağzını saf yağ ile doldurup. Bir saat tuta. Diş ağrısı o gün olmazsa ertesi gün geçer."
Osmanlı'nın diş temizliğine verdiği önemin de vurgulandığı bilgiler arasında, diş kirinin temizlenip beyazlatıcı ilaçlar kullanılması, cerrahların diş etinde oluşan fazla eti makasla kesmesi ve damakta kalan kök dişlerin çekilmesi dikkati çekiyor.