HDP Grup Başkanvekili Baluken Açıklaması
"Saray ve AKP açısından bütün değerler dün ortaya çıkan görüntülerde Şırnak sokaklarında artık yerin altına gömülmüştür. Şırnak sokaklarında sürüklenen bir Kürt gencinin cenazesi değil, insanlığın kendisidir"
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, "Saray ve AKP açısından bütün değerler dün ortaya çıkan görüntülerde Şırnak sokaklarında artık yerin altına gömülmüştür. Şırnak sokaklarında sürüklenen bir Kürt gencinin cenazesi değil, insanlığın kendisidir" ifadelerini kullandı.
Baluken, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, "Seçim öncesinden başlayarak, fragmanlarını göstermiş oldukları savaş politikaları, bugün artık sadece yaşayan insanlara değil, cenazelere, mezarlıklara, insanlığın kutsal değerlerine yapılan saldırılara kadar tam bir vahşet boyutuna ulaşmıştır" dedi.
Şu anda ulusal ve uluslararası bütün hukuk kurallarının, ayaklar altına alındığını ve suç işlendiğini ileri süren Baluken, "AKP'nin bütün uygulamaları, Kürt illerindeki, Kürdistan'daki bütün uygulamaları, insanlığa karşı bir suç olarak artık tarihe not düşmüştür. Bu uygulamaları geri çekmesi gerekenler, kamuoyunun da sessizliğinden cesaret alarak bu vahşet tablosunu artık çok farklı bir aşamaya götürmenin pervasızlığını göstermeye başladılar" diye konuştu.
Baluken, "İnsanlığa karşı işlenen bu suçlar, tarihe not düştükten sonra bu suçlarla yüzleşmekten kurtulma diye bir şey asla söz konusu değildir. Şu anda saray ve AKP için de böylesi bir sürecin işlediğini açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"Buradan ders çıkarması gerekenler, buradan insanlık adına geri dönmesi gerekenler, her gün bu uygulamaları daha fazla yaygınlaştırmaya devam ediyorlar" ifadesini kullanan Baluken, HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik'in eşinin kardeşi olan Hacı Lokman Birlik'in cenazesinin, zırhlı bir aracın arkasında sürüklenmesini, insanlığın bittiği nokta olarak niteledi.
Baluken, şu görüşleri ileri sürdü:
"Saray ve AKP açısından bütün değerler dün ortaya çıkan görüntülerde Şırnak sokaklarında artık yerin altına gömülmüştür. Şırnak sokaklarında sürüklenen bir Kürt gencinin cenazesi değil, insanlığın kendisidir. İnsanlığa karşı bu uygulamaları yapanlara karşı, bugüne kadar insanlık hep kendi değerlerine sahip çıkmış, ayağa kalkmayı başarmış ve bu uygulamayı yapanlardan hesap sormuştur. Dolayısıyla o yerlerde sürükledikleri cenaze aslında ayağa kalkacak olan insanlığın, yerden sürükleyeceği sarayın ve AKP'nin siyasi cenazesinin ta kendisidir."
Bugün İslam'ın bütün değerlerinin Şırnak sokaklarında toprak altına gömüldüğünü savunan Baluken, "Bu uygulamalara sessiz kalmak, bunlara seyirci kalmak, bunların işlemiş olduğu bu suça ortak olmak demektir" değerlendirmesinde bulundu.
Dağlıca'da şehit olan askerlerin cenazelerinin bölge halkı tarafından hakettikleri saygı gösterilerek getirildiğini dile getiren Baluken, "Bir taraftan insan cenazesine karşı böyle duyarlı yaklaşan bir halk gerçekliği, bir taraftan da bu duyarlılığı gösteren halkın çocuklarını önce infaz edip sonra zırhlı araçlar arkasında sürükleyen bir barbarlık örneği. Sarayın ve AKP'nin yaptığı şey IŞİD'in yapmış olduğu barbarlık örneğinin ta kendisidir" iddiasında bulundu. Baluken, İçişleri Bakanı Selami Altınok ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun istifa etmesi gerektiğini de ileri sürdü.
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde bir gazetecinin başına polis tarafından silah dayanmasına ilişkin görüntülerle ilgili olarak da basının yeterince ilgi göstermediğini iddia eden Baluken, "Batıda mafya çeteleriyle gazeteci yazar dövdüklerinde, ölümle tehdit ettiklerinde hep beraber tepki gösteriyoruz ama Fırat'ın doğusunda özgür basına yönelik, Kürt basınına yönelik sokak ortasında 'Senin kafana sıkarım' diyen bir anlayışa karşı bugün maalesef Türkiye'deki basın, medya kör, sağır, dilsiz bir pozisyona düşmüştür" dedi.
Baluken, "Biz HDP olarak bunların tamamını tarihe not düşecek şekilde kendi ajandamıza yazdık. Eğer bu suçlardan biz hesap sormazsak, bütün Türkiye halkları, HDP adına 1 Kasım'dan sonra bizden hesap sorsun" görüşünü dile getirdi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in de ibadethaneler ve cenazeler konusundaki tavırlarla ilgili bir şey söylemediğini ifade eden Baluken, HDP olarak barış konusundaki ısrarı sürdürdüklerini söyledi.
Kaynak: AA
Baluken, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, "Seçim öncesinden başlayarak, fragmanlarını göstermiş oldukları savaş politikaları, bugün artık sadece yaşayan insanlara değil, cenazelere, mezarlıklara, insanlığın kutsal değerlerine yapılan saldırılara kadar tam bir vahşet boyutuna ulaşmıştır" dedi.
Şu anda ulusal ve uluslararası bütün hukuk kurallarının, ayaklar altına alındığını ve suç işlendiğini ileri süren Baluken, "AKP'nin bütün uygulamaları, Kürt illerindeki, Kürdistan'daki bütün uygulamaları, insanlığa karşı bir suç olarak artık tarihe not düşmüştür. Bu uygulamaları geri çekmesi gerekenler, kamuoyunun da sessizliğinden cesaret alarak bu vahşet tablosunu artık çok farklı bir aşamaya götürmenin pervasızlığını göstermeye başladılar" diye konuştu.
Baluken, "İnsanlığa karşı işlenen bu suçlar, tarihe not düştükten sonra bu suçlarla yüzleşmekten kurtulma diye bir şey asla söz konusu değildir. Şu anda saray ve AKP için de böylesi bir sürecin işlediğini açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"Buradan ders çıkarması gerekenler, buradan insanlık adına geri dönmesi gerekenler, her gün bu uygulamaları daha fazla yaygınlaştırmaya devam ediyorlar" ifadesini kullanan Baluken, HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik'in eşinin kardeşi olan Hacı Lokman Birlik'in cenazesinin, zırhlı bir aracın arkasında sürüklenmesini, insanlığın bittiği nokta olarak niteledi.
Baluken, şu görüşleri ileri sürdü:
"Saray ve AKP açısından bütün değerler dün ortaya çıkan görüntülerde Şırnak sokaklarında artık yerin altına gömülmüştür. Şırnak sokaklarında sürüklenen bir Kürt gencinin cenazesi değil, insanlığın kendisidir. İnsanlığa karşı bu uygulamaları yapanlara karşı, bugüne kadar insanlık hep kendi değerlerine sahip çıkmış, ayağa kalkmayı başarmış ve bu uygulamayı yapanlardan hesap sormuştur. Dolayısıyla o yerlerde sürükledikleri cenaze aslında ayağa kalkacak olan insanlığın, yerden sürükleyeceği sarayın ve AKP'nin siyasi cenazesinin ta kendisidir."
Bugün İslam'ın bütün değerlerinin Şırnak sokaklarında toprak altına gömüldüğünü savunan Baluken, "Bu uygulamalara sessiz kalmak, bunlara seyirci kalmak, bunların işlemiş olduğu bu suça ortak olmak demektir" değerlendirmesinde bulundu.
Dağlıca'da şehit olan askerlerin cenazelerinin bölge halkı tarafından hakettikleri saygı gösterilerek getirildiğini dile getiren Baluken, "Bir taraftan insan cenazesine karşı böyle duyarlı yaklaşan bir halk gerçekliği, bir taraftan da bu duyarlılığı gösteren halkın çocuklarını önce infaz edip sonra zırhlı araçlar arkasında sürükleyen bir barbarlık örneği. Sarayın ve AKP'nin yaptığı şey IŞİD'in yapmış olduğu barbarlık örneğinin ta kendisidir" iddiasında bulundu. Baluken, İçişleri Bakanı Selami Altınok ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun istifa etmesi gerektiğini de ileri sürdü.
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde bir gazetecinin başına polis tarafından silah dayanmasına ilişkin görüntülerle ilgili olarak da basının yeterince ilgi göstermediğini iddia eden Baluken, "Batıda mafya çeteleriyle gazeteci yazar dövdüklerinde, ölümle tehdit ettiklerinde hep beraber tepki gösteriyoruz ama Fırat'ın doğusunda özgür basına yönelik, Kürt basınına yönelik sokak ortasında 'Senin kafana sıkarım' diyen bir anlayışa karşı bugün maalesef Türkiye'deki basın, medya kör, sağır, dilsiz bir pozisyona düşmüştür" dedi.
Baluken, "Biz HDP olarak bunların tamamını tarihe not düşecek şekilde kendi ajandamıza yazdık. Eğer bu suçlardan biz hesap sormazsak, bütün Türkiye halkları, HDP adına 1 Kasım'dan sonra bizden hesap sorsun" görüşünü dile getirdi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in de ibadethaneler ve cenazeler konusundaki tavırlarla ilgili bir şey söylemediğini ifade eden Baluken, HDP olarak barış konusundaki ısrarı sürdürdüklerini söyledi.