Aslantepe İçin Hedef, Unesco Kalıcı Miras Listesi
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumunun (UNESCO) "Dünya mirası geçici listesi"ne Türkiye'den son dahil edilen 13 alandan biri olan ve milattan önce 5 binli yıllara tarihlenen Aslantepe Höyüğü'nün dünya mirasları kalıcı listesine girmesi hedefleniyor.
Malatya Valisi Vasip Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl ağustos ayı sonunda Aslantepe Höyüğü'nü ziyareti sırasında kazı heyeti başkanı ve üyeleriyle görüştüğünü, yaptıkları çalışmalar sonucunda höyüğün "Dünya mirası geçici listesi"ne aday gösterilmesi noktasında gerekli donelerin hazır olduğunu tespit ettiklerini söyledi.
Bunun üzerine Aslantepe Höyüğü'nün Kültür ve Turizm Bakanlığı aracılığıyla geçici listeye aday gösterilmesi için gerekli teklif yazılarını yazdıklarını dile getiren Şahin, incelemeler sonunda 15 Nisan 2014'te Aslantepe'nin de listeye dahil edildiğini anımsattı.
Aslantepe'nin kalıcı listeye girmesini istediklerini belirten Şahin, şöyle devam etti:
"Bundan sonra şehir olarak yapmamız gereken şeyler var. Yine ilgili mevzuat doğrultusunda buraların yönetim alanları ve yönetim planlarını tespit ederek çalışmalara başlamamız gerekiyor. Yaklaşık 20'ye yakın kurumun üye olduğu, belki bunu ihtiyaca göre daha da artırabileceğimiz bir başkanlık ve yönetim sistemi valilik olarak en kısa zamanda oluşturmalıyız. Aslantepe Höyüğü'nün kesin olarak artık dünya mirası listesinde gösterilip dünya turizmine ve kültürüne bir sunum değeri taşıyan eser olarak çıkarılması gerekiyor. Bu, bizim için önemli bir gelişme olur. Bir defa, bir insanlık değerinin bütün dünya tarafından daha bilinir hale gelmesi sağlanır. Yine, bu kültürel değerin, aynı zamanda turizme doğrudan katkısı nedeniyle ekonomik bir katma değeri olur. Bu noktada oldukça ümitliyiz çünkü Aslantepe Höyüğü, milattan önce 5 binli yıllara kadar giden bir yerleşim yeri özelliğine sahip."
-"Aslantepe Höyüğü, son yıllarda daha da ön plana çıktı"
Aslantepe Höyüğü hakkında bilgi veren Şahin, şunları söyledi:
"Burada, şu ana kadar tespit edilen 3 bin-3 bin 500 yılları arasında yapıldığı düşünülen bir kerpiç saray, bir de 3 binli yıllarda yapıldığı tespit edilen tapınak var. Bize, orada çıkan 2 bine yakın mühür vesaire diğer bürokraside kullanılabilen eşyalar gösteriyor ki burası aynı zamanda bir yönetim merkezi. Aslantepe Höyüğü, bu özelliğiyle zaten son yıllarda daha da ön plana çıktı. Aslantepe Höyüğü, şu ana kadar tespit edilebilen en eski yönetim yeri veya yönetim anlamında düzenli bir hayatı olan yerleşim yeri olarak öne çıktı. Hem il hem ülke olarak bu değerimizi dünyaya çok daha hızlı, çok daha etkili şekilde tanıtmamız lazım" diye konuştu.
Şahin, Nemrut Dağı güzergahında bulunan Malatya'da, Aslantepe Höyüğü ve diğer turistik, tarihi ve kültürel değerlerle zengin bir turizm altyapısı oluşturmaya gayret ettiklerini belirtti.
Bu konuda yapılan birçok çalışma olduğuna değinen Şahin, şunları kaydetti:
"Darende'de bir külliye var, Arapgir'de Osmanlı döneminden kalan çok önemli eserlerimiz, değerlerimiz var. Battalgazi'de mezarlıklar var, kervansarayımız, kale ve surlarımız var. Yeşilyurt ayrı bir turizm değerine sahip. Baktığımızda, bunlar çeşitlendirildiğinde Malatya'nın bir turizm altyapısı ve destinasyonu olarak kısa zamanda ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Bu anlamda yine Karakaya Baraj Gölü civarı ve Yama Dağı, Kültür ve Turizm Bakanlığımızca turizm gelişme alanı ilan edildi. Onlarla ilgili planlama çalışmaları devam ediyor. Zannediyorum Malatya, kısa vadede, sadece kayısısı ve sanayisiyle değil, aynı zamanda turistik değerleriyle de bilinir ve tercih edilir bir şehir olacaktır."
Kaynak: AA
Bunun üzerine Aslantepe Höyüğü'nün Kültür ve Turizm Bakanlığı aracılığıyla geçici listeye aday gösterilmesi için gerekli teklif yazılarını yazdıklarını dile getiren Şahin, incelemeler sonunda 15 Nisan 2014'te Aslantepe'nin de listeye dahil edildiğini anımsattı.
Aslantepe'nin kalıcı listeye girmesini istediklerini belirten Şahin, şöyle devam etti:
"Bundan sonra şehir olarak yapmamız gereken şeyler var. Yine ilgili mevzuat doğrultusunda buraların yönetim alanları ve yönetim planlarını tespit ederek çalışmalara başlamamız gerekiyor. Yaklaşık 20'ye yakın kurumun üye olduğu, belki bunu ihtiyaca göre daha da artırabileceğimiz bir başkanlık ve yönetim sistemi valilik olarak en kısa zamanda oluşturmalıyız. Aslantepe Höyüğü'nün kesin olarak artık dünya mirası listesinde gösterilip dünya turizmine ve kültürüne bir sunum değeri taşıyan eser olarak çıkarılması gerekiyor. Bu, bizim için önemli bir gelişme olur. Bir defa, bir insanlık değerinin bütün dünya tarafından daha bilinir hale gelmesi sağlanır. Yine, bu kültürel değerin, aynı zamanda turizme doğrudan katkısı nedeniyle ekonomik bir katma değeri olur. Bu noktada oldukça ümitliyiz çünkü Aslantepe Höyüğü, milattan önce 5 binli yıllara kadar giden bir yerleşim yeri özelliğine sahip."
-"Aslantepe Höyüğü, son yıllarda daha da ön plana çıktı"
Aslantepe Höyüğü hakkında bilgi veren Şahin, şunları söyledi:
"Burada, şu ana kadar tespit edilen 3 bin-3 bin 500 yılları arasında yapıldığı düşünülen bir kerpiç saray, bir de 3 binli yıllarda yapıldığı tespit edilen tapınak var. Bize, orada çıkan 2 bine yakın mühür vesaire diğer bürokraside kullanılabilen eşyalar gösteriyor ki burası aynı zamanda bir yönetim merkezi. Aslantepe Höyüğü, bu özelliğiyle zaten son yıllarda daha da ön plana çıktı. Aslantepe Höyüğü, şu ana kadar tespit edilebilen en eski yönetim yeri veya yönetim anlamında düzenli bir hayatı olan yerleşim yeri olarak öne çıktı. Hem il hem ülke olarak bu değerimizi dünyaya çok daha hızlı, çok daha etkili şekilde tanıtmamız lazım" diye konuştu.
Şahin, Nemrut Dağı güzergahında bulunan Malatya'da, Aslantepe Höyüğü ve diğer turistik, tarihi ve kültürel değerlerle zengin bir turizm altyapısı oluşturmaya gayret ettiklerini belirtti.
Bu konuda yapılan birçok çalışma olduğuna değinen Şahin, şunları kaydetti:
"Darende'de bir külliye var, Arapgir'de Osmanlı döneminden kalan çok önemli eserlerimiz, değerlerimiz var. Battalgazi'de mezarlıklar var, kervansarayımız, kale ve surlarımız var. Yeşilyurt ayrı bir turizm değerine sahip. Baktığımızda, bunlar çeşitlendirildiğinde Malatya'nın bir turizm altyapısı ve destinasyonu olarak kısa zamanda ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Bu anlamda yine Karakaya Baraj Gölü civarı ve Yama Dağı, Kültür ve Turizm Bakanlığımızca turizm gelişme alanı ilan edildi. Onlarla ilgili planlama çalışmaları devam ediyor. Zannediyorum Malatya, kısa vadede, sadece kayısısı ve sanayisiyle değil, aynı zamanda turistik değerleriyle de bilinir ve tercih edilir bir şehir olacaktır."