'Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı'
AK Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici, "Kanun tasarısında özetle, kaliteli, hesaplı ve kolay erişilebilir kreş imkanlarının yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır. Bu nedenle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın izni ile faaliyet gösteren özel kreş ve gündüz bakımevleri de vergi istisnasından faydalanacaktır" dedi.
Bilici, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca hazırlanan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından 8 Ocak'ta kamuoyuna açıklanan "Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı" ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Programın genel olarak ülke geleceğini ilgilendiren önemli bir adım olarak gördüğünü ifade eden Bilici, AK Parti'nin insanı merkeze alan bir anlayışla bugüne kadar varlığını sürdürdüğünü vurguladı.
Toplum, aile ve kadın konularını önceleyerek bu konuda her türlü kolaylığı sağlayacak yasal düzenlemelerin yapıldığını aktaran Bilici, bu düzenleme ile insanlığın en köklü kurumu olan aile yapısının güçlü tedbirlerle korunması, beşeri ve sosyal sermayenin artırılmasının hedeflendiğini belirtti.
Kanun tasarısında özetle, kaliteli, hesaplı ve kolay erişilebilir kreş imkanlarının yaygınlaştırılmasının amaçlandığını belirten Bilici, şunları ifade etti:
"Bu nedenle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın izni ile faaliyet gösteren özel kreş ve gündüz bakımevleri de vergi istisnasından faydalanacaktır. Devlet memuru iken doğum sonrasında kullanılacak aylıksız izin süreleri derece ve kademe ilerlemesi yapılmak üzere değerlendirilecektir. Kadın memur ve işçilerin kullandıkları 16 haftalık analık izni sonrasında birinci doğumda 2 ay, ikinci doğumda 4 ay, sonraki doğumlarda ise 6 ay süreyle günlük çalışma süresinin yarısına kadar azaltılabilmesi imkanı sağlanacaktır. Prematüre doğumlarda ise bu süre erken doğum süresi kadar uzatılabilecek. Söz konusu haklardan evlat edinenlerde faydalanabilecektir. Doğum izinlerinden sonra ebeveynlere çocuk mecburi ilköğretim çağına gelinceye kadar kısmi süreli çalışma hakkı tanınmaktadır."
Bilici, toplumsal riskleri önleyici sosyal politikalar geliştirerek yaşlıya, engelliye, korunmaya muhtaç ailelere ve çocuklara sahip çıktıklarını, bu kapsamda sadece Van'da 2014 yılı sonu itibariyle 7 bin 832 engelli ve öz bakımını yapamayan vatandaşa 76 milyon 511 bin lira ödeme yapıldığını kaydetti.
Sosyal ve ekonomik destek kapsamında ihtiyaç sahibi 896 aileye, toplam 3 milyon 839 bin lira yardım yapıldığını anlatan Bilici, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yıl sonu itibariyle artan bütçeden bir sefere mahsus olmak üzere 88 vatandaşımıza, 64 bin 372 lira nakdi yardım yapılmıştır. Yaş ortalaması ile Türkiye bugün Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip ülkesidir. Avrupa genelinde yaş ortalaması 41,5 iken Türkiye'de yaş ortalaması 29,7 olarak hesaplanmıştır. Ancak buna rağmen yapılan araştırmalarda Türkiye nüfusunun giderek yaşlandığı tespit edilmiştir. 2000 ve 2014 yılı yaş piramitleri incelendiğinde, genç nüfus olarak tanımlanan 15-24 yaş grubunda yaklaşık 3 puanlık bir azalma olduğu gözlemlenmektedir. Bu durum, ülkemizin önemli avantajlarından biri olan genç nüfusun azalmasına ve kalkınma sürecinin sekteye uğrayacağı endişesi yaratmaktadır. Bu öngörü ve tespitlerle aile yapısını güçlendirmek ve genç nüfus avantajımızı muhafaza etmek amacıyla bazı tedbirlerin alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Söz konusu kanun taslağı da ülkemizi her yönüyle ilgilendiren bütüncül bir konudur. Yapılacak düzenlemelerin ülkemize, toplumumuza ve bütün ebeveynlere şimdiden hayırlı olmasını diliyorum."
Kaynak: AA
Programın genel olarak ülke geleceğini ilgilendiren önemli bir adım olarak gördüğünü ifade eden Bilici, AK Parti'nin insanı merkeze alan bir anlayışla bugüne kadar varlığını sürdürdüğünü vurguladı.
Toplum, aile ve kadın konularını önceleyerek bu konuda her türlü kolaylığı sağlayacak yasal düzenlemelerin yapıldığını aktaran Bilici, bu düzenleme ile insanlığın en köklü kurumu olan aile yapısının güçlü tedbirlerle korunması, beşeri ve sosyal sermayenin artırılmasının hedeflendiğini belirtti.
Kanun tasarısında özetle, kaliteli, hesaplı ve kolay erişilebilir kreş imkanlarının yaygınlaştırılmasının amaçlandığını belirten Bilici, şunları ifade etti:
"Bu nedenle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın izni ile faaliyet gösteren özel kreş ve gündüz bakımevleri de vergi istisnasından faydalanacaktır. Devlet memuru iken doğum sonrasında kullanılacak aylıksız izin süreleri derece ve kademe ilerlemesi yapılmak üzere değerlendirilecektir. Kadın memur ve işçilerin kullandıkları 16 haftalık analık izni sonrasında birinci doğumda 2 ay, ikinci doğumda 4 ay, sonraki doğumlarda ise 6 ay süreyle günlük çalışma süresinin yarısına kadar azaltılabilmesi imkanı sağlanacaktır. Prematüre doğumlarda ise bu süre erken doğum süresi kadar uzatılabilecek. Söz konusu haklardan evlat edinenlerde faydalanabilecektir. Doğum izinlerinden sonra ebeveynlere çocuk mecburi ilköğretim çağına gelinceye kadar kısmi süreli çalışma hakkı tanınmaktadır."
Bilici, toplumsal riskleri önleyici sosyal politikalar geliştirerek yaşlıya, engelliye, korunmaya muhtaç ailelere ve çocuklara sahip çıktıklarını, bu kapsamda sadece Van'da 2014 yılı sonu itibariyle 7 bin 832 engelli ve öz bakımını yapamayan vatandaşa 76 milyon 511 bin lira ödeme yapıldığını kaydetti.
Sosyal ve ekonomik destek kapsamında ihtiyaç sahibi 896 aileye, toplam 3 milyon 839 bin lira yardım yapıldığını anlatan Bilici, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yıl sonu itibariyle artan bütçeden bir sefere mahsus olmak üzere 88 vatandaşımıza, 64 bin 372 lira nakdi yardım yapılmıştır. Yaş ortalaması ile Türkiye bugün Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip ülkesidir. Avrupa genelinde yaş ortalaması 41,5 iken Türkiye'de yaş ortalaması 29,7 olarak hesaplanmıştır. Ancak buna rağmen yapılan araştırmalarda Türkiye nüfusunun giderek yaşlandığı tespit edilmiştir. 2000 ve 2014 yılı yaş piramitleri incelendiğinde, genç nüfus olarak tanımlanan 15-24 yaş grubunda yaklaşık 3 puanlık bir azalma olduğu gözlemlenmektedir. Bu durum, ülkemizin önemli avantajlarından biri olan genç nüfusun azalmasına ve kalkınma sürecinin sekteye uğrayacağı endişesi yaratmaktadır. Bu öngörü ve tespitlerle aile yapısını güçlendirmek ve genç nüfus avantajımızı muhafaza etmek amacıyla bazı tedbirlerin alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Söz konusu kanun taslağı da ülkemizi her yönüyle ilgilendiren bütüncül bir konudur. Yapılacak düzenlemelerin ülkemize, toplumumuza ve bütün ebeveynlere şimdiden hayırlı olmasını diliyorum."