Bozdağ: İspat etmeyen namussuz ve şerefsizdir

TBMM Genel Kurulunda HSYK'nın yapısında değişiklik öngören yasa teklifinin görüşmelerinde milletvekillerinin sözlü sorularına cevap veren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in sorusuna yönelik olarak sert açıklamalarda bulundu.

'BUNU DEDİĞİMİ İSPAT ETMEYEN DE NAMUSSUZ VE ŞEREFSİZDİR'

Hiçbir soruşturmayı durdurma, üzerine örtme gibi bir yola tevessül etmediğini belirten Bakan Bozdağ, 'Hiçbir Cumhuriyet Savcısı'nı arayıp 'bu soruşturmaları durdurun, bunların üzerini örtün' demedim. Bunu diyen namussuz ve şerefsizdir, bunu dediğimi ispat etmeyen de namussuz ve şerefsizdir. Ellerinizde kaset, tutanak varsa, ne varsa hepsini ortaya koyun. Ben Cumhuriyet Savcılarının görevlerini neye göre yaptıklarını biliyorum. Bir soruşturma başladığı zaman bunun nasıl yapılacağını kanunlar gösterir. Benim Adalet Bakanı olarak bir soruşturmayı durdurma, üzerine örtme gibi bir yola tevessül etmem asla mümkün değildir. Bekir Bozdağ böyle bir şey dememiştir' diye konuştu.

'BIRAKIN HUKUK İŞLESİN'

Masumiyet karinesinin daha önce dile getirildiğini ve geçmişte çok konuşulduğunu belirten Bakan Bozdağ, 'Bir Adalet Bakanı olarak, gizli olan soruşturmanın televizyondan adeta canlı yayında verilir gibi detaylarına dair görüntülerini gördüğümde ben rahatsız olmayayım mı? Soruşturma gizli, bu gizli soruşturma böylesi aleni bir şekilde yapılması doğru mu, hukuk ihlal edilirse doğru mu? Soruşturmanın gizliliğinin en önemli nedeni insanların onur ve haysiyetinin, masumiyetinin korunmasıdır. Burada parlamentoda hepimiz büyük bir yanlış yapıyoruz, devam eden soruşturmalarla ilgili onları sanık yaptık, onları mahkum yaptık ve cezasını kestik. Bu parlamentoya yakışmaz. Bırakın hukuk işlesin. Hukuk işlediği zaman doğru kararı mutlaka verecektir. Kimsenin savcı ayarlaması söz konusu değildir' şeklinde konuştu.

'BAŞKA BİR ŞEYMİŞ GİBİ TAKTİM EDİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ'

Hakim ve savcıların atamasının HSYK 1. Daire tarafından yapıldığını ifade eden Bakan Bozdağ, 'HSYK Başkanı sıfatıyla Adalet Bakanı'nın 1. Dairenin toplantısına katılması, görüş bildirmesi mümkün değildir. Benim görüş bildirmediğim bir konuda beni bununla itham etmek yakışıksız olmuştur. Bu tamamen 1. Dairenin yaptığı bir tasarruftur. Kamuoyunda sanki tasfiye yapılıyormuş gibi bir değerlendirme yapılıyor, ama kararnameler resmi gazetede yayınlanıyor. Bakarsanız orada bunların büyük bir kısmının mazeret kararnamesi olduğunu, taleplerine göre yapıldığını, mazeret kararnamesi olduğunu göreceksiniz. Başka bir şeymiş gibi takdim edildiğini görüyoruz' ifadelerini kullandı.