Türkiye İle İsrail Görüşmeleri Olumlu Seyrediyor
Üst düzey Türk yetkililer, Türkiye ile İsrail arasında Mavi Marmara saldırısı sonrası yaşanan gelişmelerin ardından bozulan ilişkilerin normalleşmesine yönelik görüşmelerin olumlu şekilde sürdüğünü belirtti.
Türkiye ile İsrail arasında Mavi Marmara saldırısı sonrası yaşanan gelişmelerin ardından bozulan ilişkilerin normalleşmesine yönelik görüşmelerin olumlu şekilde sürdüğü öğrenildi.
Türk yetkililer, abluka altındaki Gazze'ye yardım malzemesi götüren Mavi Marmara gemisinin 31 Mayıs 2010'da uluslararası sularda İsrail askerlerinin saldırısına maruz kalması ve olayda 10 kişinin yaşamını yitirmesinin ardından bozulan ikili ilişkilerin, Türkiye'nin daha önce duyurduğu çerçevede normalleşmesi için taraflar arasındaki görüşmelerin sürdüğünü ifade etti.
Türkiye, ilişkilerin Mavi Marmara olayı öncesine dönebilmesi için saldırı nedeniyle İsrail'in özür dilemesini, hayatını kaybedenler için tazminat ödemesini ve Gazze'ye yönelik ablukayı kaldırmasını şart koşmuştu. Bu şartların ilki yerine gelmişti.
Türkiye-İsrail ilişkilerinin, bölgenin istikrarı için önemli olduğuna dikkat çeken yetkililer, olumlu bir süreç olduğunu ve nihai tabloya yaklaşıldığını vurguladı.
Yetkililer, normalleşme sağlandıktan sonra ticaret, gaz, ekonomik ilişkiler, bölgesel güvenlik gibi birden fazla konuşulmayı bekleyen konu bulunduğunu belirtti. Abluka kaldırılmadan bu sorunun çözülmesinin mümkün olmadığını söyleyen yetkililer, "Dönem dönem bir rahatlama oldu ancak bunun sürekli hale getirilmesi söz konusu" ifadelerini kullandı.
-Suriyelilere vize uygulaması
Basında yer alan Suriyelilere vize uygulamasına geçildiğine yönelik iddiaları da değerlendiren yetkililer, Türkiye'nin açık kapı politikasının insani yardım bağlamında devam ettiğini vurguladı. Başta Mısır ve Lübnan olmak üzere üçüncü ülkelerden Türkiye’ye yönelen bir Suriyeli nüfus olduğuna dikkati çeken yetkililer, tartışılan vize uygulamasının bu kişiler ve ayrıca ekonomik nedenlerle gelen Suriyelilerle ilgili olduğunu dile getirdi.
-AB-Türkiye ilişkileri
Avrupa Birliği (AB) konusunun Türkiye için çok kritik bir başlık olduğunu belirten yetkililer, şöyle devam etti:
"Bizim açımızdan Türkiye-AB ilişkilerindeki en temel sorun AB’nin kendi geleceğine karar verememesi. 'Nasıl bir Avrupa' sorusu henüz yanıtlanamadı ve ilişkilerdeki sıkıntının kaynağı bu. Avrupa’nın farklı etnik gruplarla, azınlıklarla kurduğu ilişki sıkıntılı. 11 Eylül sonrası Avrupa’da yayılan İslamofobi, Avrupa’nın kendi içinde çok büyük sorunlar yaşattı ve genişleme süreçlerinde duraksama yaşandı. Son dönemde özellikle mülteci kriziyle birlikte ilişkilerde tekrar bir hareketlilik söz konusu. Mülteci meselesi üzerinden Türkiye AB ilişkilerinin değerlendirilmesi söz konusu ancak Türkiye bunu ısrarla ayırıyor. İyi bir süreç söz konusu. Bir ilerleme bekliyoruz. Türkiye'nin tam üyeliği AB’nin demokratikleşme istikametinin korunmasında da bir garantör işlevi görebilir. Bu Türkiye'nin abartılı öz güveninin bir yansıması değil."
-Sınır noktalarındaki güvenlik
Suriye tarafında istikrarsızlık olduğu sürece sınır noktalarındaki güvenlik sorununun devam edeceğine dikkati çeken yetkililer, Türkiye’nin alması gerektiği halde almadığı bir tane tedbir olmadığını ifade etti.
Kaynak: AA
Türk yetkililer, abluka altındaki Gazze'ye yardım malzemesi götüren Mavi Marmara gemisinin 31 Mayıs 2010'da uluslararası sularda İsrail askerlerinin saldırısına maruz kalması ve olayda 10 kişinin yaşamını yitirmesinin ardından bozulan ikili ilişkilerin, Türkiye'nin daha önce duyurduğu çerçevede normalleşmesi için taraflar arasındaki görüşmelerin sürdüğünü ifade etti.
Türkiye, ilişkilerin Mavi Marmara olayı öncesine dönebilmesi için saldırı nedeniyle İsrail'in özür dilemesini, hayatını kaybedenler için tazminat ödemesini ve Gazze'ye yönelik ablukayı kaldırmasını şart koşmuştu. Bu şartların ilki yerine gelmişti.
Türkiye-İsrail ilişkilerinin, bölgenin istikrarı için önemli olduğuna dikkat çeken yetkililer, olumlu bir süreç olduğunu ve nihai tabloya yaklaşıldığını vurguladı.
Yetkililer, normalleşme sağlandıktan sonra ticaret, gaz, ekonomik ilişkiler, bölgesel güvenlik gibi birden fazla konuşulmayı bekleyen konu bulunduğunu belirtti. Abluka kaldırılmadan bu sorunun çözülmesinin mümkün olmadığını söyleyen yetkililer, "Dönem dönem bir rahatlama oldu ancak bunun sürekli hale getirilmesi söz konusu" ifadelerini kullandı.
-Suriyelilere vize uygulaması
Basında yer alan Suriyelilere vize uygulamasına geçildiğine yönelik iddiaları da değerlendiren yetkililer, Türkiye'nin açık kapı politikasının insani yardım bağlamında devam ettiğini vurguladı. Başta Mısır ve Lübnan olmak üzere üçüncü ülkelerden Türkiye’ye yönelen bir Suriyeli nüfus olduğuna dikkati çeken yetkililer, tartışılan vize uygulamasının bu kişiler ve ayrıca ekonomik nedenlerle gelen Suriyelilerle ilgili olduğunu dile getirdi.
-AB-Türkiye ilişkileri
Avrupa Birliği (AB) konusunun Türkiye için çok kritik bir başlık olduğunu belirten yetkililer, şöyle devam etti:
"Bizim açımızdan Türkiye-AB ilişkilerindeki en temel sorun AB’nin kendi geleceğine karar verememesi. 'Nasıl bir Avrupa' sorusu henüz yanıtlanamadı ve ilişkilerdeki sıkıntının kaynağı bu. Avrupa’nın farklı etnik gruplarla, azınlıklarla kurduğu ilişki sıkıntılı. 11 Eylül sonrası Avrupa’da yayılan İslamofobi, Avrupa’nın kendi içinde çok büyük sorunlar yaşattı ve genişleme süreçlerinde duraksama yaşandı. Son dönemde özellikle mülteci kriziyle birlikte ilişkilerde tekrar bir hareketlilik söz konusu. Mülteci meselesi üzerinden Türkiye AB ilişkilerinin değerlendirilmesi söz konusu ancak Türkiye bunu ısrarla ayırıyor. İyi bir süreç söz konusu. Bir ilerleme bekliyoruz. Türkiye'nin tam üyeliği AB’nin demokratikleşme istikametinin korunmasında da bir garantör işlevi görebilir. Bu Türkiye'nin abartılı öz güveninin bir yansıması değil."
-Sınır noktalarındaki güvenlik
Suriye tarafında istikrarsızlık olduğu sürece sınır noktalarındaki güvenlik sorununun devam edeceğine dikkati çeken yetkililer, Türkiye’nin alması gerektiği halde almadığı bir tane tedbir olmadığını ifade etti.