Eski Başbakan Yardımcısı Babacan Açıklaması (1)

ANKARA - Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara milletvekili adayı Ali Babacan, "7 Haziran seçimleri ile bugünü mukayese ettiğimizde özellikle partimiz açısından daha bir olumlu bir tabloyu biz alanda görüyoruz, seziyoruz" dedi.

Babacan, TGRT Haber'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Ankara'daki terör saldırısına ilişkin soru üzerine Babacan, terörün uluslararası nitelikte bir problem olduğunu, hiçbir ülkenin sadece kendi içinde ve kendi imkanlarıyla terörle mücadelede başarılı olamayacağını, bunun çözümü için uluslararası birliktelik ve dayanışma gerektiğini söyledi.

Babacan, bu saldırıda asıl niyetin Türkiye'nin istikrarına, demokrasisine, birlik ve bütünlüğüne zarar vermek olduğunu görmek gerektiğini ifade etti. Saldırının görünüş itibarıyla bakıldığında hedeflerden birinin de 1 Kasım seçimlerini etkileyebilmek olduğuna işaret eden Babacan, "Seçimlere üç hafta kala, böylesine kritik bir zamanlamada, böylesine büyük bir terör eylemi aynı zamanda 'Türkiye'de siyaset normal rayında yürümesin, siyasette kodları, siyasi partilerin davranış kalıplarını değiştirelim ve seçimin üzerinde şöyle ya da böyle etkili olalım' niyeti de taşıyor olabilir" diye konuştu.

Türkiye'nin bölgesinde çok etkin olduğunu belirten Babacan, ülkeyi kendi iç meseleleriyle meşgul edip, dış politikadaki etkinliğini azaltmanın da bu eylemin önemli amaçlarından biri olabileceğine dikkati çekti.

Babacan, "1 Kasım seçimleri üzerinde çok oyun oynandı açıkçası içimizde de var, dışarıdan da etkiler var. 1 Kasım seçimlerinde ortaya çıkacak tablo, parlamento kompozisyonu ve ondan sonra kurulacak hükümet, 2023 Türkiye'sinin hedeflerine, memleketimizi ulaştırabilecek mi yoksa 1970'ler 1990'lar gibi bir tablo mu göreceğiz? İşte buna çok çok dikkat etmek gerekiyor" görüşüne yer verdi.

- "Sosyal medya hakaret aracı olarak kullanılıyorsa, düzenlemelere ihtiyaç var"

Patlamayla ilgili getirilen yayın yasağı ve medya özgürlüğüne yönelik soruyu yanıtlarken Babacan, medyanın, basın kuruluşlarının doğru bilgiyi, dürüst bir şekilde geniş kitlelere aktarması ve hiçbir yönlendirme altında kalmadan dürüst kanaatlerin halkın önünde tartışılmasının, bunların paylaşılmasının demokrasinin olmazsa olması olduğunu söyledi. Bu özgürlük alanını istismar edenlerin de çıkabildiğine işaret eden Babacan, "Her özgürlük alanında olduğu gibi eğer o özgürlükte istismar varsa, bir hak ihlali varsa, başkalarının özgürlüklerine ve haklarına tecavüz anlamında kullanılıyorsa, orada da mutlaka hukukun devreye girmesi gerekiyor. Bu arada dengeyi doğru kurabilmek lazım" ifadelerini kullandı.

Sosyal medyanın son 5 yılda kullanımı çok hızlı bir şekilde artan oldukça etkili bir alan olduğunu vurgulayan Babacan, şunları kaydetti:

"Her alanda olduğu gibi sosyal medya kullanımında da eğer başkalarının haklarına tecavüz varsa ya da sosyal medya bir hakaret aracı olarak kullanılıyorsa bununla da ilgili kuşkusuz düzenlemelere ihtiyaç var. Fakat  sosyal medya düzenlemeleri sosyal medyanın hızının çok gerisinde geliyor. Sosyal medya teknoloji vasıtasıyla çok dinamik toplum vasıtasıyla o kadar hızlı ilerliyor ve o kadar hızlı şekil değiştiriyor ki düzenlemeler buna zor yetişiyor, çoğu zaman da arkasında kalıyor. Bir başka ortamda suç olarak kabul edilen bir eylem eğer sosyal medyada rahatça yapılabiliyorsa, bununla ilgili kafamızı iki elimizin arasına alıp şöyle bir düşünmemiz lazım, 'ne yapabiliriz' diye."

Güvenlik söz konusuysa, vatandaşların hayatı riskteyse, bir cana kasıt söz konusuysa burada hep beraber bir işbirliği gerektiğini anlatan Babacan, "Önceki yıllara göre bu kuruluşlarla olan, bu şirketlerle olan hükümetimizin ilişkilerinin daha doğru yöne seyrettiğini de ben görüyorum. Karşılıklı irtibat artık daha kuvvetli, karşılıklı güven de bir miktar oluşmaya başladı" şeklinde konuştu.

- New York Times'ın Türkiye ile ilgili manşeti

ABD'nin The New York Times gazetesinde yer alan "Türkiye kederde ve sevinçte birleşemeyenlerin ülkesi olma yolunda hızla ilerliyor" şeklindeki manşeti nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Babacan, Ankara'daki terör eyleminin ardından kendilerinin ortaya koyduğu tablonun, bu manşeti boşa düşürdüğünü söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun olayın hemen arkasından siyasi parti liderlerini davet ettiğini, 3 günlük ulusal yas ilan edildiğini hatırlatan Babacan, Davutoğlu'nun olayın olduğu meydanı ziyaret ettiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Finlandiya Cumhurbaşkanı ile beraber alana gittiğini ifade etti. Babacan, "Belki de bunu yapanların zihinlerinin geri planınında Türkiye'yi iç karışıklığa doğru sürüklemek, terör eyleminin hedefi olan kitlelerle toplumumuzun diğer kitleleri arasında ayrıştırma tohumları ekebilmek var. Fakat bir yandan AK Parti'nin, Başbakanımızın ve Cumhurbaşkanımızın sorumlu duruşu, bir yandan da halkımızın metaneti ve çok kuvvetli sağduyusu bu krizi belli bir noktada tuttu" değerlendirmesinde bulundu.

- "Partimiz açısından daha olumlu tabloyu alanda görüyoruz"

Seçim atmosferine yönelik soruyu yanıtlarken Babacan, 1,5 yıllık dönemde Türkiye'nin 4 seçim yaşadığını belirtti.

Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"7 haziran seçimleri ile bugünü mukayese ettiğimizde özellikle partimiz açısından daha olumlu bir tabloyu biz alanda görüyoruz, seziyoruz. 7 Haziran seçimlerinin kuşkusuz sonuçlarını iyi okumamız gerekiyor ve iyi okuduğumuzu düşünüyorum. Niye AK Parti geçen seneden bu seneye bir miktar destek kaybetti, bunu iyi anlıyoruz. Bunun tamamının hemen telafisi belki çok da kolay olmayacak, buradaki kilit  şu, halkımızla güven ilişkisini ne kadar hızlı bir şekilde tazeleyebilirsek, ne kadar o güven ilişkisini kuvvetlendirebilirsek, bu seçimler partimiz açısından o kadar iyi bir netice verecek."

Halkın istikrara, memleketin huzur ve güvenliğine önem verdiğini vurgulayan Babacan, bir yandan da halkın PKK'yla mücadele sürecini izlediği, Güneydoğu, Doğu Anadolu bölgesinde dahi terör örgütüne çok büyük tepki gösterdiğini ve güvenlik güçlerinin operasyonlarına destek olduğunu söyledi. Ali Babacan, "Verilecekse bir kavga, demokrasi mücadelesi, demokrasi kavgası Meclis içerisinde verilir. Burada fiziksel kavgadan bahsetmiyorum, fikirler kavga etsin, söylemler kavga etsin, bunun sonucunda da Türkiye kendisi daha doğru yolu bulsun. Böylesine iyi işleyen bir demokrasi varsa, vatandaşlarımızın yüzde 86'sı gidip oy kullandıysa, oy kullananların yüzde 95'inin iradesi Mecliste ise artık terörün hiçbir gerekçesi olamaz"  dedi.

(Sürecek)

Kaynak: AA