'Medya Ahlakı' Konferansı

Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, "Habercilik peygamber mesleğidir, resul haberci demektir" dedi.

Dilipak, Tüm Gazeteciler, İnternet Medyası, Yazarlar ve Yayıncılar Derneği (TÜGİYAD) tarafından Seyhan Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Medya ahlakı" konulu konferansta yaptığı konuşmada, medya kelimesinin kökeninin İngilizce olarak bilindiğini söyledi.

Ancak bu kelimenin aslında Hazar'ın alt yakasında, Van ile Behr şehri arasındaki coğrafyaya verilen isim olduğunu belirten Dilipak, "İslam tarihinden o coğrafya, Rey şehri olarak adlandırıldı. Medya bilgi paylaşımı demektir ve bir coğrafyanın adıdır ve biz o coğrafyanın çocuğuyuz" ifadelerini kullandı.
Habercilik kelimesinin ise İngilizce karşılığının journalist olduğunu aktaran Dilipak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İkincisi, ajanlık yapıyorsunuz demektir. Kimin ajanısınız halkın ajanısınız. Halkın ihtiyaç duyduğu bilgileri toplayabilirsiniz. Sizi yönetenlerin de bilgilerini toplayabilirsiniz. Güç ve sermaye sahiplerinin bilgilerini de toplayabilirsiniz. Herkes kendi dini cemaatinin, siyasi grubunun ya da kendi iktisadi grubunun ajanı olarak ötekilerin ne yaptığını toplayarak size getirir. Aslında gazetecilik biraz ajanlıktır. Kimin ajanlığını yaptığınıza bağlı. Acaba halkın ajanlığını mı yapıyorlar, yoksa efendilerinin mi ajanlığını yapıyorlar? İktidar mı ajanı kullanıyor, halk mı kullanıyor? Sermayenin kullanmasına iktidarın kullanmasına mani bir hal yok. O da kullanacak."
Gazetecilikte haberi yapan kişinin "hikmet sahibi" olması gerektiğini ifade eden Dilipak, şunları kaydetti:
"Eğer bilgiyi getiren kişi hikmet sahibi ise o başkasının sesi de olsa herkese doğruyu söyler. Gazetecilikte bilgi çok önemlidir. Cahil adam, kastı olmadan size düşmandan daha tehlikeli olabilir. Onun için bilgi birinci şarttır. Eğer bir gazeteci siyasi muhabirlik yapmak istiyorsa bir siyaset bilimci kadar siyaseti bilecek ki, onun ne dediğini anlayacak ve ona doğru sorular soracak. Kur'an-ı Kerim'de 'fasıklar size haber getirdiğinde araştırmadan inanmayın' diyor. Fasık büyük günahı alenen işleyen kişidir. Eğer bu kiritere uyacak olursanız içki içmekten yola çıkarsanız, bizde inanacak gazeteci falan bulamazsınız. Habercilik peygamber mesleğidir, resul haberci demektir. Peygamberler bize ötelerin ötesinden haberler getirirler. Hakikatin bilgisini getirirler. Hakikatin ölçeğinin dünya ölçeğinde sorgulanması, gerçeğin bilgisiyle mümkündür. İşte o gazetecilerin işidir. Gazeteciler yaşadıkları anın gerçeğini sorgularlar. Gazeteci yoksa gözleriniz var görmüyorsunuz, kulaklarınız var duymuyorsunuz, kalbiniz var hissetmiyorsunuz demektir. Gazeteci ahlakına sahip olan iyi bir gazeteci, Hakkın ve halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesidir."
Kaynak: AA