1. Maturidi Yesevi Otağı Kurultayı
Maturidi Yesevi Otağı İlmi ve Kelami Araştırmalar Derneği Genel Başkanı Oktay Acar, "Sürekli eski fetihlerden bahsedilip ve sürekli atalarının yaptıklarıyla övünen bu milletin 400-450 yıldır, bilimde, sanatta, mimaride ve de diğer insanlığın ortak alanlarında ürettiği bir şey yoktur" dedi.
Safranbolu ilçesindeki çay bahçesinde devam eden 1. Maturidi Yesevi Otağı Kurultayı'nda konuşan Acar, İslam'ı anlama, açıklama ve yaşamaya yönelik birbirinden farklı yorum geleneklerinin ortaya çıktığını söyledi.
Farklı fikir ve düşünceleri temsil eden İslam aydınlarının insanlık alemine her konuda katkılarda bulunduğunu belirten Acar, "Fakat ne olmuştur da İslam medeniyetinin mensupları olan İslam alemi, günümüzde bu hale düşmüştür? Dünyanın en çok doğal kaynak rezervlerine ve doğal güzelliklerine sahip olmasına rağmen, neden İslam ülkelerinde insanlar yüksek hayat standartlarına sahip değil? Neden dünyada en çok yolsuzluk, çocuk ölümleri, rüşvet, çevre kirliliği, sağlık problemleri, maden ve iş kazaları ve de dünyada en kısa yaşama oranı İslam alemindedir?" diye konuştu.
- "Sıkıntıların çözümü tam olarak siyasi değildir"
Siyasi iktidarların gelip geçici ama Türk milletinin baki olduğunu anlatan Acar, iktidarların ülkeyi her alanda ilerletmek ve geliştirmek için çalıştığını fakat sorunların her dönemde devam ettiğini savundu.
Acar, "Söz konusu sıkıntıların çözümü tam olarak siyasi değildir" diyerek, "Maturidi Yesevi Otağı'nın kurulma amacı, özellikle Türk dünyasındaki sıkıntıların, siyasete karışmadan ve de karıştırılmadan çözülmesi için gerekli öneri ve çözüm yöntemlerini bulmaktır" ifadesini kullandı.
Her ilim alanında bilim adamlarını, akademisyenleri ve aydınları konferanslar ve seminerler için davet ettiklerini kaydeden Acar, "Batı uygarlığı ile aramızda insan hakları, bilim keşifleri, kendi haklarının rahat ve huzur içinde yaşaması, yüksek gelir seviyesi, fikir özgürlüğü konularında ne yazık ki en az 100 yıllık mesafe bulunmaktadır. Sürekli eski fetihlerden bahsedilip ve sürekli atalarının yaptıklarıyla övünen bu milletin 400-450 yıldır, bilimde, sanatta, mimaride ve de diğer insanlığın ortak alanlarında ürettiği bir şey yoktur" görüşünü savundu.
"Yüzyıllardan beri bilim ve sanat üretemeyen İslam toplumu, bugün sürekli küçümsediği Batı medeniyetinin zulmü altında inlemektedir" ifadesini kullanan Acar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk milleti, tarih boyunca hiçbir milletin dinine, diline, mezhebine karışmadı. Ayrımcılık yapmadı. Hatta adalet mülkün temelidir esasına göre, gayrimüslim ile padişah mahkemede kadı önünde yargılanabilirdi. Türk milletine yapılan bütün zulümlere rağmen, dünya medyası ve kendilerini medeni gören ülkeler, tüm tarihsel gerçekleri ve kendi tarihlerinde yapmış oldukları zulümleri görmeyerek, Türk milletine 'Siz Ermenileri katlettiniz, soykırım yaptınız' diyerek, Türkiye'ye baskı uygulamaktadır. Tek amaçları ise dünya Türklüğünün kalesi ve yurdu Müslüman Türk milletini Anadolu topraklarından sürüp atmaktır. Kendilerini çağdaş, medeni ve aydın ilan edenlere, 'Türkler, 30 bin Kürt ve bir milyon Ermeni'yi katletti' diyen çakma Nobel ödüllü aydınlara ve kendilerine 'Biz de Ermeniyiz' diyenlere söyleyecek sadece bir sözümüz var.
İstediğiniz kadar Türk milletini Anadolu'dan silmeye çalışın, Türk milleti tekrar özüne dönmeye başlamıştır. Bu millet, dini kullanan sahtekar aydınların, sahte şeyhlerin, sahte evliyaların, başlarına sarık ve cübbe takarak, sadece ve sadece kendilerine tabi olanların cennete gideceğini, diğerlerinin cehenneme gideceklerini telkin eden, kendilerine evliya süsü veren sünnetsiz soysuzların tezgahını, İslam'ın en güzel ve medeni yorumu Maturidi'nin görüşleri ile bozacaktır.".
- "Hangi millet olursa olsun Türklerin sorunlarına gözlerini kapamıştır"
Çin işgalindeki Doğu Türkistan, İran, Azerbaycan, Afganistan, Suriye, Tataristan, Yunanistan ve Bulgaristan'daki Türklerin sorunlarını örneklerle anlatan Acar, "Ne yazık ki, günümüz dünyasında hangi millet olursa olsun Türklerin sorunlarına gözlerini kapamıştır. Türkleri ilgilendiren hiçbir sorun, dünyada ne basılı ne de görüntülü medyada yer almamaktadır. Aynı zamanda siyasi gündemlerinde de bulunmamaktadır" şeklinde konuştu.
Maturidi Yesevi Otağı olarak hiçbir siyasi ve dini oluşuma bağlı olmadıklarını aktaran Acar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu hareket tamamen Türk milletinin içinden doğmuş, tamamen bağımsızdır. İhanete uğrayan Türk kültürü, geri kalmışlığımızın en büyük nedeni olmuştur. Geri kalmışlıktan kurtulmanın yolu çağdaşlaşmaktır. Evrensel hukuk, demokrasi, insan hakları ve laik devlet, çağdaşlaşmanın güvencesidir. Laik devlet, dinler arası mezhep çatışmalarına, radikal din sömürüsüne karşı, demokrasi ve insan haklarının teminatıdır. Yenilenmek, çalışmak ve üretmekle olur. Toplumlar ise demokrasi ve evrensel hukuk düzeni içinde geri kalmışlıktan kurtulabilir."
Kurultaya devlet bakanlarından Namık Kemal Zeybek ve Ramazan Mirzaoğlu, araştırmacılar, ilahiyatçılar, tarihçiler ve çeşitli dernek, cemiyet, konfederasyon, merkez, federasyonların başkanları, yöneticileri ve üyeleri katıldı.
Kurultayda "Maturidi ve Ahmet Yesevi" ile "Türk Dünyası Sorunları ve Çözüm Önerileri" oturumu ve çeşitli gösteriler yapılacak.
Kaynak: AA
Farklı fikir ve düşünceleri temsil eden İslam aydınlarının insanlık alemine her konuda katkılarda bulunduğunu belirten Acar, "Fakat ne olmuştur da İslam medeniyetinin mensupları olan İslam alemi, günümüzde bu hale düşmüştür? Dünyanın en çok doğal kaynak rezervlerine ve doğal güzelliklerine sahip olmasına rağmen, neden İslam ülkelerinde insanlar yüksek hayat standartlarına sahip değil? Neden dünyada en çok yolsuzluk, çocuk ölümleri, rüşvet, çevre kirliliği, sağlık problemleri, maden ve iş kazaları ve de dünyada en kısa yaşama oranı İslam alemindedir?" diye konuştu.
- "Sıkıntıların çözümü tam olarak siyasi değildir"
Siyasi iktidarların gelip geçici ama Türk milletinin baki olduğunu anlatan Acar, iktidarların ülkeyi her alanda ilerletmek ve geliştirmek için çalıştığını fakat sorunların her dönemde devam ettiğini savundu.
Acar, "Söz konusu sıkıntıların çözümü tam olarak siyasi değildir" diyerek, "Maturidi Yesevi Otağı'nın kurulma amacı, özellikle Türk dünyasındaki sıkıntıların, siyasete karışmadan ve de karıştırılmadan çözülmesi için gerekli öneri ve çözüm yöntemlerini bulmaktır" ifadesini kullandı.
Her ilim alanında bilim adamlarını, akademisyenleri ve aydınları konferanslar ve seminerler için davet ettiklerini kaydeden Acar, "Batı uygarlığı ile aramızda insan hakları, bilim keşifleri, kendi haklarının rahat ve huzur içinde yaşaması, yüksek gelir seviyesi, fikir özgürlüğü konularında ne yazık ki en az 100 yıllık mesafe bulunmaktadır. Sürekli eski fetihlerden bahsedilip ve sürekli atalarının yaptıklarıyla övünen bu milletin 400-450 yıldır, bilimde, sanatta, mimaride ve de diğer insanlığın ortak alanlarında ürettiği bir şey yoktur" görüşünü savundu.
"Yüzyıllardan beri bilim ve sanat üretemeyen İslam toplumu, bugün sürekli küçümsediği Batı medeniyetinin zulmü altında inlemektedir" ifadesini kullanan Acar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk milleti, tarih boyunca hiçbir milletin dinine, diline, mezhebine karışmadı. Ayrımcılık yapmadı. Hatta adalet mülkün temelidir esasına göre, gayrimüslim ile padişah mahkemede kadı önünde yargılanabilirdi. Türk milletine yapılan bütün zulümlere rağmen, dünya medyası ve kendilerini medeni gören ülkeler, tüm tarihsel gerçekleri ve kendi tarihlerinde yapmış oldukları zulümleri görmeyerek, Türk milletine 'Siz Ermenileri katlettiniz, soykırım yaptınız' diyerek, Türkiye'ye baskı uygulamaktadır. Tek amaçları ise dünya Türklüğünün kalesi ve yurdu Müslüman Türk milletini Anadolu topraklarından sürüp atmaktır. Kendilerini çağdaş, medeni ve aydın ilan edenlere, 'Türkler, 30 bin Kürt ve bir milyon Ermeni'yi katletti' diyen çakma Nobel ödüllü aydınlara ve kendilerine 'Biz de Ermeniyiz' diyenlere söyleyecek sadece bir sözümüz var.
İstediğiniz kadar Türk milletini Anadolu'dan silmeye çalışın, Türk milleti tekrar özüne dönmeye başlamıştır. Bu millet, dini kullanan sahtekar aydınların, sahte şeyhlerin, sahte evliyaların, başlarına sarık ve cübbe takarak, sadece ve sadece kendilerine tabi olanların cennete gideceğini, diğerlerinin cehenneme gideceklerini telkin eden, kendilerine evliya süsü veren sünnetsiz soysuzların tezgahını, İslam'ın en güzel ve medeni yorumu Maturidi'nin görüşleri ile bozacaktır.".
- "Hangi millet olursa olsun Türklerin sorunlarına gözlerini kapamıştır"
Çin işgalindeki Doğu Türkistan, İran, Azerbaycan, Afganistan, Suriye, Tataristan, Yunanistan ve Bulgaristan'daki Türklerin sorunlarını örneklerle anlatan Acar, "Ne yazık ki, günümüz dünyasında hangi millet olursa olsun Türklerin sorunlarına gözlerini kapamıştır. Türkleri ilgilendiren hiçbir sorun, dünyada ne basılı ne de görüntülü medyada yer almamaktadır. Aynı zamanda siyasi gündemlerinde de bulunmamaktadır" şeklinde konuştu.
Maturidi Yesevi Otağı olarak hiçbir siyasi ve dini oluşuma bağlı olmadıklarını aktaran Acar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu hareket tamamen Türk milletinin içinden doğmuş, tamamen bağımsızdır. İhanete uğrayan Türk kültürü, geri kalmışlığımızın en büyük nedeni olmuştur. Geri kalmışlıktan kurtulmanın yolu çağdaşlaşmaktır. Evrensel hukuk, demokrasi, insan hakları ve laik devlet, çağdaşlaşmanın güvencesidir. Laik devlet, dinler arası mezhep çatışmalarına, radikal din sömürüsüne karşı, demokrasi ve insan haklarının teminatıdır. Yenilenmek, çalışmak ve üretmekle olur. Toplumlar ise demokrasi ve evrensel hukuk düzeni içinde geri kalmışlıktan kurtulabilir."
Kurultaya devlet bakanlarından Namık Kemal Zeybek ve Ramazan Mirzaoğlu, araştırmacılar, ilahiyatçılar, tarihçiler ve çeşitli dernek, cemiyet, konfederasyon, merkez, federasyonların başkanları, yöneticileri ve üyeleri katıldı.
Kurultayda "Maturidi ve Ahmet Yesevi" ile "Türk Dünyası Sorunları ve Çözüm Önerileri" oturumu ve çeşitli gösteriler yapılacak.