Altın Portakal'ın 51 Yılı
İlki "Antalya Sanat Festivali" adıyla 1964 yılında düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu yıl 51'inci kez sinema severlerle buluşmaya hazırlanıyor.
AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, yarım yüzyılı aşkın süredir devam eden ve Türkiye'nin en köklü sanat etkinliklerinden biri olan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu yıl 100'üncü yılı kutlanan Türk sinema tarihinin önemli bir bölümüne tanıklık etti.
Festival, 1964 yılından itibaren düzenlenmeye başlamışsa da Antalya'da kültür ve sanat şenliklerinin başlangıcı çok daha öncelere gidiyor. 9 Mart 1930 tarihinde yaptığı Antalya gezisi sırasında Aspendos Tiyatrosu'nu da gören Mustafa Kemal Atatürk, "Bu tiyatroyu restore ediniz ve kapısına kilit vurmayınız" der. Aspendos, sonraki yıllarda yağlı güreş müsabakalarına tanıklık ederken, 1949 yılında Antalya'yı Tanıtma ve Turizm Derneği'nin kurulmasıyla, o dönemde az sayıda yerli ziyaretçinin ilgisini çeken kentin yazgısı da değişmeye başladı.
27 Mayıs 1953'te Antalya'yı gezen Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü öğrencilerinin Aspendos'ta Romeo ve Juliette'i sergilemeleri, festivale giden yolda önemli duraklardan birini oluşturdu.
Henüz turizmin başlamadığı ve o dönemde Anadolu'nun küçük kıyı kentlerinden olan yaklaşık 50 bin nüfuslu Antalya'da tiyatroyu izlemek amacıyla 10 bin kişi antik yapıya gelir. Vatandaşların tiyatroya gösterdiği ilgiye şaşıran yöneticiler, Antalya Belkıs Tiyatro ve Müzik Festivali adını verdikleri şenlik düzenleme kararı aldı.
- Fikir babası Behlül Dal
Merhum yönetmen Behlül Dal, 1957 yılında İstanbul dışındaki ilk yapımcı şirket unvanını taşıyan ANTİŞ Film Antalya Filmcilik Şirketi'ni kurdu. Daha o yıllarda Antalya'nın gelecekte çok önemli bir sinema merkezi olacağına dair görüşleri bulunan Dal'ı bir film festivalinin tohumlarını atmaya götüren süreç, çocukluk arkadaşı Avni Tolunay'ın belediye başkanı olmasıyla hız kazandı.
Venüs heykeli ve portakalın festivalin simgeleri olarak belirlenmesinin ardından 1-10 Ekim 1964 tarihlerinde düzenlenen Antalya Sanat Festivali'nin "Filmcilik Dalı"nda kazananı, Halit Refiğ'in Gurbet Kuşları isimli filmi oldu.
Dal'ın etkisiyle film yarışmasına dönüşen festival "Antalya Altın Portakal Film Festivali" adını aldı. 1965 yılında düzenlenen Altın Portakal'ın ikinci kazananı Aşk ve Kin, üçüncü kazananı ise Holdun Dormen'in Bozuk Düzen'i oldu.
Festival bünyesine 1973 yılında dönemin Belediye Başkanı Selahattin Tonguç tarafından plastik sanatlar yarışması, 1985 yılında ise dönemin Belediye Başkanı Yener Ulusoy tarafından "Akdeniz Akdeniz" adlı uluslararası müzik yarışması da eklendi ancak bunlar bir süre sonra festival programından çıkarıldı.
Tüm yarışmalarda olduğu gibi Altın Portakal da ikinci yılından itibaren tartışmaların merkezine oturdu. Ertem Göreç'in "Karanlıkta Uyananlar" filminin 1965 yılında jüri tarafından görmezden gelinmesi ve çeşitli gruplar tarafından protesto edilmesi, günlerce konuşuldu.
1979 yılındaki festival, Sansür Kurulu'nun yarışmaya katılan Yavuz Pağda'nın yönettiği "Yolcular", Yavuz Özkan'ın yönettiği "Demiryol" ve Ömer Kavur'un yönettiği "Yusuf ile Kenan" filmlerini yasaklayıp bazı bölümleri kesmek istemesi üzerine iptal edildi. 17. festival ise 12 Eylül engeline takıldı ve askeri darbe nedeniyle gerçekleşmedi.
2005 yılında 1. Uluslararası Avrasya Film Festivali, Altın Portakal'ı uluslararası bir platforma taşıdı ve farklı kültürlerden sanatçıların Antalya'ya gelmesine vesile oldu.
- Kusturica ve geç gelen ödüller
47. Altın Portakal'ın en çok konuşulan ismi ise Emir Kusturica oldu. Uluslararası Yarışma'nın jüri üyesi olarak festivale davetli Sırp yönetmeni Bosna'da yaşanan katliama destek verdiği gerekçesiyle başlayan protestolar, Kusturica'nın kente girişiyle doruk noktasına çıktı.
2011 Altın Portakal'ı "Geç Gelen Ödüller" ile anılır. 1979'da sansür, 1980'de ise darbe nedeniyle yapılamayan festivale katılan filmler, hayatta bulunan jüri üyelerinin katılımıyla temsili bir törenle ödüllendirildi.
- Yarım asırlık klasik, "kortej"
Zaman zaman yaşanan organizasyon hataları, eleştiriler ve çalkantılar bir yana, festivalin Antalya cephesindeki yansımaları tahmin edilenin çok ötesinde oldu. Yıllarca beyazperdeden hayranlıkla izledikleri oyunculara dokunma şansı yakalayan kent insanı, yaşanan tüm olumsuzlara rağmen şenliğe sahip çıktı ve memleketini tanıtmak adına hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı.
50'lerden kalan bir gelenek olan ve bugüne kadar varlığını koruyan Festival Kervanı (kortej) her yıl daha büyük bir coşkuya büründü.
- En çok ödül Tarık Akan ve Hülya Koçyiğit'e ait
50 yıl önce yapılan festivalde ilk en iyi film ödülü "Gurbet Kuşları"'na, en iyi yönetmen ödülü ise bu filmin yönetmeni Halit Refiğ'e verilmişti. En iyi kadın oyuncu ödülünü "Acı Hayat" filmindeki unutulmaz performansıyla Türkan Şoray, en iyi erkek oyuncu ödülünü "Ağaçlar Ayakta Ölür" filmindeki performansıyla İzzet Günay almıştı. Festivalde bugüne kadar en fazla ödül alan yönetmen 6 ödülle Atıf Yılmaz oldu. Yılmaz'ı 4 ödülle Ömer Kavur, 3'er ödülle Halit Refiğ ve Nuri Bilge Ceylan takip ediyor.
Festivalde en iyi erkek oyuncu ödülünü ise Tarık Akan 6 kez kazandı. Akan'ı 3 ödülle Fikret Hakan takip etti. Festivalde en iyi kadın oyuncu ödülünü Hülya Koçyiğit 5, Türkan Şoray da 4 defa kazandı.
10| Altın Portakal, Yılmaz Güney'e de "Bir Çirkin Adam" ile ödül getirir.
- Festivalde ödül alan filmler
Altın Portakal'da bugüne kadar ödül alan filmler şöyle:
"Gurbet Kuşları (1964), Aşk ve Kin (1965), Bozuk Düzen (1966), Hudutların Kanunu (1967), İnce Cumali (1968), 1969 yılında herhangi bir film seçilmedi, Bir Çirkin Adam (1970), Ankara Ekspresi (1971), Zulüm (1972), Hayat mı Bu (1973), Düğün (1974), Endişe (1975), Deli Yusuf (1976), Kara Çarşaflı Gelin (1977), Çöpçüler Kralı (1978), Demiryol ve Yusuf ile Kenan (1979), Sürü (1980), 1981 yılında herhangi bir film seçilmedi, Çirkinler de Sever (1982), Faize Hücum (1983), Bir Yudum Sevgi (1984), Dul Bir Kadın (1985), Aaahh Belinda (1986), Muhsin Bey (1987), Gece Yolculuğu (1988), Uçurtmayı Vurmasınlar (1989), Karılar Koğuşu (1990), Gizli Yüz (1991), Cazibe Hanımın Gündüz Düşleri (1992), Mavi Sürgün (1993), Yengeç Sepeti (1994), Böcek (1995), Tabutta Rövaşata (1996), Hamam (1997), Yara (1998), Salkım Hanım'ın Taneleri (1999), Güle Güle (2000), Büyük Adam Küçük Aşk (2001), Uzak (2002), Karşılaşma (2003), Yazı Tura (2004), Türev (2005), Kader (2006), Yumurta (2007), Pazar (2008), Bornova Bornova (2009), Çoğunluk (2010), Güzel Günler Göreceğiz (2011), Güzelliğin On Par'etmez (2012), Kusursuzlar ve Cennetden Kovulmak (iki film paylaştı) (2013)."
- Bu yıl yarışacak filmler
Bu yıl 10-18 Ekim tarihlerinde düzenlenecek 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Ulusal Uzun Metraj, Ulusal Belgesel Film, Ulusal Kısa Film ve Uluslararası Uzun Metraj olmak üzere 4 kategoride gerçekleştirilecek.
Belgeselde 14, ulusal uzun metrajda 12 ve uluslararası uzun metrajda 10 film yarışacak.
Festivalde Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması'nda yarışacak filmlerin ve yönetmenlerinin ismi şöyle:
"Balık-Derviş Zaim, Çekmeköy Underground-Ayşim Türkmen Keskin, Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku-Çiğdem Vitrinel, Guruldayan Kalpler-Ömer Uğur, İtirazım Var-Onur Ünlü, İyi Biri-Ayhan Sonyürek, Klama Dayika Min / Annemin Şarkısı-Erol Mintaş, Kumun Tadı-Melisa Önel, Kuzu-Kutluğ Ataman, Neden Tarkovski Olamıyorum-Murat Düzgünoğlu, Oflu Hoca'yı Aramak-Osman Levent Soyarslan, Sivas-Kaan Müjdeci."
Kaynak: AA
Festival, 1964 yılından itibaren düzenlenmeye başlamışsa da Antalya'da kültür ve sanat şenliklerinin başlangıcı çok daha öncelere gidiyor. 9 Mart 1930 tarihinde yaptığı Antalya gezisi sırasında Aspendos Tiyatrosu'nu da gören Mustafa Kemal Atatürk, "Bu tiyatroyu restore ediniz ve kapısına kilit vurmayınız" der. Aspendos, sonraki yıllarda yağlı güreş müsabakalarına tanıklık ederken, 1949 yılında Antalya'yı Tanıtma ve Turizm Derneği'nin kurulmasıyla, o dönemde az sayıda yerli ziyaretçinin ilgisini çeken kentin yazgısı da değişmeye başladı.
27 Mayıs 1953'te Antalya'yı gezen Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü öğrencilerinin Aspendos'ta Romeo ve Juliette'i sergilemeleri, festivale giden yolda önemli duraklardan birini oluşturdu.
Henüz turizmin başlamadığı ve o dönemde Anadolu'nun küçük kıyı kentlerinden olan yaklaşık 50 bin nüfuslu Antalya'da tiyatroyu izlemek amacıyla 10 bin kişi antik yapıya gelir. Vatandaşların tiyatroya gösterdiği ilgiye şaşıran yöneticiler, Antalya Belkıs Tiyatro ve Müzik Festivali adını verdikleri şenlik düzenleme kararı aldı.
- Fikir babası Behlül Dal
Merhum yönetmen Behlül Dal, 1957 yılında İstanbul dışındaki ilk yapımcı şirket unvanını taşıyan ANTİŞ Film Antalya Filmcilik Şirketi'ni kurdu. Daha o yıllarda Antalya'nın gelecekte çok önemli bir sinema merkezi olacağına dair görüşleri bulunan Dal'ı bir film festivalinin tohumlarını atmaya götüren süreç, çocukluk arkadaşı Avni Tolunay'ın belediye başkanı olmasıyla hız kazandı.
Venüs heykeli ve portakalın festivalin simgeleri olarak belirlenmesinin ardından 1-10 Ekim 1964 tarihlerinde düzenlenen Antalya Sanat Festivali'nin "Filmcilik Dalı"nda kazananı, Halit Refiğ'in Gurbet Kuşları isimli filmi oldu.
Dal'ın etkisiyle film yarışmasına dönüşen festival "Antalya Altın Portakal Film Festivali" adını aldı. 1965 yılında düzenlenen Altın Portakal'ın ikinci kazananı Aşk ve Kin, üçüncü kazananı ise Holdun Dormen'in Bozuk Düzen'i oldu.
Festival bünyesine 1973 yılında dönemin Belediye Başkanı Selahattin Tonguç tarafından plastik sanatlar yarışması, 1985 yılında ise dönemin Belediye Başkanı Yener Ulusoy tarafından "Akdeniz Akdeniz" adlı uluslararası müzik yarışması da eklendi ancak bunlar bir süre sonra festival programından çıkarıldı.
Tüm yarışmalarda olduğu gibi Altın Portakal da ikinci yılından itibaren tartışmaların merkezine oturdu. Ertem Göreç'in "Karanlıkta Uyananlar" filminin 1965 yılında jüri tarafından görmezden gelinmesi ve çeşitli gruplar tarafından protesto edilmesi, günlerce konuşuldu.
1979 yılındaki festival, Sansür Kurulu'nun yarışmaya katılan Yavuz Pağda'nın yönettiği "Yolcular", Yavuz Özkan'ın yönettiği "Demiryol" ve Ömer Kavur'un yönettiği "Yusuf ile Kenan" filmlerini yasaklayıp bazı bölümleri kesmek istemesi üzerine iptal edildi. 17. festival ise 12 Eylül engeline takıldı ve askeri darbe nedeniyle gerçekleşmedi.
2005 yılında 1. Uluslararası Avrasya Film Festivali, Altın Portakal'ı uluslararası bir platforma taşıdı ve farklı kültürlerden sanatçıların Antalya'ya gelmesine vesile oldu.
- Kusturica ve geç gelen ödüller
47. Altın Portakal'ın en çok konuşulan ismi ise Emir Kusturica oldu. Uluslararası Yarışma'nın jüri üyesi olarak festivale davetli Sırp yönetmeni Bosna'da yaşanan katliama destek verdiği gerekçesiyle başlayan protestolar, Kusturica'nın kente girişiyle doruk noktasına çıktı.
2011 Altın Portakal'ı "Geç Gelen Ödüller" ile anılır. 1979'da sansür, 1980'de ise darbe nedeniyle yapılamayan festivale katılan filmler, hayatta bulunan jüri üyelerinin katılımıyla temsili bir törenle ödüllendirildi.
- Yarım asırlık klasik, "kortej"
Zaman zaman yaşanan organizasyon hataları, eleştiriler ve çalkantılar bir yana, festivalin Antalya cephesindeki yansımaları tahmin edilenin çok ötesinde oldu. Yıllarca beyazperdeden hayranlıkla izledikleri oyunculara dokunma şansı yakalayan kent insanı, yaşanan tüm olumsuzlara rağmen şenliğe sahip çıktı ve memleketini tanıtmak adına hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı.
50'lerden kalan bir gelenek olan ve bugüne kadar varlığını koruyan Festival Kervanı (kortej) her yıl daha büyük bir coşkuya büründü.
- En çok ödül Tarık Akan ve Hülya Koçyiğit'e ait
50 yıl önce yapılan festivalde ilk en iyi film ödülü "Gurbet Kuşları"'na, en iyi yönetmen ödülü ise bu filmin yönetmeni Halit Refiğ'e verilmişti. En iyi kadın oyuncu ödülünü "Acı Hayat" filmindeki unutulmaz performansıyla Türkan Şoray, en iyi erkek oyuncu ödülünü "Ağaçlar Ayakta Ölür" filmindeki performansıyla İzzet Günay almıştı. Festivalde bugüne kadar en fazla ödül alan yönetmen 6 ödülle Atıf Yılmaz oldu. Yılmaz'ı 4 ödülle Ömer Kavur, 3'er ödülle Halit Refiğ ve Nuri Bilge Ceylan takip ediyor.
Festivalde en iyi erkek oyuncu ödülünü ise Tarık Akan 6 kez kazandı. Akan'ı 3 ödülle Fikret Hakan takip etti. Festivalde en iyi kadın oyuncu ödülünü Hülya Koçyiğit 5, Türkan Şoray da 4 defa kazandı.
10| Altın Portakal, Yılmaz Güney'e de "Bir Çirkin Adam" ile ödül getirir.
- Festivalde ödül alan filmler
Altın Portakal'da bugüne kadar ödül alan filmler şöyle:
"Gurbet Kuşları (1964), Aşk ve Kin (1965), Bozuk Düzen (1966), Hudutların Kanunu (1967), İnce Cumali (1968), 1969 yılında herhangi bir film seçilmedi, Bir Çirkin Adam (1970), Ankara Ekspresi (1971), Zulüm (1972), Hayat mı Bu (1973), Düğün (1974), Endişe (1975), Deli Yusuf (1976), Kara Çarşaflı Gelin (1977), Çöpçüler Kralı (1978), Demiryol ve Yusuf ile Kenan (1979), Sürü (1980), 1981 yılında herhangi bir film seçilmedi, Çirkinler de Sever (1982), Faize Hücum (1983), Bir Yudum Sevgi (1984), Dul Bir Kadın (1985), Aaahh Belinda (1986), Muhsin Bey (1987), Gece Yolculuğu (1988), Uçurtmayı Vurmasınlar (1989), Karılar Koğuşu (1990), Gizli Yüz (1991), Cazibe Hanımın Gündüz Düşleri (1992), Mavi Sürgün (1993), Yengeç Sepeti (1994), Böcek (1995), Tabutta Rövaşata (1996), Hamam (1997), Yara (1998), Salkım Hanım'ın Taneleri (1999), Güle Güle (2000), Büyük Adam Küçük Aşk (2001), Uzak (2002), Karşılaşma (2003), Yazı Tura (2004), Türev (2005), Kader (2006), Yumurta (2007), Pazar (2008), Bornova Bornova (2009), Çoğunluk (2010), Güzel Günler Göreceğiz (2011), Güzelliğin On Par'etmez (2012), Kusursuzlar ve Cennetden Kovulmak (iki film paylaştı) (2013)."
- Bu yıl yarışacak filmler
Bu yıl 10-18 Ekim tarihlerinde düzenlenecek 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Ulusal Uzun Metraj, Ulusal Belgesel Film, Ulusal Kısa Film ve Uluslararası Uzun Metraj olmak üzere 4 kategoride gerçekleştirilecek.
Belgeselde 14, ulusal uzun metrajda 12 ve uluslararası uzun metrajda 10 film yarışacak.
Festivalde Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması'nda yarışacak filmlerin ve yönetmenlerinin ismi şöyle:
"Balık-Derviş Zaim, Çekmeköy Underground-Ayşim Türkmen Keskin, Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku-Çiğdem Vitrinel, Guruldayan Kalpler-Ömer Uğur, İtirazım Var-Onur Ünlü, İyi Biri-Ayhan Sonyürek, Klama Dayika Min / Annemin Şarkısı-Erol Mintaş, Kumun Tadı-Melisa Önel, Kuzu-Kutluğ Ataman, Neden Tarkovski Olamıyorum-Murat Düzgünoğlu, Oflu Hoca'yı Aramak-Osman Levent Soyarslan, Sivas-Kaan Müjdeci."