İsrail'in Mescid-İ Aksa'ya Yönelik İhlalleri

KUDÜS - Filistinli milletvekili Muhammed Ebu Tayr, 2016 yılında, Kudüs ve Mescid-i Aksa için İsrail tarafından hazırlanan planların daha tehlikeli olacağını belirtti.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Ebu Tayr, "2015, Mescid-i Aksa için zor bir yıl oldu. İsrail'in 2016 yılında yapmaya çalıştığı planlar ise Kudüs ve Mescid-i Aksa için daha tehlikeli olacaktır" ifadelerini kullandı.

İsrail'in Mescid-i Aksa'yı zamansal ve mekansal olarak bölme planı yaptığını dile getiren Ebu Tayr, İsrail'in, yerleşim birimi inşaatlarıyla hem kentin demografik yapısını değiştirmeye hem de farklı yöntemlere başvurarak Filistinlileri kentten uzaklaştırmaya çalıştığını kaydetti.

Ebu Tayr, İslam ve Arap ülkelerine Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın korunması için etkili ve güçlü bir oluşum kurmaları çağrısında bulundu.

İsrail, Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Doğu Kudüs'ü 1967'de işgal etti. Bu tarihten itibaren 2000 yılına kadar, Ürdün'e bağlı Mescid-i Aksa Vakfı, Harem-i Şerif'in yönetiminde tek söz sahibi oldu. Müslüman olmayan turistlerin Aksa'nın avlusuna düzenledikleri ziyaretler de Aksa Vakfı'nın kontrolünde gerçekleşti.

İsrail'in eski Başbakanı Ariel Şaron, 2000 yılında yüzlerce korumasıyla Mescid-i Aksa’yı ziyaret edince İkinci İntifada başladı. Ayaklanan Filistinliler, Şaron’un kutsal Mescid-i Aksa’ya girmesini protesto etti. Aksa Vakfı, Şaron'un ziyaretine tepki olarak bu ziyaretleri yasakladı ve İsrail'in "ziyaretlerin yeniden başlaması" yönündeki taleplerini reddetti. Bunun üzerine Nisan 2003'te, İsrail hükümeti, Aksa Vakfı'nın itirazına rağmen Müslüman olmayan turistleri tek taraflı olarak Harem-i Şerif'in avlusuna almaya başladı. O tarihten bu yana Mescid-i Aksa'nın statüsü Müslümanların aleyhine bozulmuş oldu.

İsrail yönetimi 2003'ten itbaren Yahudi yerleşimcileri polis korumasında Aksa'nın avlusuna alıyor ve zaman zaman Müslümanlar'ın girişlerine yaş sınırlaması getiriyor. Birçok radikal İsrailli örgüt ve siyasetçi, üzerinde daha önce iki kez yıkılan bir Yahudi tapınağının bulunduğuna inandıkları Harem-i Şerif'in kendileri için de ibadete açılması çağrısında bulunuyor. İsrail yönetimi ise Aksa'nın avlusuna girmesine izin verdiği Yahudilerin burada ibadet etmesine müsaade etmiyor.

İsrail'in sürekli artan sayıda radikal Yahudi yerleşimciyi Aksa'ya alması ve Müslümanların girişine sınırlamalar getirmesi, Harem-i Şerif'in de, tıpkı daha önce El Halil şehrindeki Hazreti İbrahim Camisi'nde olduğu gibi Müslümanlar ile Yahudiler arasında bölünmek istendiği yönündeki endişeleri arttırdı.

Kaynak: AA