Türk İş Dünyasından Rusya Açıklaması
Türkiye Sanayici İş Kadınları ve İş Adamları Konfederasyonu Genel Başkanı Nezaket Emine Atasoy, Rusya ile Türkiye’nin 500 yılı aşkın köklü geçmişi olduğuna dikkat çekti.

1921 yılında Türkiye ile Rusya arasında imzalanan Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması’na dikkat çeken Atasoy, şöyle konuştu:
“1921 tarihli Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Rusya Şuraları Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması, Türk-Rus ilişkilerinin tarihinde karşılıklı dostluk ve dayanışma ruhunu sergileyen başlıca belgelerden biridir. Aynı dostluk ruhu bugün de devam etmelidir. Ülkelerimiz arasında karşılıklı üst düzey ziyaretlerin son yıllarda yoğunluk kazanmış olması ilişkilerimizin ulaşmış olduğu ileri düzeyin göstergesidir. Bir yıl içerisinde ülkelerimizin liderleri birçok kez bir araya gelmişlerdir. Ekonomik ve ticari işbirliği, Rusya Federasyonu ile ilişkilerimizin çok önemli bir veçhesini teşkil etmektedir. Türk iş adamlarının Rusya’daki yatırımları 3 milyar doları, Türk müteahhitlik şirketlerinin Rusya’da üstlendikleri işlerin toplam değeri ise 17 milyar doları aşmıştır. Bu rakamlar, ekonomik ilişkilerimizin hacminin ne kadar büyük olduğunu ortaya koymaktadır. Rusya’da Türk iş çevrelerine duyulan güven bizi çok mutlu etmektedir. Bununla birlikte, bu alanlarda halen tam olarak kullanılamayan büyük bir potansiyel bulunduğuna inanıyoruz. Karşılıklı yatırımların ve ticaret hacminin her iki ülkenin de yararına olacak şekilde arttırılması konusunda gerekli çabayı göstermeye hazırız. Rusya Federasyonu ile enerji alanında işbirliği, ikili ilişkilerimizin gündeminde ön sıralarda yer almaktadır.”
“İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEK İÇİN ÇABA GÖSTERECEĞİZ”
Önümüzdeki süreçte yoğun temas ve işbirliği ortamının parlamentolar arasındaki ilişkilere yansıtılmasını arzu ettiklerini ifade eden Atasoy, sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkeler ve halklar arasındaki dostluğun pekişmesine büyük katkıda bulunan parlamentolar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine önem veriyoruz. Önümüzdeki dönem yoğun temas ve işbirliği ortamının parlamentolarımız arasındaki ilişkilere yansıtılmasını arzu etmekteyiz. Parlamentolarımızın ilgili ihtisas komisyonları ve dostluk grupları arasındaki ilişkileri geliştirmek için biz de sivil toplum olarak ortak çaba göstereceğiz. Parlamentolarımız arasında ikili düzeyde olduğu gibi, Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi gibi uluslararası parlamenter kuruluşlar çerçevesinde de işbirliğini ve dayanışmayı arttırmak, eş güdüm içinde çalışmaya teşvik etmek en büyük arzumuzdur."
Rusya Federasyonunu bölgesel ve küresel dengeleri etkileme gücüne sahip, stratejik önemi bulunan bir komşu ve bölgemizde önemli bir aktör olarak gördüklerini anlatan Atasoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkelerimiz arasındaki uçak krizinin aşılması yönünde elimizden gelen tüm çabayı sarf edeceğiz. Bu çabalarımıza Rusya Federasyonunun da gerekli desteği göstereceği ve işbirliği yaklaşımı içinde olacağına düşünüyoruz. Türkiye ile Rusya arasında giderek gelişecek işbirliğinin, ortak coğrafyamızda barış, güvenlik ve istikrarın önemli bir unsurunu teşkil edeceği düşüncesindeyiz.”
